1B - (s. 20) Şu anda İstanbul’da olmak isterdim.
Mihrabat Korusu’nun dar yollarında
seninle
Yan yana, yana yana yürümek,
Bir de martıların kanatlarından seyret-
mek İstanbul’u..
Bir de sen olacaktın yanımda adamım.
Bakarken Çamlıca’dan mehtaba,
Dinleyecektik en güzel aşk şarkılarını
Ve ben senin gözlerinde kaybolurken,
“Seni seviyorum” diye haykıracaktım
Marmara’ya.
Şimdi yanımdasın belki ama,
Ne Mihrabat Korusu’nun dar yolların-
da,
Seninle yan yana, yana yana
Yürüyebildik..
Ne de bakabildik Çamlıca’dan mehta-
ba,
Ne de dinleyebildik en güzel aşk şarkı-
larını.
Sadece kaybolabildim gözlerinde ama
“Seni seviyorum” diye haykıramadım
Marmara’ya...
1C - (s. 25) Geçtiğimiz Temmuz’un yirmi ikisi ve
yirmi altısı arasında Bilgi Üniversitesi
Santralistanbul Kampüsü’nde gerçek-
leşen “Games 2012 Seminerleri” dün-
yanın önemli ve Nobel ödüllü birçok
ekonomist ve matematikçisini ağırladı.
Türk Hava Yolları’nın ulaşım sponsorlu-
ğunda gerçekleşen etkinliğin en tanın-
mış konuğu şüphesiz ki John Nash’tı.
Nasıl geçti İstanbul yolculuğunuz?
İyi geçti, teşekkürler. Kongre için gelen
çok farklı ülkelerden çok kişiyle tanış-
tım.
Seyahat etmeyi seviyor musunuz?
Aslında yolculuğun fiziksel koşulların-
dan çok hoşlanmıyorum. Uzun süre
oturmak beni yoruyor. Yine de farklı
ülkeler görmek, farklı insanlar tanımak
güzel.
Herhâlde dünyada birçok yer görmüş-
sünüzdür?
Birkaç yer gördüm. Avustralya, Afri-
ka, Güney Amerika ve hatta Paris gibi
hâlâ görmediğim yerler var. Bu, büyük
bir dünya, bence insan her yeri görme
beklentisinde olmamalı.
Bu sizin İstanbul’a ikinci gelişiniz, öyle
değil mi?
Evet. İlk gelişim akademik nedenlerle
değildi, keyif içindi... Amerika’da yaşa-
yan Türk iş adamı Ali Rıza Bozkurt’un
davetlisi olarak eşim ve ben birkaç
günümüzü İstanbul’da geçirdik. Ga-
lata Kulesi, Miniatürk, Topkapı Sarayı
ziyaret ettiğim ve aklımda kalan yerler
arasında.
Kalabalıktan pek hoşlanmıyorsunuz.
Yalnızlığı tercih mi ediyorsunuz?
Bir başkasıyla yakın işbirliği hâlinde
çalışmaktansa kendi kendime düşün-
meye ve çalışmaya alışkınım. Zaman
zaman işbirliğiyle çalıştım. Ancak araş-
tırma değil geliştirme, test etme ve
başka insanların yardımını gerektiren
işlerdi.
Müzik dışında pek hobiniz de yok sanı-
rım, doğru mu?
Müziği çok seviyorum, evet. Her tü-
rünü de dinlerim. Bach çok severdim
eskiden. Aslında bir enstrüman da çal-
mak isterdim ama ne yazık ki hiç yete-
neğim yok.
Çocukken kimya ve fizikle daha çok ilgi-
li olduğunuzu okumuştum, bu konuda
neler söyleyeceksiniz?
Bilimsel alanlarla genel olarak ilgiliy-
dim. Ama doğru, 12 yaşında evde kim-
ya deneyleri yapıyordum, kazalar da
cabası! Babam elektrik mühendisiydi.
Ben de uzun süre o mesleği düşünsem
de kimyayı seçtim. Kimyada teknik çi-
zim gibi sevmediğim dersler vardı ve
matematik bölümü “bize gel” diyor-
du… Ben de matematiğe geçtim. İyi de
oldu!
Einstein’la tanıştığınız doğru mu?
Evet. Fizik ve yer çekimiyle ilgili teorik
bir fikrim vardı. Benzer bir fikir daha
sonra fizikçiler tarafından yayımlandı.
Evrenin nasıl genişlediğine dair. Ama
benim evrenin genişlemediğine, mad-
delerin başka bir kaynaktan geldiğine
dair bir düşüncem vardı. Bu konuyu
tartışmak için Einstein’a gittim.