27
23-26 Ekim 2013, Antalya
olmaktadır. Enflamatuar sitokinlerin uyarıcı etkisi
ve artmış sentez nedeni ile fibrinojen düzeyinde
önemli bir düşme izlenmeyebilmektedir. Bu neden-
le uygun klinik varlığında kronik DIC tanısı için
artmış trombin tüketimini gösteren testler yeterli
kabul edilmektedir.
DIC düşünülen hastalarda altta yatan hasta-
lıkların çeşitliliği, klinik ve laboratuar farklılıklar,
hastalığın şiddetinin her hastada farklı olması,
hastalarda tüketim koagülopatisi ve fibrin(ojen)
olizin derecesini saptamada zorluklar yaşanması,
homojen hasta grupları oluşturulamadığı için iyi
organize edilmiş kontrollü çalışmaların eksikliği
nedenleri ile tedavinin bireyselleştirilmesi gerek-
mektedir. Ana tedavi prensibi altta yatan nedenin
ortadan kaldırılmasıdır. Mümkün olamadığında ya
da süreç uzadığında kanama ve tromboz döngüsü-
nün ivedi olarak kırılması zorunludur.
aPTT, TT, Fibrinojen, trombosit sayımı) birlikte
kullanılması önemlidir. Tanısal testlerin birlikte
değerlendirildiği skorlama sistemleri geliştirilmiştir
[20]. ISTH skorlama sisteminin duyarlılığı %91,
özgüllüğü %97 düzeyindedir. Skorlama sistemin-
deki her bir puan için mortalite odds oranı (OR)
1,29 bulunmuştur. Öte yandan her APACHE puanı
için bu oran 1,07’dir [21, 22].
DIC dinamik bir süreçtir. Bu nedenle tanısal
testlerin belirli zaman aralıkları ile tekrarlanması
ve değerlendirilmesi tanıya erken ulaşılması ve
uygun tedavinin hızla başlatılabilmesi açısından
yaşamsal öneme sahiptir.
Kronik DIC sendromunda hemostatik faktörler-
de tüketim karaciğerde artan sentez ile kompanse
edildiğinden belirgin olmamakta ve tarama test-
leri genellikle normal sınırlarda saptanmaktadır.
Trombosit sayıları kemik iliği kompansasyonu
nedeniyle genellikle normal veya normale yakın
Dostları ilə paylaş: |