2C - (s. 45) İnsan senelerce uğraşır, kendi sözlüğü-
nü oluşturur. Önem verdiği her kavra-
ma bir tanım bulur. “Hakikat”, “Mut-
luluk”, “Güzellik”, “Onur”, “İtibar”,
“Sadakat”... Hayatın her mühim döne-
mecinde şahsi sözlüğünü açar bakar-
sın. Vaktiyle yaptığın tanımları bir daha
kolay kolay sorgulamazsın. Derken bir
gün, işte o yabancı gelir ve kıymetli
sözlüğünü alıp fırlatır.
“Şimdiye değin sorgusuz sualsiz sahip
çıktığın her tanım baştan yazılacak.”
der. “Bildiğin her şeyi unutma zamanı
geldi.”
Şems’in bana ettiği budur işte. Emin ol-
duğum her bilgiyi sildi, beni hocayken
yeniden talebe hâline getirdi. Birini bu
kadar sevdiğin zaman istersin ki ailen,
arkadaşların, en yakınların da bu sev-
giyi paylaşsın, onu sevsin. Nasıl hisset-
tiğini anlamalarını beklersin. Böyle ol-
mayınca şaşırır, incinir, gücenirsin.
Ne yapayım da ailemin Şems’i benim
gözümle görmesini sağlayayım? Ta-
rifi olmayanı nasıl tarif etmeli? Şems
benim rahmet ummanım, lütuf güne-
şim. Aramızdaki dostluğun derinliği
Kur’an’ın dördüncü okuması gibi; ya
içindesindir, kapılır gidersin. Ya dışın-
dasındır, neye benzediğini bilemezsin.
Zahiren anlamak kabil değil, ancak ya-
şanınca var.
Maalesef çoğu kimse kulaktan dolma
bilgilerle hareket edip başkalarını yar-
gılar. Onlara göre Şems asi bir derviş.
Serkeş, başıbozuk, ne yapacağı belli ol-
mayan, güven telkin etmeyen biri. Ya-
lan dolana ve dalavereye alışkın olanlar
Şems’in sivri ve dürüst dilini takdir et-
mekte zorlanır. Başkalarının yapmacık
nezaket gösterdiği yerde Şems inadına
dobra dobra konuşur. Söyleyeceği ne
varsa herkesin yüzüne söyler. Kimsenin
ardından dedikodu yaptığını görme-
dim. Benim için Şems koskoca kâinatı
çekip çeviren tılsımın zuhur etmiş hâli-
dir. Şems’in kalbi bir kervansaraydır, git
git bitmez. Odalarında gariban yolcular
kalır. O kimseyi dışlamaz.
Ben Şems’te ruhdaşımı buldum. Böy-
lesi bir buluşma hayatta ancak bir kez
olur. Otuz yedi yılda bir kez! Herkes
bana Şems’i niye bu kadar sevdiğimi
sorar. Nasıl cevaplayabilirim ki? Kim
ki bu soruyu sorar, demek ki anlamaz;
kim ki anlar, zaten bu soruyu sormaz.