SONUÇ VE ÖNERĠLER
Globalleşme neticesinde dünyada artan rekabet ortamı, kurumlarda yeniden yapılanma,
mevcudiyetlerini muhafaza etme, potansiyel hata ve hileleri önleyerek güvenilir finansal
verilere ve aktif kontrol mekanizmasına faaliyete geçirme ihtiyacı artmıştır. Kurumların
büyümesi ve işlem hacimlerinin artması neticesinde kurum faaliyetleri de sürekli artan bir
duruma gelmiştir. Yaşanan global rekabet doğrultusunda sürekli büyümeyi amaçlayan
firmalar, kontrol, denetim ve risk yönetimine özel önem verilmektedir. Kurumlar hem
mevcudiyetlerini muhafaza etmek hem de gelecek planlarını yapmak denetim
mekanizmalarını aktif tutmaktadırlar.
Özellikle büyük ölçekli işletmelerde yönetim, kontrol fonksiyonunu iç kontrol sistemi
kurarak ve iç kontrol sisteminin etkin bir şekilde işlemesini de güvenilir iç denetim birimi
kurarak gerçekleştirmelidir. Kurumların kontrol mekanizmalarında meydana gelen
aksamalar, işletmenin karar mekanizmasını sekteye uğratmaktadır. Bu durum, işletme için
olumsuz bir sonuç doğurmakla birlikte, işletme hakkında piyasadaki karar alıcıların da
güveninin sarsılmasına yol açar. Böyle bir olumsuzluğun ortaya çıkmasını önlemek için,
etkin işleyen bir iç kontrol sistemi kurmak, iç denetim fonksiyonunu geliştirmek ve
bağımsız denetime tabi olmak, işletme açısından alınacak olan en doğru kararlardır.
İşletmelerde etkin bir iç kontrol sisteminin kurulması, hedeflere ulaşmada olumlu etkiler
oluştursa da kesin sonuç getirmez. İç kontrol sisteminin yetersiz olması ya da hiç
olmamasının neden olacağı güvenilir olmayan bilgi, kanunlara aykırı işlemler, varlık
kayıpları ve kaynakların etkin kullanılamaması gibi maliyetlerin yanı sıra gereğinden fazla
kontrole sahip olmanın yaratacağı maliyet de işletmeye önemli ölçüde olumsuz sonuçlar
yaratabilir. Bu yüzden, belirli aralıklarla iç denetim birimi ve/veya bağımsız denetçiler
vasıtasıyla iç kontrol sistemi sürekli takip edilmeli ve değerlendirilmelidir.
Genel Kabul Görmüş Denetim Standartları ile bağımsız denetçiye, denetim faaliyetlerine
başlamadan önce karşılaşabileceği denetim zorluklarını tespit edebilmesi, uygun bir
denetim planı yapabilmesi, uygulanabilecek denetim yordamlarını ve ortaya çıkabilecek
121
kontrol riskini belirleyebilmesi için işletme hakkında bilgi toplaması ve iç kontrol sistemini
değerlendirmesi sorumluluğu verilmiştir.
Bağımsız denetçi işletmenin iç kontrol sistemini inceleyip değerlendirdiğinde, iç kontrol
politika ve prosedürlerinin planlı ve sistematik bir şekilde uygulandığını ve mevcut iç
kontrol sisteminin işletme faaliyetlerinin etkin yürütülmesine, hata ve hile oluşumunu
azaltmaya yardımcı olduğunu düşünürse, iç kontrol sistemine güvenerek denetim
çalışmalarının kapsamını daraltabilir. Böylece yapacağı denetimde hem zaman hem de
maliyet tasarrufu sağlamış olur.
Bağımsız denetçiler, iç kontrol sistemini değerlendirme çalışmalarında ve diğer denetim
çalışmalarında işletmelerin iç denetim biriminin çalışmalarından yararlanabilir. İç denetim
faaliyetinin temel amacı, hatalı işlemleri ve muhtemel hileleri tespit ederek, gerekli
düzeltmelerin yapılıp hata ve aksaklıkların tekrarlanmasını önleyecek önlemlerin
alınmasıdır. İç denetçiler, işletmenin hedeflerine ulaşmasını engelleyebilecek olası riskleri
tespit ederek, işletme aleyhine olan risklerin kontrol edilebilmesi ve azaltılması için işletme
yönetimine öneri ve tavsiyelerde bulunurlar. Böylece, işletme faaliyetlerinin doğru ve
güvenilir olması ve bağımsız denetime karşı şeffaf bir denetim ortamının oluşturulması
sağlanmış olur. Bu da işletme faaliyetlerinin etkinliğini sağlayarak, işletmenin rekabet
gücünü artırır ve işletmenin geleceğe güvenle bakmasını sağlar.
Anket çalışması neticesinde ortaya çıkan bazı olgular mercek altına alındığında:
Bağımsız denetimin süresinin kısaltılmasında iç kontrol sisteminin tanınıyor olması
olumlu etki oluşturmaktadır.
İlk defa yapılan denetimlerle tekrarlanan denetimler kıyaslandığında, iç kontrol
sistemini tanıma ve değerlendirme için ayrılan süre arasında fark bulunmaktadır.
Tekrarlanan denetimlerde sürenin kısaldığı görülmektedir.
Bağımsız denetimi etkileyen faktörler arasında iç kontrol politik ve yöntemlerinin
etkili olduğu görülmektedir.
Bağımsız denetim içerisinde iç denetim ve iç kontrolün yerinin önemli olduğu ve
sayısal veriler ışığında da birçok etki sağladığı görülmektedir.
122
Etkin olarak yapılan bir iç denetimin denetim riskini düşürdüğü tespit edilmektedir.
Aynı zamanda, etkin biçimde gerçekleştirilen iç kontrol ve iç denetimin bağımsız
denetimin süresini hatırı sayılır bir biçimde azalttığı da ortaya çıkan netiler
arasındadır.
Denetim için ortalama olarak harcanan sürenin en fazla olduğu saat dilimleri % 35.5
ile 101-150 saat arasında olmaktadır.
Denetim faaliyetlerin iç denetim sistemine verilen önemin % 90.3 olarak tespit
edilmiştir. Bu da, iç denetimin denetim içerisindeki olmazsa olmaz yerini ifade
etmektedir.
Firmaların iç denetime verdikleri önemin yıllar içerisinde artış gösterdiğini
düşünenlerin oranı % 74.2 şeklindedir. Buradan hareketle, iç denetimin, denetim
faaliyetleri içerisinde rolünün belirleyici olduğu sonucuna varılmaktadır.
İç kontrol işleminin sağlıklı işlemediğinin düşünüldüğü firmalarda ise bu sürenin
uzatılması gerektiğini düşünenlerin oranı % 90.3 şeklindedir. Bunun nedeni ise,
işlerlik kazandırma ile süre arasında bağlantı kurulmasıdır.
Kontrol edilmeden tamamlanan denetimlerin olup olmadığına dair veriler mercek
altına alındığında, hayır diyenlerin oranı 54.8'dir. Evet diyenlerin oranı ise % 45.2
şeklindedir. Oranların birbirine yakın olduğu, ancak denetim esnasında kontrolsüz
dosya kapatılmasına rastlamayanların oranı daha yüksek olmaktadır. Bu durum,
belirli bir oranda denetim yapılmadan dosyaların kapatılabildiğini de ortaya
koymaktadır.
Denetlenen işletmelerin iç denetim departmanına sahip olup olmadıkları mercek
altına alındığında, Çok azında bu departmanın olduğunu ifade edenlerin oranı %
80.6 gibi yüksek bir orandır. Bu da, ayrıca bu departmana olan ihtiyacı gündeme
getirmektedir.
İç denetim mekanizmasına ait işlerlik irdelendiğinde, 0.25 ile 0.50 arasındaki
işlerliğin en yüksek oranda olduğu görülmektedir. Bu oran ise, % 45.2 olarak tespit
edilmiştir. Yani işlevselliğin orta düzeyde kaldığı kanısı ön plana çıkmaktadır.
123
Nitelikli iç denetime ait personel istihdamında yıllar bazında artış olup olmadığı
incelendiğinde ise evet cevabını verenlerin oranı % 87.1 olarak gündeme gelmektedir.
Yıllar bazında iç denetim departmanına çalışan alımının artış gösterdiği yani bu departmana
verilen önemin arttığı ve buna bağlı olarak da istihdam gerekliğinin olduğu ortaya
çıkmaktadır.
İç kontrol ve iç denetim hususunda, bağımsız denetimin işini kolaylaştıran etmenlerden
bir tanesinin de iç denetim departmanı olduğu ama birçok firmada özel olarak iç denetim
departmanının bulunmadığı tespit edilmiştir.
Araştırmamız özetlenecek olduğunda, bağımsız denetim içerisinde iç kontrol ve iç
denetimin rolü; süre, işlevsellik ve diğer etkenler bazında irdelenmektedir. Bunun yanında,
tekrarlanan denetlemelerin iç kontrol ve iç denetim içerisindeki yeri tanımlanmaktadır. Bir
defalık yapılan denetimler ile tekrarlanan denetimler arasındaki işlevsellik farkının,
tekrarlanan denetimlerin aleyhine sonuçlandığı görülmektedir.
Dostları ilə paylaş: |