Barnabas İncili 59
- Âdem, neredesin?
- Rabbim, huzurundan kendimi gizliyorum çünkü ben ve
karım çıplağız. Bu nedenle de senin huzurunda bulunmaktan
utanıyoruz.
- Yediğiniz takdirde kirleneceğiniz ve cennette daha fazla
kalamayacağınız
meyveyi
yemedikçe,
sizi
kim
masumluğunuzdan soyup çıkarmıştır ki?
- Ey Rabbim, bana vermiş olduğun eş yemem için yalvardı,
ben de ondan yedim.
Sonra Allah kadına dedi,
- Neden dolayı böyle bir yemeği kocana verdin?
- Şeytan beni aldattı ve ben de yedim.
- Ama bu melun nasıl girdi buraya?
- Kuzey kapıda duran bir yılan onu benim yanıma getirdi.
Sonra Allah Âdem’e dedi, “Mademki sen karının sözünü
dinledin ve meyveyi yedin, yeryüzü senin işlerinle lanetlensin,
belâ bulsun; senin için iğnelikler ve dikenler bitirecektir o ve
yüzünün teriyle ekmek yiyeceksin. Ve toprak olduğunu hatırla
ve yine toprağa döneceksin.” Ve Havva'ya da şöyle konuştu “Ve
Şeytan’a kulak asıp, kocana yemeği veren sen, seni köle tutacak
olan erkeğin egemenliği altında yaşayacak ve doğum çekip,
çocuklar dünyaya getireceksin.” Ve yılanı da çağıran Allah,
Allah'ın kılıcını tutan melek Mikail’e seslenip dedi, “Önce
Cennet'ten bu kötü yılanı çıkar ve dışarıda bacaklarını kes ki
yürümek isterse, yerde vücudunu sürüsün.” Ardından Allah,
gülerek gelen Şeytan’a seslendi ve ona dedi, “Madem sen melun,
bunları aldattın ve kendilerini kirlettin, öyle ise ben de diliyorum
ki, onların ve bana gerçekten tövbe edip kulluk yapacak
çocuklarının tüm kirlilikleri bedenlerinden çıktıkça senin
ağzından girsin ve böylece sen kirliliklerle doyasın.” Şeytan
sonra korkunç bir şekilde kükredi ve dedi, “Madem sen benim
daha da kötü olmamı dilersin, ben de o zaman, elimden geleni
arkama koymayacağım.”