Koliform Sayımı (kob)
11
1
1
Rope Sporu
8
1
Vibrio parahaemolyticus
tayini
8
Vibrio cholera
7
Salmonella Aranması (Hızlı Test)
6
Maya Sayımı
4
1
Küf
4
Salmonella
spp.(PCR)
4
Aerobik Koloni Sayısı
3
Koliform Sayımı (EMS)
2
Listeria monocytogenes
(PCR)
2
Listeria
spp.
2
Aerobik Mikroorganizma Sayımı
1
Clostridium perfringens
Sayısı
1
Cronobacter sakazakii
1
Staphylococcus aureus
(TEMPO)
1
Gıda kaynaklı gerçekleşen vaka ya da salgınlar neticesinde en çok tespit edilen patojen
mikroorganizma Bacillus cereus olmuştur. Ulusal kültür koleksiyonuna dahil edilen
patojen mikroorganizmalar 2013, 2014, 2015, 2016, 2017 ve 2018* yıllarında sırasıyla
Bacillus cereus, Staphylococcus aureus, Listeria monocytogenes, Salmonella İ nfantis,
Salmonella Enteritidis, Escherichia coli ve Escherichia coli
O157:H7 olmuştur.
Salmonella
alt türlerinden bazılarının nadir olarak tespit edildiği görülmektedir (Tarım
ve Orman Bakanlığı Verileri, 2018) (Çizelge 4.2.11.).
61
Çizelge 4.2.11. 2013, 2014, 2015, 2016 2017, 2018, yıllarında gıda kaynaklı vaka ve
salgın olaylarında rol oynayan patojen mikroorganizmalar (Tarım ve Orman Bakanlığı
verileri, 2018)
2013
2014
2015
2016
2017
2018*
TOPLAM
1
Bacillus cereus
8
18
14
23
38
15
116
2
Staphylococcus
aureus
3
24
8
19
21
8
83
3
Listeria
Monocytogenes
3
6
4
11
20
5
49
4
Salmonella
İnfantis
4
5
4
10
19
1
43
5
Salmonella
Enteritidis
6
6
8
4
4
13
41
6
E.coli
1
4
2
18
9
2
36
7
E.coli
O157:H7
2
7
2
0
4
1
16
8
Salmonella
Typhimurium
0
0
1
0
5
0
6
9
Salmonella
Abaetetuba
0
0
0
0
0
3
3
10
Salmonella
Bredenev
0
3
0
0
0
0
3
11
Salmonella
Anatum
0
0
0
1
1
0
2
12
Salmonella
Paratyphi
B
0
1
1
0
0
0
2
13
Salmonella
Kentucky
0
0
0
2
0
0
2
14
Salmonella
Mbandaka
2
0
0
0
0
0
2
15
Salmonella
Virchow
0
0
0
0
1
0
1
16
Salmonella Gozo
0
0
0
0
1
0
1
17
Salmonella Hadar
0
1
0
0
0
0
1
18
Salmonella
Corvallis
0
0
1
0
0
0
1
19
Salmonella
Newport
0
0
1
0
0
0
1
20
Salmonella Agona
0
0
0
1
0
0
1
21
Salmonella
Reading
0
0
0
1
0
0
1
TOPLAM
29
75
46
90
123
48
411
*23.10.2018 tarihine kadar olan verileri ifade etmektedir.
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 01.01.2019 tarihine kadar almış olduğu bildirimlerde
11509 kişi etkilenmiş olup etkilenenlerden 7556’ü ayakta tedavi görmüş, 1169’ ü
yatarak tedavi görmüştür. On iki ayrı bildirimde ise 14 kişinin hayatını kaybettiği
bildirilmiştir. (GGBS verileri, 2018) (Çizelge 4.2.12.).
62
Çizelge 4.2.12. 01.01.2018 - 01.01.2019 tarihleri arasında analiz istenen bildirimlerin
dağılımı (GGBS verileri, 2018).
