Siyasi. İDeolojiler


İDEOLOJİ O L A R A K P O ST -M O D E R N İZ M



Yüklə 11,67 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə214/240
tarix11.08.2023
ölçüsü11,67 Mb.
#139183
1   ...   210   211   212   213   214   215   216   217   ...   240
1723-Siyasi Ideolojiler-Andrew Heywood-Chev-K.Bayram-O.Tufekchi-H.Inac-2011-345s (1)

İDEOLOJİ O L A R A K P O ST -M O D E R N İZ M
Bir başka “sonculuk” ( endism) şekli ise modern toplumun yerleşik özellikleri parçalandığı gibi or­
taya koyduğu siyasî inanç ve doktrinlerin de geçersiz hâle geldiği iddiasıdır. Bu görüşün altında 
yatan fikir, birinci bölümde ele alınan post-modernizm (bkz. s. 306) fikri aracılığı ile geliştiril­
miştir. Başlıca siyasî ideolojiler sadece “post-modern şartlar”a uyum sağlamadı (post-liberalizm, 
post-Marksizm ve post-feminizm gibi post-izmler bunun sonucunda görüldü) aynı zamanda 
post-modernist teorisyenlere göre dünyayı anlama ve yorumlama biçimimiz değişir ve değişme­
ye ihtiyaç duyar. Söz konusu durum modernizmden post-modernizme doğru bir kaymayı yansı­
tıyor. Modernizm, büyük ölçüde, Aydınlanma fikirleri ile teorilerinden doğmuş ve birbirine zıt 
iyi hayat yorumları sunan ideolojik geleneklerde siyasî olarak ifade edilmiştir. En bâriz örnekler 
liberalizm ve Marksizmdir. Modernist düşüncenin temelinde genelde ilerlemeye duyulan inanca 
bağlı olarak, nesnel gerçekler ile evrensel değerleri, oluşturmanın mümkün olduğu inancı yatar. 
Post-modernizm ise bunun tam zıttıdır, yani “esascılık karşıtı”dır, post-modernizmin ana konusu, 
Jean-François Lyotard (1984) tarafından “meta-anlatıya yönelik kuşkuculuk” olarak özetlenmişti; 
meta-anlatı ise toplumu bütünleşik bir toplam olarak gören evrensel tarih teorileridir.
“Aydınlanma projesi” sona ermişse siyasî ideoloji nerede kalır? Bir bakış açısına göre post-m o­
dernizm, hem düşünce tarzı hem de sosyal hayatı düzenleme aracı olarak ideolojinin sonunu ifade 
eder. Tercih edilen bir alternatif imajı geliştirerek mevcut toplumun eleştirisini sunan tutarlı fikir 
bütünleri olarak siyasî ideolojiler, esascılık özelliği taşır. Görünürde sağlam gerçekler ve kabul edi­
len inançları insafsızca sorgulayarak post-modern teoriler, geniş çaplı teorilerin artık daha fazla 
ileri götürülemeyeceğini gözler önüne sermeyi amaçlar. Bütün bilgiler, yerel ve özel olmalıdır. Bu 
durum, kimlik ve farklılıklara ilgiyi ve de siyasî talepler ifade etmede yeni sosyal hareketlerin rolü­
ne vurguyu arttırmıştır. Bu anlamda Naomi Klein ve Noam Chomsky (bkz. s. 210) gibi yazarların 
fikirlerinden etkilenen anti-kapitalist ve anti-küreselleşme hareketi, 21. Yüzyıl’ın “yeni politikası­
na bir örnek olabilir. Ancak bu “yeni politika’ nın içeriği geniştir. Örneğin, bir zamanlar bir amaç 
sağlayan ve duygusal bir bağ temeli oluşturan ideolojik geleneklerden partiler uzaklaştıkça siyasî


Naomi Klein (1970-....)
Kanadalı gazeteci, yazar ve şirket karşıtı eylemci. Klein, sık sık medya yorumları da yapmakta­
dır. Toronto'da yaşıyor, ancak Kuzey Amerika, Asya, Lâtin Amerika ve Avrupa'ya seyahat eder 
ve "ilk gerçek uluslararası halk hareketi"diye adlandırdığı konunun yükselişinin izini sürmeye 
çalışır.
No Logo: Taking Aim at the Brand Bullies'm (Markaya Hayır: Küresel Markalar Hedef Tahtasında,
2000) uluslararası başarısı, onu şirket karşıtı hareketin sözcüsü hâline getirmiş ve yeni nesil için 
siyaseti yeniden icat etmesine yardımcı olmuştur. Kitap, hayat tarzı markalaşmasının geniş çaplı bir eleştirisidir ve 
küreselleşme ve şirket hâkimiyetine karşı direnme şekillerini ele almaktadır. Artan şirket karşıtı hareketin Das Kapi­
tal"! olarak tarif edilse de tüketici kapitalizminin doğası ile marka kültürünün zorbalığının üzerine düşünmeyi tahrik 
etmesi açısından daha geniş önemi haizdir.
partiler siyasî pazarlama ve tüketiciye duyarlı seçim makinelerine dönüşmüşlerdir. Geleneksel 
“izmler”ini terketmiş, ideolojisizleştirilmiş partiler, yönetselciliğe yenilmişlerdir. Benzer biçimde 
küreselleşme karşıtı hareket gibi modern siyasî hareketler, siyasî sorunların nasıl ve niçin ele alı­
nacağına dâir kapsamlı bir analiz yapmaktan ziyade tamamen farklı gruplar arasında siyasî destek 
bulmada başarılı olmuşlardır.
Ancak bu anlamda siyasî hayatın nasıl ideolojiden uzaklaştırılacağı pek açık değildir. İlk 
olarak, ideolojiden uzaklaştırılmış politikalar, muhalif güç ve siyasî memnuniyetsizlikleri uygun 
biçimde ifade etmekte yetersizdir. Post-modernizm, siyasî açıdan muhafazakâr olduğu iddiasına 
açıktır. Fikirlerin hiyerarşisini reddetme, herhangi sosyal ve siyasî hiyerarşinin reddedilmesi de­
mektir; esaslara karşı siyasî bir duruş, mevcut düzenin eleştirilebildiği tutarlı bir perspektif ve alter­
natif sosyal düzenin oluşturulması için bir temel sunmaz. İkincisi, ideolojiden uzaklaşmış siyaset, 
idealizmden çok realizmle ilgilidir: Siyasî vizyon değil siyasî ürün satar. Azalan parti üyelikleri ve 
düşen seçmen sayısı, gerçekten, ana akımın başarısızlığının sonucu olabilir, İdarî partiler ahlâkî 
bağlılık ve tutkular düzeyinde seçmenleri harekete geçiremiyordur. Ayrıca, ana partiler seçmen­
lerine kendi çıkarı ve maddî gelişmenin ötesinde bir şeye inanma sebebi sunmazlarsa; daha derin 
siyasî bağlılık arayanlar, istediklerini uç gruplarda ve partilerde bulacaklardır.

Yüklə 11,67 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   210   211   212   213   214   215   216   217   ...   240




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin