219
İ S T A N B U L
YA B A N C I L A R İ Ç İ N T Ü R K Ç E Ö Ğ R E T İ M S E T İ C 1 / +
1973’te otomobilinde meydana gelen
patlamada sadece saçlarının bir bölü-
münü kaybetti.
1995’te Zagreb sokaklarında yürürken
otobüs çarptı, yaralı kurtuldu.
1996’da otomobili bir virajda Birleş-
miş Milletler’e ait kamyonla çarpıştı.
“Skoda” marka otomobiliyle uçuruma
yuvarlandı. O bir ağacın üstüne düştü,
otomobili yandı.
2003’te, Frane Selak, piyangodan 12,3
trilyonluk ikramiye kazandı.
Bugün hâlâ zengin ve hâlâ yaşıyor.
***
Şimdi gelelim dünyanın en şanssız in-
sanına. Bernard Ancheriaux’a “Dünya-
nın en şanssız insanı” deniliyor. Bütün
şanssızlıklar onu buluyor ama kurtul-
duğuna göre şanslı sayılıyor. “Bay Fela-
ket” adı takılmış olan adam gerçekten
yürüyen bir felaket.
Soyadını okumakta zorlanabilirsiniz,
yazının akıcılığını bozabilir düşünce-
siyle ondan ilk adıyla söz edeceğim.
Bernard 17 yıl içinde tam 150 ciddi
kaza geçirmiş. Ayrıntılar bir yana, iki
kolu ve bacakları defalarca, birkaç kez
de kafatası kırılmış, sırtından defalarca
yaralanmış.
50 yaşında bir kuaför olan Bernard,
“Sigortalandığım şirketi o kadar çok zi-
yaret ettiriyorum ki artık orada herkes
bana ilk adımla hitap ediyor.” diyor ve
ekliyor: “Allah’tan, şanslı olduğum bir
yön var. Kazaların çoğunda benim ha-
tam yoktu ve beni sigortalıyorlar.”
Bernard ilk kazasını 13 yaşında iken
yaşamış. Yeni cilalanmış döşemede
yürürken düşüp bacağını iki kez kır-
mış. İşte bu kazadan sonra öteki ka-
zalar yağmur gibi gelmeye başlamış.
Bernard, “Sonra bir ağaçtan düştüm,
kolum kırıldı. Sonra “rugby” oynarken
aynı kolum birkaç kez daha kırıldı. Der-
ken, bisikletimle giderken şiddetli bir
rüzgâr çıktı devrildim ve dizim parça-
landı.” diyor.
Şimdi gelin, Bernard’ın kaza kronoloji-
sine bir göz atalım:
14 yaşında dev bir çöp tenekesinin
içine düştü, çıkamadı. Az daha boğu-
luyordu. Aynı yıl, yine bisikletle yolda
giderken frenleri boşalan bir otomobil
gelip arkasından çarptı ve Bernard’ın
kafatasının çatlamasına neden oldu.
İleriki yıllardan birinde bir köşe başın-
da arabasının içinde otururken köşeyi
çok hızla dönen bir kamyonun altında
kaldı.
Önüne konan takozlardan kurtulan
bir diğer kamyon, evinde pencerenin
önünde kahvaltı eden Bernar’a ve ta-
bii eve çarptı, hastanelik oldu. Bernard
aynı yıl benzeri bir olay yaşadı. Aşırı
süratli bir otomobil, Bernard’ın kuaför
dükkânına girdi. Her tarafına yüzlerce
cam kırığı saplanan Bernard hastane-
nin yolunu tuttu.
“Bay Felaket” bir kayak merkezinde ta-
til yaparken kontrolsüz bir kayakçı ge-
lip Bernard’ın üzerinden geçti, bacağını
kırdı, omurgasını zedeledi. Bernard bu
kazadan sonra yedi ay çalışamadı.
Bir suçluyu kovalayan polis otosu, Ber-
nard’ın klasik Mercedes’ine öyle bir
çarptı ki adam dışarı fırladı. Sonuç: beş
ciddi kırık.
Yeni aldığı Porche arabasıyla giderken
yolda duran kırık bir şişenin üzerinden
geçti, lastikler yırtılınca araba ancak bir
ağaca çarparak durabildi.
Rüzgârlı bir günde yolda yürürken,
önünden geçtiği evin üst katında bir
cam patladı, aşağı düşen cam parçası
kolunu kesti.
Avrupa’yı gezerken yolu Almanya’ya
düştü, Frankfurt yakınlarında çalınmış
bir arabayla kaçan iki silahlı gangster
tarafından rehin alındı. Kafasına yediği
tabanca darbesiyle kafatası çatlak ola-
rak yaşamını zor kurtardı.
Dostları ilə paylaş: