Bernard Shaw Bernard Shaw yolda rastladığı bir tanıdığına hatırını sordu: “Nasılsınız?” Gevezeliğiyle tanınan adam başladı anlatmaya: “Hiç iyi değilim Azizim; geçenlerde romatizmam azdı yine, kaplıcalara gitmek zorunda kaldık. Fakat benim iyileşmem için gittiğimiz kaplıcalarda karım hastalandı. Doktorlar zatürre teşhisi koydu. Sonra hastalığı iyice ilerledi, zatülcenbe çevirdi. Biz eşimin hastalığıyla uğraşırken çocuğu ihmal ettik, ayağını kırdı yavrucak. Tüm bunların üzüntüsüyle altı-yedi kilo verdim. Bu arada onlar iyileşirken zayıfladığımdan ben yataklara düştüm. Derken Azizim…” Adamın daha fazla sözü uzatmasına dayanamayan ünlü yazar araya girerek: “Dostum,“ben size sadece ‘Nasılsınız?’ diye sordum. Konuşma kurallarına göre bu sorunun cevabı sadece
‘Teşekkür ederim, siz nasılsınız?’ şeklindedir” dedi. Can sıkmanın sırrı, her şeyi anlatmaktır. Voltaire Büyük düşünür Farabi, “Sözü uzatanlar karşısında ne yapmamız gerekir?” sorusu üzerine şu yanıtı vermiş: “Uzun konuşanı, kısa dinlemeli...” Akıllı olan, her şeyi fark eder, aptal ise, fark ettiği her şey üzerine konuşur. Heine İnsanların bazen birbirlerine söyleyecek sözü yoktur ama yine de konuşurlar. Senancour Gereğinden fazla konuşmak insanın başına dert açar. Benjamin Franklin Öyle horozlar vardır ki, öttükleri için güneş doğduğunu sanırlar. Ledric Dumont Az düşünen çok konuşur. İsviçre Atasözü