Bilinç ile kastedilen ise “bilimsel” üçüncü tekil şahıstansa
birinci tekil şahıs bakış açısıdır. Düşüncelerimizi içimize
çevirdiğimizde, bilincimizin bir nesneye yönelmiş olduğunu
görüyoruz. O nesneye ilişkin bir yönelimsel-liği var. Böylece
o şeyle buluşmamız bilincimiz aracılığıyla olur. Nesne
karşılaşılan bir varlık olabilir veya öfke gibi bir psikolojik
durum olabilir veya bir anı olabilir veya bir şey
konusunda arzu olabilir. Örneğin acının bilincindeyim demek
bilincimi yönetimsel bir biçimde acı denen fenomene
yöneltiyorum demektir. Bu da benim büyük harfle yazılmış
Acı ile ilgili olarak bilgilenmeme destek oluyor. Bilincin
kendisi ise mekân ve zaman bilinci, benlik, ötekiler, kendi
hareketimiz, şu andaki (örneğin kültürel ve politik)
durumumuz konusunda bir farkındalık türünden bir dizi başka
deneyimi gerektirir.
Dostları ilə paylaş: