Tinnitusun karakterinin saptanması henüz emekleme safhasındadır.
Tinnitusun incelenebilmesi için çeşitli parametrelerin ölçülebilmesi lazımdır.
Üzerinde çalışılan parametreler pitch ve loudness yani tinnitusun ton ve şiddetidir.
Dobrowski ve arkadaşları tinnitusun değerlendirilmesi için objektif metodlar araştırmışlar,900 hasta üzerinde çalışmışlar,tanı için kullanılan testleri objektif(BERA,OAE,timpanometri,stapes refleksi) ve subjektif (Pure tone odiometry,speech odiometry) diye ikiye ayırmışlardır.
TiNNiTUSUN DEĞERLENDİRİLMESİ
Mc Kee tinnitusu olan 18 hasta ile kontrol grubunun OAE’larını karşılaştırdı ve tinnitusu olan hastalarda OAE sonuçlarının daha kötü olduğunu buldu.
Seabra ve arkadaşları vestibuler semptomlar göstermeyen tinnitus hastalarında yapılan vestibuler testlerde bozukluklar saptadılar ve tinnitusun değerlendirilmesinde vestibuler testlerin de yapılması gerektiğini belirttiler
LOKALİZASYON
Tyler ve arkadaşlarının 1990 yılında yaptıkları bir araştırmaya göre hastalar tinnitusun %52 vakada iki taraflı %37 vakada tek taraflı ve %10 vakada kulak yerine kafa içinde lokalize olduğunu bildirmişler ancak %1 vakada başın dışından geldiğini söylemişlerdir.
Tinnitusun lokalizasyonunun tanı için bir değer taşımadığı kabul edilmektedir.
TİNNİTUSUN TONU(PITCH)
Pür ton sesler iki karakteri ile bellidir:frekansı ve şiddeti
Tinnitus pür ton bir ses değildir onun için frekans yerine pitch terimi kullanılır ki türkçede buna perde diyebiliriz.
Hastaya birbirinden farklı iki ton dinletilir ve çınlamanın hangisine yakın olduğu sorularak hastanın tinnitusuna en yakın ton saptanır
Penner’e göre pitch 4000 frekansına çok yakındır.
Vernon’a göre vakaların %83’ünde pitch 3000 frekans olarak bulunmuştur.
LOUDNESS’İN ÖLÇÜLMESİ
Hastaya değişik şiddette sesler verilerek tinnitusa en yakın ses şiddeti belirlenmeye çalışılır.
Tinnitus şiddeti işitme kaybı olmayanlarda işitme kaybı olan kişilere göre daha yüksektir.
Bunun nedeni sensorinöral koklear kaybı olan kişilerde rekruitmanın bulunmasıdır.
MASKELEME
Bazı hastalarda pür ton bir sesle ya da gürültü ile tinnitus tamamıyla ortadan kaldırılabilir veya maskelenebilir
Vernon’a göre hastaların %91’inde tinnitusu maskelemek mümkün olmuştur.
OTOAKUSTİK EMİSYONLAR VE TİNNİTUS
OAE’lar kulak tarafından yayınlanan seslerdir,spontan olarak meydana gelirler ve dış kulak yoluna konan mikrofonlarla saptanabilirler.
Zurek 1981 yılında 6 hastada spontan OAE’leri araştırdı ve 3 hastada spontan OAE’ları saptadı
Tyler ve arkadaşları 25 hastanın ancak bir tanesinde OAE saptadı ve OAE ile tinnitus pitch ve loudness’i arasında hiçbir ilişki bulunmadığını belirtti.
Penner yaptığı üç çalışmada spontan OAE ile çakışan üç tinnitus vakası yayınladı.
Nortan’a göre ancak normal işitmesi olanlarda OAE’lar tinnitusun kaynağı olarak düşünülebilir.
Sonuç olarak OAE’lar ile tinnitus arasındaki ilişki net değildir.
SEKİZİNCİ SİNİR
Schreiner ve Synder kedilerde salisilat vererek meydana getirdikleri tinnitus sonrası yuvarlak pencere yoluyla 8.sinir elektriki aktivitesini araştırdılar ve 200 frekansta spontan elektriki aktivitede bir pik meydana geldiğini saptadılar.
Bu tinnitus tanısında şimdiye kadar saptanan tek objektif bulgudur.
BEYİN SAPININ TİNNİTUSLU HASTALARDA ARAŞTIRILMASI
Bunun için beyin sapı odyometrisi kullanılmıştır.
ABR ile yapılan denemeler tinnitusu olan ve tinnitusu olmayan kişilerin ABR ölçümlerinin karşılaştırılmasına dayanmaktadır.
Moller ve Barnera’nın yaptıkları çalışmalarda tinnitusu olan ve olmayan kişilerin ABR’lerinde önemli bir fark bulunamamıştır.
TİNNİTUSTA MEDİKALTEDAVİ-1
LİDOKAİN
Barany ve Fowler’ın çalışmalarından iv lidokainin tinnitus üzerine etkili olduğu bilinmektedir.
1-2 mg/kg dozunda kullanılması ile hastaların 2/3’ünde tinnitus şiddetinde bir azalma saptanmıştır.
Bu konuyla ilgili yapılan iki randomize çalışmada tinnituslu hastalarda lidokainin saline karşı bir üstünlüğünün olmadığı bildirilmiştir.
MEDİKAL TEDAVİ-2
NİKOTİNİK ASİT
Nikotinik asit ani sağırlık ve meniere hastalığında kullanılmış olan bir periferik vazodilatatördür.
Tinnitus için de kullanılmıştır ancak sonuçlar yüz güldürücü değildir.
KARBAMAZEPİN
Antikonvulsif bir ilaçtır ve epilepside kullanılmaktadır.
Günlük 600-1000 mg karbamazepinin tinnitus şiddetini azalttığı,ilaç kesilince tinnitusun eski şiddetine döndüğü belirtilmiştir.
Uzun dönemde kemik iliği supresyon riski vardır.
MEDİKAL TEDAVİ-3
AMİNOOKSİASETİK ASİT
Antikonvülzan bir ilaç olan aminooksiasetik asit hiçbir zaman genel kullanıma açılmadı ancak iki RCT’de tinnitus hissini azalttığı bildirilmiştir.
BENZODİAZEPİNLER
Son yıllarda oksazepam ve klonazepam gibi antikonvülzanlar da tinnitus tedavisinde denendi.
Yayınlara göre hastaların yarısı ile üçte ikisi arasında değişen miktarı ilaçlardan yarar gördüler.
Johnson’un yaptığı çalışmada alprozolamın tinnitusu iyileştirmede plaseboya karşı üstün olduğunu bildirilmiştir.
MEDİKAL TEDAVİ-4
TRİSİKLİK ANTİDEPRESANLAR
Mihasi,trimipramin (150mg/gün) kullanarak bir çalışma yapmış ve plasebo ile arasında anlamlı bir fark olmadığını görmüştür.
GİNKO
Von Wedek iv ginko ekstreleriyle iv salini karşılaştırdı ve sonuçta hiçbir fark bulamadı.
Holgers de aynı şekilde fark olmadığını rapor etti.
MEDİKAL TEDAVİ-5
KARIŞIK İLAÇLAR
Bir barbitürat olan amiloborbiton,GABA agonisti olan baklofen,bir antikonvülzan olan lamotrijin,bir prostoglandin analoğu olan misopristol,çinko,nikotinamid,betahistidin,bir antihistaminik olan cinnarizin de tinnitus tedavisinde denenmiş olan ilaçlardır.Yapılan çalışmalarda bu ilaçların plaseboya üstünlüğü saptanmamıştır.
Bir kalsiyum kanal blokörü olan flunarizinin hem tinnitusu hem de baş dönmesi olan hastalarda iyi sonuçlar verdiğine dair çalışmalar vardır.
MEDİKAL TEDAVİ-6
Melatonin diet katkısı olarak satılan bir pineal bez ürünüdür.
Rosenberg’in yaptığı çalışmada tinnituslu hastalar melatoninden (7/15),plaseboya (3/15) göre daha fazla yarar görmüştür.
CERRAHİ TEDAVİ-1
Meniere hastalığı,otoskleroz,akustik norinom ve glomus jugulare gibi vakalarda cerrahi müdahalenin tinnitus üstüne etkisi kesin değildir.
Aynı şekilde vestibuler nörektomi,8. sinirin toptan kesilmesi ya da labirentektomi vakalarında tinnitusu ortadan kaldırmak mümkün olmamıştır.
Tinnitus tedavisinde timpanik pleksus tahribatı,vestibulofasial anastomozların kesilmesi,stellate ganglion blokajı gibi yöntemler kullanılmıştır.
CERRAHİ TEDAVİ-2
Pulec, intractable tinnitus vakalarında kohlear sinir kesilmesinin başarılı sonuçlar verdiğini rapor etmiştir.151 hastanın 101 tanesinde tam iyileşme sağlanmıştır.
Moller ve arkadaşları 72 şiddetli tinnitusu olan hastada işitme sinirinin intrakranial parçasının mikrovasküler dekompresyonunu denediler ve13 (%18) hastada tam düzelme,16 (%22) hastada bariz düzelme,8 (%11.1) hastada hafif düzelme sağladılar.
CERRAHİ TEDAVİ-3
Ayache ve arkadaşları otoskleroz hastalarında stapes cerrahisi sonunda tinnitusun özelliklerini incelemişler.
Hastaların %55.9’unda tinnitus ortadan kalkmış,%32.4’ünde azalmış,%8.8’inde aynı kalmış,%2.9’unda artmıştır.
TİNNİTUS TEDAVİ PROGRAMI
Tinnitusun dört karakteri belirlenmelidir
Tinnitusun pitch’i ölçülmelidir
Tinnitusun loudness’ı ölçülmelidir
Tinnitusu maskeleyen en alçak ses saptanmalıdır
Tinnitus maskelendikten sonra tinnituun durumu saptanmalıdır.
MASKELEME
Maskeleme dışarıdan verilen sesin işitme sistemi içinde doğan sesi tinnitusu işitilmez hale getirmesidir.
Tinnituslu hastaların %20’si maskeleme isteyebilir ve bunların %60’ı maskelemeden yarar sağlar.
Maskeleme için işitme cihazları,tinnitus cihazları ve maskerlar kullanılmıştır.
PSiKOTERAPİ
Tinnitus şiddetiyle hastaların yakınmaları arasında bir korelasyon bulunmamaktadır.
Psikoterapinin tinnitus tedavisinde etkili olduğunu bildiren yayınlar vardır.
Psikoterapi yoga ile karşılaştırılmış,ortaya çıkan veriler fark olmadığını göstermiş ama psikoterapi alan grup tedaviden daha fazla tatmin olmuştur.
AKUPUNKTUR
Plasebo akupunktur ile uygun teknikle yapılan akupunkturun karşılaştırıldığı dört çalışma var.
Gürültü ve çınlamaya ikisinin de faydası yok
HİPNOZ
Mason yaptığı çalışmada hipnozun tavsiye edilecek üstünlüğünü bulmuş.(%46’ya %14 oranlarıyla)
Hipnozla beraber gürültülü çınlamalarda ve uykudan uyanmalarda %20 azalma olduğu belirtilmiştir.
ELEKTRİK STİMÜLASYON
KOKLEA DIŞI DENEMELER
1960’de Hatton direkt elektrik kullanarak 33 hastanın 15’inde iyileşme sağladı
1983’de Portman yuvarlak pencereye direkt akım vererek 72 hastanın %66’sında tinnitus şiddetini azalttı.
Daha sonra alternatif akımla yapılan denemelerde de tinnitus şiddetinin %15-58 arasında azaldığı saptandı.
ELEKTRİK STİMÜLASYON
İNTRAKOKLEAR ELEKTRİKİ UYARIMLAR
Bu çalışmalar kohlear implant uygulanan hastalarda denendi ve bunların konuşma esnasında tinnituslarını ortadan kaldırma amacını gütmekteydi
Bu çalışmalardan başarılı sonuçlar alınamamıştır.
MAGNETİK STİMÜLASYON
Roland mastoide elektromanyetik stimülasyon vermiş ve aktif gruptaki hastaların inaktif plasebo aletlerin kullanıldığı gruptan daha fazla iyileşme gösterdiğini bulmuş.Aktif grup (%24) plasebo(%13)
ULTRASON
Carrik mastoide 10 dk’lık düşük güçte ultrason uygulamış,aktif alet sonuçlarının (%40),plasebo aletlerine kıyasla (%7) daha iyi olduğunu görmüştür
ÇEŞİTLİ İLAÇSIZ TEDAVİLER
Nakashima ve arkadaşları mastoide düşük doz lazer uygulamış,sonuçta hiçbir yararının olmadığını bildirmişlerdir.
Greimel ve arkadaşları S/N işitme kaybı olan tinnitus hastalarında kohlear implantasyon sonrası tinnitus karakterini araştırmışlar.