Barnabas İncili
38
“Sabreden ve gerekli tek arzusu
bedenden nefret etmek olan
yoksulların kutsanıp kutsanmadığını! Başkalarını, bedenleri
solucanlara yem olsun diye mezara
götürenler ve gerçeği
öğrenmeyenler ne kötüdür! Gerçekten öylesine uzaktalar ki,
büyük büyük evler yapıp, büyük akarlar satın alırlar ve
böbürlene böbürlene ömür sürerek, ölmeyecekler gibi
yaşarlar
burada.”
Barnabas İncili
39
25. Kişi bedeni nasıl hakir görmeli ve dünyada nasıl
yaşamalı.
Sonra, bunları yazan dedi, “Ey muallim, sözlerin doğru; bunun
için biz peşinden gelmek uğruna her şeyden geçtik. Ama
bedenimizden nasıl nefret etmemiz gerektiğini bize söyle; çünkü
kişinin kendini öldürmesi meşru değil, yaşamak için de, bedene
yiyeceğini vermemiz gerekiyor.” İsa cevap verdi,
“Bedenini bir at gibi tut; o zaman güven içinde yaşarsın. Şöyle
ki, bir ata yemek ölçüyle verilir ve ölçüsüz çalıştırılır, istediğiniz
gibi yürümesi için gemlenir, herhangi
birini incitmesin diye
bağlanır, kötü bir yerde tutulur ve itaat etmediği zaman dövülür
ve sen de Barnabas, işte böyle ol ve o zaman daima Allah'la
yaşarsın. Benim sözlerime alınmayın,
Davud peygamber de,
itirafta bulunurken aynı şeyi yapmış ve şöyle demişti, “Ben sizin
önünüzde bir atım ve daima sizinle beraberim” Şimdi söyleyin
bana, az ile yetinen mi daha yoksuldur yoksa çok şeyi arzulayan
mı? Bakın, size diyorum ki, dünyanın sağlam bir aklından başka
hiç bir şeyi olmasa, kimse kendisi için bir şey biriktirmez, her
şey ortak olurdu. Fakat bu durumda onun deliliği biliniyor, ne
kadar çok biriktirirse, o kadar çok arzu duyuyor. Ve biriktirdikçe
biriktiriyor çünkü başkalarının bedeni rahatı aynı
şekilde
biriktirmeyi gerekli kılıyor. Bu bakımdan, bırakın, tek bir ip size
yetsin, kesenizi fırlatıp atın, hiç bir cüzdan taşımayın,
ayağınızda sandal olmasın ve “Bize ne olacak” diye
düşünmeyin, aksine Allah'ın iradesini yerine getirme düşüncesi
içinde olun; O, hiç bir eksiğiniz olmayacak şekilde
ihtiyaçlarınızı karşılayacaktır. Bakın,
size söylüyorum, bu
hayatta biriktirdikçe biriktirmek,
öbüründe hiç bir şey
bulamamanın kesin kanıtıdır. Kudüs'ü vatan edinen, Samiriye'de
evler yapmaz, çünkü bu şehirlerarasında düşmanlık vardır.
Anlıyorsunuz değil mi?” “Evet” diye cevap verdi havariler.
Dostları ilə paylaş: