Dr. Carol S . Dweck
na sabit yargılar yönettiklerini duydukları zaman bu onları sabitlen
miş düşünce tarzına bağlar ve merak etmek zorunda kalırlar.
Acaba
sıradaki ben miyim?
Bu uyarı öğretmenler için de geçerli! Bir çalışmada öğrencile
re, matematik tarihi ile karıştırılmış
yani büyük matematikçilerin
hikayelerini içeren, bir matematik dersi verdik. Öğrencilerin yarı
sına göre biz matematikçilerden
sonuçlara kolayca ulaşan,
kolayca
keşifler yapan dahiler olarak bahsetmiştik. Sadece bu bile çocukları
sabitlenmiş düşünce tarzına sevk etti. Şu mesajı veriyordu:
Zeki
do
ğan, matematik zekası olan bazı insanlar vardır ve onlar için her
şey
kolaydır. Onlardan başka da siz varsınız.
Sınıfın diğer yarısına göre biz
matematikçilerden matematiğe tutkulu hale gelmiş ve bu tutkuları
sayesinde keşifler yapmış insanlar olarak bahsetmiştik. Bu, öğrenci
leri gelişme düşüncesine yönlendirdi. Mesaj şuydu:
Beceri ve başarı,
çabalama ve sürekli çalışma sayesinde ortaya çıkar.
Çocukların masum
açıklamalarımızdan bu sonuçları nasıl çıkardıkları şaşırtıcıdır.
Övgü hakkında söylenmesi gereken bir şey daha var. Çocukları
mıza, "Vay, bunu o kadar hızlı yaptın ki!" ya da "Bak, hiç hata yap
madın!" dediğimiz zaman onlara ne mesaj yolluyoruz? Onlara hız ve
mükemmelliğe değer verdiğimizi anlatıyoruz. Hız ve mükemmellik
zor şeyleri öğrenmenin düşmanıdır: "Hızlı ve hatasız olduğum za
man akıllı olduğumu düşünüyorsanız, zor olan hiçbir şeyi yapmayı
denemeyeceğim." Öyleyse çocuklarımız bir görevi -örneğin bir ma
tematik sorusunu- hızlı ve hatasız olarak tamamladıklarında onlara
ne demeliyiz? Onları hak ettikleri övgüden yoksun mu bırakmalıyız?
Evet. Böyle bir şey olduğu zaman ben şunu söylerim:
''Ah,
sanırım
bu çok kolaydı. Vaktini boşa harcadığım için özür dilerim. Gel yeni
şeyler öğrenebileceğin bir şeyler yapalım."
Çocuklara
Duyduğumuz Güveni Tazelemek
Bir sınav ya da bir gösteriden önce çocuğunuzun kendisini gü
vende hissetmesini nasıl sağlarsınız? Aynı ilke burada da geçerlidir.
246
Dostları ilə paylaş: