etmiştim. Hiç sesimi çıkartmadım. Suçluları dinletmeyecek şekilde konuşmalar yapmalı çevremi
kandırmaya çalışmalıydım. Fakat konuşmaktan kaçındım ve kendim de suçlu oldum. Nihayet itfaiyecileri
kullanarak kitaplarla beraber binaları yakmaya bağladıkları zaman sadece homurdanıp geçmekle
yetindim. Ama o zamanlar benim tarafımı tutan kimse yoktu. Şimdi ise geç oldu.
Faber İnciri kapadı.
— Peki... buraya neden geldiğinizi söyleyiniz?
— Artık kimse dinlemiyor. Duvarlarla konuşamam» çünkü yüzüme karşı haykırıyor!ar. Karımla
konuşamam, çünkü karım sadece duvarları dinliyor. Sadece söyleyeceklerimi dinleyebilecek birisini
istiyorum. Ve belki yeteri
kadar konuşabilecek olursam, bir anlam tanıyabilecek. Ve okuduğumu
anlayabilmem için bana Öğretmenizi istiyorum.
— 78 —
Paber, Montag'ın maviye çalar morarcrnş yüzünü inceledi.
— Böyle nasıl sarsıldınız? Elinizden meşaleyi alan kim?
— Bilmiyorum, Mutlu olmak için ihtiyacımız olan her şeye sahibiz, fakat mutlu değiliz. Kayıp
olan bir
şeyler var. Çevreme bakındım. Gördüğüm tek şey, yıllardan beri yaktığım kitaplardan kalan artıklar. Bu
bakımdan kitapların yardımcı olabileceklerini düğündüm.
Paber:
— Umutsuz bir romantiksiniz, dedi. Ciddî
olmasa çok komik olabilirdi, ihtiyacınız olan kitaplar değil,
vaktiyle kitapların içinde olanlar. Aynı şey bugün, «Aile Salonlunda olabilir. Kesin deliller radyo ve
televizyonla yayınlanabilir. Fakat bunu yapmıyorlar. Hayır, hayırt araçlığınız sadece kitaplar değil.
Nereden bulursanız hemen toplayın. Eski fi']imleri, plâkları bulup dinleyin. Bütün aradıklarınızı tabiatta
bulmaya çalışın ve sadece kendinin arayın. Unuttuğumuz birçok şey kitaplarda yazmaktadır.
Ama sadece
unutulanlar yazılmaz, bize öğretici şeyler do vardır. Kitaplarda büyü diye bir şey yoktur. Mucize de
aramamak gerekir. Tabiî, bütün bu söylediklerimi hemen anlayamazsınız. Kayıp olan üç şey var. Bir:
Böyle kitapların neden bu kadar önemli olduğunu biliyor musunuz? Çünkü hepsi kalitelidir. Peki, kalite
deyiminden ne anlarsınız? Bana göre anlamı doku yapısıdır. Bu kitabın gözenekleri var. Yapısı var. Bu
kitap mikroskop altında bile incelenebilir. Merceğin altında hayat görürsünüz. Her santim karesinde
hayatm gerçekleri yazılıdır. îşte benim tarifim bu olacaktır. iyi yazarlar genellikle hayatm gerçeklerine
dokunurlardı. Bu bakımdan kitaplardan neden
bu kadar nefret edildiğini, korkulduğunu anlıyor musunuz?
Hayatın gerçek yönlerini veriyorlar. Gönlü rahat
— 79 —
olan insanlar sadece kukla gibi insanlardan hoşlanırlar, Entelektüel ve zeki kimselere tahammül
edemezler. Çiçekler kırlarda yetişip güzel koku saçacakları yerde, birbirlerinden geçinmeye çalışıyorlar,
Jtşle biz böyle bir devirde yaşıyoruz. Hattâ havaî fişeklerini bile kimyevî maddelerden yapmaya bağladılar.
Evvelce havaî fişeklerde barut kullanılırdı. Herkiil devirlerini okudun mu hiç? Artık
böyle şeyler üzerinde
konuşulmuyor bile. İhtiyacımız olan şeyler , kalite, doku; yani bilgi dokusudur,
— Peki, ikincisi? ,
— Bog vakit,
Dostları ilə paylaş: