Zambaklar, zambakları, zambakları düşün...
«Kitaplar!»
— 75 —
— Sus, sus, sus!
Montag .yalvararak ayağa fırladı. Tren sakinleri yüzü allak bullak olmuş bu adamın' yanından
uzaklaşmaya başladı. Hepsinin yüzüne bir korku,
dehşet ifadeli gelmişti, Gözleri çılgın ifadelerle
parlıyordu. Kitap elinde açık duruyordu,
Montag ağzı kurumuş bir halde duruyordu.
Tren tıslayarak durdu. Otomatik kapı açıldı, Montag, son anda içinden haykırarak
kendisini otomatik
kapıdan dışarı attı. Ayaklarının, kollarının hareket ettiğini aklayabilmek için hareketli merdivene
aldırmadan fayans merdivenleri kokarak tırmandı. Tren hareket ettiği zaman yılan tıslamasını andıran bir
ses duyuldu. Sonra tren koyu karanlık deliğinin içinde kayboldu.
**
— Kim o?
— Montag.
— Ne istiyorsunuz?
— izin verin içeri gireyim.
— Bir şey yapmadım ki!
— Yalnızım!
¦— Yemin eder misiniz?
— Yemin ederim!
Sokak kapısı ağır ağır açıldı. Faber korkarak başını uzatıp baktı. Yüzü çok solgundu. İhtiyar
adam sanki
yıllardır evden hiç çıkmamış gibi ürkek görünüyordu. Yüzünün ve duvarların rengi aynı sayılabilirdi. Yüzü,
dudakları da saçları kadar beyazdı. Sanki gözlerinin feri sönmüştü,
İhtiyarın bakışları birden Montag'ın kolunun altındaki kitaba takıldı. O zaman ne ihtiyarlığı ne
de renginin
— 76 —
beyazlığı kaldı. Sanki birden cesaretlenmiş, hiç bir şeyden korkusu kalmamıştı.
— özür dilerim, bugünlerde insanın çok dikkatli davranması gerekiyor.
Montag'ın kolunun altındaki kitaba baktı,
Dostları ilə paylaş: