kadının yanında boş bir erkek!
Neden böylesine boş olabilir?, diye düşündü. îçini kim boşaltabilir? Geçen günkü karahindiba! Ne kadar
ayıp! Sen kimseye aşık değilsin! Peki neden aşık olmadan?
Mildred'le aranda görünmez bir duvar yok mu? Aslında üç duvar var! Odaya
ne zaman girse Mildred üç
duvarla konuşmuyor mu?
— Bir şeyler yapılması gerekiyor!
— Evet, bir şeylerin yapılması gerek!
— Şu halde, burada durup konulmayalım!
— Haydi, yapalım!
— Öyle öfkeliyim ki, tükürebilirim!
Bütün bunların anlamı neydi? Mildred cevap veremiyordu. Kim kime öfkelenmişti?
Mildred bunu da
bilmi-
— 43 —
yordu. Ne yapıyorlardı? Ne yapacaklardı? Eh, Mildred, bekle de görün, demişti.
Görmek için beklemişti.
Duvarlardan gök gürültüsünü andıran sesler duyuldu. öylesine bir müzik bombardımanına tutuldu ki,
bütün kemiklerinin aarsüdığmı hissetti. Sanki gözleri yerinden oynamış, çenesi sarsılmıştı.
Müzik kesildiği
zaman kendisini sanki, dağa tırmanmış kadar yorgun hissetti.
Gümbürtü azaldı- Müzik öldü.
Mildred:
— İşte, dedi.
Montag, yorgun bir tavırla odadan çıktı, Arkasmdan
gelen sesleri ancak duyuyordu,
Bir teyze:
— Eh, artık her şey düzelecektir, dedi. Bir kuzen:
— O
kadar güvenme, dedi.
— Kızmaya başlama!
— Kim kızıyor?
— Sen!
Dostları ilə paylaş: