T. C. Ondokuz mayis üNİversitesi sağlik biLİmleri enstiTÜSÜ periodontoloji anabiLİm dali


 Pirometreler ve Dişeti Sıcaklığı



Yüklə 1,71 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə22/45
tarix02.01.2022
ölçüsü1,71 Mb.
#41593
1   ...   18   19   20   21   22   23   24   25   ...   45
 

2.5. Pirometreler ve Dişeti Sıcaklığı 

 

Pirometreler,  temassız  olarak  sıcaklık  ölçen  cihazlardır.  Cisimlerin 



sıcaklıklarını  yaydıkları  ısıl  ışınımdan  yararlanarak  ölçerler.  Mutlak  sıfır  sıcaklığının 

yukarısındaki  sıcaklıkta  bulunan  bütün  cisimler  ışınım  ile  ısı  yaydıkları  gibi,  diğer 

cisimlerden de ışınım enerjisi alırlar. Isıl ışınım gerçekte sıcaklık nedeniyle cisimlerden 

yayılan  elektromanyetik  dalgadır.  Her  cisim,  ısıya  bağlı  olarak,  bir  miktar  infrared 

radyasyon  yayar.  Cismin  sıcaklığındaki  bir  değişim,  radyasyonun  yoğunluğundaki 

değişimi de beraberinde getirir. Termal radyasyonun ölçümü için, infrared termometre, 

1-20  µm  arasında  değişen  dalga  boylarını  kullanır.  Yayılan  radyasyonun  yoğunluğu 



11 

 

materyale  bağlıdır.  Materyal  sabiti,  pek  çok  materyalin  değeri olarak  da  bilinen  ışıma 



oranının  yardımıyla  tanımlanır.  İnfrared  termometreler  optoelektrik  sensörlerdir. 

Bunlar;  cisimden  yayılan  infrared  radyasyonu  temel  alarak  yüzey  ısısını  hesaplarlar. 

Infrared  termometrelerin  en  önemli  özellikleri  temassız  olarak  çalışmalarıdır.  Sonuç 

olarak;  bu  ürünler,  ulaşılamayan  veya  hareketli  cisimlerin  ısılarını  kolaylıkla  ölçerler. 

Infrared termometrenin ısı elektriksel pirometreden farkı, termokapil elemanın kaynaklı 

ucunun sıcaklığın ölçüleceği ortamdan uzakta olmasıdır. Pirometre, tavlı parçadan, veya 

ergiyik  metalden  veya  fırın  sıcaklığının  yaydığı  radyasyonları  (ısı  ışınlarını)  bir 

merceğin odak noktasında bulunan karartılmış pilatin levha üzerine toplama prensibine 

dayanır.  

 

Sıcaklık  ölçümünde  ve  kontrolünde  çalışma  prensipleri  farklı  üç  çeşit 



pirometre kullanılır: 

• Isı elektriksel pirometreler  

• Lambalı (optik) pirometreler  

• Işınmalı pirometreler  

 

Vücut ısısı ölçüm yapılan bölgeye göre değişim gösterebilir ancak genel olarak 



36-38  °C  arası  normal,  38-40  °C  arası  ateş,  40  °C  ve  üstü  hipertermi  olarak 

değerlendirilmektedir  (İlçe  ve  ark.,  2009).  Vücut  ısısının  ölçümünde  uzun  dönemden 

beri  altın  standart  olarak  kullanılan  civalı  termometrelerin  yaygınlıkları  yeni  ve  daha 

hassas  ölçüm  tekniklerinin  gelişmesiyle  azalmıştır.  (Rosenthal  ve  ark.,  2006;  İlçe  ve 

ark.,  2009).  Kontaminasyon  riski  ve  civa  toksisitesi  bu  durumun  nedenleri  arasında 

gösterilmektedir.  Literatürde  daha  gelişmiş  olan  timpanik  termometrelerin  daha 

güvenilir sonuç verdiği bildirilmiştir (Montoya-Cabrera ve ark., 1998). 

 

Temas  yoluyla  ölçüm  yapan  termokapiller,  genellikle  bakırdan  ya  da  nikel-



bakır  alaşımından  üretilen,  iki  farklı  metal  alaşımın  uçlarının  kaynaklanması  ile  elde 

edilen bir sıcaklık ölçüm elemanıdır (Volchansky ve Cleaton-Jones, 1994). Literatürde, 

dişeti oluğu, periodontal cep ve oral mukoza yüzeyinden ısı ölçümünde kullanıldıklarını 

bildiren makaleler mevcuttur (Maeda ve ark., 1979). 

 

Bunun yanı sıra periodonsiyumda, yine temas yoluyla ölçüm yapan subgingival 



termometreler de bulunmaktadır (Haffajee ve ark., 1992). Bu termometrelerin de genel 

vücut  sıcaklığı  ölçümünde  kullanılan  ve  temas  yoluyla  ısı  ölçen  diğer  civalı 

termometreler gibi uygulama zorluğu ve çapraz enfeksiyon riski mevcuttur. 



12 

 

 



Son  dönemde  ağızda  daha  güvenilir  ve  kolay  bir  sıcaklık  ölçüm  tekniği  olan 

dijital  termometrelerin  de  kullanıldığı  bildirilmiştir  (Barclay  ve  ark.,  2005). 

Periodonsiyumda,  sağlıklı  ve  enflame  dişetinde  sıcaklık  farkının  ölçülmesinde 

bilgisayar  destekli  termal  görüntüleme  yöntemlerinin  de  uygulandığı  bildirilmiştir 

(Barnett ve ark., 1989).  

 

Literatürde oral mukoza sıcaklığı üzerine etkili olan çeşitli faktörler vardır. Bu 



faktörler  arasında,  bazal  ve  lokal  hücresel  metabolizma,  mukozanın  yapısına  katılan 

farklı doku bileşenleri ve kan dolaşımı gibi faktörlerin bulunduğu bildirilmiştir (Maeda 

ve  ark.,  1979).  Ortodontik  aparey  kullanımı,  ağız  solunumu  ve  dudak  yetersizliğinden 

dolayı  ağzın  tam  olarak  kapanmamasının  da  ağız  dokularındaki  sıcaklık  değişiminde 

etkili  olabileceği,  bunun  yanısıra  farklı  sıcaklılarda  besin  tüketiminin  ağız 

sıcaklıklarında anlık değişimlere yol açabileceği bildirilmiştir (Moore ve ark.,1999). 

 

Normal  sağlıklı  bireylerde  ortalama  subgingival  sıcaklığın  35.8  °C,  ortalama 



sublingual sıcaklığın 36,7 °C olduğunu bildiren çalışmalar mevcuttur. Periodonsiyumda, 

anterior-posterior  ve  maksiller-mandibular  dokular  arası  sıcaklık  değerlerinde 

farklılıklar bulunabilir. Bu farklılıklar bölgeler arası anatomik ve fizyolojik farklılıklarla 

ilişkilendirilebilirler (Hamad ve Al-Rubaie, 2011). 

 

Literatürde,  artmış  subgingival  ısının  periodontal  hastalığın  bir  işaretçisi 



olduğu,  damar  genişlemesi  (vazodilatasyon)  sebebiyle  bölgeye  daha  fazla  kan  akımı 

olacağı,  fazla  kan  akımı  ile  bölgedeki  sürtünme  artacağından  dolayı  bölgede  ısı  artışı 

gerçekleşeceği  bildirilmiştir  (Wolff  ve  ark.,  1997).  Ayrıca  oral  mukozada,  akut 

periodontal hastalıklarda kronik periodontal hastalıklara göre daha yüksek sıcaklıkların 

kaydedildiği  bildirilmiştir  (Volchansky  ve  Cleaton-Jones,  1987).  Bir  başka  makalede, 

periodontal ceplerdeki sıcaklık değerlerinin cep derinliği ve cebi çevreleyen dokular ile 

ilişkili  olabileceği  bildirilmiştir  (Haffajee  ve  ark.,  1992).  Periodontal  dokuların 

sıcaklıklarının  ölçümü  enflamatuvar  hastalık  sürecinin  tespitinde  iyi  bir  belirleyicidir 

(Al-Rubaie ve Hamad, 2011).  

 

Ağız dokularının sıcaklıklarının ölçüldüğü bir  çalışmada; mukoza sıcaklığının 



kan  dolaşımından  dolayı  kemikten  daha  yüksek  olduğu,  cerrahi  sonrası  azalmış 

vaskülarizasyondan  dolayı  mukoza  sıcaklığında  düşüş  olabileceği,  ağız  on  dakikadan 

fazla  açık  kaldığında  sublingual  sıcaklığın  düşeceği  bildirilmiştir  (Volchansky  ve 

Cleaton-Jones, 1994). 




13 

 

 



Oral  bölge  sıcaklık  değerlerinin  yaş  ve  cinsiyete  göre  karşılaştırıldığı  bir 

çalışmada, genç erkeklerde ağız  sıcaklık değerlerinin  yaşlı erkeklere göre daha  yüksek 

olduğu, kadınlarda ise yaşa bağlı bir faklılık gözlenmediği bildirilmiştir (Maeda ve ark., 

1979). 


 

Periodontal dokulardaki büyük sıcaklık değişimleri, termal hasara  yol açabilir. 

Çeşitli görüş farklılıklarına karşın  kemikte kritik sıcaklık eşik değerinin 44 °C - 47  °C 

değerleri  arasında  olduğu bildirilmiştir  (Ivanenko  ve  ark., 2005).  Cerrahi operasyonlar 

sırasında  dişetinde  60  °C’de  denatürasyon,  200  °C’de  karbonizasyon  (kömürleşme) 

meydana gelebileceğini bildiren makaleler mevcuttur (Frentzen, 1990). 




Yüklə 1,71 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   18   19   20   21   22   23   24   25   ...   45




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin