— 71 —
raftaki telefon Faber'in ismini bir süre haykırdıktan sonra Faber'üı titrek sesi duyuldu. Montag kendisini
tanıttıktan sonra uzun süren bir sessizlik oldu. Sonra Faber;
— Evet, Bay Montag?, dedi.
— Profesör F\aber, oldukça garip bir sorum var. Bu ülkede İncilin kaç kopyasını bulmak mümkündür?
— Neden söz ettiğinizi anlayamadım!
— Bir kopyasını bulup bulamayacağımı öğrenmek istiyorum.
— Bu bir çeşit tuzaktır! Telefonda böyle şeyler konuşamam!
— Shakcspeare ve Plato'nun kitapları bulunabilir mi?
— Hayır! Benim kadar siz de biliyorsunuz. Hayır! Faber tdefonu kapadı.
Montag, telefonu elinden bıraktı. Bulunamaz. İtfaiye Merkezindeki kayıtlardan bir şeyler biliyordu. Her
nasılca Faber'in ağzından duymak istemişti.
Mildred'in yüzü duyduğu heyecandan kızarmıştı.
— Hanımlar geliyor, Montag, ona bir kitap gösterdi.
— Bu eski ve yeni vasiyetname ve...
— Aman tekrar başlama!
— Dünyanın bu bölümündeki son kopya olabilir.
— Bu gece geri vermen gerekiyor, değil mi? Yüzbaşı Beatty bunun senden olduğunu biliyor, değil mi?
— Hangi kitabı çaldığımı bildiğini sanmıyorum. Fakat bunun yerine nasıl seçebilirim? Bay Jeffersin*u mu
geri vereyim? Thoreau mu? Hangisi daha az değerde? Eğer bunun yerine başka bir şey alırsam, Beatty
çaldığım kitabın hangisi olduğunu anlar ve burada koca bir kitaplık olduğunu tahmin eder!
— 72 —
Müdred'in dudakları titremeye başladı.
— Ne yaptığını bilmiyorsun. Bizi mahvedeceksin! Kim daha Önemli, ben mî yoksa İncil mi?
Mİldred , sanki kendi sıcaklığı ile erimek üzere olan balmumundan yapılma bir heykele benziyordu.
Neredey-ee haykırmaya başlayacaktı.
Montag sanki Beatty'nin sesini duyuyordu.
— Otur, Montag. Seyret. Bir çiçeğin nazik yapraklan gibi. îlk sayfayı, sonra ikinci sayfayı yak. Her biri
kara bir kelebek haline gelir. Kelebek, ha? Sonra üçüncü, dördüncü sayfalan yak ve yakmaya devam et.
Dostları ilə paylaş: