İsyanı”, s. 35 vd. Savaşın ve İbrahim Yınal’ın ölümü hakkında iki farklı tarih verilmektedir.
Bu konuda Sadreddîn el-Hüseynî (s. 14) ile Ahmed b. Mahmûd (s. 55) 19 Cemâziyelâhir
451/2 Ağustos 1059 tarihini verirken, İbnü’l-Esîr (IX, 489) ise 9 Cemâziyelâhir 451/23
Temmuz 1059 demektedir. Sümer (aynı yer), Ahmed ve Muhammed’in hanedana mensup
Türkiyat Mecmuası, C. 23/Güz, 2013
139
İbrahim Yınal’ın her iki isyanının hanedan içerisinde sahip bulunduğu
yer ve başarılarına rağmen konumunun buna uygun olmaması neticesinde
gerçekleşmiş olduğunu söylenebilir. Bununla birlikte Dandanakan
Savaşı’ndan sonra süratle teşkilâtlanmaya giden Selçuklular’ın ele
geçirdikleri bölgelerde hâkim bulunan yerel güçlerle yakınlaşmaları
geleneksel yönetim biçimine uygun değildir. Bu politikadan en fazla
etkilenenlerin başında İbrahim Yınal yer almıştır. Geleneksel yönetim
biçiminden farklı olarak İbrahim Yınal’ın hâkim olduğu bölgeler elinden
alınmış, yerel hâkimlere daha fazla söz hakkı tanınmıştır. İbrahim Yınal’ın
eski sistemin şartlarının aksine yönetimde etkin bir hale gelememesi, üstelik
ele geçirdiği bölgelerin de elinden alınmasının onu rahatsız etmiş olması ve
farklı düşünmesine yol açması gayet normal bir durumdur. Nitekim yukarıda
da belirtmiş olduğumuz üzere yeni teşkilatlanmaya uygun olarak devletin
kurulmasında etkin rol üstlenen pek çok Türkmen, Selçuklu hâkimiyet
bölgesinde yaşam alanı bulamamış ve batıya yönlendirilmiştir.
Tuğrul Bey’in İbrahim Yınal’ı affetmemesi ise Arslan Besâsîrî ile olan
münasebetiyle doğrudan bağlantılıdır. Tuğrul Bey’in hâkimiyetini
güçlendirmesindeki en önemli etkenlerden birisi şüphesiz Abbâsî
halifesinden almış olduğu destektir. Bu sebeple İbrahim Yınal’ın Arslan
Besâsîrî vasıtasıyla dolaylı da olsa Fatımîler ile iletişime geçmiş olması
kabul edilebilir bir durum değildir. Ancak işin hâkimiyet boyutu da
mevcuttur. Yukarıda da belirttiğimiz üzere Tuğrul Bey, Türkmenler
tarafından pek sevilmemektedir. İbrahim Yınal’ın isyanı sırasında pek çok
Türkmen’in ona katılmış olmasının Tuğrul Bey’i endişelendirmesi gayet
normaldir. Muhtemelen Tuğrul Bey, Arslan Besâsîrî argümanından
faydalanarak Türkmenler’in tepkisini bertaraf etmeye çalışmıştır.
Son olarak neresinden bakılırsa bakılsın İbrahim Yınal, Büyük
Selçuklular, hatta Türk tarihi açısından önemli bir şahsiyettir. Nitekim
Tuğrul Bey’in Batı İran, Azerbaycan ve Doğu Anadolu’daki hızlı
ilerleyişinin en önemli aktörlerinden birisi odur. Selçuklular’ın büyük devlet
olma özelliğini bu kadar hızlı şekilde kazanmasındaki rolü de ortadadır.
Onun Tuğrul Bey’den sonra sultan olma ihtimali mevcut şartlara
bakıldığında hayli yüksek bir ihtimal olarak karşımıza çıkmaktadır. Ancak
aceleciliği bunu denemesine bile fırsat vermeden ölümüne neden olmuştur.
Onun ölümü Melikşah’ın ölümünden sonra meydana gelen taht
mücadelesinin bir benzerinin bu dönemde yaşanmasına da engel olmuştur.
Nitekim Alp Arslan, Kutalmış ve İbrahim Yınal’ın yer alacağı bir taht
mücadelesinin Büyük Selçuklular’a zarar vereceği açıktır.
140
Türkiyat Mecmuası, C. 23/Güz, 2013
Dostları ilə paylaş: