5-6 Haziran 2010 Zeytinburnu İstanbul 2011 BİTKİlerle tedavi sempozyumu düzenleme Kurulu


Bitkisel Drogların Etkileri ve Kullanılışı



Yüklə 2,34 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə5/96
tarix02.10.2023
ölçüsü2,34 Mb.
#151546
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   96
bitkilerle-tedavi

Bitkisel Drogların Etkileri ve Kullanılışı
Drogların tedavi edici etkisi, miktarına, verilme şekline, kullananın fiziksel yapısına, 
droga tepkisine vs. bağlıdır.
Bitkisel droglarla hazırlanan ilaçlardan mucize etki beklenmemelidir.
Tıbbi bitkilerin tedavi edici etkileri yavaş fakat kalıcıdır.
Beklenen fayda için tedaviye uzun süre (3-4 hafta) devam etmek gerekir.
Drogların kullanılmasında en yaygın usul “infüzyon” (demleme) yöntemidir.
Çiçek ve ince yaprak taşıyan droglar, infüzyon yöntemiyle her defa taze olarak hazır-
lanmalıdır.
Kök, kabuk, sert meyve ve tohum drogları “dekoksiyon” (kaynatma) yöntemiyle ha-
zırlanmalıdır.
Sıklıkla başvurduğumuz ıhlamur, nane, kekik, adaçayı, rezene, papatya, vs. gibi bitki-
leri sadece basit rahatsızlıkların tedavisinde kullanmalıyız. Üzerinde yeterli toksisite 
testleri ve klinik deneyler yapılmamış veya halk arasında güvenli ve etkili kullanımı 
uzun süredir bilinmeyen bitkiler tedavi amacıyla kullanılmamalıdır. Zira yanlış bitki 
kullanımı istenmeyen durumlara yol açabilir.
Dünyada en çok satılan
 
bitkisel ilaçlar, 200 milyon doların üzerindeki satış hacmiyle 
Ginkgo biloba
(Mabet ağacı) yapraklarının standart ekstresi, 50 milyon doların üze-
rindeki satış hacmiyle bir ginseng ürünü ve 40 milyon dolarlık satış hacmiyle bir sa-
rımsak ürünüdür. 
İlaç sanayimiz ne yazık ki çok az bitkisel müstahzar ürettiğinden Türkiye ithal bitkisel 
ilaç ve çayların kontrolsüz pazarı haline gelmiştir. Pek çok bitkisel ürün “gıda takviyesi” 
sınıfına dahil edilip Tarım Bakanlığı izniyle yurda girmekte ve Sağlık Bakanlığı’nın ko-
nuya gereken hassasiyeti göstermemesi yüzünden farklı standartlarda çok sayıda yerli 
ve yabancı bitkisel ürün kontrolsüz şekilde kullanıma sunulmaktadır.
Bitki esaslı ilaçlara bu kadar çok ilgi olmasının sebeplerinden biri de birden fazla et-
kiye sahip olmalarıdır. Kalp-damar hastalıklarından soğuk algınlığına, hazmı düzen-
leyen tesirlerinden kansızlığa ve “önce sağlık” ve “kendi doktorun kendin ol” anlayı-
şı insanlara cazip gelmektedir.
Bitkilerin, sentetiklere göre yan etkilerinin olmaması ya da az olması,
Sentetik ilaçların çok pahalı olması,
Tedaviye yeni giren sentetik bileşiklerin bazılarında tehlikeli yan etkilerin görülmesi,
Bitkilerin ise uzun zamandır kullanıldıklarından yan etkilerinin iyi bilinmesi, 


15
Bitkilerle Tedavi Sempozyumu
bu eğilimi artırmıştır.
Son dönemlerde bitkilere duyulan yoğun ilgiye, tıp camiası şüphe ve endişe ile bak-
maktadır. Bunun çeşitli sebepleri vardır. Tıp Fakültelerinin eğitim programlarında 
bitkilerle tedaviyi içine alan bir dersin olmaması en önemli nedenler arasındadır. Av-
rupa (bilhassa, bitkisel ilaç endüstrisinin gelişmiş olduğu Almanya’da) ve ABD’de 
hiç olmazsa “alternatif ve tamamlayıcı tıp” adı altında bu eğitim verilmektedir. Ayrı-
ca Almanya, Fransa ve İsviçre’de doktorların %80’i bitkisel ilaçları düzenli olarak re-
çetelerine yazmakta, Almanya’da bitkisel ilaçların %80’i eczanelerde hazırlanmakta 
ve %42’si reçeteli ilaçlar sınıfına girmektedir.
Oysa ülkemizde doktorlarımız, kökenini bilerek veya bilmeyerek reçetelerine yaz-
dıkları pekçok ilaç hammaddeleri (morfin, kodein, papaverin, kinin, kinidin, atro-
pin, hiyosin, digitoksin, digoksin, sennozit, rezerpin, vinkristin, vinblastin, mentol, 
timol, ökaliptol, ginkgo ve ginseng ekstresi vb. gibi) bitkilerden elde edilmektedir. 
Hastaların doktorlara danışmadan bitkisel ürünleri kullanmaları ne kadar yanlış ise, 
doktorların da bu konuda hastalarını yalnız bırakmaları o kadar yanlıştır.
Ülkemizde bitkisel droglar kontrolsüz bir şekilde ilaç olarak kullanılmaktadır. Ecza-
cılar tıbbi bitkiler ve bitkisel ilaçlar konusunda üniversite eğitimi almış tek meslek 
grubudur ve tedavide kullanımı amaçlayan her türlü tıbbi bitkisel ürün, ilaç, tıbbi çay 
gıda takviyesi, sadece eczanelerde satılmalıdır. Tedavide kullanılması önerilen bitki-
ler Avrupa Farmakope’sinde kayıtlıdır. Eczacıların temel başvuru kitabı olan farma-
kopedeki standartlar sentetik ve doğal ilaç hammaddelerinin kalite sınırlarını belir-
lemektedir. Bilimsel temele dayanan ve yararları kanıtlanmış fitoterapötiklerin teda-
vide uygun bir yer almasının sağlanması eczacıların olduğu kadar, doktorlarında ko-
lektif gayretlerine gereksinim vardır. Bu durum ülkemizde fitoterapinin yani bitkiler-
le tedavinin geleceğini belirleyecek bir kıstas niteliğindedir.

Yüklə 2,34 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   96




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin