Bu parçanın anlatımında özellikle hangisi ağır basmak- tadır? A) Öyküleme B) Karşılaştırma
C) Tanımlama
Ç) Örnekleme D) Betimleme
(1996 - ÖYS)
7. (I) Minibüsle, sabahleyin yola çıktık. (II) Yeşilin, açığından
koyusuna değin bütün tonlarıyla bezenmiş ağaçların süs-
lediği yamaçlardan, tepelerden geçtik. (III) Şırıl şırıl akan
derecikleri aşa aşa sonunda yeryüzü cennetine vardık.
(IV) Çevresini irili ufaklı ağaçların kuşattığı mavi, duru, bü-
yük göle bakan bir yamaçta durduk. (V) Kameramızı çıka-
rıp bu manzarayı görüntüledik.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangilerinde be- timlemeye yer verilmemiştir? A) I. ve II.
B)I.veV.
C) II. ve III.
Ç) II. ve IV.
D) III. ve IV
(1999 - ÖSS)
8. Anadili öğretimini Türkçenin söz değerlerine dayandır-
mak gerekir. Yıldız yerine “star”, gösteri yerine “şov” gibi
yabancı kelimeleri kullanır; sürekli olarak, anlamını bil-
mediğimiz Arapça kelimeleri yinelersek çocukların söz
dağarcığı karmaşık bir hâl alır. Bundan da öte, kelimeler
açık ve aydınlık bir anlam kazanamaz. Çocuklarımız ara-
sından sanatçıların, bilim adamlarının çıkmasını daha
başlangıçta engellemiş oluruz. Çünkü bilgin ya da sanatçı,
bulgu ve yargılarını, gözlem ve deneyimlerini, anadilinin
kavramları üzerine kurar. Kavramlar açısından duruluk ka-
zanmamış bir zihin, açık seçik düşünemeyeceğinden, bir
buluş ya da yapıt ortaya koyamaz.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden han- gisidir? A) Söz dağarcığının konuşma gücünü etkilediği
B) Dil eğitiminin toplumsal gelişme açısından önemli olduğu
C) Yaratıcılığın önkoşulunun yüksek düzeyde bir eğitim gör-
mek olduğu
Ç) Kimi kelimelerin anlamda bulanıklığa yol açtığı
D) Anadilini iyi bilmemenin yaratıcılığı engellediği
(2000 - ÖSS)
9. Anadili, onu kullanan bireyler arasında köklü sevgi bağ-
ları oluşturur. Bilinçaltına dek uzanarak kişinin iç varlığını
kuşatan bu bağlar, toplumsal yaşamda çok gerekli güven
duygusunun da kay¬nağıdır; çünkü birbirini sevip sayan,
birbirine gü¬ven duyan bireylerin oluşturduğu bir top-
lumda, bireylerin gelecek korkusu olmaz.