27
öğelerdir (Bozkurt, 2006:53). Denetim kanıtları ikiye ayrılmaktadır. Bunlardan birincisi
muhasebe sisteminden elde edilen kanıtlar, ikincisi ise destekleyici denetim kanıtlarıdır.
Denetim kanıtı olarak sayılabilecek muhasebe kökenli kanıtlar, tüm muhasebe
defterleri, çekler ve elektronik fon transfer kayıtları olarak alınabilir.
Destekleyici denetim kanıtları ise denetlemeyi yapan kişinin muhasebe sisteminden
edindiği kanıtları test etmek için topladığı kanıtlardır (Selimoğlu, 2009:130). Destekleyici
kanıtlar:
•
Denetçinin fiziksel incelemelerine ve yaptığı sayımlara dayalı olan somut, fiziksel
kanıtlar,
•
Denetçinin yaptığı görüşmeler sonucu elde etmiş
olduğu üçüncü kişi ifadeleri,
•
Denetleme sürecinde işletme personeline denetçinin sorduğu soruların yanıtları
diğer bir deyişle işletme çalışanlarının beyanları,
•
Muhasebe sistemi içinde ve belgelerdeki hesapların tekrarlanmasına dayalı olan
matematiksel kanıtlar yani mekanik doğruluk kanıtları,
•
Denetçinin elindeki muhasebe kayıtlarının dayanağını oluşturan işletme içinde veya
dışında oluşturulup getirilen belgelerin incelenmesine dayalı kanıtlar,
•
Analitik inceleme prosedürlerinin uygulanmasıyla elde edilmiş olan analitik kanıtlar
olarak sınıflandırmak mümkündür.
Denetlenmesi yapılacak olan unsurun önceden saptanmış ölçütlere uygunluğunu
belirleyebilmek amacıyla denetim faaliyetleri sırasında yeterli güvenirlik ve yeterli
miktarda kanıt toplanması, sonrasında bu kanıtların uygun şekilde değerlendirilmesi
gerekmektedir (Türker ve Pekdemir, 2002:2).
Kanıtların belirli bir konunun araştırılması amacına hizmet etmesi, denetçinin
görüşlerinin oluşturulmasında yardımcı olması, uygun zamanlarda toplanmış olması,
nesnelliği ve kaynağının güvenilir olması denetim kanıtlarının güvenirliğini etkileyen
ölçütlerdir. İşletme dışından, iç denetimin etkili çalıştığı ortamlardan, doğrudan denetçi
tarafından elde edilen kanıtların; işletme içinden, iç denetimin düzensiz çalıştığı
ortamlardan, dolaylı yoldan denetçiye gelen kanıtlardan daha güvenilir olduğunu söylemek
mümkündür. Kanıtların sayısıyla güvenirliği arasında ters orantı vardır. Çünkü güvenilir
kanıt elde edildiğin ek kanıtlara gerek duyulmaz. Bu yüzden kanıtlar elde edilirken
28
güvenilir ve ekonomik olanlara öncelik verilmelidir. Bunun yanında ana kütle büyükse
toplanacak denetim sayısı da artış gösterir. Ana kütlenin homojenliği, kanıt sayısını azaltan
bir unsur olarak karşımıza çıkarken heterojen bir ana kütle ile çalışmak kanıt miktarını
arttırmaktadır (Güredin, 2010: 255).
Dostları ilə paylaş: