TND
EPİLEPSİ REHBERİ
TÜRK NÖROLOJİ DERNEĞİ
EPİLEPSİ ÇALIŞMA GRUBU
Hazırlayanlar
Editör: Canan Aykut Bingöl
Berrin Aktekin
Kadriye Ağan
Fehim Arman
Kezban Aslan
Ebru Aykutlu
Barış Baklan
Betül Baykan
Nerses Bebek
Erhan Bilir
İbrahim Bora
Hacer Bozdemir
Candan Gürses
Nalan Kayrak
Çiğdem Özkara
Serap Saygı
Sibel Velioğlu
2007
1
TND
Bu epilepsi rehberi pratisyen hekimler, aile hekimleri ve nöroloji uzmanlarına yönelik hazırlanmıştır.
Rehberde epilepsi nöbetlerine yaklaşım ve epilepsili hastaya yaklaşım ele alınacaktır. Ana başlıklar:
•
Epilepsiye yaklaşım
–
Karar verme prensipleri
–
Epilepsi ile birlikte yaşamak
•
Genel Bilgiler
•
İlk Nöbet
•
Tanı
•
İnceleme yöntemleri
•
Sınıflama
•
Epilepsili Hastaya Yaklaşım
•
Sık tekrarlayan ya da uzamış nöbetler
•
Status epileptikus tedavisi
•
Gençlerde epilepsi
•
Yaşlılarda epilepsi
Olarak sıralanmıştır.
GENEL BİLGİLER:
Epilepsiye Yaklaşım:
Epilepsi hemen her yaşta görülebilen ve uzun süreli tedavi ve izleme gerektiren bir hastalık
olup yaşam kalitesini önemli ölçüde etkiler. Epilepsi konusunda sağlık hizmeti veren tüm doktorların,
epilepsili bireyler ve onların aileleri ile hastalıkla ilgili tüm kararlara ortak katılımlarını sağlayabilecek
şekilde ve onların tüm sosyo-kültürel ve özel ihtiyaçlarını gözeten bir iletişim kurma bilgi ve becerisine
sahip olmalı ve bunları gözetmelidir.
Epilepsi ile Birlikte Yaşamak:
•
Epilepsili bireyler ve onların aileleri ve/veya bakımlarını üstlenen kişiler bu durumla baş
edebilecek şekilde cesaretlendirilmelidirler.
•
Erişkin bireylere epilepsinin tüm yönleriyle ilgili olarak uygun bilgi ve eğitim verilmelidir.
Doktorlar, kendi durumu hakkında daha fazla bilgiye ulaşmak isteyen bireyleri hastalara
yönelik hazırlanmış güncel internet sitelerine yönlendirmelidirler (Türk Epilepsi ile Savaş
Derneğinin web sitesi vb).
Epilepsili hasta ve yakınlarına verilmesi gereken bilgiler:
•
Genel olarak epilepsi
•
Tanı ve tedavi seçenekleri
•
İlaçlar ve yan etkileri
•
Nöbet tipi (tipleri), nöbet tetikleyicileri ve nöbet kontrolu
•
Tedavi ve kendi kendine bakım
•
Risklerle başa çıkma
•
İlk yardım, evde, okulda veya işyerinde güvenlik ve yaralanmaktan korunma
•
Psikolojik konular
•
Sosyal güvenlik ve sosyal hizmetlerden yararlanım
•
Sigortayla ilgili konular
•
Okulda eğitim ve sağlık bakımı
•
Erişkinler için iş bulma ve bağımsız yaşama
•
Koşullar uygunsa hastanın epilepsisi olduğunu işyerine bildirmesi (eğer daha fazla bilgi ya da
açıklamaya gereksinim varsa gönüllü örganizasyonlarla bağlantıya geçilmelidir)
•
Yol güvenliği ve araç kullanma
•
Prognoz
•
Epilepside ani ölüm
•
Status epileptikus
•
Yaşam biçimi, boş zaman ve sosyal konular (alkol, destekleyici ilaçlar, cinsel aktivite ve uyku
yoksunluğu)
•
Aile planlaması ve gebelik
2
TND
•
Destekleyici gruplar ve hayırsever kuruluşlar gibi gönüllü organizasyonlar ve bunlarla nasıl
bağlantıya geçilebileceği
Bu bilgilerin verileceği zamanlama tanının kesinliğine ve tanıyı kesinleştirmeye yarayacak
incelemelere olan gereksinime bağlıdır. Bu bilgiler bireyin taleplerine uygun bir yapıda, dilde ve yolda
anlatılmalıdır. Bireyin gelişimsel yaşı, cinsiyeti, kültürel düzeyi ve yaşamın hangi aşamasında
bulunduğu göz önünde tutulmalıdır.
Hasta ile yapılan görüşmede bilgi vermek için uygun bir zaman ayırılmalı, daha sonraki
görüşmelerde de bu bilgiler tekrarlanmalıdır. Görüşmeler sırasında tartışılacak konuların hem bireyler
hem de sağlık profesyoneli tarafından hatırlanabilmesi için kontrol listeleri kullanılmalıdır. Epilepsili
bireylerin bakımını ya da tedavisini sağlayan herkes verilmesi zorunlu olan tüm bilgiyi
sağlayabilmelidir. Epilepsisi olan birey ve ailesi bilgiye gereksinimleri olduğunda kime ulaşacaklarını
bilmelidirler. Bu kişi sağlık ekibinin bir üyesi olmalıdır ve epilepsili birey ve ailesi bilgi ihtiyacını
karşılamaktan sorumlu olmalıdır.
Nöbet geçirme olasılığı tartışılmalı ve nöbet geçirme riski yüksek olan kişilerde (ağır beyin hasarı
geçirmiş olanlardaki gibi), öğrenme güçlüğü olanlarda ya da ailesinde yaygın epilepsi öyküsü
olanlarda nöbet oluşmadan önce epilepsiyle ilgili bilgi verilmelidir. Epilepsili kişilere kendileriyle ilgili
önemli kararlar almalarından önce uygun bilgiler verilmelidir (örneğin, gebelik ya da bir işe girme).
Bir neden bulunamayan ve nedeni açıklanamayan ani ölüm (sudden unexplained death)
(SUDEP) insidansı normal populasyonda yılda 1000 kişide 0.35’tir. Epilepsisi olan kişilerde daha sık
görülebilmektedir; kontrol edilemeyen nöbetler ve ilaca dirençli epilepsilerde daha çok görülmektedir.
Uygun medikal tedaviye yanıt vermeyen hastalar zaman kaybedilmeden cerrahi tedavi için
yönlendirilmelidirler. Aileler ve/veya bakıcıların başına SUDEP geldiyse sağlık profesyonelleri ailelerle
temas kurmalı, başsağlığı dilemeli, ölüm olayını tartışmak için onları davet etmelidir.
İLK NÖBETE YAKLAŞIM:
İlk kez nöbet kuşkusu olan bir hastanın ilk değerlendirmesi acil ya da poliklinik servisde bir
hekim tarafından yapılmalıdır ve hastanın bir nöroloji uzmanına yönlendirilmesi sağlanmalıdır.
Hastaların acil ve nöroloji polikliniğinde gereken şekilde değerlendirilmesi için kesin veya
kuşkulu epileptik nöbete yaklaşım protokolleri hazır bulunmalıdır (ALGORİTMA 1, 2, 3). Hastanın
hem kendisinden, hem de olaya tanıklık eden aile bireyleri, bakıcı ya da arkadaşlarından ayrıntılı bilgi
alınmalıdır. Epileptik bir atak olduğu konusundaki klinik karar atağın tarifine ve semptomlarına bağlı
olarak verilmelidir. Tanı tek bir özelliğin varlığı veya yokluğu temel alınarak konulmamalıdır.
İlk kez nöbet geçiren her hastanın (ya da ilk kez afebril nöbet geçiren her çocuğun) en kısa
zamanda (bu süre ilk 1-2 hafta, tercihan olay günü) bir nöroloji uzmanı tarafından görülmesi
sağlanmalıdır. Bu yaklaşımın amacı erken ve doğru tanı konmasının yanı sıra hastaya uygun şekilde
tedavinin gerekliliğinin belirlenmesi ve doğru tedavinin seçilmesidir. Yakın zamanda gerçekleşmiş bir
nöbet için ilk değerlendirmede uzmanın gereken incelemeleri elde etmesi gereklidir.
Bir atak öyküsü ile gelen hasta için ayrıntılı bir fizik muayene yapılmalıdır. Bu muayene
hastanın kardiyak, nörolojik ve mental muayenesini de içermelidir. Ayrıca gereğinde gelişimsel
değerlendirme de yapılmalıdır (ALGORİTMA 2).
Bir nöbetin nasıl tanınacağı konusunda temel bilgiler, ilk yardım ve sonraki atakları
bildirmenin önemi ilk nöbet olasılığı olan kişi ve ailesi/bakıcısı gibi ilgili kişilere uygun şekilde
anlatılmalıdır.
Eğer kesin epilepsi tanısı konulamıyorsa, ileri incelemeler için bir epilepsi kliniğine (EK-1)
sevk planlanmalıdır. Hastanın takibi mutlaka organize edilmelidir. Eğer nonepileptik bir atak kuşkusu
varsa, uygun psikolojik veya psikiyatrik servise sevk sağlanmalıdır (ALGORİTMA 3).
TANI:
Epilepsi tanısı, bir nöroloji uzmanı tarafından konulmalıdır. Birey ve atağın görgü tanığından
bir epileptik nöbetin olup olmadığını belirlemeyi mümkün kılacak ayrıntılı bir öykü alınmalıdır. Kişinin
bir epileptik nöbet geçirip geçirmediğine dair bilgi, atağın tarifi ve farklı semptomların birlikteliği
temeline dayanmalıdır. Kesin bir epilepsi tanısının mümkün olamayabileceğini anlamak önemlidir.
Eğer tanı net olarak konulamamışsa, yanlış tanı koymaktansa araştırmalara devam etmek veya bir
epilepsi kliniğine göndermek en iyisidir. Bu tip vakalarda takip her zaman çok önemlidir. Tanıya
varmada, hastaların video kayıtlarını ve yazılı açıklamalarını istemek yararlı olabilir.
3
TND
İNCELEMELER:
Bireylere ve yakınlarına, testlerin nedenleri, sonuçları ve anlamları, özel inceleme
gereksinimleri ve onlara ulaşma konularında bilgi sağlanmalıdır.
EEG
Epilepsi tanısı için klinik bilgiler yanında en önemli yardımcı tanı yöntemi EEG’dir ve nöbet
düşünülen her hastada EEG çekilmelidir. İlk tanı konulurken ilk 1 hafta içinde, diğer durumlarda EEG
istenildikten EN GEÇ 4 hafta içinde yapmalıdırlar. EEG epilepsi tanısını koymada tek başına
kullanılamaz. EEG, epilepsi olduğundan şüphelenilen bireylerde nöbet tipini ve epilepsi sendromunun
prognozunu belirlemede yardımcı olarak kullanılabilir. Bu bireylerde prognozun doğru tahminini
sağlayabilir. İlk kez tetikleyici bir neden olmaksızın ortaya çıkan nöbeti olan bireylerin EEG’lerinde
epileptiform bir aktivite görülmesi, yüksek oranda nöbet tekrarlama olasılığını göstermede
kullanılabilir. Tanısal güçlükleri olan bireylerde özel araştırmalar gereklidir. Epilepsi veya sendrom
tanısının belirsiz olduğu durumlarda tekrar EEG çekimleri yararlı olabilir. (4’DEN FAZLASININ
KATKISI YOKTUR) Fakat eğer tanı konulmuşsa EEG tekrarlarının katkısı olmaz. Uyku veya uyku
deprivasyonlu EEG’ler, tekrar EEG’lere tercih edilmelidir. Eğer standard EEG tanı veya
sınıflandırmaya katkıda bulunmamışsa uyku EEG’si çekilmelidir. Bu en iyi uyku deprivasyonuyla
yapılan uyku EEG’sidir. Uyku deprivasyonu tüm gece uykusuzluk ya da tercihan parsiyel uyku
deprivasyonu olarak yapılabilir. Nöbetlerin artması düşünülerek karar verilmeli ve hasta ve yakınları
bilgilendirilmelidir. Klinik değerlendirme ve standard EEG sonrası tanısal güçlükler olan hastalarda
uzun dönem video-EEG’nin önemli bir rolü vardır. Nonepileptik psikojen atak bozukluklarını
değerlendirmede ”telkinle provakasyon” yönteminin rolü sınırlı olup, bazı bireylerde yanlış pozitifliğe
neden olabilir. Fotik stimülasyon ve hiperventilasyon standard EEG değerlendirmesinin parçası
olarak kalmalıdır. Birey ve yakını, bu tür aktivasyon prosedürlerinin bir nöbeti tetikleyebileceği
hakkında bilgilendirilmeli ve her nöbetin birey açısından bir risk taşıdığından eğer isterlerse reddetme
haklarının olduğundan haberdar edilmelidirler.
EEG
STANDARTLARI
Uluslararası 10-20 sistemine göre en az 21 elektrot kafa üzerine simetrik yerleştirerek EEG
çekilmelidir. EEG çekim süresi en az 30 dakika olmalıdır. Analog EEG aletlerinde en az 16 kanallı
çekim yapılmalıdır, çekimlerde longitudinal, transvers ve referans montajlar bulunmalıdır, kağıt hızı
15-30 mm/s olmalıdır. Her bir montaj ile en 2 dakika çekim yapılmalıdır. Çocuklarda elektrot sayısı
azaltılabilir ve en az 9 elektrot ile çekim yapılmalıdır (Fp1, Fp2, C3, Cz, C4, T3, T4, O1, O2).
Aktivasyon yöntemlerinden göz açma kapama, hiperventilasyon ve fotik stimulasyon yapılmalıdır
(RESİM 1).
Hiperventilasyon en az 3 dakika yapılmalı ve çekim hiperventilasyon sonrası en az 2 dakika
devam etmelidir. Fotik stimülasyon hiperventilasyon sırasında ya da hiperventilasyon sonrası ilk 3
dakika içinde yapılmamalıdır.
Resim 1: Rutin EEG incelemesinde aktivasyon yöntemleri ve süreleri.
4
TND
Fotik stimülasyonda kullanılacak frekanslar için önerilen Avrupa standartları şu şekildedir:
1,2,4,6,8,10,12,14,16,18,20 şeklinde artarak ,
→
60,50,40,30,25 şeklinde azalarak. Bu frekanslar için
en büyük sorun bazı fotik stimülatörlerin 40 Hz’in üzerine çıkamaması olarak belirtilebilir. Standart
uygulamalar içinde 1, 2, 5, 10,15, 20, 25, 30, 35 Hz olarak da program yapılabilir. Belli bir frekansta
çıkan anomalinin frekans aralığını belirlemek için alt ve üst sınır frekansında fotik stimülasyon
uygulanır. Her uyarı 10 saniye boyunca uygulanmalı ve en az 7 saniye ara verildikten sonra diğer
uyarı tekrarlanmalıdır (RESİM 2). On saniye sürenin ilk 5 saniyesi gözler açık uyarı verilmeli,
izleyerek hastanın gözleri kapattırılmalı ve 5 saniye boyunca göz kapalı şekilde ışık uyarı devam
etmelidir. Çünkü bazı hastalar sadece göz açıkken, bazıları sadece göz kapalı iken ya da tam göz
kapatma anında duyarlılık gösterebilirler. Sadece gözler kapalı uygulama ile bazı hastaların
duyarlılığı atlanmış olur.
Resim 2: Rutin EEG incelemesinde fotik stimülasyon uygulaması, süreler, frekans ve göz açma-
kapama ilişkisinin şematik görünümü.
5
İstirahatte, en az 6-7 kez, 10 sn
süreli göz açma-kapama
uygulanmalı
3-5 dk süreli.
çekimi
sonlandırmadan
en az 3 dk
devam
5 sn göz açık başla-5
sn sonra kapalı. 5 sn
sonra FS’u sonlandır.
Bir sonraki frekansa
geçmeden en az 5 sn
bekle. Yeniden GA
başla.
HV
sonu
HV
EEG çekimine
başlayış
EEG
sonu
FS
25.
0.
20. dk.
15.
30. dk.
TND
Uyku EEG’si spontan uyku sırasında çekilmeye çalışılmalıdır. Bazı ilaçlar ile uyku EEG’si
sağlanmaya çalışılabilir.Uykuda en az 40 dakikalık çekim yapılmalıdır; uyanıklık, uykuya geçiş ve
uyku evresi 2 ve 3 içermelidir. Uyku deprivasyonu, nöbetleri tetikleyeceğinden dikkatli yapılmalıdır. 12
yaş altında çocuklarda tümüyle uykusuz bırakılmamalıdır ve olabildiğince az uyutulmalıdır.
Nörogörüntüleme
Nörogörüntüleme, bazı epilepsilerin nedeni olabilecek yapısal anormallikleri ortaya
koyabilmek için kullanılabilir. Manyetik rezonans görüntüleme (MRG), epilepsili bireylerde tercih
edilen görüntüleme incelemesidir.
MRG özellikle şunlarda önemlidir:
•
Öykü, muayene veya EEG herhangi bir şekilde fokal başlangıcı gösteren hastalarda
•
Birinci basamak tedaviye rağmen nöbetleri devam eden hastalarda.
MRG olmadığında, kontrendike olduğunda veya genel anestezi veya sedasyon gerektiren
çocuklarda, altta yatan patolojiyi belirlemede Bilgisayarlı Beyin Tomografisi (BBT) kullanılabilir. Akut
durumlarda BBT, nöbetin akut nörolojik bir lezyon veya hastalığa bağlı olup olmadığını saptamada
kullanılabilir. MRG çekiminin gerekli olduğu bireylerde, bu test istenildikten sonraki 4 hafta içinde
yaptırılmalıdır.
MR
G STANDARTLARI
Rutin MRG T1, T2 ve FLAIR çekim yöntemlerini içermelidir. Kesitler koronal ve transvers 3-5
mm’lik kesitlerle olmalıdır. Temporal loba yönelik koronal kesitler 1-1.5 mm’lik kestlerde alınmalıdır.
Temporal loba yönelik MR volumetik inceleme, T2 relaksasyon zamanı, supresyon yöntemleri
(double inversion recovery); ekstratemporal yapılarda 3D ile ileri incelemeler gerekebilir.
Diğer Testler
Erişkinlerde potansiyel sebepleri ve/veya ciddi bir ko-morbid hastalığı belirlemede uygun kan
testleri (örneğin plazma elektrolitleri, glukoz, kalsiyum) dikkate alınmalıdır. Çocuklarda kan ve idrar
biyokimyasını içeren diğer incelemeler uzmanın görüşüne göre epilepsi dışı bir tanıyı dışlamak ve
epilepsiye yol açabilecek bir nedeni belirlemek amacıyla çalışılmalıdır. Fakat kan testleri istenirken
çocuk ve yakınının stres düzeyi dikkate alınmalıdır. Tanısal güçlüğü bulunan vakalarda, kardiyoloji
konsültasyonu istenmelidir.
6
5 Hz FS’a
başlama
GA
GK
10. sn
0. sn
5. sn
15. sn
Burada yalnızca 5 Hz frekans uyaranı örnek olarak verimiştir. Diğer frekanslarda aynı uygulama yapılmaktadır.
FS: Fotik stimülasyon
GA: Göz açma
GK: Göz kapama
5 Hz FS
sonlandırma
Diğer
frekanslarda
FS’a devam
TND
SINIFLAMA
Bireylerde epileptik nöbetler ve epilepsi sendromları çok eksenli tanısal şema kullanılarak
sınıflandırılmalıdır. Dikkate alınması gereken eksenler: nöbet tanımlanması (iktal fenomenoloji); nöbet
tipi; sendrom ve etiyoloji.olmalıdır. Nöbet tipi (tipleri) ve epilepsi sendromu, etiyoloji ve komorbidite
belirlenmelidir; çünkü epilepsi sendromunu doğru sınıflandırmadaki başarısızlık uygun olmayan
tedaviye ve nöbetlerin devam etmesine neden olabilir. Epilepsili bireylere nöbet tipi (tipleri) ve
sendromu ve olası prognozuna dair bilgi verilmelidir.
Nöbet sınıflaması nöbetin oluş biçimine göre fokal ve jeneralize olarak ayrılabilir.
(ALGORİTMA 4) Fokal ve jeneralize nöbet özellikleri ve tanımlar Tablo 1, 2, 3 ve 4’de belirtilmiştir.
Bu özellikler ve EEG özellikleri ile nöbetler sınıflanabilir (Tablo 5) . Daha sonra etyolojide yer alan
durumlar (lezyon varlığı, aile öyküsü, başlangıç yaşı,nöbet tipleri) ile epilepsi sendrom sınıflaması
yapılır (Tablo 6). Bu sınıflama halen ILAE 1989 Epilepsi Sendrom sınıflaması olarak kabul edilmiştir
ve yeni sınıflamalar için çalışmalar devam etmektedir (Tablo 7).
TEDAVİ
Epilepsili insanlar, epilepside uzmanlaşmış hizmetlere ulaşabilmelidirler. Epilepsili tüm
bireylerin, hasta ile birincil ve ikincil sağlık hizmetlerinin uyumunu içeren kapsamlı bir takip planı
olmalıdır. Bu, medikal konuları olduğu kadar yaşam biçimini de içermelidir. Epilepside uzmanlaşmış
hemşireler, epilepsili bireylerin hizmet ağının ayrılmaz bir parçası olmalıdır. Epilepsi hemşirelerinin
anahtar rolü, bireylere, ailelere bilgi, eğitim ve destek sağlamak olmalıdır.
EPİLEPSİLİ HASTAYA YAKLAŞIM:
Epilepsili hasta Nöroloji Bölümü tarafından izlenmeli ve gerektiğinde temas kurabileceği bir
Nöroloji uzmanı olmalıdır. Epilepsili tüm hastaların, hayat tarzları ve tıbbi durumları ile uygun;
hastanın ve ailenin de uzlaştığı bir tedavi planı olmalıdır.Epilepsi konusunda uzmanlaşmış
hemşirelerin yetiştirilmesi ve hasta-aile bakım ve eğitiminde doktorları destekleyecek şekilde rol
almaları sağlanmalıdır. Sağlık çalışanlarının, toplumu ve epilepsili hastalarla birlikte yaşayanları
epilepsi konusunda bilgilendirerek, bu konudaki önyargı ve yanlış inançlarla mücadele etme
sorumlulukları da vardır.
İLAÇLARLA (FARMAKOLOJIK) TEDAVİ
Antiepileptik ilaçlarla ilgili, endikasyonları ve yan etkileri gibi bilgiler hastaya
verilmelidir.Tedavi planı stratejisinde kişiye özgü yaklaşım benimsenmeli ve hastanın nöbet tipi,
epilepsi sendromu, başka aldığı ilaçlar ve hastalıkları-varsa-, hayat tarzı ve tercihleri gözönünde
bulundurularak ilaç tedavi planı yapılmalıdır (ALGORİTMA 5). İlk seçenek antiepileptik ilaç optimal
dozlarda kullanılırken nöbetler devam ediyorsa epilepsi tanısı ciddi olarak yeniden gözden
geçirilmelidir.
Mümkünse monoterapi tercih edilmeli ve eğer ilk ilaç etkili olmazsa ikinci monoterapi
uygulanabilir. Eğer başlanan antiepileptik ilaç yan etki yapar ya da nöbetler devam ederse ikinci ilaç
başlanmalı (ilk seçeneklerden bir başka ilaç veya ikinci seçeneklerden biri); maksimum tolere
edilebilen doza yavaşca çıkıldıktan sonra ilk ilaç yavaşca kesilebilir.
Eğer ikinci ilaç da yardımcı olmazsa, yan etki ve etkiler gözetilerek , bir başka ilaç
başlanmadan, ya ilk başlanan ya da ikinci başlanan ilaç kesilebilir. Kombine ilaç tedavisi, yalnızca,
monoterapi denemesinde nöbetsizlik durumu sağlanamazsa tavsiye edilmektedir (ALGORİTMA 6).
Kombine tedavi de tatmin edici sonuç vermezse , ilaç rejimi, mono veya kombine tedavi şeklinde,
etkinlik ve yan etkiler hasta tarafından kabul edilebilir halde olacak şekilde yeniden değiştirilir.
ANTİEPİLEPTİK İLAÇ SEÇİMİ:
Uluslararası Epilepsi Topluluğunun yeni yayınlanan bir rehberine göre yeni başlamış
epilepside tedavi için kanıta dayalı veriler çok sınırlı durumdadır. Başlanacak ilk monoterapi için
etkinlik konusunda yeterli bilgi bulunan ilaçlar şunlar olarak özetlenmiştir: parsiyel başlangıçlı
nöbetlerde erişkinler için üst düzey kanıt karbamazepin ve fenitoin, orta düzey kanıt valproik asid için;
parsiyel başlangıçlı nöbetlerde çocuklar için üst düzey kanıt sadece okskarbazepin ve yine parsiyel
başlangıçlı nöbetlerde yaşlılar için üst düzey kanıt gabapentin ve lamotrigin ile bulunmaktadır.
Özellikle yan etkiler açısından ve jeneralize epilepsilerde ciddi boyutta bilgi eksikliği vardır. Yapılmış
çalışmaların da çoğu ciddi metodolojik sorunlar içermektedir. Sonuçta hastanın özelliklerine göre
ilacın etkisi kadar diğer boyutlar da değerlendirilerek seçim yapılmalıdır.
7
TND
Yeni antiepileptik ilaçlar (AEİ) (lamotrijin, topiramat, levatirasetam,gabapentin gibi) daha eski
AEİ lara (karbamazepin, fenitoin, Valproat sodyum gibi) cevap olmadığı veya bu ilaçların aşağıdaki
nedenlerle kullanılamadığı durumlarda tavsiye edilir: (Tablo 8, 9)
•
Uygun ilacın kullanımı kontrendikasyon varsa
•
Diğer ilaçlarla etkileşim söz konusu olduğunda (özellikle oral kontraseptifler)
•
Tolerasyonlarının düşük olduğu bilinenler
•
Doğurganlık potansiyeli olanlar veya doğurganlık yıllarında tedavi gereksinimi olasılığı
olanlar
Vigabatrin, infantil spazmların tedavisinde ilk basamak tedavi olarak önerilmektedir.
AEİ’lara başlanması (ALGORİTMA 5):
AEİ lar, epilepsi tanısından emin olunduğunda başlanmalıdır. AEİ tedavisine başlama kararı,
eğer uygunsa birey, ebeveynler ve/veya yakınları ve uzman doktor arasında tedavinin risk ve
yararları tam olarak tartışılarak alınmalıdır. AEİ’lar, erişkinlerde ve çocuklarda nöroloji uzmanı doktor
tarafından başlanmalıdır.
AEİ başlanma kararı, hasta kişi, ailesi, ve doktoru arasında, risk ve faydalar ayrıntılı
tartışıldıktan sonra alınmalı ve tartışmada epilepsi nöbet tipi , epilepsi sendromu , prognozu ve hayat
tarzı da gözönüne alınmalıdır. Genel eğilim AEİ tedavisinin 2. nöbetten sonra başlanması yönündedir.
AEİ ların ilk nöbetten sonra başlanması aşağıdaki durumlarda düşünülmelidir:
•
Hastada nörolojik defisit varsa
•
EEG’de patolojik bulgular varsa
•
Hasta ve/veya ailesi ikinci nöbet riskini göze almayı kaldıramıyorlarsa
•
MRI da yapısal lezyon varsa
AEİ başlanmasına doktor-hasta- aile arasında bilgilendirme yapıldıktan sonra karar verilmelidir.
Bazen, risk-fayda oranı tam olarak bilgilendirildikten sonra bile bazı hasta ve ailelerin AEİ almayı
kabul etmeyebilecekleri de bilinmelidir.
İlk nöbet sonrası hastanın tedavi başlansa da başlanmasa da takibi organize edilmelidir.
Dostları ilə paylaş: |