Barnabas İncili
49
30. Puta Tapmak.
Kanunda uzmanlaşmış biri, İsa'yı,
denemek için akşam
yemeğine çağırdı. İsa havarileriyle birlikte geldi; onu denemek
için pek çok yazıcı da evde bekliyordu. Havariler, ellerini
yıkamadan sofraya oturdular. Din adamları,
bunun üzerine
İsa’ya seslendiler,
-
Neden
havarilerin ekmek yemeden önce ellerini
yıkamamakla, büyüklerinin geleneklerine dikkat etmiyorlar?
-
Siz din adamları ve Ferîsiler, başkalarının omuzlarına
taşınamaz
yükleri yükler, fakat kendiniz,
bu esnada tek
parmağınızla olsun, onları kımıldatmak istemezsiniz. Size
söylüyorum, size, her şer dünyaya,
sözde büyükler sebep
gösterilerek
girmiştir.
Söyleyin
bana,
büyüklerin
kullanmasıyla değil de, kim sokmuştur puta tapıcılığı
dünyaya?
Bir kral vardı, Baal adındaki babasını aşırı derecede seven
ve babası ölünce, oğlu, kendini teselli etmek için, babasına
benzeyen bir heykel yaptırıp, şehrin pazar yerine diktirtti. Ve
bu heykele on beş gez (bir uzunluk birimi) yaklaşanın güven
içinde olacağı ve her ne olursa olsun, onun incitilmeyeceğine
dair bir emir çıkardı.
Bundan böyle bütün kötüler ve suçlular, oradan gördükleri
yarar
nedeniyle, heykele güller ve çiçekler sunmaya
başladılar ve kısa bir
zaman sonra, sunulan bu şeyler paraya
ve yiyeceğe dönüştü.
O kadar ki, onurlandırmak için ona
tanrı dediler. Adetten kanuna dönüşen şu şeye bakın, o kadar
ki, Baal putu dünyanın her tarafına yayıldı ve Allah
buna ne
kadar üzüldüğünü peygamber İşaya'ya bildirdi. “Gerçekten
benim kullarım bana boşuna tapınıyor, çünkü onlar, kulum
Musa aracılığıyla kendilerine verilen benim kanunumu
hükümsüz kılıp, büyüklerinin geleneklerine uymaktadırlar.”