İslam Devletinin İlk Kuruluş ve Kurumsallaşma Süreci
Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi
38 / 2017
281
kaynaklanmaktadır? Bu soruların cevabı için öncelikle Hz. Ömer döneminde Dîvân tesisiyle alakalı
rivayetlere bakmak gerekmektedir. Rivayetler iyi tahlil edildiğinde gerçek ortaya çıkacaktır.
a.Hz. Ömer ve Devlet İdaresi
İlgili rivayetlere geçmeden önce Hz. Ömer dönemiyle alakalı birkaç hususu aktarmakta fayda vardır. O,
Râşid Halifelerin genel görünümüne uygun olarak Hz. Peygamber’in koyduğu esaslara bağlı kalmıştır.
Ancak O’nun döneminde ülke sınırları oldukça genişlemiş, İslam’a yeni giren kişilerin mensup olduğu
önceki kültür ve medeniyetlerin izleri İslam toplumunu da çeşitli yönleriyle etkilemeye başlamıştır. Bu
nedenle dinî ve idarî konularda öze bağlı kalmak kaydıyla bazı değişiklik ve yenilikleri hayata geçirmiştir.
Örneğin genişlemiş olan İslam Devleti topraklarının tamamını merkezden idare etmek mümkün
olamadığından fethedilen bölgelerin eski yönetim tarzlarını çoğunlukla mevcut halleriyle muhafaza etmiş,
sadece geniş yetkileri haiz valiler tayin edip onlar eliyle idareyi temin etmiştir (Şibli, 1975: 42; Hizmetli,
1991: 205). Özellikle kültür, medeniyet ve devlet idarî alanlarında birçok tedbir almak durumunda
olmuştur. Yeni şehirler ve eyaletler kurmaktan orduda yeni bölümlemelere gitmeye, posta teşkilatından
sosyal hayatta giyim-kuşam tedbirlerine, yargılama usullerinden eğitim öğretim alanına kadar geniş bir
yelpazede birçok önemli gelişmeyi hayata geçirmiştir. Hz. Ömer tüm bu gelişim hareketi içerisinde şu iki
yolu takip etmiştir: 1) Önceden temelleri atılmış mevcut idarî işleri, yeni şartlara uygun hale getirmek ve
kayıt altına almak. 2) Yeni gereksinimler nedeniyle diğer kültür ve medeniyet yapıları içerisindeki idarî
işleyişleri İslam Devlet Sistemine entegre etmek. Ancak şuraya dikkat etmek gerekir; O’nun yaptığı bu
girişimler İslam Devleti’nde hiç kullanılmayan usuller değildir. Zira Hz. Peygamber döneminde de gerekli
olduğu ve imkânların el verdiği ölçüde diğer kültür ve medeniyetlerden aktarımlar yapılmıştır. Hasan
İbrahim Hasan ve Ali İbrahim Hasan’ın da tespit ettikleri gibi (Hasan ve Ali, 1966: 169) İslam devletinde
idarî yapı Bizans ve Sâsânî enkazı üzerinde inşa edilmiş, bazı uygumlalar olduğu gibi bazıları ise inanç
ölçülerine göre ıslahata tabi tutularak alınmıştır. İşte “Dîvân” tesisi de tam bu noktada görülmesi gereken
bir işlem olmuştur.
Dostları ilə paylaş: