Microsoft Word gülşah son doc



Yüklə 0,83 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə37/55
tarix02.01.2022
ölçüsü0,83 Mb.
#1309
1   ...   33   34   35   36   37   38   39   40   ...   55
 

Baş Ağrısı 

           Baş  ağrısı postoperatif dönemde spinal anestezinin sık oluşan ve uygulandığı ilk 

yıllardan beri bilinen komplikasyonlarındandır. Bu sorun postdural ponksiyon baş  ağrısı 

(PDPB) olarak adlandırılır. Post spinal baş ağrısı (PSBA) terimi de kullanılmaktadır. Sıklığı 

yıllar içerisinde %0,2 ile %24 arasında değişiklik göstermiştir (6). Durada oluşan herhangi bir 

yaralanma dura ponksiyonu sonrası baş  ağrısına neden olabilir. Bu durum tanısal lumbar 

ponksiyon, myelografi, spinal anestezi veya epidural anesteziyi takiben ortaya çıkabilir (5,22). 

Benzer  şekilde epidural kateter de durayı delip baş  ağrısına neden olabilir.Baş  ağrısının, 

ponksiyon yerinden BOS kaybına bağlı ortaya çıkan kafa içi basıncındaki azalmaya; 

meningeal damar ve sinirler üzerinde oluşan intrakranyal gerilime bağlı olduğu 




 21

düşünülmektedir. Tipik olarak baş  ağrısı bilateral, frontal veya retro–orbital, oksipital ve 

enseye doğru uzanan tarzdadır. Boyun ve omuzları da içerir. Ağrı sürekli ve şiddetlidir, 

fotofobi, bulantı, tinnitus, duyma bozuklukları ile beraber olabilir. Daha ciddi olgularda 

diplopi ve kranyal sinir palsileri gelişebilir. Bu bulgular söz konusu kranyal sinirlerin 

traksiyonuna bağlı olabilir (6). Baş ağrısının en önemli özelliği pozisyon ile ilişkisidir. Ağrı 

oturma veya ayağa kalkma ile şiddetlenir, düz yatma ile azalır veya geçer. Ağrının başlaması 

genellikle girişimden en az birkaç saat sonra ve genelde 12-72 saat sonradır. Tedavi edilmezse 

haftalarca sürebilir, nadiren bazı olgularda cerrahi onarım bile gerekebilir. İnsidans iğne çapı, 

iğne tipi ve hasta grubu ile ilişkilidir.  İğne çapı arttıkça başağrısı gelişme olasılığı artar. 

Keskin uçlu iğneler, aynı çaptaki kalem uçlu iğnelere göre daha yüksek baş ağrısı insidansına 

sahiptirler. Genç yaş, kadın cinsiyet ve gebelik baş  ağrısı riskini arttıran faktörlerdir. Bu 

nedenle en yüksek insidans epidural iğne ile duranın yanlışlıkla delindiği obstetrik 

hastalarında beklenmelidir (%20-50). En düşük insidans ise 27-gauge spinal iğnenin 

kullanıldığı yaşlıca erkek hastalarda beklenmelidir (%1). Sezaryen nedeni ile spinal anestezi 

uygulanan hastalarda ince kalem uçlu iğnelerle yapılan çalışmalarda %3-4 gibi düşük oranlar 

elde edilmiştir (5).  

           Konservatif  tedavi  yatar  pozisyon,  oral  veya  intravenöz  sıvı uygulaması, analjezikler 

ve kafeinden oluşmaktadır. Hastanın supin pozisyonda tutulması duradaki delikten BOS 

kaçışına neden olan hidrostatik basıncı azaltırken baş ağrısınıda en aza indirecektir. Analjezik 

ilaçlar asetaminofenden non-steroidal antiinflamatuarlara kadar değişebilir. Hidrasyon ve 

kafein BOS yapımını arttırarak etki gösterirler. Kafein intrakranial damarlarda 

vazokonstriksyon oluşturarak da fayda sağlar. Konservatif tedaviye rağmen baş  ağrısı 

günlerce sürebilir. Epidural kan yaması baş ağrısı için oldukça etkili bir yöntemdir (23-25). 

15-20 ml otolog kanın epidural aralıkta ponksiyon seviyesi veya bir seviye altına enjekte 

edilmesinden oluşur. BOS’un daha fazla kaçak yapmasını kitle etkisi veya koagulasyonla 

önlediği düşünülmektedir. Etkisi derhal veya saatler içinde görülebilir. Hastaların yaklaşık 

%90’ı tek kan yamasına yanıt verir, yanıt vermeyenlerin %90’ı ikinci kan yamasından fayda 

görür. Benzer şekilde salin bolusu da epidural aralığa uygulanmıştır ancak kan yaması kadar 

etkili görünmemektedir. Klinisyenlerin çoğu baş  ağrısı geliştiğinde epidural kan yaması 

uygulamakta veya önce konservatif tedavinin etkisini 12-24 saat beklemektedirler (5). 


Yüklə 0,83 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   33   34   35   36   37   38   39   40   ...   55




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin