Kader beni, iki Alman devletinin tam sınırları üzerinde bir kasabada, Braunau am Inn'de


parti aramalıdır. Çünkü burada, hakikaten bir kavga bahis mevzuudur



Yüklə 1,96 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə14/30
tarix31.12.2021
ölçüsü1,96 Mb.
#49735
1   ...   10   11   12   13   14   15   16   17   ...   30
Adolf Hitler - Menim mubarizem


parti aramalıdır. Çünkü burada, hakikaten bir kavga bahis mevzuudur. 
Tarihin ortaya koydu u bir hakikat vardır: En büyük zorluk, yeni bir vaziyet meydana 
getirmek de il, ona yeri serbest bulundurabilmektir. 
Batıl fikirlerle menfaatler birle ince bu vaziyet kar ısında mevki alıyorlar, her türlü çareye 
ba vurarak, kendilerinin hesaplarına uygun dü meyen veya onları tehdit eden bir fikrin 
zaferini yasaklamaya kalkıyorlar. Bundan dolayıdır ki, bizim hareketimizin mücahitleri, bütün 
olumlu zevk ve heyecanına ra men önce mevcut olan vaziyetten kurtulmak için olumsuz bir 
mücadeleye atılmalıdırlar. 
Yeni ilkeli genç ve asil doktrin, her ne kadar naho  görünürse de, ba langıçta merhamet 
göstermeden ele tiri silâhını kullanmalıdır. Bugün, sözümona ırkçı olanların her vesile ile 
olumsuz bir ele tiriye giri mekten çekindiklerini ve bütün faaliyetlerini yapıcı bir i e 


hasrettiklerini tekrar tekrar söylemelerine tanık oluyoruz. Bu da böylelerinin tarihi 
konulardaki görü lerinin de pek az derin oldu unu ispat eder. 
Bu çocukça ve aptalca bir dü ünü tür. Bu gibi "kafa'larda tarih zerre kadar bir iz bırakmadan 
gelip geçmi tir. Marksizm'in, bir gayesi vardır. Bu gaye, yapıcı bir i i ele tirmekten ibarettir. 
Marksist-lerin yaptıkları, yıkıcı ve ayırıcı bir ele tiridir. Onlar için ancak uluslararası 
Yahudili in ve kozmopolit maliyecilerin istibdadını ihya etmek söz konusudur. Hep ve daima 
ele tirdiler. Neticede bu kemiriciler, devleti parçaladılar ve onu tamamen yıkılmaya hazır bir 
hale getirdiler, i te bundan sonra o mahut söz, "yapıcılık" sözü edilme e ba landı. 
Bu açık ve mantı a uygun bir harekettir. Mevcut bir vaziyet, gelecekteki vaziyetin 
peygamberleri ve avukatları önünde kendili inden yıkılıp gitmez. Mevcut vaziyetin 
taraftarlarının veya mevcut vaziyetle sadece biraz ilgili olanların, sadece gerekli görülmesi 
üzerine yeni bir rejim fikrine kapılacaklarına ve bunu tamamıyla kabul edeceklerine ihtimal 
verilemez. Bilâkis iki rejim aynı zamanda mevcut olmakta devam edecektir. Yalnızca sözde 
kalan felsefi doktrin bir partinin dar çerçevesi dahilinde ebediyen kapalı kalacaktır. Çünkü 
herhangi bir doktrin hiçbir zaman ho görülü olamaz.  iddetle kendi telkinlerinin ve 
fikirlerinin tanınmasını arzu eder. Çünkü bu inanı lar, bütün kamu hayatını de i tirecektir. Bir 
doktrin eski rejimin hiçbir bakiyesine tahammül edemez. Dinler için de durum aynıdır. 
Hıristiyanlık da yalnız kendi tapınaklarını kurmakla yetinemezdi. Tanrı'ya ortak ko anların 
tapınaklarını da yıkması icap ediyordu. Yalnız bu tutucu ve ho görüden yoksun davranı  
havarilik inancını yaratabilirdi. Bu iki tarihi örnek pek haklı olarak itiraz edilebilir, ve bu tarz 
, ho görüsüzlük ve taassup esas itibariyle Yahudi'ye yara ır, denebilir. Bu söz bin kere do ru 
olabilir. Ancak bundan esef duyulabilir. Pek haklı bir endi e ile denilebilir ki insanlı ın 
tarihinde bu dinin meydana çıkı ı, o yere, o güne kadar mevcut olmayan yeni bir  ey 
getirmi tir. 
Fakat bunun hiçbir faydası yoktur. Bugün bir emrivaki söz konusudur. Alman milletini 
bugünkü vaziyetten kurtarmak isteyenler,  u veya bu mevcut olmasaydı ne kadar güzel olurdu 
diye kafa patlatacak durumda de ildirler. Bu kimseler, esasta mevcut olan  eyin nasıl yok 
edilece im ara tırmak ve tayin etmek durumundadırlar. 
En  iddetli müsamahasızlıkla dolu bir doktrin (Marksizm), ancak o doktrine kar ı aynı ruhu 
ta ıyan, aynı kuvvetli irade ile mücadele eden ve aynı zamanda hakikate mutlak surette uygun 
bir fikir ta ıyan doktrin (Nasyonal Sosyalizm) tarafından parçalanacaktır. 
Bugün herkes tarihi inceleyecek olursa zamanımızdakine nispetle çok daha hür olan eski 
devirlerde Hıristiyanlı ın ilk manevi terörü ortaya koymu  oldu unu pekâlâ görebilir, i te o 
devirden bu yana, dünyanın bu terörün hükmü altında ya aması keyfiyetine kar ı kimse bir 
ey yapamazdı. Bundan çıkacak sonuç  udur: Zorlama ancak zorlama ile, terör, ancak terör ile 
yokedüebilir. i te ancak o zaman yeni bir rejim kurmak mümkün olur. 
Siyasi partiler "kar ılıklı menfaatler" ile anla maya meyyaldirler. Felsefi doktrinler ise asla 
anla amazlar.Hattâ siyasi partiler kar ı çıkanları ile de anla maya varırlar. Felsefi doktrinler 
kendilerini "hata i lemez" ilân ederler. 
Siyasi partiler ba langıçta hemen daima zorba bir dayatmaya eri mek niyetindedirler. Bu 
partiler, bir iki felsefi doktrine kar ı bir dereceye kadar bir e ilim gösterirler. Fakat 
programlarının darlı ı siyasi partileri, hakiki bir felsefi doktrinin müdafaasının gerektirdi i 
kahramanlıktan mahrum bırakır. Siyasi partilerin uzla tırıcı iradeleri etraflarına küçük ve 
zayıf ruhları toplar. Bu gibi kimselerle, örne in bir haçlılar seferine çıkılamaz. Bundan dolayı, 
ço u zaman pek erken olarak o acınacak küçüklükleri içinde mahsur kalırlar. 
i in aslı tetkik edilecek olursa  u manzara ile kar ıla ırız. Siyasi partiler, ço u zaman 
mücadeleyi bir sistem için terk ederek, güya "olumlu bir elbirli iyle çalı mak" gayesinde, 
fakat mümkün oldu u kadar süratle mevcut müesseselerden birinde, küçük bir makam ka 
zanmaya ve bu yerde mümkün oldu u kadar, uzun zaman kalma a gayret ederler. Siyasi 
Yüklə 1,96 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   10   11   12   13   14   15   16   17   ...   30




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin