Siyasi. İDeolojiler



Yüklə 11,67 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə121/240
tarix11.08.2023
ölçüsü11,67 Mb.
#139183
1   ...   117   118   119   120   121   122   123   124   ...   240
1723-Siyasi Ideolojiler-Andrew Heywood-Chev-K.Bayram-O.Tufekchi-H.Inac-2011-345s (1)

Kozmopolitlik [Cosmopolitanism]
a
Kozmopolitlik kozmopolis'e yani, "dünya devleti"ne inanç anlamına gelir. Bu anlamda kozmopolitik, millî kimlik­
lerin sona erişi ve tüm insanları birleştiren ortak siyasî sadakatin tesisini gerektirir. Bununla birlikte, bu terim kar­
şılıklı anlayış, hoşgörü ve hepsinin ötesinde, bağımsızlık parametrelerine dayalı ve uluslararasında barış ve uyum 
gibi mütevazı hedeflere sahiptir. Liberal Kozmopolitlik, uluslararası anlayış ve maddî refah getireceğini umarak 
özgür ticarete destek verir. Kozmopolit ideal milletler arasında işbirliğini teşvik etme amacını güden millet-üstü 
kurum ve organlarla yükselir, gelişir ve yaygınlaşır.
v e jo h n Bright (1811-1889) bu karşılıklı bağımlılık tercihinin kozmopolitlik (bkz. s. 185) ilkesine 
derin bir bağlılığı yansıttığına işaret etmişlerdir. Bu kozmopolitlik ülkelerin sadece en iyi ürettik­
lerini üretmeleri konusunda branşlaşmalarına (iktisatçıların “karşılaştırmalı üstünlük” terimiyle 
ifade ettikleri kuram) imkân sağlamayacak; aynı zamanda, farklı ırk, din, dil, inanca sahip halkların 
C obden’in “ebedî barış bağları” diye ifade ettiği prensipler etrafında birleşebilmelerini sağlamasına 
da katkıda bulunacaktır.
Liberaller millî hırs ve emelin, hukuksuz bir milletlerarası arenanın oluşmasını engelleyecek 
bir düzeni getirebilme kapasitesine sahip millet-üstü kuramların inşasıyla denetim altına alınabi­
leceğini öne sürmüşlerdir. Bu iddia toplumsal sözleşme teorisiyle aynı mantık üzerine kurgulanır: 
Hükümet düzensizlik problemine çözümdür. Bu argüman W oodrow W ilson’un başarısızlıkla so­
nuçlanan dünya hükümetinin ilk deneyimi olan ve 1919 tarihte kurulan Milletler Cemiye tini ve 
1945’te San Francisco Konferansıyla kurulan ve Millet Cemiyeti’nin halefi olan Birleşmiş Mil­
letler’e (B M ) yönelik daha geniş destek açıklar. Liberaller bu organları, uluslararası çatışmaların 
barışçıl yollarla çözümünü mümkün kılan hukukun yönettiği devletleri kurması gerekçesiyle des­
tekler. Bununla birlikte liberaller hukukun zorla uygulanması gerektiğini ve bundan dolayı kolektif 
güvenlik ilkesinin geçerliliğini onaylarlar. Bu fikir; saldırının, en iyi, birçok devletle birlikte birleşik 
bir dirençle sağlanabileceğine işaret eder. Liberallerin millet-üstücülüğe duyduğu bu sempatinin 
en açık örneğini, Avrupa Birliği gibi kurumlar oluşturur. Avrupa bütünleşmesinin millî bağımsızlığı 
ortadan kaldıracağından ve millî kimliği zayıflatacağından korkan muhafazakârların aksine liberal­
ler, daha çok, işbirliği ve bağımsızlığı sağlama aracı olarak, kendine özgü gelenek ve kimliklerini 
yine de koruyan milletlerarasında “federal Avrupa’ yı destekleme eğilimdedirler.
Liberal milletlerarasıcılığın ikinci temeli, birey ve bireycilik (bkz. s. 45) ilkesine sıkı sıkı­
ya bağlılıktan kaynaklanır. Bu yaklaşım, ırk, inanç, sosyal arka plan ve ulusallığa bakmaksızın, tüm 
insanoğlunun eşit ahlâkî değere sahip olduğunu ima eder. Liberaller millî self-determinasyonu 
onaylarken, bunun, hiçbir durumda milletlere, insanlara diledikleri gibi davranma yetkisi verdiğine 
inanmazlar. Bu bağlamda birey hak ve özgürlüklerine saygı, millî egemenlik taleplerinden önce gelir. 
Liberal milliyetçilik, böylece, siyasî bir oluşum olarak milletin yerine geçmek arzusundan çok, insan 
hakları doktrininde somutluk kazanan yüksek ahlâka uygun millet talebiyle şekillenir. Liberaller bu


hakların evrensel açıdan kabul edilebilir olduğuna ve gerçek insan varlığının asgari şartları olarak 
uluslararası hukukun temelini de oluşturduğuna inanırlar. Bu tarz inançlar 1948’de BM İnsan Hak­
ları Bildirgesi ve 1956’da İnsan Hakları ve Temel Özgürlükler Avrupa Konvansiyonu gibi belgelerin 
tasarlanmasına yol açtı. Bu belgeler uluslararası Adâlet Divanı ve Uluslararası Ceza Mahkemesi gibi 
kuramlarla yürürlüğe sokulan uluslararası hukukun üstünlüğü prensibini de destekler.
Bu tarz bir liberal milletlerarasıcılığın emkalifleri, muhafazakârları ve gelişen dünya milliyet­
çilerini içerir. Bunlardan birincisi olan muhafazakârlar evrensel insan hakları fikrinin özgün millî 
gelenek ve kültürleri hesaba katma hususunda başarısız olduğunu savunurken; ikinci kategoriyi 
oluşturan gelişen dünya milliyetçileri, daha ileri giderek, insan haklarının esas olarak Batı liberaliz­
minin manifestosu olduğunu ve bu hakların yaygınlık kazanmasının Batı emperyalizminin gizli bir 
şeklinden ibaret olduğunu iddia ederler.

Yüklə 11,67 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   117   118   119   120   121   122   123   124   ...   240




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin