88
BİRİNCİ BÖLÜM:
GİYİM TARZIMIZ
İnsanlar kıyâfetleriyle karşılanır,
i
lmiyle ağırlanır, ahlakıyla uğurlanır
. (Hz. Mevlânâ)
Tazı, o tazı ama çulu değişmiş (
D
eyim):
Bildiğimiz sıradan biri iş başına
geçmiş veya
giyinişini düzeltmiş olduğu için tanınmaz olmuş
.
Nasıl giyiniyoruz?
Lâle
:
Benim işimde giyim tarzı önemlidir. İşe giderken ceket, etek ve bluz giyiyorum.
Ceket
rengimiz lacivert; bluz rengimiz ise beyâz. Yazın çok sıcak zamanlarda sâdece bluz
giyebiliyoruz. Saçlarımız dâimâ toplu, saç tokalarımız ve takılarımız sâde, makyajımız ise
göze çarp
mayacak kadar olmalıdır.
Deniz: Ben
bir asker olduğum için iş giysim,
üniforma
dır. Benim birkaç çeşit üniformam
var. Günlük kışlık üniformam,
koyu renk; yazlık
günlük üniformam, beyaz; kısa kollu
günlük üniformam da beyâz, eğitim kıyâfetim ise
koyu bej renktedir. Ayrıca
kamuflaj
elbisem ve tören elbisem de var.
Melih:
Benim de bir iş kıyâfetim olacak, ben henüz öğrenciyim, uygulama
derslerimizde
üzerimize
önlük
geçiriyoruz.
Cerrahî müdâhale
lerde ördekbaşı yeşili renginde önlükler
giyeceğim. Beyâz renkli önlüğü poliklinikte giyeceğim. Koyu
mavi veya lacivert renkli
önlükleri hastânede âcil
servis personeli giyiyor.
Leylâ:
Ben işte beyâz pantolon ve bluz giyerim. Ameliyâthânede çalışan arkadaşlarımız
yeşil, lacivert gibi koyu renkli
giysiler giyerler. Benim kıyâfetim çok hafif ve oldukça da
rahattır. Evde ise eşofman veya pijama giyerim. Ben pahalı elbiseler almam.
Dostları ilə paylaş: