Cevap
Filyasyon yapılarak raporu sağlık grup başkanlığına/TSM iletilir.
1.
Topluma yönelik kist hidatik hastalığının bulaşma yolları ile ilgili eğitimler verilir.
2.
Köpeğin takibi ve kontrolü için Tarım Bakanlığı teşkilatına haber verirdim. Tarım
3.
Bakanlığı teşkilatı tarafından, mezbaha kontrolü, kontrolsüz et kesimleri ve evcil
hayvanlarının paraziter hastalıklarının izleminin yapılması sağlanır.
Ev halkı sorgulanmasından sonra, özellikle hastanın eşinin kist hidatik tanısı konabilecek
4.
bir merkeze yönlendirilir.
BULAŞMA YOLLARI
Bulaş sıklıkla enfekte köpek, kurt, çakal, tilki gibi et yiyen hayvanlarla olur. Parazitin
yumurtaları köpek, tilki ve kurt vb. barsak mukozasına yerleşir. Bu
“kesin konakçılar” dışkılama
ile parazitin yumurtalarından milyonlarcasını etrafa saçarlar. Koyun ve diğer ot yiyen hayvanlar
kontamine otu yediğinde veya insan kontamine sebze veya meyveleri yediğinde parazit için
ara konakçı olurlar. Enfeksiyon, köpeklere enfekte koyun-sığır gibi hayvanların iç organlarını
yemesiyle bulaşır. Parazitin enfekte köpek dışkısıyla atılan yumurtalarının, insanlar tarafından
kirli eller, su ve yiyecekler yoluyla alınması sonucu hastalığa neden olur. Sıklıkla karaciğerde,
bazen akciğerde, daha nadiren de diğer organlarda içi sıvı dolu kistlerle seyreden bir hastalıktır.
İnsandan insana bulaş olmamaktadır.
RİSK GRUPLARI
Avcılar, çiftçiler, çobanlar, köpek sahipleri, mezbahada çalışanlar ve veteriner hekimler
risk grubunu oluştururlar.
KLİNİK VE LABORATUAR BULGULARI
Hastalık uzun yıllar klinik bulgu vermeyebilir. Prodromal belirtileri yoktur. Primer ve
sekonder kist enfeksiyonu gelişebilir, bazen de birden fazla bölgede klinik belirti ve bulgular
ortaya çıkabilir. Ekinokoklar etkiledikleri bölgelere ve oluşturdukları basıya bağlı olarak klinik
bulgu verirler. Göz ve beyin tutulumu en kısa sürede; akciğer ve karaciğer tutulumu ise daha
uzun sürede bulgu verir.
E. granulosus en sık (%50-70) karaciğerde yerleşir. Çoğu sağ lobda ve
tektir. İkinci sırada akciğer etkilenir (%10-30). Hidatik kistler çok iyi kapsüllü olduklarından ateş,
Zoonotik Hastalıklar Hizmet ‹çi Eğitim Modülü - Zoonotik Hastalıklar
- 181 -
halsizlik ve kilo kaybı gibi sistemik belirti vermezler. Bu nedenle bu hastalar ister karaciğerde
ister başka organlarda olsun oldukça sağlıklı görünürler. Karaciğer tutulumu 20-30 yıl içinde
yavaş yavaş büyüyen ve çevreye bası yapmaya başlayan kist, sağ hipokodrium bölgesinde ağrı,
bulantı, kusma, sarılık gibi şikayetlere sebep olabilir. Fizik muayenede karaciğerde büyüme
tespit edilebilir. Biliyer siroz portal hipertansiyon, asit, karaciğerde apse, reaktif hepatit, kolanjit
kolastaz gelişebilir. Peritona kist rüptüründe, allerjik reaksiyonlar ve anaflaksi (ateş, kaşıntı, ciltte
ürtiker, hipotansiyon ve ölüm) görülebilir. Akciğer tutulumunda solunum sıkıntısı, öksürük,
balgam, hemoptizi, göğüs ağrısı olabilir. Kist enfekte olursa ateş, üşüme titreme, balgam gibi
şikayetler tabloya eklenir. Kist rüptüre olup bronşa açılması sonucu ağızdan tuzlu su özelliğinde
kist materyali gelir, boğulmalara neden olabilir. Diğer organ tutulumlarında yerleşim yerine ve
kistin büyüklüğüne göre klinik bulgular ortaya çıkabilir. Beyinde pariyetal lob sıklıkla tutulur.
Serebral kist hidatik çocuklarda erişkinlere göre sıktır. Kafa içi basınçta artış, başağrısı, bulantı,
kusma, görme bozukluğu, hemiparezi, fasiyel paralizi, koma görülebilir. Böbrek tutulumunda
hematüri ve lomber bölgede künt ağrı olabilir. Kalp tutulumu nadirdir. Miyokartta iskemi, ritim
bozukluğu, perikardiyal tamponat olabilir. Kemik tutulumu %1-2 civarında görülür. Pelvis,
uzun kemikler ile torakal vertebrada sık görülür. Kemik ağrısı ortaya çıkabilir.
Laboratuar bulguları ve radyolojik (ultrasonografik) bulgular, yerleşim yerine göre
değişmektedir.
KOMPLİKASYONLAR
Primer kist çeperinin yırtılması veya başarısız cerrahi operasyon sonucu; yavru veziküllerin
veya skolekslerin dağılması ile sekonder kistler oluşabilir. IgE yükselmesi ile karakterize akut
anaflaktik reaksiyon gelişebilir
Dışa Rüptür: Karaciğer hidatik kistleri karaciğer yüzeyinden periton boşluğuna doğru
büyürler ve bazen karaciğerden plevral boşluğa ve akciğerlere açılabilirler. Bu boşluklarda kist
hidatik hastalığı oluşabilir.
İçe Rüptür: Karaciğer dışına büyüme olmadan kist parankim içindeyken membran
parçalanabilir. Bu parçalanma bir dış travmaya veya safra yollarının açılmasına bağlı olabilir.
TANI
Hastanın öyküsü ve fizik muayene bulguları hastalığı düşündürür. Destekleyici ve
doğrulayıcı yöntemler kullanılarak hastalığın tanısı konur.
AYIRICI TANI
Ayırıcı tanı kistin özelliğine ve yerleştiği yere göre birçok hastalık düşünülür. Metastatik
karsinom, hemanjiom, piyojenik veya amip apsesi, tüberküloz, fungal enfeksiyonlar ayırıcı
tanıda akla gelmelidir.
Zoonotik Hastalıklar Daire Başkanlığı
- 182 -
II. OTURUM
Oturumun Konu Başlıkları: Tedavi, Sevk Kriterleri, Bildirim Basamakları ve Sürveyans,
Korunma ve Kontrol önlemleri.
Bilişsel Alan:
Katılımcılar Kist hidatik hastalığına ilişkin;
1. Tedavisini açıklayabilmeli
2. Korunmada genel önlemleri sayabilmeli
3. Halk eğitiminde halka verilecek mesajları söyleyebilmeli
4. Bildirim basamaklarını açıklayabilmeli
SÜRE: 45 dk
YÖNTEM:
Görsel işitsel eğitim araçları ile anlatma yöntemi
Küçük grup çalışması-vaka tartışması, (enfekte materyal bulaşı)
ARAÇ GEREÇ:
Kağıt pano
Barkovizyon
TEDAVİ
Halen cerrahi yöntemlerin kullanılması, ciddi işgücü kaybı ve hayvanlardan alınan
verimde düşme göz önüne alındığında enfeksiyon ekonomik açıdan da önem kazanır.
Perkütan Drenaj: Girişimsel radyolojide ultrasonografi ve bilgisayarlı
tomografi eşliğinde karaciğer kist hidatiğinin dışa drene edilmesidir.
Medikal Tedavi: Major bir ameliyatı tolere edemeyecek hastalarda medikal tedavi
tercih edilir, Mebendazol 35-50 mg/kg altı ay süreyle verilir. Bu sırada kan sayımı ve karaciğer
fonksiyon testleri kontrol edilmelidir. Mebendazol dışında tedavide kullanılan albendazolün
gastrointestinal absorbsiyonu daha iyidir. Son yıllarda henüz rutin kullanılmayan praziquantelin
de etkin olduğu bildirilmektedir. Medikal tedavide amaç kistin büyümesini önleyerek, kalsifiye
olmasını sağlamaktır.
SEVK KRİTERLERİ
Hastalık olası olarak düşünüldüğünde tedavi ve takip amacıyla sevkinin ikinci basamak
sağlık kuruluşuna yapılması gerekmektedir.
BİLDİRİM VE SÜRVEYANS
Ekinokokkoz bildirimi zorunlu C grubu hastalıklar arasında yer almaktadır. Bildirim
ve sürveyans “Bulaşıcı Hastalıkların İhbarı ve Bildirim Sistemi Standart Tanı, Sürveyans ve
Laboratuar Rehberi”ne göre yapılmalıdır.
Zoonotik Hastalıklar Hizmet ‹çi Eğitim Modülü - Zoonotik Hastalıklar
- 183 -
Klinik tanımlama
Başta karaciğer olmak üzere kistin yerleştiği organla ilişkili semptomlarla karakterize
hastalık. [NOT: Hastalık sıklıkla asemptomatik seyreder ve olgular rutin radyolojik incelemeler
sırasında tesadüfen saptanabilir.]
Tanı için laboratuar kriterleri
Destekleyici yöntemler:
Görüntüleme yöntemlerinden en az biri ile (radyografi, anjiyografi, ultrasonografi,
•
sintigrafi) hidatik kist yapısına uygun bulgu saptanması
Serolojik yöntemlerden biri ile (IHA, ELISA, IFA..)
•
Echinococcus granulosus spesifik
antijenlerine karşı antikorların pozitifliği, veya
Immunoblotting yöntem ile pozitif bulgu.
•
Doğrulayıcı yöntemler:
Cerrahi olarak kistin çıkarılmasını takiben makroskopik ve/veya mikroskopik olarak
•
tanımlanması veya
Ultrasonografi rehberliğinde alınmış kist sıvısında, nekropsi örneklerinde ya da
•
pulmoner kist rüptüründen sonraki balgam örneklerinde parazitin mikroskopik olarak
saptanması.
Vaka sınıflaması
Olası Vaka: Klinik tanımlama ile uyumlu ve destekleyici laboratuar kriterlerinden biri pozitif
bulunmuş vaka
Kesin Vaka: Doğrulayıcı laboratuar kriterlerinden biri ile uyumlu vaka
KORUNMA VE KONTROL
Toplum sağlığını ciddi olarak tehdit eden insanlarda önemli sağlık sorunlarına neden olan
paraziter bir hastalıktır.
GENEL ÖNLEMLER
Çobanlar, kasaplar, mezbaha çalışanları ve hayvan besleyicileri başta olmak üzere tüm
a.
insanlar kist hidatik hastalığının bulaş ve korunma yolları konusunda bilgilendirilmelidir.
Sokak köpeklerinin ıslah edilerek sağlık kontrolleri yapılmalı, hayvanlara tedavileri
b.
verilmeli ve kayıt altına alınarak küpeleme yapılmalıdır.
Olgun parazitleri elimine etmek için köpekler bir veteriner hekim kontrolünde olmalı,
c.
enfekte ise periyodik olarak her yıl en az dört kez, enfekte değilse koruyucu olarak yılda iki
kez uygun antihelmintik ilaç uygulanarak köpeklerin karnelerine yazılmalıdır.
Çiğ yenen meyve ve sebzeler iyi yıkanmalıdır.
d.
Hayvanlar kesim öncesi ve kesim sonrası mutlaka veteriner hekim kontrolünden geçirilmeli,
e.
kaçak ve kontrolsüz hayvan kesimi kesinlikle yapılmamalıdır.
Mezbahalar yerleşim yerlerinde uzakta yapılmalı, kedi köpek gibi hayvanların girişi
f.
engellenmelidir.
Hastalık enfekte köpeklerin dışkıları ile kirlenmiş yiyecek, içecekler ve toprakla temasla
g.
alındığından özellikle kesim sonrası sakatatlar çöpe atılmamalı, sokak hayvanlarına
verilmemeli, toprak içine derince gömülerek (3-4 m derinlikte) imha edilmeli ve üzerine kireç
dökülerek hayvanların bu kistli organlara ulaşmaları ve enfekte olmaları engellenmelidir.
Zoonotik Hastalıklar Daire Başkanlığı
- 184 -
Enfekte atıklar bölgedeki başıboş dolaşan kedi ve köpeklere yedirilmemeli, mezbaha
h.
yakınlarına yapılacak özel fırınlarda yakılmalı, bu tür fırınlar yoksa köpek ve diğer et
oburların ulaşamayacağı derin çukurlara gömülmelidir.
Hayvanların kesilmesi, yüzülmesi, karkasın parçalanması, etin nakli, muhafazası, pişirilmesi
i.
ve tüketime sunulması aşamalarında kişisel hijyen kuralları ihmal edilmemelidir.
Köpek ve kedi gibi et yiyen hayvanlara et ve sakatatlar kesinlikle çiğ olarak verilmemelidir
j.
eğer verilecekse et ve et ürünleri pişirildikten sonra köpeklere yedirilmelidir.
Enfeksiyonun yaygınlığını görmek ve kontrolü için etkin programlar geliştirmek açısından
k.
sürveyansı gereklidir.
Halka verilecek mesajlar
Çiğ ve iyi pişmemiş et tüketilmemelidir.
1.
Kontrolsüz kesilen etler tüketilmemelidir.
2.
Kist hidatikten korunmak için evcil hayvanlarınızı veteriner hekim kontrolü altında
3.
bulundurunuz.
Köpeklerin dışkılamaları yaptırılırken sebze bahçeleri, çocuk bahçeleri ve parklara
4.
yakın yerlerden uzak olmalı.
Risk grubu meslekler korunma ve kontrol yönünden bilgilendirilmeli.
5.
Mezbahalar yerleşim yerlerinden uzakta yapılarak hayvanların girişi
6.
engellenmelidir.
Zoonotik Hastalıklar Hizmet ‹çi Eğitim Modülü - Zoonotik Hastalıklar
- 185 -
SORULAR
Evinde köpek besleyen bir hastada karaciğerinde kistik bir lezyon saptanırsa öncelikle
1-
aşağıdaki hastalıklardan hangisi düşünülmelidir?
Tüberküloz
a.
Giardiyaz
b.
Kist hidatik hastalığı
c.
Pseudomembranöz enterekolit
d.
Lyme hastalığı
e.
Cevap c
Kist hidatik hastalığının etkeni hangisidir?
2-
Entamobea histolytica
a.
Echinococcus granulosus
b.
Salmonella
c.
Shigella
d.
E. coli
e.
Cevap b
Ekinokoklar için hangisi
3- yanlıştır?
E. multilocularis
a.
, daha az görülür ve ölümcül seyreder
E. granulosus
b.
uniloküler kist hidatik hastalığına neden olur
E. multilocularis
c.
alveolar ekinokokoza neden olur
Ekinokoklar için ara konak köpektir
d.
Ekinokok yumurtaları suda bir hafta, toprakta bir yıla kadar canlı kalabilir
e.
Cevap d
Kist hidatik hastalığı için aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
4-
Ülkemizde nadir görülen bir hastalıktır
a.
Sosyoekonomik düzeyi düşük toplumlarda daha az görülür
b.
Balıkçılıkla uğraşanlarda daha sık görülür
c.
İnkübasyonu 3 gündür
d.
20-40 yaşları arasında daha sıktır
e.
Cevap e
Kist hidatik hastalığı bulaş yollarından hangisi
5- yanlıştır?
İnsanlara, kontamine su ve yiyeceklerle ile bulaşır
a.
İnsandan insana bulaş olmaktadır
b.
Köpeklere enfekte koyun-sığır iç organların yenmesiyle bulaşır
c.
Koyun gibi ot yiyen hayvanlara parazit yumurtası ile kontamine otlarla bulaşır
d.
İnsanlara, köpek dışkısıyla atılan yumurtaların kirli ellerle alınması ile bulaşır
e.
Cevap b
Zoonotik Hastalıklar Daire Başkanlığı
- 186 -
Kist hidatik hastalığı için aşağıdaki meslek gruplarından hangisi en yüksek risk
6-
altındadır?
Diş hekimleri
a.
Tamirciler
b.
Hemşireler
c.
Veteriner hekimler
d.
Eczacılar
e.
Cevap d
E. granulosus
7-
en sık hangi organı tutar?
Göz
a.
Akciğer
b.
Karaciğer
c.
Beyin
d.
Böbrek
e.
Cevap c
Kist hidatik hastalığının kliniği için hangisi
8- yanlıştır?
Karaciğer de yavaş büyüyen ve bası yapan kist şeklinde görülür
a.
Akciğer tutulumunda öksürük, balgam, hemoptizi, göğüs ağrısı olabilir
b.
Serebral kist hidatik çocuklarda erişkinlere göre sıktır
c.
Böbrek tutulumunda hematüri ve lomber bölgede künt ağrı olabilir
d.
Kist hidatikte kemik tutulumu sıktır
e.
Cevap e
Kist hidatik hastalığının şikayetlerinden hangisi olduğunda, akciğer tutulumunda kistin
9-
rüptürü akla gelmelidir?
Ağızdan tuzlu su özelliğinde kist materyali gelmesi
a.
Ateş, üşüme titreme, balgam gibi şikayetlerin eklenmesi
b.
Sağ hipokodrium bölgesinde hafif ağrı gibi şikayetlerin olması
c.
Hematüri ve lomber bölgede künt ağrı olması
d.
Bulantı, kusma ve kemik ağrı olması
e.
Cevap a
Kist rüptüründe aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
10-
Akut anaflaktik reaksiyon gelişebilir
a.
Primer kistin yırtılması sonucu gelişebilir
b.
Yavru veziküllerin dağılması ile sekonder kistler oluşabilir
c.
İçe rüptür, dış travmaya bağlı olabilir
d.
Akut anaflakside IgA yükselmesine neden olur
e.
Cevap e
Zoonotik Hastalıklar Hizmet ‹çi Eğitim Modülü - Zoonotik Hastalıklar
- 187 -
Kist hidatik hastalığının kesin tanısı nedir?
11-
Ultrasonografi ile kist saptanması
a.
ELISA yöntemi ile antikor tespiti
b.
Parazitin kist sıvısında mikroskopik olarak görülmesi
c.
İmmunoblotting yöntemlerle saptamak
d.
Gaita mikroskopisi
e.
Cevap c
Aşağıdaki hastalıklardan hangisi karaciğer kist hidatik hastalığı ile karışmaz?
12-
Metastatik karsinom,
a.
Hemanjiom,
b.
Amip apsesi
c.
Tüberküloz
d.
Basilli dizanteri
e.
Cevap e
Kist hidatik hastalığının tedavisinde hangisi yapılmaz?
13-
Major bir ameliyatı tolere edemeyen hastalarda medikal tedavi yapılır
a.
Perkütan drenaj ultrasonografi eşliğinde yapılır
b.
Medikal tedavi de amaç kistin büyümesini önlemektir
c.
Tedavide metranidazol kullanılır
d.
Tedavi seçenekleri hastaya göre seçilir
e.
Cevap d
Kist hidatik tedavisinde hangi ilaç kullanılır?
14-
Metranidazol
a.
Siprofloksasin
b.
Mebendezol
c.
İmipenem
d.
İvermektin
e.
Cevap c
Kist hidatik hastalığı alınması gereken genel önlemleri içinde yer
15- almaz?
Kasaplar, çobanlar, bulaş ve korunma yolları konusunda bilgilendirilmelidir
a.
Evcil köpeklerin antihelmintik ilaç uygulamalarına gerek yoktur
b.
Çiğ yenen meyve ve sebzeler iyi yıkanmalıdır
c.
Enfekte atıklar başıboş dolaşan kedi ve köpeklere yedirilmemeli
d.
Sokak köpeklerinin kontrolünün yapılması gereklidir
e.
Cevap b
Zoonotik Hastalıklar Daire Başkanlığı
- 188 -
Kist hidatik hastalığı bildirim sisteminde hangi grupta yer almaktadır?
16-
Grup A
a.
Grup B
b.
Grup C
c.
Grup D
d.
Grup E
e.
Cevap C
Kist hidatik kesin bildirimi hangi kurumdan yapılır?
17-
Tarım müdürlüğü
a.
Sağlık ocağı / aile hekimliği birimi
b.
Sağlık grup başkanlığı
c.
Yataklı tedavi kurumları
d.
Özel tıp merkezleri
e.
Cevap D
Zoonotik Hastalıklar Hizmet ‹çi Eğitim Modülü - Zoonotik Hastalıklar
- 189 -
GİARDİYAZİS HASTALIĞI
ICD 10 KODU: A07.1
AMAÇ: Katılımcıların Giardiyazis hastalığı hakkında bilgi ve farkındalıklarını artırmak.
ÖĞRENİM HEDEFLERİ
Bilişsel Alan:
Katılımcılar giardiyazis hastalığına ilişkin;
1. Vaka tanımını söyleyebilmeli
2. Etkeninin temel özelliklerini sıralayabilmeli
3. Epidemiyolojik özelliklerini açıklayabilmeli
4. Bulaşma yollarını açıklayabilmeli
5. Risk gruplarını sıralayabilmeli
6. Klinik ve laboratuar bulgularını tanımlayabilmeli
7. Tanı, ayırıcı tanıyı söyleyebilmeli
8. Tedavisini açıklayabilmeli
9. Korunmada genel önlemleri sayabilmeli
10. Halk eğitiminde halka verilecek mesajları söyleyebilmeli
11. Bildirim özelliklerini söyleyebilmeli
SÜRE: 45 dk
YÖNTEM:
Görsel işitsel eğitim araçları ile anlatma yöntemi
Beyin fırtınası
ARAÇ GEREÇ:
Renkli karton
Kağıt tahta
Barkovizyon
Form
KAYNAKLAR
Hill DR.
1.
Giardia lamblia. In: Mandell Gl, Bennett JE, Dolin R, eds. Principles and Practice
of Infectious Diseases, 6
th
ed, Churchill Livingstone, Philadelphia, , 2005: 3199-3205
Uyar Y, Taylan Ozkan A. Amebiyazis, Giardiyazis ve Kriptosporidiyazis Tanısında Antijen
2.
Tarama Yöntemlerinin Yeri Turkiye Parazitol Derg. 2009;33(2):140-50.
T.C. Saglık Bakanlıgı 2005. Bulasıcı Hastalıkların ihbarı ve Bildirim Sistemi Standart Tanı,
3.
Sürveyans ve Laboratuar Rehberi-2005.
Cabadak H. İntestinal protozoa ve Trichomonas enfeksiyonları. İç hastalıkları. Erol Ç.
4.
Editör. Bölüm 7; 1747-1749
Zoonotik Hastalıklar Daire Başkanlığı
- 190 -
İŞLENİŞ
OTURUM
I.
Oturumun Konu Başlıkları: Giardiyazis Hastalığı Tanımı ve Etkeni, Epidemiyoloji, Bulaşma
Yolları, Risk Grupları, Klinik ve Laboratuar Bulguları, Tanı, Ayırıcı Tanı, Tedavi, Korunma ve
Bildirim
GİARDİYAZİS HASTALIĞI
Giardiyazis,
Giardia intestinalis’in neden olduğu protozoal enfeksiyondur. Bu
enfeksiyon üst intestinal sisteme yerleşerek ortaya çıkan en yaygın ishal nedenidir.
KLİNİK TANIMLAMA:
Daha çok çocuklarda;
Halsizlik, iştahsızlık, dışkıda artmış mukus sekresyonu ve/veya
Barsak krampları, gaz, yağlı ve kötü kokulu dışkılama ve/veya
Diyare (2 haftadan uzun sürebilir), dehidratasyon ve/veya
Malabsorbsiyon ve kilo kaybı ile karakterize hastalık.
ETKEN
Hastalığın etkeni
Giardia intestinalis, iki nükleuslu, kamçılı enterik protozoondur. Kist
ve trofozoit formları vardır.
Kistler düzgün, ince duvarlı elipsoid yapıdadır. Hastalığın bulaşması kist formu ile
olmaktadır. 10-25 kist alınması enfeksiyon için yeterlidir. Sindirim yoluyla alınan kistler
sindirim enzimleri ile açılarak iki trofozoid form şeklinde salınır. Trofozoidler duedenum ve
proksimal jejenum mukozasına yapışır. Kolona geçtiğinde kist formuna dönüşür.
EPİDEMİYOLOJİ
Dünyada endemik ve epidemik ishallerin sık nedenlerindendir. Dünyada tüm yaş
gruplarında yaygın bir şekilde görülür. Giardiyazis özellikle hijyen şartlarının zayıf olduğu
ve temiz su kaynaklarının bulunmadığı ülkelerde ortaya çıkan çocukluk çağı ishallerinden
sorumludur. Gelişmekte olan ülkelerde enterik patojenlerin birinci sırada nedeni olup, 10
yaşından küçük çocuklarda insidansı %15-30 arasındadır. Sağlık Bakanlığının Bulaşıcı
Hastalıklar Bildirim Sistemine göre laboratuarlardan bildirilen
Giardia intestinalis sayısı yılda
ortalama 10-12 bin arasındadır.
BULAŞMA YOLLARI
Bulaşma başlıca fekal-oral yolla olmaktadır. Giardiya kistlerinin insana geçişi çoğunlukla
kontamine sularla olmaktadır. Kistlerin uzaklaştırılması, suların kaynatılması veya filtrasyonla
sağlanabilir. Soğuk sularda haftalarca canlı kalması kontamine yüzey suları (göl, nehir) ile
bulaşmayı kolaylaştırır. Giardiya, çevre koşullarına son derece dayanıklı kistler nedeniyle su
ve gıda kaynaklı salgınlara yol açabilmektedir. 10-25 kadarının insanlar için enfektif olduğu
belirtilen kistler standart klorlama prosedürlerine son derece dirençlidir.
G. intestinalis en
sık insanlarda, kedi, köpek, sığır, kunduz ve koyunlarda bulunur. Giardiya türlerine kuşlarda,
sürüngenlerde de rastlanmaktadır.
Zoonotik Hastalıklar Hizmet ‹çi Eğitim Modülü - Zoonotik Hastalıklar
- 191 -
RİSK GRUPLARI
Hijyenik koşulların yetersiz olduğu yerler (özellikle çocuk bakımevleri, huzurevleri,
yurtlar vb), yetersiz su kaynağı bulunan yerler, toplu yaşanılan yerler, endemik bölgeye seyahat
ve kamp öyküsü olanlar, göçmenler, immün direnci bozuk olanlar ve homoseksüel erkekler de
risk altındadır.
KLİNİK VE LABORATUAR BULGULARI
Klinik konak direnci, enfeksiyon süresi, parazitin inokülüm miktarı gibi faktörlere bağlı
olarak kişiden kişiye değişkenlik gösterir. Akut ve kronik formda seyredebilen giardiyazis
asemptomatik seyredebileceği gibi hayatı tehdit eden ishallere de neden olabilmektedir.
Bir çok kişi herhangi bir semptom göstermeksizin giardiya kisti taşıyabilir. Asemptomatik
enfeksiyonlar subklinik malabsorbsiyona yol açabilmektedir. Ayrıca taşıyıcı kişiler sürekli
kist saçarak, enfeksiyonun diğer insanlara ve çevreye bulaştırmasında rol oynamaktadırlar.
Asemptomatik kist taşıyıcılığı, akut ishal, malabsorbsiyon ve kilo kaybı ile giden kronik
hastalık tablolarına neden olabilir. Semptomatik olgularda akut dönemde bulantı, iştahsızlık,
abdominal huzursuzluk ile başlar. Erken dönemde hafif ateş, titreme görülebilir. Sulu pis
kokulu gaita, karında distansiyon ve gurultu olabilir. Daha sonra yağlı ve kötü kokulu dışkılama,
barsak krampları, gaz ve/veya iki haftadan uzun süren ishal olabilir. Kronik uzun süreli ishali
olanlarda yorgunluk, bazen baş ağrısı, yemeklerden sonra alevlenen yaygın epigastrik gerginlik
gibi şikayetler görülebilir. Gaita yağlı ve pis kokulu veya köpüklü az miktarda sık dışkılama
şeklinde görülebilir. Kilo kaybı sıktır. Özellikle çocuklarda duedonumdan yağ ve yağda eriyen
vitaminlerin emilimini bozarak malabsorbsiyona yol açması nedeniyle son derece önemlidir.
Dostları ilə paylaş: |