Ankilozan Spondilit ve Diğer Seronegatif Spondilartropatiler



Yüklə 75,37 Kb.
Pdf görüntüsü
tarix25.03.2017
ölçüsü75,37 Kb.
#12434

Ankilozan Spondilit ve Diğer 

Seronegatif Spondilartropatiler

Doç.Dr. Ümit Dündar

Kocatepe Üniversitesi Fiziksel Tıp 

ve Rehabilitasyon AD

Spondilartropatiler

Spondilartropatiler (SpA) ortak genetik, 

epidemiolojik, klinik ve radyolojik 

belirtilere sahip; öncelikle sakroiliak 

eklemleri ve omurgayı tutan ve de eklem 

dışı organ tutuluşuna yol açan heterojen 

bir hastalık grubudur.

Spondilartropatiler

Ankilozan Spondilit

Reaktif Artrit (Reiter sendromu)

Psoriatik Artrit

Enteropatik Artrit

Juvenil SpA

Belirlenemeyen SpA

SpA Ortak Klinik Özellikler-1

RF (-)

Sakroiliit ve spondilit şeklinde aksiyel 



iskeletin tutuluşu

Öncelikle alt ekstremite eklemlerini tutan 

asimetrik oligoartrit

Ligaman ve tendonların kemiğe yapışma 

yerlerinin (entezis) inflamasyonu (entezit 

veya entezopati)

Genellikle genç yaşta başlangıç

SpA Ortak Klinik Özellikler-2

Aile bireylerinde SpA grubu hastalık veya 

özellik bulunması

Yineleyen ön üveit atakları

Deri, mukoza, göz, ürogenital sistem ve 

bağırsak gibi eklem dışı sistemlerin 

tutuluşları

Aortit bulunması

HLA B27 (+)

Ankilozan Spondilit

SpA grubu hastalıkların prototipi

Sıklık % 0,2-1,4

Erkeklerde 2,5-3 kat daha sık

Başlangıç yaşı ergenilk-genç erişkin 

(ortalama başlangıç yaşı 26)

HLA-B27 (+) >%95


Klinik

İskelete ilişkin:

Sakroiliit ve spondilit

Kök eklemlerin artriti 

(omuz, kalça)

Periferik eklem artriti

Entezit


Osteoporoz, vertebral 

kırık


Spondilodiskit

İskelet dışı:

Akut anterior üveit

Kardiyovasküler tutuluş

Akciğer tutuluşu

Kauda equina sendromu

Enterik mukozal lezyonlar

Amiloidoz

Hastalık genellikle sinsi başlar ve hastalar 

yakınmalarının başladığı yeri ve zamanı tam 

belirleyemezler

En erken ve en tipik belirti sakroiliak eklemlerde 

başlayan, yer değiştiren gluteal ağrı. Birkaç ay 

sonra iki taraflı ve sürekli olur.

Kronik inflamatuar bel ağrısı ve tutukluk. AS’li 

hastaların % 75’inde ilk klinik bulgu bel ağrısı

olabilir (özellikle alt lomber vertebra bölgesinde, 

uzamış hareketsizlik sonrası bel ağrısı artar, gece 

uykudan uyandırabilir, hareketle ve egzersizle 

azalır)

İnflamatuar Bel Ağrısının Özellikleri



40 yaşından önce başlaması

Sinsi başlangıç

En az 3 aydır sürmekte olması

Sabahları ve uzun dinlenmekle bel 

ağrısının artması

Egzersiz ile ağrıda rahatlama



Entezit 

(bağların ve tendonların kemiğe 

yapıştığı entezis yerlerinin inflamasyonu)

Özellikle;Aşil tendonunun ve plantar fasianın 

entezis yerleri, interkostal kas bağlantıları, 

kostokondral bileşkeler, İliak krista, büyük 

trokanter, iskiyal tuberosita, tibial tüberkülde 

ağrı ve duyarlılık.

Juvenil başlangıçlı AS’te entezit önemli bir bulgu

Bazen hastalık omuz, kalça gibi kök eklemlerden 

başlar


AS’te kök eklemler dışındaki diğer çevre 

eklemlerin tutuluşu sık değildir, olduğu zaman 

genellikle asimetrik, hafif, geçici ve noneroziv 

artrit özellikleri gösterir.

Torakal vertebraların tutulması veya 

kostovertebral, kostosternal, manubriosternal, 

sternoklavikuler bileşkelerdeki entezit alanları

atipik göğüs ağrısına neden olabilir

Boyun omurlarının tutulması geç dönemde 

ortaya çıkmasına karşın kadın hastalarda daha 

erken dönemde boyun tutuluşu görülebilir.

Eklem-dışı hastalıklar



Genel semptomlar: Bazı hastalarda ve özellikle JAS’te erken dönemde 

iştahsızlık, halsizlik, kilo kaybı ve düşük derecede ateş görülebilir



Göz bulguları: Akut ön üveit (İrit veya iridosiklit), %25-30 oranında, 

sıklıkla HLA B27 (+) hastalarda, genellikle tek taraflı. Akut ağrı, görme 

bulanıklığı, sulanma, işığa duyarlılık

Kardiyovasküler bulgular: Aortit, aort kapak yetmezliği, Atrioventriküler 

bloklar, miyokardial disfonksiyon nadir görülür



Akciğer bulguları: Hastalık başlangıcından 20 yıl sonra, hastaların % 

1’inde apikal lob fibrozis görülür. Bu lezyonlar kaviteleşebilir ve içerisinde 

aspergillus yerleşebilir ve tbc’yi andırabilir. Kostovertebral eklemlerin 

kapanmasına bağlı göğüs ekspansiyonu azalır.



Böbrek bulguları:Serum IgA yüksekliği ve IgA nefropatisi görülebilir. 

Analjezik nefropatisi (proteinüri ve renal işlev bozukluğu). Hastaların %1-

3’ünde amiloidoz gelişebilir.

Nörolojik bulgular: Vertebra kırıklarına  ve dislokasyonlarına bağlı, kauda 

equina sendromu ve nörolojik defisitler 

Fizik Muayene

Erken dönemde sakroiliak eklem (SİE) ve omurganın 

muayenesi önemlidir

SİE duyarlılığını saptamak için;

1. Eklemlere doğrudan basınç uygulanabilir.

2. Sırt üstü yatar pozisyonda krista iliaka anterior 

superiorlar üzerine, aşağıya ve yanlara basınç

uygulanabilir

3. FABERE (Sırt üstü yatarken, bir kalça sabit, karşı kalça 

eklemi fleksiyon, abduksiyon ve eksternal rotasyon-

ekstansiyon yapmaya zorlanır.

4. Mennel testi



Faber 

Mennel


Bel omurgalarının hareket kısıtlılığı; belin yan 

fleksiyonları, hiperekstansiyonu, öne fleksiyonu ve 

aksiyel rotasyonunun yaptırılması ile saptanır.

Schober testi: Hasta dik olarak dururken, beşinci lomber 

vertebranın alt kenarı (krista iliaka posterior superiorları

birleştiren doğru) işaretlenir. Bu noktadan ve orta çizgide 

omurga üzerinde 10 cm yukarıda bir nokta belirlenir. 

Hastadan dizlerini bükmeden yapabildiği kadar belden 

öne eğilip, ellerini yere değdirmeye çalışması istenir. 

Tekrar ölçülür. Aradaki farkın 4 cm’den düşük bulunması

lomber vertebra hareketlerinin kısıtlandığını gösterir

Hastalık torasik veretebralara ilerlediğinde ve 

kostokondral ve kostovertebral eklemlerin tutulumuna 

bağlı olarak göğüs ekspansiyonu azalabilir. 4.interkostal 

aralıktan yapılan ölçümde inspiriyum-ekspiriyum arasının 

≥4 cm olması gerekir. AS ‘de <2,5 cm bulunmaktadır.

Yıllar geçtikçe tüm omurga hareketleri giderek kısıtlanır 

ve lomber lordoz azalır, dorsal kifoz artar, göğüs ön 

duvarı düzleşir, karın öne doğru çıkar. Karın solunumu 

artar


Son olarak boyun omurları tutulur, hareketleri kısıtlanır.

Sırt duvara dayalı, ayakta dik dururken ölçülen oksiput-

duvar aralığının sıfır olması gerekirken, artmış olduğu 

görülür.


Radyolojik bulgular-I

Sakroiliit; Genellikle bilateral, eklemim sinovyal 

zar ile kaplı alt 1/3 kısmından başlar.

Erken dönemde eklem yüzlerinin netliğini 

yitirmesi ve eklem aralığının yalancı genişlemesi 

(evre I), ardından eklem yüzeyinde skleroz (evre 

II), eklem aralığında skleroz + daralma (evre 

III), ankiloz (evre IV) görülür.

Sakroiliit ile karışabilen ve dejeneratif bir patoloji 

olan osteitis kondensans ilii’de, sakroiliak 

eklemlerde erozyon olmadan iliak kenarlarda 

üçgen şeklinde yoğun skleroz bulunur.

Radyolojik bulgular-II

AS’te omurga hareketlerinin kısıtlanmasına neden olan 

patolojiler; sindesmofitlerin gelişmesi, apofizyal 

eklemlerin kapanması ve spinal ligamanların 

kemikleşmesidir.

Sindesmofit: intervertebral disklerin anulus fibrozis 

denen dış tabakasının vertebra köşelerine yapıştığı

yerlerdeki entezit ile başlar, ardından anulus fibrozisin dış

kenarı boyunca ilerleyen kemikleşme, vertebralar arası

ince kemik köprüler oluşturur. Bu kemik köprülere 

sindesmofit adı verilir. Asendan ilerlerler ve ince 

yapıdadırlar. Buna karşın reaktif artrit ve psoriatik artritte 

nonmarjinal, asimetrik kaba sindesmofitler görülür.

Vertebralarda kareleşme görülür.



Radyolojik bulgular-III

Spinal osteoporoz, ankiloza bağlı hareketsizlik 

ve/veya lokal sitokin salınımına bağlı gelişir.

%1-28 oranında spondilodiskit (anderson 

lezyonu) görülebilir

Spinal ligamanların kalsifikasyonuna bağlı olarak 

“bambu kamışı” veya “demir yolu” görünümü

gelişebilir.

JAS’te iki taraflı kalça eklemi tutuluşu 

gözlenebilir.



Laboratuvar

Akut faz reaktanlarında hastalık 

aktivitesine paralel olarak yükselme 

görülür (Eritrosit Sedimentasyon Hızı ve 

CRP).

Hastalık aktivitesine paralel trombosit hafif 



ve orta düzeyde yükselir

Kronik hastalık anemisi gelişebilir

HLA B27 (+) >%95

Tanı Kriterleri (New York)



Klinik kriterler:

1.

En az üç aydır süren, dinlenme ile geçmeyen, egzersizle 



düzelen bel ağrısı

2.

Lomber omurganın sagital ve frontal planlarda 



kısıtlanması

3.

Göğüs ekspansiyonunun <2,5 cm olması



Radyolojik kriterler:

1.

İki taraflı sakroiliit (2.-4. derece)



2.

Tek taraflı sakroiliit (3.-4.derece)

1 klinik ve 1 radyolojik belirtinin olması AS tanısını

koydurur


Ayırıcı Tanı

Diğer spondilartropatiler

Bel ağrısı nedenleri (dejeneratif, diskojenik, 

travmatik, yansıyan, neoplasm......)

Radyolojik: Difüz idiopatik iskelet hiperostozu 

(DISH) (Forestier Hastalığı), Spinal ligamanlarda 

kalsifikasyona yol açan bir hastalıktır. Geç yaşta 

başlar, sakroiliit yoktur, HLA-B27 (-). Akıcı

biçimde ön spinal ligaman kalsifikasyonu 

mevcut.


Prognoz

Erken yaşta gelişen kalça 

tutuluşu, Boyun omurlarındaki 

ankiloz kötü prognozu gösterir.

Tedavi

Amaç: semptomları düzeltmek, postürü, 



hareketi, göğüs ekspansiyonunu ve çevre 

eklemleri korumaktır.

Egzersiz: Eklem hareket açıklığını koruma 

egzersizleri, Postür egzersizleri, Solunum 

egzersizleri her gün düzenli yapılmalıdır.

Hidroterapi, su içi egzersiz, hareketlerin 

maksimum sınırda yapılabildiği bir ortam 

oluşturur.

Medikal Tedavi

NSAİİ(nonsteroidal antiinflamatuar ilaçlar): 

Egzersizlerin yapılmasına yardımcı olan, sabah 

tutukluğu ve ağrıyı azaltan ajanlardır. 

İndometasin sık kullanılan ve antiinflamatuar 

etkisi iyi olan bir NSAİİ’dır. 150 mg/gün dozunda 

ağrıyı ve sabah tutukluğunu belirgin olarak 

azaltır. Baş ağrısı ve santral sinir sistemi 

toksisitesi yan etkileridir.

Diğer NSAİİ (Naproksen, diklofenak, 

meloksikam......) 


Temel Etkili İlaçlar

Sulfasalazin: en sık kullanılan TEİ. Sulfapiridin 

+ azo bağı + 5 amino salisilik asitten oluşur. 

Bilinçli olarak antiromatizmal olabileceği 

düşünülerek düzenlenen ilk ilaçtır.

Periferik eklem tutulumunda etkili, Aksiyel iskelet 

sistemi tutulumunda etkinliği ?. Erken dönem 

sakroiliitte etkin olabileceği iddia edilmekte. 

Kullanım dozu 2-3 gram/gün.

Yan etkileri:Bulantı kusma, hepatotoksisite, 

nötropeni.



Metotreksat; Sulfasalazine yanıt 

vermeyen periferik eklem tutulumunda 

7,5-15 mg/hafta dozunda kullanılabilir. 

Aksiyel iskelet sistemi tutulumunda etkisiz.

Yan etki:Bulantı, kusma, hepatotoksisite, 

kemik iliği baskılanması, oral ülser

Biyolojik Tedavi: (Anti-sitokin tedaviler)

1. İnfliximab: TNF-alfayı hedefleyen şimerik 

monoklonal IgG antikoru, 5 mg/kg dozunda, 0-

2-6 ve sonrasında her 6-8 haftada bir kullanılır. 

İnfüzyon şeklinde verilir. Aksiyel ve periferik 

iskelet tutulumunda etkili.

2. Etanercept: IgG füzyon protein, solubl 

reseptör. Hafta da iki kez subkutan uygulanır. 

Aksiyel ve periferik iskelet tutulumunda etkili

Biyolojik ajanların yan etkileri: Enfeksiyonlara 

yatkınlık, özellikle tbc riski artar. Malignite riski ?.

Juvenil AS

Sıklıkla 9-10 yaşlarında genellikle alt 

ekstremitelerin seronegatif oligoartriti 

şeklinde başlar, sıklıkla entezit eşlik eder.

5-10 yıl içinde omurga tutuluşu ve 

sakroiliit görülür.

Juvenil AS’li hastalarda oldukça sık iki 

taraflı kalça tutuluşu saptanabilir. Kalça 

tutuluşu, kalça protezine götürebilir.

Reaktif Artrit

Vücutta başka bir odaktaki enfeksiyon ile birlikte 

veya enfeksiyondan kısa bir süre sonra gelişen; 

ve eklemde mikroorganizmanın üretilemediği 

akut, nonsüpüratif artrite reaktif artrit (ReA) 

denir.


ReA sıklıkla deri ve gözde olan eklem dışı

belirtiler, entezit ve tendinit, belirgin olarak alt 

ekstremite eklemlerini tutan artrit, bazen birkaç

ay içinde spontan iyileşme ile karakterizedir.

Salmonella, Shigella, Yersinia ve Campylobacter ile olan 

bağırsak enfeksiyonlarından (bağırsak enfeksiyonu 

sonrası gelişen ReA) veya Chlamidia ile olan genital 

enfeksiyon sonrası (genital enfeksiyon sonrası gelişen 

ReA) gelişen tipik oligoartrit kliniği için ReA tanımı

kullanılmaktadır.

Artrit-nongonokoksik üretrit-konjonktivit üçlüsü Reiter 

sendromu olarak tanımlanır ve ReA’in iyi bilinen bir 

tipidir.

ReA’te tipik eklem bulguları yanı sıra, üveit, bağırsak 

inflamasyonu, kardit ve nefrit bulunabilir.

ReA’te  %65-96 oranında HLA-B27 (+) 

Erkeklerde daha sık


Klinik

Artrit: Tipik olarak oligoartrit gelişir. Genellikle alt 

ekstremite asimetrik olarak tutulurken, bazen el bileği ilk 

hedef olabilir. Ardından omurga tutulabilir. Eklem 

şişliğine, sabah tutukluğu, ağrı ve hareket kısıtlılığı eşlik 

eder. Nadiren RA’ye benzer poliartrit görülebilir (RF (-), 

eklem dışı belirtiler ve klinik ile ayrılır).

ReA’li olguların %20-30’unda sakroiliak eklem ve omurga 

tutulumu görülür.



Entezis: En sık tutulan entezis yerleri; aşil tendonu ve 

plantar fasyanın kalkaneusa yapıştığı yerlerdir. Diğer 

yerler; el ve ayak parmakları (sosis parmak) (daktilit), 

simfisiz pubis, iskium, iliak krest, büyük trokanter ve 

anterolateral kostalardır.

Mukoza ve deri bulguları: ReA’li olguların 1/3 

‘ünde deri ve mukoza bulguları görünür.

Balanitis sirsinata; glans penis ve üretral ağızın 

küçük, yüzeyel, ağrısız ülseridir. Kadınlarda 

benzer olarak vulvit tanımlanmıştır.

Keratoderma blennorhagika; %12-14 görülen 

hiperkeratotik lezyonlardır. Sıklıkla el ayalarında 

ve ayak tabanlarında eritematöz bir zeminde, bir 

vezikülden başlayıp, makül, papül, nodül 

şeklinde gidiş gösterir. Ayak parmakları, 

skrotum, penis, avuç içleri, göğüs ve saçlı deride 

görülebilir.

Göz belirtileri: konjonktivit (%35), üveit 

(%13), irit şeklinde olabilir.

GIS: bağırsak enfeksiyonları veya 

inflamatuar bağırsak hastalıkları, ReA’i 

tetikler. Dışkı kültürlerinde genellikle 

patojen belirlenemez. İleokolonoskopide 

mikroskopik ve makroskopik olarak 

inflamasyon bulguları görülür.



Laboratuar

Yüksek ESH ve CRP hastalık başlangıcında 

ve aktif dönemlerinde saptanır.

Orta derecede nötrofil, lökositoz, hafif 

anemi ve üretrite bağlı aseptik piyüri 

görülür.


Sinovyal sıvıda bakteri üretilemez.

Serumda etken mikroorganizmaya karşı

antikorlar saptanabilir.

HLA B27 (+)

Radyografi

Radyografide eklem tutulumu: erken dönemde 

yumuşak doku şişliği, sonrasında periartiküler 

osteopeni, erozyonlar ve eklem aralığında 

daralma.

Spondilartropatilerin genel bir özelliği olan reaktif 

kemik yapımı, ReA’te lineer periostit şeklinde 

metakarp, metatars ve falangial kemik 

şaftlarında görülebilir

ReA’in erken döneminde %20-25 çoğunlukla tek 

taraflı olarak, kronik döneminde %70 sıklıkla 

çoğunlukla iki taraflı sakroiliit saptanır.

Vertebralarda kaba sindesmofitler görülür.

Tedavi


NSAİİ: ilk seçilecek ilaç indometasindir. Klinik tablo 

genellikle 1-2 haftada yatışır. Akut dönemde kullanılan 

soğuk paketler ağrıyı ve ödemi azaltmaya yardım eder.

Antibiyotik tedavisi, bir mikroorganizma belirlenirse, 

verilmesi gerekir. Chlamidia enfeksiyonlarının neden 

olduğu ReA’te üç aylık antibiyotik tedavisi (doksisiklin) 

yararlı bulunmuştur.

NSAİİ’lara cevap alınamaz ise 30 mg/gün dozda 

prednizolon tedavisi, en fazla 2-4 ay süre ile verilebilir ve 

azaltılarak kesilir. Kronik ReA’te kortikosteroidlerin yeri 

yoktur.

Sulfasalazin 2-3 gram/gün dozunda 



kullanılır. Yanıtsızlık durumunda tedaviye 

metotreksat 10-15 mg/hafta dozunda 

eklenebilir.

Göz inflamasyonu, steroidli göz damlaları , 

sistemik steroidler ve midriatik damlalar ile 

tedavi edilebilir.

Prognoz

Klinik gidiş değişkendir.



Genellikle ilk atak 2-3 ay sürer, çoğu hasta 

yineleyen ataklar geçirir. Olguların %20-

50’sinde ileride spondilit gelişme riski ile 

birlikte olan kronik artrit gelişir.

Kalıcı sakatlık %15’den azdır

Psoriarik Artrit

Psoriasis ile birlikte bulunan ve 

RF negatif olan inflamatuar 

artrite psoriatik artrit (PsA) 

denir.


Psoriasis beyaz ırkta prevalansı

%1-2 olan yaygın bir 

hastalıktır. Psoriasisli olguların 

ortalama %5-8’inde PsA 

gelişebilir.

Hastaların çoğunda (% 75), 

psoriasis lezyonları, artritten 

yıllarca önce ortaya çıkar. % 

15’lik bir grupta, deri ve eklem 

bulguları birlikte başlarken, % 

10’luk bir grupta artrit, deri 

bulgularından önce başlar.



PsA’in 5 klinik tipi

1. DİF eklemlerini tutan artrit: Diğer eklem 

tutuluşları olmadan, yalnız distal interfalangeal 

eklem tutuluşunun olduğu tiptir. Beraberinde 

tırnak değişiklikleri olur.

2. Artrit mutilans: En az görülen tip. Falanks 

ve metakarplarda osteolizis, sonucu “teleskobik 

parmak” (hokka içinde kalem deformitesi) gelişir. 

3. Simetrik poliartrit: PsA’in en yaygın tipidir 

ve RA’e çok benzer. Ancak RA’ten farklı olarak, 

yüksek sıklıkta DİF eklem tutuluşu ve “pençe eli”

deformitesine götüren; DİF ve PİF eklemlerinde 

kemik ankilozu geliştirmeye eğilimleri vardır.


4. Asimetrik oligoartrit: Diz gibi büyük bir 

eklemle birlikte, bir-iki interfalangeal eklem 

tutuluşu, el veya ayak parmaklarından birinde 

daktilit (sosis parmak) gelişimi gibi bir klinik olur.

5. Spondilartropati: Sakroiliit ve spondilit 

şeklinde tutulum görülür. AS’ten farklı olarak, 

asimetrik sakroiliit ve omurgada atlama alanlı

atipik yapıda (kaba sindesmofitler) sindesmofitler 

gelişir. PsA’te kadın/erkek oranı eşit iken, 

Spondilartropati klinik alt tipinde kadın erkek 

oranı 1:6’dir.


Deri ve tırnaklar: Tırnak değişiklikleri 

(%63), el tırnaklarında, en sık noktalanma 

şeklinde minik çöküntüler (yüksük tırnak), 

ayak tırnaklarında ise, subungual 

hiperkeratoz saptanır. Ayrıca, onikoliz, 

transvers çizgiler, lökonişia ve kolay 

kırılma görülebilir.

Laboratuar: Aktivasyon ile birlikte CRP ve 

ESH yükselir

PsA’in radyolojik bulguları

Terminal falanks 

taftlarında erozyon (akro-

osteoliz)

Falanksların proksimal 

uçlarında genişleme

Kemik ankiloz

DİF eklem tutuluşu, MKF 

ve MTF’lerin korunması

Kemiklerde osteolizis

RA’e göre daha az 

periartiküler osteoporoz

TME eklem tutulumu

Paravertebral kemikleşme

Atipik sindesmofit

Asimetrik sakroiliit

İntervertebral disk 

alanının daralması ve 

ankilozu

İnterspinöz ve anterior 

ligaman kalsifikasyonu

Servikal vertebralarda 

ankiloz

Tedavi


PsA’in yalnızca % 5’inde artrit mutilans 

denen ağır klinik tablo gelişebilir, onun 

dışında uzun dönem prognozu RA’e göre 

daha iyidir.

PsA’in doğal seyri, remisyon ve 

aktivasyonlarla ilerler.

NSAİİ: Ağrı ve inflamasyonu baskılamak 

için, özellikle indometazin.



Steroid:Yüksek doz steroid önerilmez, Çünkü yüksek 

doz steroid kesilince ciddi yaygın püstüler psoriasis aktive 

olabilir. Genellikle 10-15 mg/gün dozlarda önerilir.

Sulfasalazin: Spondilit ve RA benzeri eklem tutuluşu 

olan PsA’li hastalarda 2 gram/gün dozunda kullanılır.



Metotreksat: RA’e göre daha yüksek dozlarda 15-25 

mg/hafta dozunda kullanılır. En sık tercih edilen temel 

etkili ilaçtır. Mtx tedavisi sırasında folat eksikliği 

gözlenmemesi için 5 mg/hafta dozunda folik asit desteği 

yapılmalıdır.

İmmünsupresifler (Siklosporin, Azatioprin): yanıt 

alınamayan hastalarda kullanılabilir.

Anti-sitokin tedavi: (etanercept ve infliximab):  yanıt 

alınamayan hastalarda kullanılabilir.

Enteropatik artritler

Gastrointestinal yolun kendi hastalıkları ile 

birlikte ortaya çıkan, GIS’in patogenezde 

doğrudan yer aldığı inflamatuar artritlere 

enteropatik artrit denir.

Ülseratif Kolit (ÜK), Crohn hastalığı (CH), 

enfeksiyöz enterit, intestinal bypass 

cerrahisi, çöliak hastalığı sonrası gelişen 

artrit bu gruba girmektedir.

İnflamatuar bağırsak hastalığının (ÜK, CH) 

% 2-20’sinde artrit gelişebilir. 

Yaygın kolon tutuluşu olan hastalarda 

periferik artrit daha sık gelişir.

Kadın/Erkek oranı eşittir.

Ortalama 25-44 yaşlarında görülür.

IBH’nda görülen sakroiliit ve spondilit, 

HLA-B27 ile ilişkilidir, periferik artrit 

ilgisizdir.

Periferik Artrit: ÜK ve CH olan olguların %10-20’sinde 

bağırsak hastalığından sonra başlayan ve büyük 

eklemleri tutan periferik artrit görülür. Ani başlayan, 

gezici, yıkımsız oligoartrit atakları şeklinde birkaç ay veya 

yıl sürebilir. Sosis parmak, entezit görülebilir. CH’nda 

kolon tutulumu periferik artriti artırır. 



Aksiyel tutulum: Bağırsak tutulumundan önce, sonra 

veya birlikte başlangıç gösterebilir. Sakroiliit % 10-20, 

Spondilit % 7-12 sıklıkta görülür. Sakroiliit bilateraldir ve 

ince sindesmofitler ile karakterize spondilit AS’e çok 

benzer.

Tedavi


NSAİİ ağrı ve inflamasyonu azaltır.

ÜK ve CH’daki kolon tutuluşu için 

kullanılan sulfasalazin, özellikle periferik 

artrit tedavisinde etkilidir.

Oral steroid, periferik artrit üzerine 

etkilidir, aksiyel semptomlara etkisi yoktur.

Metotreksat ? (CH’na etkili, artrit?)

Anti-sitokin (infliximab): CH’da etkili.



Yüklə 75,37 Kb.

Dostları ilə paylaş:




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin