partide
de
muhabirler
kendisini
gezegenler arası iletişim konusundaki icadı
hakkında sıkıştıracaklardı. Tesla da bu icadı ile
Guzman Ödülü'ne layık görülmeyi umut ettiğini
tekrar edecekti.
İcadın
"tam
anlamıyla
geliştirildiğini"
belirtiyordu.
"100 milden enerji nakledilebileceğinden
emin olduğum kadar 1 milyon mil uzaklıktan
enerji
nakledilmesini
sağlayabileceğim
konusunda da eminim" diyordu. Geçmişte
olduğu gibi şimdi de "değişik bir enerji
türü"nden bahsettiğini söylüyordu.
Diğer gezegenlerde hayat olduğu "kesin"di.
Kendisini endişelendiren tek konu "iğne ucu
kadar bir noktada toplanan devasa" enerjinin
yoluna çıkan gezegenlere çarpabileceği idi
ama astronomların bu konuda kendisine
yardımcı olacaklarını umuyordu.
Bu
enerji
aya
gönderildiği
takdirde
dünyalılar "maddenin gaza dönüşmesi ve
dağılması"
adlı
bir
gösteriye
şahit
olabileceklerdi!
Diğer
gezegenlerdeki
düşünürlerin bu sinyali kozmik ışın bile
zannedebileceklerini de sözlerine ekliyordu.
Bir kez daha ucuz radyum üretecek atom-
parçalayıcı elektronik tüpünden bahsetmeye
başlamıştı. "Bunu ürettim ve denedim. Yalnız
dünyaya hediye etmeden önce az bir zaman
daha geçmesi gerekiyor."
Bunlar, sadece gençlik düşlerine saplanıp
kalan yaşlı bir adamın sayıklamaları mıydı?
Profesörler ya sabır çekiyorlar ama bilim
yazarları her zaman olduğu gibi onu ciddiye
alıyorlardı.
Dünya
küresel
bir
savaşın
eşiğindeydi. 1940 yılında bir gazeteci Tesla'nın
ABD'nin çevresine "telegüç"ten bir Çin Duvarı
örme projesini hatırlatacaktı. Bu duvar uçakları
250 metre uzaklıkta karşılayabilecekti. Bir
santralin kurulması için gereken 2 milyon dolar
sağlandığı takdirde (belki de Tesla'nın sözünü
ettiği sınırsız çelik pazarı buydu, kim bilir?) 3
ay içinde projeyi hayata geçirebileceğini iddia
ediyordu. Tabii ki Savunma Bakanlığı bu
konuda hiç renk vermeyecekti.
Telegücün ikisi test edilmiş dört yeni icada
dayandığını iddia ediyordu Tesla:
1.
Havada
vakumsuz
ışın
elde
edilebilmesini sağlayan bir yöntem; 2. "Çok
büyük elektrik gücü" üretilebilmesini sağlayan
bir yöntem; 3. Bu gücün arttırılmasını
sağlayacak bir yöntem; ve 4. "Devasa itici
elektrik gücü" sağlayan yeni bir yöntem.
Uzun yıllar boyunca Tesla'nın yaşam
öyküsü üzerinde çalışanlar bu icatların
üzerinde çalışıldığını kanıtlayan müsvedde
kağıtlarına rastlayamadılar. ABD güvenlik
birimleri de bu kağıtların varlığını sonuna kadar
inkar ettiler. O'Neill federal ajanların Tesla'nın
evindeki her türlü kağıda el koyduğunu
açıklayacaktı.
O'Neill ve en sonunda Sweezey de
Tesla'nın sözde gizli silahlarının "anlamsızlığını
kabul edeceklerdi. O'Neill "Varabildiğim tek
sonuç haklarında bir hükme varılabilecek
kadar açıklama içermeyen teorilerinin temelde
uygulanamaz olduğu idi" diyordu. Bununla
beraber Tesla'nın yayımlanmamış makalelerine
ulaşamadığını, bunları okumak için gösterdiği
her türlü çabanın Tesla tarafından aynı
kararlılıkla savuşturulduğunu da sözlerine
ekliyordu.
İlgi çekici bir diğer nokta da Tesla'nın türbin
ve hava taşıtı tekliflerinin federal arşivlerden
uçup gitmiş olmalarıydı.
Mucide layık görülen en son onur
derecelerinden biri Tesla'nın kabul törenine
kişisel
olarak
katılamayacağı
kadar
hastalandığı bir döneme denk geldi. Göçmen
Enstitüsü Biltmore Otel'de onuruna bir tören
düzenleyecekti.
"George
Westinghouse'un
insanlığa olan paha biçilemez katkılarını" öven
konuşması kendisini temsilen Rado tarafından
okunacaktı. Bu arada Tesla kozmik iletişim
çalışmaları
ile
Guzman
Ödülü'ne
layık
görüleceğini tahmin ettiğini bildirmeyi de ihmal
etmiyordu.
Son
yıllarını
eskisi
gibi
uzaya
adayamayacaktı. Mantığının da eskisi gibi
işlediği söylenemezdi. Bilim camiasındaki
dostları çekingen, iriyarı ve kırık burunlu bir
boksörün dostluğundan büyük bir zevk
aldığına şahit olduklarında bir hayli şaşırmışlar,
hatta utanmışlardı. Dövüşçülere ve boksa
duymaya başladığı bu sonradan oluşma
hayranlık O'Neill ve Sweezey'nin de kafalarını
karıştırmıştı.
"Beyin, Kasla Akşam Yemeğinde." Bunlar
gazetede yayımlanan bir fotoğrafın altına atılan
başlıktı. Tesla, Zivic kardeşlerle bir akşam
yemeğinde mutlu bir şekilde gülümsüyordu:
"Dr. Tesla ağır sıklet şampiyonu Fritzie Zivic ile
birlikte 18 Aralık akşamı Hotel New Yorker'da
toplum içine çıkarak beş yıllık sürgününe son
verdi... Ateşli bir spor tutkunu olan Dr. Tesla,
Zivic'in yapacakları özel karşılaşmada Lew
Jenkins'i
mutlaka
yeneceğine
inandığını
belirtti..."
Hayatının son yıllarında tüm dünyadan
olduğu gibi Avrupa'dan da kopan Tesla
savaşta yaşanan trajedilere duyarsız kalmadı.
Kendisine
Yugoslavya
ve
Çekoslovakya
tarafından verilen unvanlar bu ülkelerin son
özgür entelektüel eylemlerinden biri oldu. Kısa
bir süre sonra Hitler, Avusturya'yı işgal edecek
ve Sudetenland'de yaşayan Alman halkına
özerklik
verilmesi
talebi
Çekoslovak
hükümetinde krize neden olacaktı. Fikrine
başvurmaya bile gerek görülmeden bu talebin
ingiltere, Fransa ve İtalya tarafından kabul
edilmesi sonucunda Eduard Benes başkanlık
görevinden istifa edecekti.
Ardından ise Yugoslavya Kral Naibi Paul,
Slavlar'ın Nazi güçlerine katılmasını kabul
ederek vatandaşlarının nefretini kazanacaktı.
Yugoslavya'nın düşman kardeşleri -ordu, kilise
ve köylüler- birdenbire cüretkar bir birlik
oluşturdular. Sırplar, Hırvatlar ve Slovenler tek
yumruk olacaklardı. Bundan hemen sonra da
Sırp ordusu Paul'ü devirecek ve tahta on yedi
yaşındaki II. Peter'i oturtacaktı.
Büyük bir saygı beslediği Kral Alexander'ın
oğlunun tahta oturduğunu duyan Tesla çok
sevindi. Olayların akışı inanılmaz bir hız
almaya başlamıştı. Yugoslav halkları arasında
artmaya başlayan gerilimin ve anlaşmazlığın
farkına varan Tesla yaşayan en büyük Slav
kahraman -Hırvatistan doğumlu bir Sırp- olarak
Doğu ile Batı arasında ideolojik bir piyon haline
gelmeye başlamıştı.
|