Barnabas İncili 44
Babası, mabetten çıktığında, İbrahim'in kendinden önce eve
gittiğine inanıyordu. Bu nedenle onu aramak için geride
kalmadı. Herkes mabetten ayrılınca, din adamları mabedi
kapatıp gittiler. Sonra, İbrahim baltayı alarak, büyük put Baal'ın
dışında bütün putların ayaklarını kesti. Eski ve parçalı
olduklarından, düşüp parçalanan heykellerin meydana getirdiği
harabeliğin ortasında kalan Baal'ın ayaklarına baltayı koydu.
Bundan sonra mabetten çıkan İbrahim'i bir takım kimseler
gördüler ve mabetten bir şeyler çalmaya gitmiş olabileceği
kuşkusuna kapıldılar. Önüne engel koyup, mabede vardılar ve
tanrılarının parça parça edilmiş olduğunu görünce, yas ederek
bağırdılar! “Çabuk gelin ey ahali, tanrılarımızı öldüreni
öldürelim!” Birden, din adamlarıyla birlikte oraya on bin kişi
üşüştü ve İbrahim'e, tanrılarını niye kırıp parçaladığım sordular.
İbrahim cevap verdi, “Aptalsınız siz! Bir insan tanrı mı
öldürürmüş? Onları öldüren büyük tanrıdır. Ayaklarının
yanındaki baltayı görmüyor musunuz? Belli ki, hiç arkadaş
istemiyor.” Sonra, İbrahim'in babası geldi, oğlunun tanrılarına
karşı söylediği sözleri düşünüyordu ve İbrahim'in putları
parçaladığı baltayı tanıyarak, bağırdı, “Tanrılarımızı öldürmüş
olan bu hain benim oğlumdur, çünkü bu balta benimdir!” Ve
oğluyla aralarında olup geçen her şeyi oradakilere anlattı.
Hemen, bir odun toplayıp yığdılar; İbrahim'in ellerini ve
ayaklarını bağlayıp, odunların üzerine koydular ve altındaki
odunları ateşlediler. Ama hayır; Allah, melekleri aracılığıyla
ateşe, kulu İbrahim'i yakmamasını emretti. Ateş şiddetle parladı
ve İbrahim'i ölüme mahkûm edenlerden iki bin kişiyi yaktı,
İbrahim Allah'ın meleği tarafından, kendini taşıyanı görmeyen
babasının evinin yakınına götürülüp, serbest olduğunu gördü ve
böylece ölümden kurtuldu.
- Allah'ın kendisini sevenler üzerine rahmeti büyüktür. Anlat
bize İsa, İbrahim Allah'ın bilgisine nasıl vardı?
- İbrahim, babasının evine yaklaşınca, eve girmekten korktu;
evden biraz uzağa gidip, bir palmiye ağacının altına oturdu
ve burada kendi kendine dedi,