D nyada ve T rkiye\'de ya l lar n demografik zellikleri[#343861]-350446
Nüfusun yaşlanmasının getireceği başlıca sorunlar Kentleşme ve nüfus yaşlanması son 50 yılın en önemli
nüfus değişimi olarak ön plana çıkmaktadır. Özellikle
yaşlılara yönelik hizmetlerin planlanmasında kentleşme
ve nüfus yaşlanması bir arada ele alınacak sorunlardır.
“Yaşlı dostu kent” kavramı bu bağlamda daha da önem
kazanmaktadır (8). Kentleşme olgusunun en bariz
sonuçlarından biri olan geniş aileden çekirdek aileye
dönüş, yaşlıların yaşam ve bakım şeklini etkilemektedir.
Kentleşme açısından 2008 yılı önemli bir kilometre taşı
olmuştur, tarihte ilk kez dünya nüfusunun yarısı
kentlerde yaşamaktadır. 2030 yılında dünyadaki her 5
kişiden 3’ünün kentlerde yaşayacağı tahmin
edilmektedir. Gelişmekte olan ülkelerde kent nüfusu,
gelişmiş ülkelerinkinden 4 kat fazla olacaktır. Gençlerin
kentlere göç etmesi ile kırsal alanda yaşlılar kalmıştır,
ayrıca kentlerden kırsal alana yaşlıların geri göçü de
yaşanmaktadır (8). Bununla beraber 2030 yılına
gelindiğinde kentli yaşlı nüfusunun da 16 kez artacağı
bildirilmektedir (8).
Demografik değişim sürecinde nüfusun yaşlanmasıyla
birlikte kamunun tasarruf oranının daha da düşmesi,
sağlık ve emeklilik ücretleri gibi harcamaların ise ciddi
ölçüde artması beklenmektedir. 65 ve üzeri yaş
grubunda görülen hızlı nüfus artışı, önümüzdeki
dönemde sosyal güvenlik sistemleri açısından en önemli
tehditlerden birisi olarak görülmektedir (16).
Yaşlı nüfus ekonomik faaliyetlerin dışında kalan veya
işgücüne katılımları sınırlı olan gruplardan birisidir.
Nüfusun yaşlanması sonucu çalışabilecek yaştaki
nüfusun azalması ekonomide işgücünün kıt bir üretim
faktörü haline gelmesine neden olmaktadır. Yaşlı nüfusa
sahip ülkelerde işgücü piyasasına giren işgücünün
sayıca azalması yanında, yaşlı işgücünün verimliliğinin
düşük olması da toplam işgücü arzını azaltmaktadır (17).
Avrupa’da her 1 yaşlıya karşılık çalışan yaş grubundan 4
kişi mevcutken 2050’e varıldığında her 1 yaşlıya karşılık
çalışan yaş grubundan kişi 2 var olacaktır (18).
Sonuç Uzun yıllardır nüfusun yaşlanması ile karşı karşıya olan
endüstrileşmiş ülkelerde bu nüfus grubunun sağlık,
sosyal ve ekonomik gereksinimleri ve beklentileri
belirlenmiş ve sorunların büyük kısmı çözülmüştür. Diğer
taraftan nüfusun yaşlanması sürecinin çok daha hızlı
olması beklenen ve halen gelişmekte olan ülkelerde
önemli problemler yaşanacaktır. Önümüzdeki bir kaç on
yıl içinde beklenen sorunlara hazırlıkların yapılması,
yaşlılığa yönelik sağlık ve sosyal politikaların gözden
geçirilip yeniden düzenlenmesi gerekmektedir.