dinleriz. Elbette ki, geçen yılların en fazla gişe hasılatı yapan başarılı
iki ya da üç filminin JAWS, THE EXORICST ve belki THE
GODFATHER olması Sümer mitolojisinin özünün Yirminci Yüzyılın
ikinci yarısında kendini çok gerçek bir yolla hissettirdiğinin bir
göstergesi değil midir?
Uzun ve şiirsel MAGAN metninden sonra, Lovecraft’ın
R’lyeh Metni
olabilecek,
“Menfurluklar” alt başlığına sahip URILLIA metni gelir.
Yılan’ın tapımı ve günah kutlamalarında rol alan kültlerin doğası ile
daha spesifik olarak ilgilidir. Yine, okuyucu bunları kullanmamakla
yükümlü kılınsa da, daha fazla çağırış sözü verilmiştir. Bu, herhangi
bir dönemde yazılmış pek çok
grimoire’da görülen ve belki de majisy-
enlerin zihniyetinin çok azını ortaya koyan bir uyuşmazlıktır, çünkü
işini bitirmekten başka bir şeyi, meleksi mi yoksa
demonik güçlerle mi
temas kurduğunu umursayamayan ilerlemiş bir
magus için, kötü olan
çok az şey vardır
Ardından, URILLIA metnini takip eden ve elyazmasının en sonunu
oluşturan
Deli Arap’ın Tanıklığının İkinci Bölümü gelir. İnsanın ka-
fasına takılan, gamlı bir okült kişiliktir. Gerçekten de deli miydi? Bu
belki de insan kendisini, en az şeytansı olan kadar ilahi olanı, mutlu
olan kadar üzgün olanı da kapsayan kozmik dansın ve spiralin bir
parçası olarak kendisini anlamaya çalıştığı sürece devam edecek bir
sorudur. Belki de Arap’ın ifşa edemediği, başka dünyalara ait bir sırdan
haberi vardı. Belki de kapıyı, uçuruma giden kişisel kapıyı yanlışlıkla
açmış ve bilinmeze doğru olan eşiğini geçmeye zorlanmıştı. Bunu
hiçbir zaman öğrenemeyebiliriz.
Ya da, öğrenmemiş olmayı dileyebiliriz.
Editör New York, New York
12 Ekim 1975
38/284