İ
l Müdürlüğü
Etkilenen Kiş i
Sayısı
Ayakta Tedavi
Gören Kiş i
Sayısı
Yatarak
Tedavi
Gören Kiş i
Sayısı
Ölen Kiş i
Sayısı
Adana
54
43
9
1
Adıyaman
140
122
13
0
Afyonkarahisar
6
3
3
0
Ağrı
80
60
2
0
Aksaray
76
41
7
0
Amasya
35
32
7
0
Ankara
408
208
108
0
Antalya
538
216
81
1
Aydın
305
276
29
1
Balıkesir
64
55
9
0
Bartın
41
40
5
0
Batman
4
4
1
0
Bayburt
11
1
2
0
Bilecik
30
25
3
0
Bingöl
3
3
1
0
Bitlis
167
24
7
0
Bolu
193
186
12
0
Burdur
12
11
2
0
Bursa
152
62
31
0
Çanakkale
75
70
9
0
Çankırı
180
170
6
0
Çorum
52
50
6
0
Denizli
403
236
29
1
Diyarbakır
71
14
22
0
Düzce
84
47
6
0
Edirne
145
128
15
0
Elazığ
16
0
2
0
Erzincan
11
11
2
0
Erzurum
75
25
16
0
Eskiş ehir
10
10
1
0
Gaziantep
138
133
8
0
Giresun
131
65
13
0
Gümüş hane
14
14
14
0
Hakkari
304
292
4
0
Hatay
69
38
19
0
Isparta
33
22
10
0
63
İ
stanbul
1453
436
284
0
İ
zmir
198
151
43
0
Kahramanmaraş
189
174
12
0
Karabük
2
0
1
0
Karaman
72
69
3
0
Kastamonu
25
15
7
3
Kayseri
352
298
18
0
Kırıkkale
50
50
7
0
Kırklareli
87
60
7
0
Kırş ehir
46
43
3
0
Kilis
5
5
1
0
Kocaeli
132
36
19
0
Konya
663
447
40
1
Kütahya
208
199
6
0
Malatya
35
34
3
0
Manisa
459
282
30
0
Mardin
272
94
3
0
Mersin
164
127
24
0
Muğla
93
54
11
0
Nevşehir
4
4
1
0
Ordu
205
127
18
1
Osmaniye
36
31
4
0
Rize
14
13
2
0
Sakarya
499
212
10
0
Samsun
305
202
19
0
Siirt
8
8
1
0
Sinop
39
11
4
1
Ş
anlıurfa
7
7
4
0
Ş
ırnak
2
1
2
0
Tekirdağ
172
131
20
1
Tokat
435
419
11
0
Trabzon
98
63
15
0
Tunceli
16
14
3
0
Uşak
24
15
5
3
Van
978
977
7
0
Yalova
27
5
5
0
Zonguldak
5
5
2
0
Toplam
11509
7556
1169
14
64
5. TARTIŞ MA VE SONUÇ
İ
nsanlar hayatlarını sağlıklı bir şekilde devam ettirmek için sağlıklı gıdaya ihtiyaç
duymaktadır. İnsanlarda görülen enfeksiyonların çoğunlukla zoonotik ya da gıda
kaynaklı olduğu bilinmektedir. Gıda kaynaklı ve zoonotik hastalıklar günümüzde halk
sağlığı yönünden ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Dünyada ve ülkemizde gündeme
gelen BSE, diyoksin, E.coli O157:H7 ve Şarbon krizleri bunlardan bazılarıdır. Halk
sağlığının korunması başta olmak üzere yaşanan hastalıklar neticesinde yaşam
kalitesinin ve iş veriminin düşmesi, sağlık giderlerinin ülke ekonomisine getirdiği ciddi
yük, devletleri tedbir almaya zorunlu hale getirmiştir. Avrupa birliği, RASFF olarak
bilinen Gıda ve Yem Erken Uyarı Sisteminin temellerini 1979 yılında, gıda
maddelerinin üretilmesi, taşınması, depolanması, satışa sunulması başta olmak üzere,
insanlar ve hayvanlar tarafından tüketilen gıda ve yem maddelerinin satışının ve
ithalatının gerçekleşmesinden sonra yaşanacak olumsuz durumlar için atmış ve “hızlı
alarm sistemini” faaliyete geçirmiştir.
Avrupa Birliği'nin gıda ve yem için oluşturduğu güvenlik politikasında erken uyarı
sistemi veya hızlı alarm sistemi önemli bir yer oluşturmaktadır. Bu ağ üyeleri,
gıdalardan veya yemlerden kaynaklanan insan sağlığına ciddi, doğrudan veya dolaylı bir
risk bulunduğuna dair herhangi bir bilgiye sahip olduklarında, bu bilgi RASFF uyarınca
derhal Komisyona bildirilmektedir. Komisyon derhal bu bilgileri tüm üyelere
iletmektedir. Hızlı uyarı sistemiyle, ürün pazara girer girmez, tüketici açısından bir risk
içeriyorsa bütün üye ülkeler ve ilgili makamlar bilgilendirilmektedir. Ayrıca ürün
pazara girmeden de, risk içeren ürünün sınırda durdurularak ülkeye girmesi
engellenmektedir. Böylece sorunlu üründen kaynaklanabilecek bir tehlikeden bütün
topluluk üyesi ülkelerin tüketicileri korunmaktadır. Üyeleri AB-28 ulusal gıda güvenliği
otoriteleri, Avrupa Komisyonu, AÇA ülkeleri, EFSA, EFTA, Norveç, Lihtenştayn,
İ
zlanda ve İsviçre’dir. RASFF değerlendirme sistemi; bilgilendirme, uyarma, haber
verme, limit kontrolü gibi işlevlere sahiptir. Tüm bu değerlendirmeler sonucunda, elde
65
edilen veriler, veri tabanına ve yıllık rapor arşivine eklenmektedir. Ülkeler çevrimiçi
sistemden bu ağlara ulaşarak gerekli takiplerini gerçekleştirmektedir. Gıda ve yemler
için hızlı alarm sistemi, gıda ve yem zincirinde insan sağlığı ile ilgili riskler
saptandığında ve ilgili ürünün alıkonması, geri toplatılması, el konması ve reddedilmesi
gibi önlemler alındığında, yetkili otoriteler arasında bilgi değişimini sağlayan hızlı ve
etkili bir araç olmaktadır. Sistem tüketiciyi korumayı, bilgi akışını sağlamayı ve riskli
ürünün dolaşımının engellenmesini sağlamaktadır.
Ülkemizde Gıda Güvenliği Bilgi Sistemi (GGBS), gıda ve yem güvenliğini ve
kontrolünü sağlamak amacıyla, Tarım ve Orman Bakanlığı teşkilatlarınca
gerçekleştirilen faaliyetlerin kayıt edildiği internet veri tabanlı, merkezi sistem mimarisi
ve merkezi veri tabanı yapısı üzerinde bir uygulama sistemidir. Resmi kontroller, gıda
ve yem maddesi üreticisine bilgi verilmeden düzenli olarak risk esasına göre uygun
sıklıkta resmi kontrol görevlileri tarafından yapılmaktadır. Bu görevler denetim,
gözetim, tetkik, izleme, takip, doğrulama, numune alma ve analiz gibi metot ve
teknikler uygulanarak yürütülmektedir. İthal edilen gıda ve yem maddesinin
belgelerinde, varış yerinde ya da ürün kimliğinde bir şüphe duyulması halinde ya da
tereddüt olması durumunda detaylı kontroller yürütülmekte ve kontrol sonuçlanıncaya
kadar ürün alıkoyulmaktadır. Denetimi yapılacak gıda ve yem işletmesi için resmi
yetkili tarafından GGBS’ de dosya açılmaktadır ve günlük olarak işletmeye ait kontrol
sonuçları ve değerlendirme verileri girilmektedir. İl resmi otoritelerinin denetim, kontrol
ya da analiz gibi konularla ilgili olarak işlerini kolaylaştırıcı bilgiler GGBS mevzuat
modülünde güncellenerek yayımlanmaktadır. İnsan sağlığını korumak ve hızlı bir
ş
ekilde eyleme geçmek için resmi kurum ve kuruluşlar, özel sağlık kuruluşları, faks,
dilekçe, mail ya da telefon, gazete, yazılı ya da görsel medya kuruluşlarından gelen ya
da yer alan tüm bilgiler resmi otorite tarafından bildirim olarak kabul edilmektedir.
Ülkemizdeki gıda güvenliği uygulamalarının temelini oluşturan 5996 sayılı Veteriner
Hizmetleri Gıda ve Yem Kanunu ve dörtlü hijyen paketi olarak bilinen yönetmelikler
Avrupa Birliğinin 178/2002 sayılı kanununa uyumlu olarak hazırlanmıştır. Avrupa
Birliğinin 2073/2005 sayılı tüzüğü ile uyumlu olmadığımız Mikrobiyolojik Kriterler
Yönetmeliği başta olmak üzere uygulamada ve mevzuatta genel olarak aksaklıklar ve
eksiklikler olsa da gıda güvenliği bilgi sistemleri, uygulamaları ve ilgili mevzuat
düzeltilebilecek ve geliştirilebilecek durumdadır. Gıda, yem ve gıda ile temas eden
66
maddelerin üretim, nakil ve satış izinlerinde en önemli ve son söz sahibi kurumun tarım
ve orman bakanlığı teşkilatları olması gerekmektedir. Gıda, yem ve gıda ile temas eden
maddelerin üretim, nakil ve satış standartlarının bakanlık bünyesinde konunun
uzmanları ile oluşturulacak bir kurul tarafından bilimsel veriler doğrultusunda yeniden
belirlenmesi gerekmektedir.
Gıda güvenliğinin sağlanması amacıyla resmi otorite bünyesinde faaliyet gösteren resmi
denetim personellerinin eğitilmesi, yetkilerinin artırılması ve çalışma şartları
standartlarının yükseltilmesi gerekmektedir. Ülkemizde gıda güvenliğinin sağlanması
ahırdan sofraya, tarladan sofraya diye adlandırılan izlenebilirliğin ve standartların
yükseltilmesi ve iyi tarım uygulamalarının genele yayılmasıyla sağlanacaktır. Tarımsal
ve hayvansal üretimde profesyonel yani endüstriyel üretime geçilmesi üretimin
artmasına dolayısıyla ithalatın azalmasına neden olacaktır. Hayvansal üretimde ahır yani
barınak şartlarının geleneksellikten profesyonelliğe geçirilmesi, bitkisel üretimde ise
arazi birleştirilmesinin tamamlanması yerli ve milli sağlıklı gıda üretimi için elzem
görülmektedir.
Bu tez çalışması, Türkiye’de piyasaya arz edilen gıdaların güvenilirliğine ilişkin olarak
gerçekleştirilen denetlemeler, alınan örneklerin laboratuar analiz sonuçlarının yer aldığı
Gıda Güvenliği Bilgi Sistemi ile aynı süreci şeffaf ve etkili bir biçimde sürdürdüğü
hususu son derece açık olan Avrupa Birliği gıda ve yem erken uyarı sistemi ile özellikle
hayvansal
gıdalar
ölçeğinde
ve
mikrobiyolojik
tehlikeler
kapsamında
karşılaştırılmasının yapılması GGBS’nin işleyiş ve kapsamının Dünya Sağlık Örgütü,
Gıda Kaynaklı Hastalık Yükü Epidemiyoloji Referans Grubu'nun çalışmaları
çerçevesinde gerçekleştirilen risk analizi kriterleri örneğinde değerlendirerek önerilerde
bulunmak ve nihayet ulusal gıda güvenirliğine dolayısı ile Halk Sağlığına katkı
sağlamak amacıyla yürütülmüştür.
Avrupa Gıda ve Yem Erken Uyarı Sisteminin belirlenen tarih aralığındaki hayvansal
kökenli gıdalar için yapılan mikrobiyolojik tehlikelerin tasnifi sonucunda en fazla
tehlike bildirimi yapılan hayvansal gıda grubunun 1183 bildirim ile balık ve balık
ürünleri olduğu, bu ürünler için gerçekleşen bildirimlerin %10.40’ının paraziter
enfestasyonlar, %8.62’sinin ise Listeria monocytogenes varlığı ile ilgili olduğu
gözlemlenmiştir. AB RASFF sisteminin topluluk içinde üretilen gıda ham ve mamul
maddelerinin piyasa denetimlerinde etkin bir şekilde kullanıldığını görmemizi sağlayan
67
bu sonuç, Türkiye’de GGBS içerisinde balık ve balık ürünleri hakkında hiçbir analizin
gerçekleştirilmemiş olması bakımından büyük bir eksiklik olarak dikkatimizi çekmiştir.
Bu değerlendirme RASFF sisteminde, Türkiye’den AB ülkelerine ihraç için gönderilen
ve 19/03/2018 tarihinde İtalya tarafından dondurulmuş deniz kestaneleri için sağlık
sertifikalarının geçerli olmaması, 23/05/2017 tarihinde Birleşik Krallık tarafından
muhafaza sıcaklığı koşullarındaki yetersizlik dolayısı ile soğutulmuş ton balıklarının,
16/05/2017 tarihinde ise yine Birleşik Krallığın Atlantik ton balıklarında tespit edilen
bozulma dolayısı ile gerçekleşen deniz mahsülü sınır retlerinin, 23/02/2016 tarihinde
Hollanda’nın tütsülenmiş ve dondurulmuş alabalıklarda Listeria monocytogenes (570
CFU/g), yine Hollanda tarafından 15/02/2016 tarihinde aynı gıdada Listeria
monocytogenes
(+ /25g) dolayısıyla sırası ile yapılan uyarı ve dikkat için bilgi
bildirimlerinin ulusal ölçekte balık ve balık ürünlerinin denetlenmesinin ne derece önem
taşıdığını ortaya koymaktadır.
Avrupa Gıda ve Yem Erken Uyarı Sisteminin belirlenen tarih aralığındaki hayvansal
kökenli gıdalar için yapılan mikrobiyolojik tehlikelerin tasnifi sonucunda en fazla
sayıda tehlike bildirimi yapılan ikinci sıradaki hayvansal gıda grubunu 1136 bildirim ile
kanatlı eti ve ürünlerinin oluşturduğu, yapılan bildirimlerin % 85.30 nispetinde
Salmonella
spp., kaynaklı %3.34’ünün Campylobacter sp., %2.20’sinin ise Listeria
monocytogenes
kaynaklı olduğu görülmüştür. RASFF sistemi incelendiğinde
Türkiye’den AB ülkelerine tavuk eti ve ürünleri ihracatı varlığına ilişkin bir veriye
rastlanılmamıştır. Bu nedenle yerel ölçekte GGBS’nde tavuk eti ve ürünleri için yapılan
bildirimler ile RASFF karşılaştırılması mümkün olamamıştır.
Gıda Güvenliği Bilgi Sistemi, 2013, 2014, 2015, 2016, 2017 yıllarının verileri
incelendiği takdirde en fazla mikrobiyolojik tehlikeye ait bildirimin kanatlı eti ve bu
etlerden hazırlanan mamuller için yapılmış olduğu, en sık izole edilen patojen
mikroorganizmanın ise Salmonella spp. olduğu, mamul gıda maddelerinde (tavuklu
çorba, tavuklu pilav v.b.) ise Staphylococcus aureus, Bacillus cereus, Escherichia coli,
Listeria monocytogenes
gibi patojen mikroorganizmaların mamul gıda maddesinin
üretim koşullarına bağlı olarak bulaştığını düşündüren bir şekilde tespit edildiğini ifade
etmek yanlış olmayacaktır.
Avrupa Gıda ve Yem Erken Uyarı Sisteminin tez konusu kapsamında incelenen tarih
aralığındaki hayvansal kökenli gıdalar içerisinde üçüncü sırada bildirim alan grubu,
68
kırmızı et ve et ürünleri toplam 665 bildirim ile oluşturmuştur. Kırmız et ve et
ürünlerinde en fazla tespit edilen patojen mikroorganizma %27.22 ile Salmonella spp.
olurken, %24.06 ile Escherichia coli, %13.83 ile de Listeria monocytogenes,
Salmonella
spp’yi takip etmiştir. RASFF sistemi incelendiğinde Türkiye’den AB
ülkelerine kırmızı et ve et ürünleri ihracatı varlığına ilişkin bir veriye rastlanılmamış
olması aynı şekilde GGBS’nde ithal edilen kırmızı et ve et ürünlerine ilişkin herhangi
bir verinin olmaması bu iki sistemin kırmızı et ve et ürünlerindeki tehlikeler yönünden
kıyaslanmasına imkan vermemiştir. Benzer tarzda süt ve süt ürünleri ile yumurta ve
yumurta ürünleri için RASFF sisteminde Türkiye’den, AB ülkelerine ihracata veya
GGBS’de AB ülkelerinden Türkiye’ye ithalat yapıldığı ile ilgili olarak herhangi kayıt
olmadığı için bu grup gıdalar içinde iki sistemi değerlendirme imkânı bulunamamıştır.
Gıda Güvenliği Bilgi Sistemi Verilerinde 2018 yılı içerisinde en fazla bildirimin kırmızı
et kıyması için yapıldığı tespit edilmiştir. Kırmızı et kıymalarından en yaygın bulunan
patojen mikroorganizma ise Salmonella Enteritidis olmuştur.
Avrupa Gıda ve Yem Erken Uyarı Sisteminin hayvansal kökenli gıdalar içerisinde
dördüncü en fazla bildirim yapılan hayvansal gıda grubunu kabuklu deniz hayvanları
toplam 253 bildirim ile meydana getirmiştir. Bu gıda grubunda en sık izole edilen etken
%8.70 ile Salmonella spp., %2.80 ile Vibrio cholera, %5.14 ile diğer Vibrio türleri
(parahaemolyticus, vulnificus, alginolyticus), %3.16 düzeyinde ise Listeria
monocytogenes
olarak karşımıza çıkmıştır.
Gıda Güvenliği Bilgi Sistemi Verilerinde kabuklu deniz mahsullerine ilişkin bir tehlike
bildiriminin yapılmamış olması bizlere bu hayvansal gıda grubunun güvenilir bir
ş
ekilde ulusal gıda pazarına arz edildiğini düşündürmektedir. Ancak, 10/10/2017
tarihinde İtalya tarafından dondurulmuş kırmızı karideslerde 258 mg/kg - ppm,
13/03/2017 ve 07/03/2017 tarihlerinde Yunanistan tarafından dondurulmuş derin su
karideslerinde 1114.8 mg/kg - ppm ile 1873.2 mg/kg - ppm düzeylerinde yani yüksek
düzeylerde sülfit varlığına ilişkin bildirimlerin yapılmış olması ulusal piyasadaki
kabuklu deniz mahsullerinin kimyasal kalıntılar yönünden daha dikkatli incelenmesi
konusunda bir uyarı olarak algılanabilir.
Avrupa Gıda ve Yem Erken Uyarı Sisteminde, hayvansal kökenli gıdalar içerisinde 243
bildirim ile süt ve süt ürünleri grubunun bildirim sayısı bakımından beşinci sırada yer
aldığı görülmüştür. Süt ve süt ürünleri için yapılan bildirimlerin %32.92’si Listeria
69
monocytogenes
, %22.22’si Escherichia coli, %10.70’si ise Salmonella spp. varlığı ile
ilgilidir.
Gıda Güvenliği Bilgi Sistemi Verilerinde, 2014 yılı içerinde bir adet sütlü tatlıda Staph.
aureus
, kakaolu dondurmada Bacillus cereus; 2015 yılında iki adet köy peynirinde
Staph. aureus
; 2016 yılında bir adet yoğurt ve beyaz peynirde E.coli yine bir peynir
numunesinde Staph. aureus; 2017 yılında, peynir ve salamura taze peynirde Staph.
aureus
, 2 adet ayran örneğinde E.coli ve bir adet beyaz peynirde Salmonella
Typhimurium
, 2018 yılında ise bir yoğurt örneğinde Salmonella Enteritidis belirlenmiş
olduğu bildirilmiştir. RASFF sisteminde süt ve süt ürünlerinde tespit edilen patojen
mikroorganizma cins ve sıklıklarıyla, Türkiye’de aynı grup gıdalarda belirlenen
mikroorganizma cinsleri göz önüne alındığında süt ve süt ürünlerinin daha sık ve
düzenli kontrolünün yapılmasının toplum sağlığı bakımından önem taşıdığını belirtmek
yerinde olacaktır.
Avrupa Gıda ve Yem Erken Uyarı Sisteminde, yumurta ve yumurta ürünleri grubu 183
adet bildirim almıştır. Yumurta ve yumurta ürünleri için yapılan bildirimlerin %27.32’si
Salmonella
spp. varlığı nedeni ile meydana gelmiştir. Bu grup gıda maddesi için
GGBS’de herhangi bir kayıtın bulunmuyor olması da üzerinde hassasiyetle durulması
ve düşünülmesi gereken bir konu olarak değerlendirilmiştir. Bununla birlikte GGBS’de
ithalat yumurta ve yumurta ürünlerinden 2012 den beri 179 numunenin analize alınmış
olduğu sadece 1 ürünün fipronil varlığına ilişkin uygunsuzluğun varlığı bildirilmiştir.
RASFF sisteminde hayvansal kökenli gıdalar içerisinde en az bildirim ballar için
yapılmıştır. Ballar hakkında 19 adet bildirim yapılmış olup uyarıların hiçbirisi
mikrobiyolojik tehlike varlığı ile ilişkili değildir. Ballar için yapılan bildirimler; fiziksel
tehlikeler (cam, metal gibi yabancı madde), kimyasal madde kalıntıları, tağşiş, sağlık
sertifikası bulunmaması gibi konular ile ilgilidir.
Ballar için GGBS’ye anahtar kelime yazılarak yapılan araştırmada 3130 bal
numunesinde 407 adet uygunsuzluğun varlığı listelenmektedir. Uygunsuzluklar içinde
RASFF ile uyumlu olarak mikrobiyolojik kaynaklı bir uygunsuzluk bildirimi
yapılmamış olup bildirimlerin tağşiş varlığına ilişkin olarak yapıldığı görülmektedir.
Gıda Güvenliği Bilgi Sistemi Verilerinde göre, gıda kaynaklı olarak ortaya çıkan vaka
ya da salgınlardan en fazla izole edilen patojen mikroorganizma Bacillus cereus
olmuştur. Ulusal kültür koleksiyonuna ilave edilen patojen mikroorganizmalar 2013,
70
2014, 2015, 2016, 2017 ve 2018 yıllarında sırasıyla; Bacillus cereus, Staphylococcus
aureus, Listeria monocytogenes, Salmonella İ nfantis, Salmonella Enteritidis,
Escherichia coli ve Escherichia coli
O157:H7 olmuştur (Tarım ve Orman Bakanlığı
Verileri, 2018).
Avrupa Birliğinde olduğu ülkemizde de Salmonella gıda zehirlenmelerinde birinci
derecede şüpheli olarak tavuk eti ve mamulleri olarak düşünülmesinin gerekliliği
RASFF ve GGBS bildirimleri göz önüne alındığında ortaya çıkmaktadır. Bu kapsamda
gıda güvenirliğinin temin edilmesinde yumurtacı ve broyler kümeslerinde Salmonella
alt tür ve serotiplerinin kontrol altına alınması ve izlenmesinin zorunlu olduğu aşikardır.
Tarım ve Orman Bakanlığı, Gıda ve Kontrol Genel müdürlüğünün; Kanatlı Hayvan ve
Gıdalarda Salmonella İzlenmesi ve Kontrol Programlarının Geliştirilmesi Projesi
kapsamında yürütmekte olduğu Ulusal Salmonella Kontrol programı ulusal
gereklilikleri karşılayacak şekilde aktif olarak çalıştırılmasının önemi tartışmaya açık
değildir.
Gıda kaynaklı hastalıkların boyutlarının ve toplum sağlığına etkilerinin ölçülebilir,
hesaplanabilir birimler şeklinde ifade edilebilmesi için Dünya Sağlık Örgütü tarafından
oluşturulan küresel hastalık tahminleri yükünün çalışmalarında kullanılan Yeti Yitimine
Ayarlanmış Yaşam Yılı (DALY) birimi, tehlikenin oluşturduğu riski tam anlamı ile
ortaya koyabilmek ve riskleri büyüklüklerine göre tasnif edebilmek bakımından önem
taşır.
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 01.01.2019 tarihine kadar almış olduğu bildirimlere göre
11509 kişi etkilenmiş olduğu, 7556 kişinin ayakta tedavi gördüğü, 1169 kişinin yatarak
tedavi gördüğü, on iki ayrı bildirimde ise 14 kişinin hayatını kaybettiği bilgisine ilişkin
paylaşımından hareket ederek, gıda kaynaklı tehlikelerin belirlenmesi, risk
değerlendirmelerinin yapılması, gıda kaynaklı hastalıkların azaltılması için hedeflerin
belirlenmesi ve riski azaltmak için tasarlanmış belirli müdahalelerin (politika ve
projeler) etkinliğinin değerlendirilmesine ve rasyonel, metrik verilerin elde edilmesi,
kolay anlaşılabilir, yönetilebilir hale gelmesine olanak sağlayacaktır.
71
6. KAYNAKLAR
Adıgüzel, T. AB’ye gıda ürünleri ihracatının gıda güvenliği açısından
değerlendirilmesi. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Dışilişkiler ve AB
Koordinasyon Dairesi Başkanlığı,
2008.
Alkan M, İstanbulluoğulları E. III. Türk Veteriner Hekimliği Kurultayı Komisyon
Raporları, 2010.
Annuel Report, The Rapid Alert System for Food and Feed 2015 annual report,
European Commision,
https://ec.europa.eu/food/sites/food/files/safety/docs/rasff_annual_report_201
5.pdf . Erişim Tarihi:01.06.2019
Annuel Report, The Rapid Alert System for Food and Feed 2016 annual report,
European Commision,
https://ec.europa.eu/food/sites/food/files/safety/docs/rasff_annual_report_201
6.pdf . Erişim Tarihi:01.06.2019
Annuel Report, The Rapid Alert System for Food and Feed 2017 annual report,
https://ec.europa.eu/food/sites/food/files/safety/docs/rasff_annual_report_201
7.pdf Erişim Tarihi:01.06.2019
Annuel Report, The Rapid Alert System for Food and Feed 2018 annual report,
https://ec.europa.eu/food/sites/food/files/safety/docs/food-
fraud_network_activity_report_2018.pdf Erişim Tarihi:01.06.2019
Anonim, AB Gıda Güvenliği Politikası ve Türkiye’nin Uyum Süreci, 2011
http://www.izto.org.tr/portals/0/iztogenel/dokumanlar/ab_gida_guvenligi_25.
06.2012%2012-36-40.pdf Erişim Tarihi: 01.06.2019
Anonim,
White
Paper
on
Food
Quality
Safety,
2007b
http://www.chinadaily.com.cn/china/2007-08/17/content_6032557.htm
Erişim Tarihi:01.06.2019
Anonim. 50 Years of Food Safety in European Union Book, electronic version, 2007a
https://publications.europa.eu/en/publication-detail/-/publication/2440ff11-
e27e-48f6-b2cc-a54919bd9529 Erişim Tarihi:01.06.2019
Anonim. RASFF web portalı, 2019, https://webgate.ec.europa.eu/rasff-window /portal
/?even t=search Form& cleanSearch=1 Erişim Tarihi: 01.08.2019.
Arıkbay C. Gıda Sektöründe Kalite Yönetim Sistemleri ve HACCP. Milli Prodüktivite
Merkezi Yayınları 2002; No: 660.
72
Cebeci, Z. Gıda izlenebilirliğinde bilgi teknolojileri. Ulusal tarım kurultayı, 2006:189-
195.
Celen, E. Türkiye'deki biyogüvenlik yasasının etkilerinin değerlendirilmesi (Master's
thesis, Adnan Menderes Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü), 2013
Codex Alimentarius Commission. Principles and guidelines for the conduct of a
microbiological risk assessment, FAO, Rome, 1999, CAC/GL-30.
Erol, İ. Gıda Hijyeni ve Mikrobiyolojisi. Pozitif matbaacılık, 2007.
GKHİRK Prosedürü 2010 Gıda Kaynaklı Hastalıklara İlişkin Resmi Kontrol Prosedürü
https://kms.kaysis.gov.tr/Home/Goster/134548 Erişim Tarihi:01.06.2019
GRKVİY Prosedürü,2010 Gıdanın Resmi Kontrolü ve İdari Yaptırımlar Prosedürü,
https://kms.kaysis.gov.tr/Home/Goster/24722?AspxAutoDetectCookieSuppor
t=1 Erişim Tarihi:01.06.2019
Havelaar AH, Amy Cawthorne, Fred Angulo, David Bellinger, Tim Corrigan, Alejandro
Cravioto, Herman Gibb, Tine Hald, John Ehiri, Maryn Kirk, Rob Lake,
Nicolas Praet, Niko Speybroeck, Nilanthi de Silva, Claudia Stein, Paul
Torgerson, Tanja Kuchenmüller 2013, WHO Initiative to Estimate the Global
Burden of Foodborne Diseases (Congerence Abstract),The Lancet, Volume
381, Supplement 2, Page 59.
Hulebak L.K, Schlosser W. HACCP History and Conceptual Overview, Risk Analysis.
U.S.Department of Agriculture Food Safety and Inspectin Service Office of
Public Health and Science Washington, DC, 2002.
Kartal, Y. D. D. E. D. Gıda Kaynaklı İnfeksiyonlar. I. Türkiye Zoonotik Hastalıklar
Sempozyumu Kitabı
, 2006, 187.
Lake RJ, Cressey PJ, Campbell DM and Oakley E Risk Ranking for Foodborne
Microbial Hazards in New Zealand: Burden of Disease Estimates, 2010 Risk
Analysis, Vol. 30, No. 5.
Loir Y, Baron F, Gautier M. Staphylococcus aureus and food poisoning. Genetics and
Molecular Research, 2003; 2: 63-76.
Marvin HJP, Kleter GA, Prandini A, Dekkers S, Bolton D.J. Early identification system
for emerging foodborne hazards. Food Chem Toxicol, 2009; 47: 915-926.
Meulen, B. and Velde, M. Food Safety Law in the European Union, 2006, Wageningen
Academic Publishers,232,The Netherlands.
Omurtag Korkmaz Bİ, Doğruer Y. Gıda Kaynaklı Paraziter Hastalıklarda Risk
Değerlendirmesi. Doğruer Y, editör. Gıda Kaynaklı Paraziter Hastalıklar. 1.
Baskı. Ankara: Türkiye Klinikleri; 2018. p.80-8.
Paksoy Erbaydar N. Hastalık Yükü Kavramı ve Hesaplanmasında Kullanılan Ölçütler
ve Daly Kavramına Kısa Bakış, Toplum Hekimliği Bülteni, 2009, Cilt 28,
Sayı 1, ss 20-22.
Raspor P. Total food chain safety: how good practices can contribute? Trends in Food
Science & Technology, 2008; 19: 405-412.
73
Resmi Gazete 27641, 13.06.2010
http://www.resmigazete.gov.tr/main.aspx?home=http://www.resmigazete.gov
.tr/eskiler/2010/06/20100613.htm&main=http://www.resmigazete.gov.tr/eskil
er/2010/06/20100613.htm Erişim Tarihi:01.06.2019
Resmi Gazete 28145, 17.12.2011
http://www. mevzuat.gov.tr /Metin.Aspx ?Mevzuat
Kod = 7.5.15595& MevzuatIliski= 0&sourceXmlSearch= g% C4% B1da%20
ve%20yem
Erişim Tarihi:01.06.2019
Ropkins K, Beck AJ.Evaluation of worldwide approaches to the use of HACCP to the
control food safety, Trends on Food & Science Technology, 2000; 11: 10-21.
Sperber WH. HACCP and transparency. Food Control, 2005; 16: 505-509.
Tarım ve Orman Bakanlığı Verileri, (Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü, Gıda Kontrol
ve Laboratuvarlar Daire Başkanlığı) 2018
Tauxe RV. Emerging foodborne pathogens. Int J Food Microbiol. 2002; 78: 31-41.
Tunail N. Mikrobiyel infeksiyonlar ve intoksikasyonlar. In: Gıda Mikrobiyolojisi ve
Uygulamaları. İkinci baskı, Ankara, Sim Matbaacılık Ltd. Şti. 2000. p. 81-88.
Uğur M, Nazlı B, Bostan K. Genel Besin Hijyeni Ders Notları, 1996, İstanbul Üniv.
Vet. Fak. Yayını, Ders Notu No: 58.
Wilcock A, Pun M, Khanona J, Aung M. Consumer attitudes knowledge and behaviour:
A review of food safety issues, Trends in Food Science & Technology, 2004;
15: 56-66.
World Health Organization. Initiative to Estimate the Global Burden of Foodborne
Diseases.
Available
at:
http://www.who.int/foodsafety/foodborne_disease/ferg/en/index.html, Erişim
tarihi; 22 Temmuz, 2019.
Yörük, N. G. ISO gıda güvenliği sistemini uygulayan et ürünleri işletmelerinde üretilen
salam, sosis, sucuk ve hamburger köftenin gıda patojenleri yönünden
kontrolü
(Doctoral dissertation, Selçuk Üniversitesi Sağlık Bilimleri
Enstitüsü), 2012.
Yurdakul, F. Gıda ve Yem için Hızlı Alarm Sistemi (RASFF) Değerlendirilmesi.
[http://symcon.com.tr/3gida/salona/3may/17.10-17.30/Fezal-
YURDAKUL/RASFF-SUNUMU%
202.pdf]:2012,
Erişim
Tarihi:
21.10.2013.
74
ÖZGEÇMİŞ
KİŞİSEL BİLGİLER
Adı, Soyadı: Mustafa Feyzullah AKYÜZ
Uyruğu: Türkiye (TC)
Doğum Tarihi ve Yeri: 06 Mayıs 1983, Yozgat
Medeni Durumu: Evli
Tel: +90 312 258 77 63
Fax: +90 312 258 77 94
email: feyzullah.akyuz@tarimorman.gov.tr
Yazışma Adresi: Üniversiteler Mah. Dumlupınar Bulvarı, No: 161, 06800, Yeni Bina
7.kat Çankaya/ANKARA
EĞİTİM
Derece
Kurum
Mezuniyet Tarihi
Lisans
A.Ü. Veteriner Fakültesi, Ankara 2014
Lise
Veteriner Sağlık Meslek Lisesi,
Konya
2000
İŞ
DENEYİMLERİ
Yıl
Kurum
Görev
2005- Halen
Tarım ve Orman Bakanlığı
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü
Veteriner Hekim
YABANCI Dİ L
İ
ngilizce,
Dostları ilə paylaş: |