Barnabas İncili 57
Benden önce yaratılmış başka insanlar mı vardı?” Bundan sonra
Allah dedi, “Tabii, ey kulum Âdem. Sana diyorum ki: ilk
yarattığım insan sensin. Ve senin görmüş olduğun, yıllar sonra
dünyaya gelecek, benim resulüm olacak ve her şeyi kendisi için
yarattığım oğlundur. Geldiği zaman dünyaya ışık verecektir;
ruhu, ben herhangi bir şey yaratmadan altmış bin yıl önce semavî
bir nur içine konmuştur.” Âdem Allah'a şöyle yalvardı,
“Rabbim, bu yazıyı el parmaklarımın tırnakları üzerinde bana
bahşet.” Sonra Allah, ilk insana başparmakları üzerinde bu
yazıyı verdi. Sağ elin başparmak tırnağı üzerinde, “Allah'tan
başka ilâh yoktur” sol elin başparmak tırnağı üzerinde de,
“Muhammed Allah'ın Resulüdür.” Sonra, babaca bir sevgiyle ilk
insan bu sözleri öptü ve gözlerini ovarak dedi, “Senin dünyaya
geleceğin gün mübarek olsun.”
Allah insanı yalnız görünce dedi, “Onun yalnız kalması iyi
değildir.” Bu nedenle onu uyuttu ve kalbinin yakınından bir
kaburga kemiği alarak, yerini etle doldurdu. Bu kaburga
kemiğinden Havva'yı yaratıp, onu Âdem’e eş olarak verdi. Bu
ikisini Cennetin efendileri olarak yerleştirdi.
Ve kendilerine dedi, “Bakın, size yemek için her meyveyi
veriyorum, yalnız elmalar ve mısır hariç; ne olursa olsun, bu
meyvelerden yememeye dikkat edin, yerseniz kirlenirsiniz ve
öyle ki, sizi burada tutarak azap etmem; buradan sürer çıkarının
ve büyük eziyetler çekersiniz.”
Bunları öğrenen şeytan, kızgınlığından deli oldu ve Cennet'in
kapısına yaklaştı. Orada, deve gibi ayakları ve her yanında bir
ustura gibi kesilmiş ayak tırnaklan olan korkunç bir yılan nöbet
bekliyordu, ona dedi,
- Bi zahmet et, beni Cennet'e koyuver!
- Allah bana seni çıkarmamı emretmişken, ben nasıl seni içeri
almak zahmetine katlanırım?