R VA tekniğini ilk kullanan anestezist olan Bier, 1908 yılında uyguladığı bu
tekniğin mekanizmasını; ilk olarak enjeksiyonun yapıldığı bölgedeki sinir uçlarında
direkt blok oluştuğu daha sonra da sinir gövdelerinde derin blok geliştiği şeklinde
Daha sonraki çalışmalar tamamen bu teoriyi ispatlamak üzerine yapılmıştır ve
Yapılan çalışmalarda üst ekstremiteye uygulanan 20 dakikalık turnike sonrasında
ciltte "pinprick testi" ile komple analjezi ve anestezi oluştuğu da gösterilmiştir. Bu
nedenle R VA’nın iskemik komponenti sinir blokajında esas belirleyici mekanizma
olarak kabul edilebilir. Turnikeye bağlı metabolik değişikliklerle birlikte sinir
11
üzerine olan direkt kompresyon, R VA’nın sinir blokajındaki major komponentleri
olmasa da, muhtemelen turnike ağrısının esas komponentidir(11).
Enjekte edilen lokal anesteziğin dağılımı ve R VA’nın sinir blokajı ile olan
ilişkisini anlamak için ekstremitelerdeki yüzeyel venöz anatomiyi, bu venlerin
derin venler ve sinir gövdeleri içindeki venlerle olan bağlantısını iyi bilmek
gerekir(11). Her ne kadar geniş yüzeyel venlerin valvleri bulunsa da, bu venler
rölatif olarak yavaş periferal lokal anestezik enjeksiyonu ile retrograd olarak
doldurulabilir. El sırtındaki bir venden 20 ml/dakika’lık enjeksiyon yapılırken geniş
antekubital venlerdeki intraluminal basınç 90 mmHg seviyelerine kadar yükselir.
Küçük venlerde valv yoktur ve sinir gövdelerinin venülleri ile bağlantılı olarak
geniş bir ağ oluşturup sinirin periferinden çok merkezine ulaşırlar(11).
Periferik sinirlerde afferent ve efferent lifler karışık olarak bulunurlar. Her bir sinir
lifi endonöriumla çevrilidir ve intranöral uzanan vasa nervorum denen kapiller
pleksusu sarar. Kapillerler doğrudan küçük venlere direne olur. Birkaç yüz adet
lifin oluşturduğu demet ise perinöriumla kaplıdır. Bunlar da kendi aralarında
kümeleşerek epinöriumla sarılı olarak yer alırlar. Ekstremitedeki sinir gövdesi pek
çok sinir fasikülünün epinörium olarak adlandırılan bağ dokusu tarafından bir araya
getirilmesi ile oluşur. Sinirleri besleyen kan damarları epinörium içindedir.
Fasikülün ortasındaki sinir lifleri lipoproteinden zengin epinöriumdan uzaktır ve
damarlar ile sinir aksonu arasındaki difüzyon bariyer tarafından engellenmezler.
Lokal anesteziğin sinir merkezinden perifere doğru olan bu difüzyonu R VA’da
anestezinin sentripedal ilerlemesini açıklar.(11)
R VA'nın etki mekanizmasına yönelik radyografik, radyoizotopik ve nörofizyolojik
çalışmalar konuyu tam aydınlatmaya yetmemiş ve anestezinin başlangıç bölgesi ve
etki yerinin küçük sinirlerde ve sonlanma uçlarında olduğu düşünülmüştür.(11)
12
Özetlersek ilk olarak lokal anesteziğin (LA) esas dağılım alanında anestezi
oluşurken, ilacın majör sinir gövdelerine difüzyonu ile tüm innervasyon alanında
anestezi oluşur. skemi ve sinir kompresyonu da sinir iletiminin ve motor
fonksiyonun kaybını belli bir dereceye kadar güçlendirir (10,11).
Dostları ilə paylaş: