Sucul bitkilerden ve atmosferden gelen oksijenin sudaki miktarını gösterir. Tüm sucul canlılar, nefes almak için çözünmüş oksijene ihtiyaç duyarlar. Durgun su özelliği gösteren göllere ya da barajlara göre akış halindeki nehirler daha yüksek oranda oksijene sahiptirler. Göllerde epilimnion tabakası (göllerde ışığın nüfuz edebildiği suyun oksijence zengin üst tabakası) rüzgâr sayesinde karıştığından tabakanın her yerinde sıcaklık aynı kalır. Bu tabaka hem sıcak olduğundan hem de güneş ışınlarını direk aldığından alglerin gelişimi için uygun hale gelir. Eğer alg gelişimi için azot ve fosfor gibi yüksek miktarda besi elementleri tarımsal yüzey akışı vb. ile suda mevcut haldeyse, ötrofikasyon adı verilen büyük miktarlarda alg gelişimi tüm epilimnion tabakada gözlenir.
Bu tabakada genellikle su, duru ve oksijen oranı yüksek haldedir. Ancak, ötrofikasyon (Ötrofikasyon, göl gibi herhangi bir büyük su ekosisteminde, başta karalardan gelenler olmak üzere, çeşitli nedenlerle besin maddelerinin büyük oranda artması sonucu, plankton ve alg varlığının aşırı şekilde çoğalmasıdır. Bu durum sudaki çözülmüş oksijen miktarını azaltarak uzun vadede su ekosisteminin ölümüne neden olabilir) meydana geldiğinde, istenmeyen tat ve koku oluşumu ile bazı türlerden salınan toksinler sebebiyle sudan giderilmesi gereklidir. Algler gün ışığının varlığında fotosentez ile oksijen üretir ancak geceleri solunum yaptığında sudaki tüm oksijeni tüketebilir. Bu da balık ölümlerine sebep olabilir. Hipolimnion tabakasında (en alttaki tabaka) ise çok az karışım ve hareket olduğundan, çok çabuk durgun ve oksijensiz hale gelir. Üst tabakalardan gelen ölü algler ve organik madde çökerek bu alt tabakaya iner. Hipolimnionda oksijen tamamen tüketildiğinden oluşan anaerobik koşullar altında demir, mangan, amonyak, sülfatlar, fosfatlar ve silika sedimandan suya doğru geçiş yapar, nitrat ise azot gazına indirgenir. Bu şekilde su demir ve mangan sebebiyle renk ve kötü tat şikayetlerine sebep olacak, amonyak klorla birleşerek oksijeni daha hızlı tüketip, besin elementi gibi davranarak ötrofikasyonun oluşumuna (fosfor ve silika da benzer etkiyi gösterir) ortam hazırlayacak, sülfatlar da klorla reaksiyonu neticesinde oksijen azalmasının yanı sıra kötü koku ve tat meydana getirecektir.
Bu nedenlerledir ki, çözünmüş oksijen su kalitesinin ve sucul türlerin yaşam şartlarının uygunluğunu gösteren önemli bir göstergedir.