L>ayaa Pheips:
— Sezeyaıı olsun veya olmasın çocuk yıkıcıdır. Siz aklınızı kaçırmışsınız, deoi.
— Çocukları yatılı okula verdim. On günde bir eve geliyorlar .Yani ayda üç gün eve geliyorlar ve hiç bir
sararları dokunmuyor. Büyük salona tıkıyorum. Çamaşırları makineye koyup kapağını kapamak
gibi bir
şey.
Kadınlar dillerini çıkartarak birbirleriyle alay ettiler.
Mildrcd, Montag'ın hâlâ kapıda durduğunu görünce ellerini çırptı.
— Guy'ı memnun etmek için politikadan söz edelim!
Dayan Bowies :
— Fena fikir değil, dedi. Geçen seçimde oy kullanmıştım, Oyumu Cumhurbaşkanı Noble'a verdim.
Şimdiye kadar gelip geçmiş en yakışıklı Cumhurbaşkanı olduğunu Banıyorum.
— Oh,
fakat ona, karşı çıkarttıkları adam!
— Fazla bir şeyi var mıydı? Ufak tefek, iyi tıraş olmayan bir erkek. Hatta saçlarım
bile doğru dürüst ta-
ramıyoı
— Eh, uzun boylu, yakışıklı bir adama karşı, kısa boylu ve çirkin bir adam koymak akü alır şey değil,
ama ne dersin! Bazı söylentiler vardı, ben bir şey anlayamadım.
— 92 —
— Aynı zamanda şişman da. Elbiseleri bile şişmanlığını sakiayamıyordu. Kütlenin Winston Noble'a doğru
baymasına hayret etmemek gerekir. Hatta isimleri bile onlara yardımcı oldu. Wiııston
JNoble ile Hubert
Hoag'u beş dakııta karşılaştır, sonucun ne olacağım göreceksin,
Montag.
— Hoag ve Nob-e hakkında ne biliyorsunuz?, diye haykırdı
— Neden, altı ay önce ikisi de duvarlarda değil miy* di? Birisi hep burnunu karıştırıp duruyordu. Adamın
hareketine deli oldum. ü
Bayan Pheipsi
— Eh, Bay Montaj dedi. Böyle bir adama oy vermemizi islemezsiniz her haîde?
Mildred'in gözleri parladı.
¦— Şu kapıdan çekip
git de bizi sinirlendirme, Guy, dedi.
Fakat Montag'm kapıdan çekilmesiyle elinde kitapla dönmesi bir oldu.
Dostları ilə paylaş: