KeçİÖren caferilerinde öLÜM ADETleri ve uygulamalari


F.Ü. İlahiyat Fakültesi Dergisi 18:1 (2013)



Yüklə 410,6 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə21/25
tarix07.08.2022
ölçüsü410,6 Kb.
#63040
1   ...   17   18   19   20   21   22   23   24   25
7 39

F.Ü. İlahiyat Fakültesi Dergisi 18:1 (2013) 
177 
____________________________________________________________________________ 
her hâlinde, davranışında, şerîatın ve sünnetin emirlerini yerine getirme gayreti 
içinde olur.
108
Trabzonî, “Kayyûm” ismiyle yapılan zikirle ilgili usullerden de söz eder. O 
bu konuda şöyle der: Bu isim sadrın sağ tarafındaki “hafî”den alınır ve harflerinin 
mahreçlerine dikkat edilerek dile çıkarılır. Hafî sırrın batınıdır ve ondan daha 
latiftir. Sağ memenin üzerinde yer alan hafînin mertebesi hayret ve istiğraktır.
109
Sağ memenin üstündeki hafîden bu isim alınırken baş sağ tarafa eğilir ve 
çıkarılırken de yukarı kaldırılır. Bu şekilde zikre devam ederken Allah’ın yerin ve 
göklerin Kayyûm’u olduğu tefekkür edilir. Sâlik, kayyûmiyet sıfatı tecellî edinceye 
kadar “Kayyûm” ismini bu şekilde zikretmeye devam eder. Sonra Hakk’ın 
kayyûmiyetini müşâhede eder. Böylece bütün âlemlerin O’nun kayyûmiyeti ile 
kâim olduğunu görür. Bu mertebede sâlik sırların keşfi için bir şeyhe ihtiyaç 
duymaz. Burada mürşid, sâlikin yanında ancak Allah yolunda bir arkadaş 
gibidir.
110
Trabzonî bu makamda sâlikleri iki kısma ayırmıştır. Ona göre birinci 
kısım, şuhûd makamında olup himmeti, Hakk’ı müşâhede için yeterli 
olmayanlardır. Bunlar ricâlullah sınıfına dahildir. Bunlar halkın irşad ve terbiyesi 
ile meşgul olmazlar ve insanlar tarafından tanınmazlar. İkinci kısım ise, halkı 
Hakk’a davet etmek için cem’den farka dönenlerdir. Bunlar davet için ilâhi izinle 
görevlendirilmişlerdir. İzin verilmediği müddetçe bu grubun da kendini gizlemesi 
gerekir. Bu mertebenin gereği olan kayyûmî tecellîlerin tamamlanması ve siyah 
nur zuhûr ettimesiyle birlikte sâlik nefsin yedinci mertebesine geçer.
111
2.7 Nefs-i Kâmile 
Olgun nefis anlamına gelen nefs-i kâmile, tasavvufî olarak bütün 
olgunluk özelliklerini elde etmiş ve irşâd durumuna geçmiş nefis demektir. Nefs-
i kâmileye, nefs-i kudsiyye ve nefs-i sâfiyye de denir.
112
Nefis mertebelerinin en 
şereflisidir. Letâfet ve nûrâniyette kemâl sahibi olmuştur. Bu mertebe nefis 
Rabbânî latîfenin, Allah ahlâkının zuhur etmesinin ve ubûdiyet âdâbına uymanın 
lehine olduğunun, bunlara muhalefet etmenin ise aleyhine olduğunu bilir. Safâ, 
108
Şemseddîn Nakşibendî, Miftahü’l-Kulûb, s. 148. 
109
Trabzonî, Tuhfetu’l-Ahbab, vr. 109a,110a. 
110
Trabzonî, Âdâbu’l-Ubûdiyye, vr. 216ab. 
111
Trabzonî, Âdâbu’l-Ubûdiyye, vr. 216b. 
112
Cebecioğlu, Tasavvuf Terimleri, s. 474. Bu mertebeye ulaşmış olanlara genellikle irşad görevi 
verildiği için bu makam aynı zamanda “irşad makamı” da olarak isimlendirilmiştir. Osman Nuri 
Topbaş, İmandan ihsana Tasavvuf, Erkam Yay., İstanbul, 2002, s. 147.



Yüklə 410,6 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   17   18   19   20   21   22   23   24   25




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin