Uluslararasi ekonom‹ pol‹T‹k yazar Prof. Dr. Mehmet altan (Ünite 1-8) Editör


‹ngiltere bir hegemon güç idiyse, I. Dünya Savafl›’n› bu güce karfl› meydan okumalar›n bir



Yüklə 3,93 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə17/37
tarix24.04.2020
ölçüsü3,93 Mb.
#30956
1   ...   13   14   15   16   17   18   19   20   ...   37
10 UA EKONOMI POLITIK


‹ngiltere bir hegemon güç idiyse, I. Dünya Savafl›’n› bu güce karfl› meydan okumalar›n bir
sonucu olarak m› görmek gerekir?
106
Uluslararas› Ekonomi Politik
S O R U
D ‹ K K A T
SIRA S‹ZDE
DÜfiÜNEL‹M
SIRA S‹ZDE
S O R U
DÜfiÜNEL‹M
D ‹ K K A T
SIRA S‹ZDE
SIRA S‹ZDE
AMAÇLARIMIZ
AMAÇLARIMIZ
N N
K ‹ T A P
T E L E V ‹ Z Y O N
K ‹ T A P
T E L E V ‹ Z Y O N
‹ N T E R N E T
‹ N T E R N E T
6
Zaman aral›klar›na göre
uluslararas› ticaret ve
hegemonya aras›ndaki
ba¤lant› flu flekilde
kurulabilir: 1820-1879 aras›
uluslararas› ticarette
serbestli¤in artt›¤› ve ‹ngiliz
Hegemonyas›n›n yükseliflte
oldu¤u dönemdir. 1880-1900
y›llar›nda ticaret, önceki
döneme göre daha s›n›rl›d›r
ve ‹ngiliz gücünde göreli
düflüfl olmufltur. 1900-1913
y›llar› aras›nda ‹ngiltere
halen en büyük ekonomik
güç olmakla birlikte,
hegemonya konumunu
yitirmektedir. Artan ticaret
paylar› savafl ekonomilerinin
sonucudur. 1919-1939
dönemi kapal› bir ekonomik
sistem ile bölgesel ticaretin
oldu¤u, ‹ngiltere'nin
hegemonik konumunu
sürdürmeye, ABD'nin ise
hegemon olmaya çal›flt›¤› bir
dönemdir.

107
4. Ünite - Dünya Ekonomisinin Ortaya Ç›k›fl› ve ‹ngiliz Hegemonyas›
Hegemonya ile dünya ekonomisi aras›ndaki ilifl-
kiyi aç›klamak
Hegemonya kavram› genel olarak bir gücün ulus-
lararas› sistemdeki üstün durumunu belirtmek
için kullan›lmaktad›r. Neoliberal görüfle göre bir
güç, hammaddeleri, sermayeyi ve pazar› kontrol
etmesi, katma de¤eri yüksek mallar›n üretiminde
rekabet avantaj›na sahip olmas› ve di¤er bütün
rakip devletlerden daha güçlü olmas› halinde he-
gemon olabilmektedir. Neorealist yaklafl›ma sa-
hip olanlara göre ise güçlü bir devlet di¤er dev-
letlere kendi kurallar›n› dayatarak dünyada bir
istikrar sa¤lamaya çal›flmaktad›r. 
S›n›f mücadelesi ve eflitsiz geliflme üzerinde odak-
lanan Marksizme göre hegemonya teorisi kapita-
lizmdeki eflitsiz geliflmeyi aç›klamakta yetersiz
kalmaktad›r. Fakat Marksistler de hegemonya
kavram›n› bir devletin di¤erleri üzerindeki hâki-
miyeti anlam›nda kullanmakta ve realistler gibi
onlar da zenginlik ve gücün birbirini tamamlad›-
¤›n› kabul etmektedirler. Marksist görüfle sahip
olan Gramsci’ye göre hegemon olmak için eko-
nomik ve politik güç yeterli de¤ildir. Bu sebeple,
hegemon amaçlar›na ulaflmak için yaln›zca bask›
ve zor kullanmaz, ayn› zamanda sistemdeki di¤er
aktörlerin r›zas›n› da elde etmeye çal›fl›r.
Gerçek anlamda hegemonyay› oluflturan ekono-
mik üstünlük k›sa süreli olmas›na ra¤men, bir
devlet bir kez hegemon durumuna gelince genel-
likle bundan vazgeçmek istememektedir. Mesela
20’nci yüzy›lda ‹ngiltere, kendisini hegemon güç
haline getiren flartlar ortadan kalkt›¤› halde sahip
oldu¤u küresel rolü devam ettirmeye çal›flm›flt›.
Bugünkü anlamda dünya ekonomisi 18’inci yüz-
y›l›n sonu ile 19’uncu yüzy›l›n bafl›nda sanayilefl-
me ‹ngiltere’de bafllay›p Avrupa’ya yay›ld›¤›nda
ve ‹ngiltere’nin mamul mal ticaretinde patlama
yaflanmas› sonucu ortaya ç›km›flt›r. Sanayi Devri-
mi ve onu takip eden ekonomik geliflme sonu-
cunda ‹ngiltere merkantilist sistemi yavafl yavafl
tasfiye etmeye bafllam›fl, ticaretteki çeflitli k›s›tla-
malar› kald›rm›flt›r.
Bu süreçte ortaya ç›kan ‹ngiliz hegemonyas›,
1815’ten sonra ‹ngiltere’nin ele geçirdi¤i ekono-
mik üstünlü¤e dayanmaktayd›. ‹ngiltere bu sü-
reçte, finans, ticaret ve sanayide aç›k bir flekilde
liderli¤i elde etmiflti. Londra, tart›flmas›z bir fle-
kilde dünyan›n finans ve ticaret merkezi haline
gelmiflti.
Dünya ekonomisindeki I. Dünya Savafl›’na yol
açan de¤iflim ve dönüflümleri tart›flmak
‹ngiltere’nin hegemonya gücü, 1870’ler civar›nda
zirveye ulaflt›ktan sonra düflüfle geçti. Bu tarihten
sonra ‹ngiltere’nin üretimi, ticareti ve iflgücü ve-
rimlili¤i ekonomik rakiplerine k›yasla daralmaya
bafllad›. ‹ngiltere’nin zay›flamas›yla birlikte ser-
best ticaret düzeni çözüldü.
‹ngiltere’nin tart›flmas›z biçimde hegemonyas›-
n›n sürdü¤ü 19’uncu yüzy›l›n ortalar›nda, liberal
bir dünya düzeni ilk defa olarak uygulamada
kendini göstermeye bafllam›flt›. Fakat bu yüzy›l›n
sonlar›nda ‹ngiltere, özellikle Almanya ve
ABD’nin gittikçe kuvvetlenen askeri ve endüstri-
yel rekabeti ile karfl› karfl›ya kald›. Bu iki devlet,
bir taraftan korumac›l›k politikalar› uygularken,
bir taraftan da ‹ngiltere’nin iç piyasas›na ve dün-
yadaki etki alanlar›na s›zmaya bafllad›lar.
I. Dünya Savafl› öncesinde dünya ekonomisin-
de meydana gelen geliflmeler finansal ve ticari
aç›dan yüksek düzeyde bir karfl›l›kl› ba¤›ml›l›k
meydana getirmiflti ki benzer düzeyde bir kar-
fl›l›kl› ba¤›ml›l›k tekrar ancak 1990’larda ger-
çekleflti. Bu sürecin merkezinde Alt›n Standar-
d› ve sterline dayal› olan uluslararas› para siste-
mi yer almaktayd›. Bu kur sistemi 1870’lerde,
‹ngiltere ile birlikte baz› ülkeler paralar›n› alt›-
na ba¤lad›klar›nda ve alt›n›n serbestçe ihraç ve
ithal edilmesine izin verdiklerinde ortaya ç›k-
m›flt›.
Fakat ‹ngiltere bu dönemde, asl›nda pasif bir he-
gemon davran›fl› göstermifl, serbest ticarete ba¤-
l›l›kla yetinmifltir. Sistemi yönetmek üzere çok
tarafl› çabalar› organize etmek yerine, di¤er dev-
Özet
1
N
A M A Ç
2
N
A M A Ç

108
Uluslararas› Ekonomi Politik
letler için bir örnek oluflturmaktan ibaret bir fonk-
siyon üstlenmifltir.
Bu dönemde, ne ‹ngiltere ne de bir baflka devlet,
ekonomik aç›dan karfl›l›kl› ba¤›ml›l›k ve ulusla-
raras› rekabette meydana gelen de¤iflmeleri yö-
netme kabiliyeti gösterebilmifltir. Ekonomik ve
politik milliyetçilik askeri rekabeti güçlendirmifl,
ancak, artan korumac›l›k ve y›k›c› rekabet dünya
ekonomisindeki karfl›l›kl› ba¤›ml›l›k a¤›n› orta-
dan kald›rmam›flt›r. Politik ve ekonomik iflbirli¤i
düflük düzeyde kalm›fl ve kolektif kazanç meka-
nizmalar› oluflturulamam›flt›r.
I. Dünya Savafl› öncesindeki yüzy›lda dünya eko-
nomisinde önemli de¤ifliklikler ve dönüflümler
meydana gelmiflti. Dünyada ekonomik büyüme
önemli ölçüde azalm›fl, üretim süreci ve üretilen
mallar›n özellikleri farkl›laflm›fl ve dünya ekono-
misinde karfl›l›kl› ba¤›ml›l›k düzeyi hiç olmad›¤›
kadar artm›flt›. Bu karfl›l›kl› ba¤›ml›l›¤a karfl›n,
dünya ekonomisinde bu durumu yönetebilecek
etkin uluslararas› kurulufllar mevcut de¤ildi.
I. Dünya Savafl› ‹ngiltere’nin zay›fl›¤›n› ortaya ç›-
kard› ve gücünü ve hâkimiyetini kaybetmesine
yol açt›. Uluslararas› ekonomik güç savafl s›ras›n-
da yeniden da¤›ld›, dünya ekonomisinin iflleyifli
kesintiye u¤rad› ve ülkeler aras›ndaki ticari ve fi-
nansal ba¤lar tahrip oldu. Sonunda uluslararas›
ekonomi çöktü.
Daha önce Almanya’ya yönelmifl olan ABD ser-
mayesi, 1927 sonras›nda hisse senedi piyasas›na
yöneldi ve spekülatif hareketleri art›rd›. Bunun
sonucunda, Avusturya ve Almanya’da ortaya ç›-
kan banka iflaslar› dalgas› Avrupa’ya yay›l›p ora-
dan ABD’ye ulafl›nca hisse senedi piyasas›nda
çöküfle sebep oldu. Ortaya ç›kan depresyon kar-
fl›s›nda ülkeler gümrük duvarlar›n› yükselttiler ve
uluslararas› ticaret darald›.

109
4. Ünite - Dünya Ekonomisinin Ortaya Ç›k›fl› ve ‹ngiliz Hegemonyas›
1.
Afla¤›dakilerden hangisi neoliberal görüfle göre he-
gemon devletin özelliklerinden de¤ildir?
a. Korumac› politika uygulamas›
b. Hammaddeleri, sermayeyi ve pazar› kontrol et-
mesi
c. Katma de¤eri yüksek mallar›n üretiminde reka-
bet avantaj›na sahip olmas›
d. Uluslararas› ekonomi politi¤i yönetme konusun-
da istekli olmas›
e. Yeterli askeri güce sahip olmas›
2.
Afla¤›daki isimlerden hangisi neorealist görüfle sa-
hiptir?
a. Gramsci
b. Gilpin
c. Marks
d. Hayek
e. Friedman
3.
Modern Dünya Sistemi teorisini ortaya atan Wallers-
tein hangi düflünce ekolüne dâhildir?
a. Liberalizm
b. Merkantilizm
c. Neomarksizm
d. Realizm
e. Neoliberalizm
4.
Hegemon devlet güç uygulama kabiliyetini kaybet-
ti¤inde, sonucun çat›flma ve dünya ekonomik sistemi-
nin çöküflü oldu¤unu ileri süren düflünür afla¤›dakiler-
den hangisidir?
a. Gramsci
b. Wallerstein
c. Hayek
d. Charles Kindleberger
e. Friedman
5.
Sanayi Devrimi 18’inci yüzy›l›n ortalar›nda hangi ül-
kede ortaya ç›kt›?
a. ABD
b. Almanya
c. Fransa
d. Japonya
e. ‹ngiltere
6.
1890’lar›n sonlar›nda hangi ülke, iflgücü verimlili¤in-
de ve sanayi üretimindeki di¤er temel göstergelerde ‹n-
giltere’yi geride b›rakm›flt›?
a. ABD
b. Almanya
c. Fransa
d. ‹talya
e. Japonya
7.
19’uncu yüzy›lda dünyada hangi döviz kuru sistemi
uygulanmaktayd›?
a. Gümüfl Standard›
b. Alt›n Standard›
c. Bretton Woods
d. Esnek kur
e. Gözetimli dalgalanma
8.
Afla¤›dakilerden hangisi I. Dünya Savafl› öncesinde
dünya ekonomisinin özelliklerinden de¤ildir?
a. Ekonomik büyümenin azalmas›
b. Üretim sürecinin ve üretilen mallar›n farkl›laflmas›
c. Karfl›l›kl› ba¤›ml›l›¤›n azalmas›
d. Sanayileflmenin Bat›l› ülkelerle ve Japonya ile s›-
n›rl› kalmas›
e. Ekonomik geliflmifllik aç›s›ndan ülkeler aras›nda
büyük farkl›l›klar oluflmas›
9.
Afla¤›dakilerden hangisi I. Dünya Savafl› öncesinde
d›fl yat›r›mlar›n yöneldi¤i alanlardan biri de¤ildir?
a. Hammadde
b. Demiryolu
c. Kamu hizmetleri
d. Konut
e. Bay›nd›rl›k hizmetleri
10.
Afla¤›dakilerden hangisi I. Dünya savafl›’n›n sonuç-
lar›ndan biri de¤ildir?
a. ‹ngiltere’nin gücünü ve hâkimiyetini kaybetmesi
b. Uluslararas› ekonomik gücün yeniden da¤›lmas›
c. Dünya ekonomisinin iflleyiflinin kesintiye u¤ra-
mas›
d. Ülkeler aras›ndaki ticari ve finansal ba¤lar›n tah-
rip olmas›
e. Ülkeler aras›nda karfl›l›kl› ba¤›ml›l›¤›n artmas›
Kendimizi S›nayal›m

110
Uluslararas› Ekonomi Politik
Büyük Umutlar
Çeyrek as›rl›k hocal›k hayat›mda, ad›n› her y›l en az›n-
dan birkaç kez and›¤›m biridir o... 
Ad›n› and›¤›ma göre hayat›m›n da içinde sayar›m... 
Bu, yaflam›n›, ölümünü ve ölümden sonras›n› da ad›m
ad›m izlemeye devam etti¤im anlam›na gelir... 
Neden her y›l ad›n› en az birkaç kez and›¤›ma gelince... 
Ö¤rencilere laboratuar› olmayan sosyal bilimlerde, bili-
min nas›l bilim haline geldi¤ini anlatmak zordur... 
Laboratuar› yok ama bilim... 
Sosyal bilimler, sosyal de¤iflimin terkisinde gider. 
Hayat de¤iflince, hayat› gözleyenin de gözlemi de¤i-
flecektir. 
Bunu anlatmakta zorlan›rken edebiyattan da yard›m al-
maya çal›fl›r›m. 
Charles Dickens iflte o zaman gündeme gelir... 
* * *
Liberal iktisad›n do¤umu ‹ngiltere’deki Sanayi Devrimi
ile neredeyse at bafl›d›r... 
Sanayi Devrimi evrimlefltikçe, iktisatda olgunlaflm›flt›r. 
1750’li ve sonras›n›n sosyal resmini anlat›rken yolum
her defas›nda Charles Dickens’a ç›kar. 
Çünkü o sanayileflmenin bafllang›c›ndaki ac›mas›z jung-
le’› ola¤anüstü güzel anlatm›flt›r. 
Sevgisizli¤e... 
‹kiyüzlülü¤e... 
Para h›rs›na... 
Ayr›mc›l›¤a... 
Sonuna kadar karfl› ç›km›fl, Victoria Ça¤› ‹ngiltere’si-
nin özellikle de Londra’s›n› ve orada ömür tüketmifl
olan yoksul kitlelerin çilesini kalemiyle ilmik ilmik do-
kumufltur. 
* * * 
Geçenlerde Charles Dickens’›n kulland›¤› baz› eflya ve
eserlerin aç›k artt›rmaya tabii tutulaca¤›n› okudum... 
O eflyalar aras›nda Büyük Umutlar’› yazd›¤› masa ve
sandalye de var... 
Büyük Umutlar, Dickens’›n en çok okunan yap›t›... 
Garip bir mirasa konarak Londra’ya gidip ‘beyefendi’
konumuna yükselen köylü genç Pip... 
Eski tragedyalardaki öç ve kah›r tanr›çalar›n› and›ran
Bayan Havisham... 
Onun evlatl›¤› ve kurban› güzel Estella... 
Dalkavuk ruhlu, iki yüzlü Pumblechook Amca... 
Eli maflal› abla... 
Batakl›klar›n korkulu düflü katil Magwitch... 
Ünlü oldu¤u kadar tuhaf huylu avukat Jaggers... 
Genç köy ö¤retmeni Biddy... 
Köyün demircisi Joe Gargery... 
Ve daha nice kahramanlar... 
Dickens Büyük Umutlar’da, gördü¤ü sosyal çirkinlikle-
rin karfl›s›na ç›karken, do¤a ve insan sevgisiyle dolu bir
dünya da yaratmaya çal›flmaktad›r. 
Köy kökenli genç Pip, Büyük Umutlar’›n› gerçeklefltir-
menin yollar›n› ararken, kaybetti¤i de¤erlerin ola¤anüs-
tü bir öyküsüdür asl›nda roman... 
* * * 
Bu roman› yazd›¤› masa ve sandalye, yazar›n ölümün-
den sonra ailesi taraf›ndan korunmufl, son 40 y›ld›r da
Londra’daki Dickens House Müzesi’nde sergilenir ol-
mufltu...
Ben de zaten hem masay› hem de sandalyeyi o müze-
de görmüfltüm. 
Charles Dickens’›n en büyük k›z› Mamie de an›lar›nda
babas›n›n, 19’uncu yüzy›l ortalar›nda yap›ld›¤› belirtilen
maun masay›, en son 1870’de ölmeden bir gün önce
kulland›¤›n› anlat›r. 
* * * 
Gözler bu masa ve sandalyede olsa da asl›nda aç›k art-
t›rmaya konu olacak temel fley Charles Dickens’›n 208
eseri... 
Bu, son 30 y›l›n en büyük Dickens müzayedesi... 
Baz›lar› el yazmas› olan kitaplar›n 2 milyon dolar de¤e-
rinde oldu¤u belirtilmekte... 
Merkezi Londra’da bulunan Christies Müzayede
Evi’nin New York’taki flubesinde yap›lacak olan aç›k
artt›rmada...
23 yafl›nda yazd›¤› orta yafll›, göbekli, her dem sakarl›k
yapan ve bir flekilde bafl›na olmad›k ifller gelen yazar›n
ünlü karakteri Mr. Pickwick’in Maceralar›’n›n anlat›ld›-
¤› müsfetteler de yer al›yor. 
* * *
Bakt›m, koleksiyonda baflka yazarlar›n Dickens roman-
lar› hakk›nda yazd›¤› 13 tan›t›m yaz›s› da bulunmakta. 
Bunlardan biri de Dickens’›n kendisi kadar ünlü ve ço-
cuklar›n ‘workhouse’ denilen yerlerde vahflice sömü-
rülmesini anlatan Oliver Twist adl› roman›na ait... 
Do¤rusu Oliver Twist’e ait o tan›t›m yaz›s›n› merak ettim.
Çünkü Charles Dickens’›n kitaplar›nda anlatt›¤› Sanayi
Devrimi’nin bafllang›c›nda insafs›zca çal›flt›r›lan çocuk-
lar›n, ac›mas›z yoksullu¤u, birazda kendi öz yaflam›m›n
hikayesi gibidir.
Okuma Parças› 1

111
4. Ünite - Dünya Ekonomisinin Ortaya Ç›k›fl› ve ‹ngiliz Hegemonyas›
E¤er, hem Charles Dickens’›n hayat›n›, hem de Oliver
Twist’i okumufl iseniz, do¤rusu Oliver Twist mi Charles
Dickens’t›r, Charles Dickens m› Oliver Twist flafl›r›rs›n›z. 
Oliver Twist beyaz perdeye de uyarlanm›flt›.
* * * 
Borçlar›n› ödeyememesi yüzünden babas›n›n hapse at›l-
mas›na tan›k olan 12 yafl›ndaki Charles Dickens, maddi
sorunlar yüzünden okuldan al›n›r. 
Aile Londra’ya göç eder... 
O yafl›nda bir cila fabrikas›nda çal›flmak zorunda kal›r... 
Açl›¤› da yoksullu¤u da o küçücük yafl›nda tan›r... 
Sanayi ça¤›n›n bafllang›c›, çetin hayat koflullar›n›n f›rt›-
nal› ortam›d›r. 
Bu konular eserlerinde sürekli olarak ifllenecektir. 
Cila fabrikas›ndan sonra bir noterin yan›nda katiplik,
bir ara bir gazetenin parlamento muhabirli¤i... 
Mutsuz geçen çocukluk, genç yafllar›nda yerini biraz
daha güler yüzlü bir hayata b›rak›r. 
En güzel roman› David Copperfield de gazetede tefrika
edilen eserleri aras›ndad›r. 
Çocuklar›n köle gibi çal›flt›r›lmas›n› elefltiren Antikac›
Dükkan› yan›nda Dickens, ayr›ca ‹ki fiehrin Hikaye-
si’nde Frans›z Devrimi’ni, Barnaby Rudge de papal›¤a
karfl› 1780 ayaklanmas›n› anlat›r. 
* * *
Yaz›n›n bafl›nda sosyal de¤iflimleri anlat›rken Charles
Dickens’›n eserlerini ödünç ald›¤›m› söylemifltim. 
Haziran’da aç›k artt›rmaya tabii tutulacak Dickens’›n
Büyük Umutlar’› yazd›¤› masa ve sandalye, o dönemin
ac›mas›z koflullar›n›n getirdi¤i umutsuzlu¤a flahit oldu. 
Ama Sanayi Devrimi bir öncekine göre insanl›¤a çok
daha büyük bir zenginlik ve özgürlük getirdi. 
Büyük dönüflüm y›llar›n›n bafllang›c›ndaki derin top-
lumsal ac›lar, daha sonraki kuflaklara refah ve özgürlük
olarak dönüyor. 
Bugün de Büyük Umutlar’›n yaz›ld›¤› dönemleri and›-
ran bir aral›ktan geçiyoruz. 
Bu masa ve sandalyeye sahip olmay› isterdim... 
Derin bir sevgi besledi¤im Charles Dickens’›n aray›p da
bulamad›¤› o Büyük Umutlar’›, insanl›¤›n onun ard›n-
dan gerçeklefltirdiklerini, ara s›ra kula¤›na f›s›ldamak
için... 
Kaynak:
Mehmet Altan, Kanatl› Kar›nca, 06.04.2008
Okuma Parças› 2
ZOR ZAMANLAR
19’uncu yüzy›l›n en büyük yazarlar›ndan Charles Dic-
kens (1812-1870), “Zor Zamanlar” adl› roman›nda, Co-
ketown isimli hayali kasabada, insanl›k tarihinin “Tar›m
Devrimi”nden sonra yaflad›¤› en büyük devrim olan
“Sanayi “Devrimi”nin en yo¤un etkilerini iflçilerin ha-
yatta kalma çabalar› ve aile yaflamlar› üzerinden anlat›r.
Dickens’›n, ‹ngiltere’de Sanayi Devrimi sonras› döne-
min sosyal sanc›lar›n› yans›tan bu roman›nda, ifl kazala-
r› ve ölümlerle dolu a¤›r çal›flma ortam›n›, iflçi ve iflve-
renin sendikal örgütlenme mücadelelerini; fabrikalar›,
makineleri ve onlar›n esir ald›¤› insanlar›n sefaletini
görmek mümkündür.
‹flte Dickens’›n resmetti¤i o yaflamdan bir kesit: 
“K›rm›z› tu¤lalardan yap›lm›fl bir kentti ya da daha do¤-
rusu duman ve küller izin vermifl olsayd› k›rm›z› tu¤la-
dan bir kent olacakt›. Fakat vaziyetten anlafl›ld›¤› gibi,
do¤al olmayan bir k›rm›z›n›n ve siyah›n kentiydi. T›pk›
yüzü boyal› bir yerli gibi. Makineler ve yüksek bacala-
r›n meydana getirmifl oldu¤u bir kent... 
Bu bacalardan say›s›z y›lanlar gibi dumanlar sonsuzlu-
¤a do¤ru yükselir, birbirine dolan›r ve asla çözülmez-
lerdi. ‹çinde kapkara bir kanal›, mosmor renkli kötü
kokulu boyal› sular›n akt›¤› bir nehri, pencereleri bütün
gün zang›rdayan ve sallanan y›¤›nlarca fabrika binalar›,
melankolik bir delilik durumu yaflayan bir filin kafas›
gibi monotonca yukar› afla¤› inip kalkan buhar makine-
si pistonlar› vard›. Hepsi birbirine çok benzer birkaç
büyük caddesi ve birbirine benzeyen pek çok küçük
soka¤› ile buralarda yaflayan, birbirine eflit derecede
benzeyen, her günü ötekine benzer, her y›l› ötekine
benzer insanlar, ayn› saatlerde gider gelir, ayn› ifli yap-
mak için kald›r›mlarda ayn› sesleri ç›kar›rlard›.”
Kaynak: 
Dickens, C. (1997), Zor Zamanlar, Çev. Füsun
Elio¤lu, Oda Yay›nlar›, ‹stanbul.

112
Uluslararas› Ekonomi Politik
Birinci Savafl’›n k›v›lc›m› 90 y›l önce çakt›
Savafllar›n hep bir nedeni ve ç›kmas›na yol açan belirli
bir vesile vard›r. T›pk›, 1914 y›l› A¤ustos’u bafl›nda pat-
layan I. Dünya Savafl›’na, birkaç hafta öncesine daya-
nan bir olay›n vesile olmas› gibi...
Bundan tam 90 y›l önce, 28 Haziran 1914 tarihinde
Avusturya taht›n›n varisi Franz Ferdinand’a Saraybos-
na’da düzenlenen suikast da geçen yüzy›la damgas›n›
vuran bir yang›n›n ilk k›v›lc›m›n› oluflturmaktayd›. 
28. Haziran 1914 Pazar günü 20 yafl›nda bir lise ö¤ren-
cisi olan Gavrilo Princip, Saraybosna’da Avusturya tah-
t›n›n varisi Franz Ferdinand ile eflini tabancayla öldürü-
yor. Olay Avrupa baflkentlerinde farkl› tepkilere yol aç›-
yor. Dönemin ünlü yazarlar›ndan Stefan Zweig ise o
gün, Viyana yak›nlar›nda, Baden’da, bir parkta otur-
mufl, elinde kitab›, kula¤› az ötede çalan orkestran›n
namelerinde, güzel bir günün tad›n› ç›kart›yor.
Stefan Zweig anlat›yor
Stefan Zweig, “Bir Avrupal›’n›n An›lar›” kitab›nda sui-
kast haberini ö¤rendi¤i saatleri flöyle betimliyor.
“Tam dalm›fl kitap okurken birden orkestran›n parça-
n›n ortas›nda durup, çalmay› b›rakt›¤› dikkatimi çekti.
Birfleyler olmufltu. Çok geçmedi, bir askeri manevra için
Bosna’da bulunan Grandük Franz Ferdinand ve eflinin
suikast sonucu öldü¤ü haberi kulaktan kula¤a yay›lma-
ya bafllad›. Do¤ruyu söylemem gerekirse insanlar›n yü-
zünden öyle afl›r› bir üzüntü ifadesi sezilmiyordu. Çün-
kü Avusturya taht›n›n varisi öyle fazla sevilen biri de¤il-
di. Bu yüzden az sonra herkes bir fley olmam›fl gibi yi-
ne konuflup gülüflmeye, çevredeki gazinolarda her za-
manki gibi müzik çalmaya bafllam›flt›.” 
“Bunun sonu dünya savafl›”
“Eski Alman Birli¤i” teflkilat›n›n baflkan› Heinrich
Class’›n da suikasttan haberi olmufltu. Frymann takma
ad›yla kaleme ald›¤› “Ak›nt›ya Karfl›” adl› kitab›nda
Class, Finthen’deki yazl›k malikanesinin taraças›nda
otururken gelen telefonun, üzerinde yaratt›¤› flaflk›nl›¤›
flu sözlerle anlat›yor:
“Bir anda nefesimin kesildi¤ini hissettim. Zorla yutku-
nup, “bunun sonu Dünya Savafl›d›r” dedi¤imi an›ms›yo-
rum. Ye¤enimin inanmayarak bakan gözleri ve ›srarl›
sorular› üzerine “evet, Dünya savafl›” diye tekrarlad›m.”
Franz Ferdinand Avusturya ordusunun askeri manevra-
s›n› teftifl için Bosna’ya gitmifl, ard›ndan kutsal St. Veits
gününde Saraybosna’ya geçmiflti. Halk aras›nda ya¤›fll›
olursa bereket getirdi¤ine inan›lan St. Veits günü o y›l
28 Haziran’a rastl›yordu.
500 y›ll›k Osmanl› egemenli¤i
Oysa St. Veits günü, S›rplarda bambaflka olaylar› ça¤-
r›flt›rmaktayd›. 1389 y›l›n›n ayn› kutsal gününde Koso-
va’da Osmanl› ordusuna karfl› u¤ran›lan a¤›r yenilgi ve
Balkanlar’da bunu izleyen 500 y›ll›k Osmanl› egemen-
li¤i kolay unutulacak gibi de¤ildi. Bu tarihte bir ziyare-
tin S›rplar taraf›ndan tahrik vesilesi olarak alg›lanabile-
ce¤i uyar›lar›na kulak asmayan Franz Ferdinand, Avus-
turya gizli polisi, kendine yönelik bir suikast planlan-
d›¤› yolunda ihbarlar bulundu¤unu da bildirse, kiflisel
siyasi ç›kar›lar› öyle gerektirdi¤inden yola ç›kmaktan
çekinmiyordu.
Ortam bu denli gergin oldu¤u halde Avusturya Gran-
dük’ünün ziyareti için yeterli güvenlik önlemlerinin al›n-
mam›fl olmas› ise anlafl›l›r gibi de¤ildi. Berlinli tarihçi,
Profesör Holm Sundhausen, esas yanl›fllar›n, Franz Fer-
dinand’›n seyahat program› haz›rlan›rken yap›lan ter-
cihlerden kaynakland›¤› kan›s›nda...
“Koskoca bir imparatorluk taht›n›n varisi olarak Ferdi-
nand’›n sorumluluk bilinciyle davranmas›, St. Veits gü-
nünde Saraybosna’ya gitmeye kalk›flmamas› gerekirdi.
S›rp taraf›ndan da benzeri suikast uyar›lar›n›n geldi¤i
söylentileri var. Bunlar›n do¤ru olmad›¤›na inan›lsa bi-
le, olay›n kulak ard› edilmesi büyük bir ihmal. Ayr›ca
S›rp taraf›n›n güvenlik konusundaki kay›ts›zl›¤›n›n ne-
denini de araflt›rmak gerekir diye düflünüyorum.”
Yüklə 3,93 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   13   14   15   16   17   18   19   20   ...   37




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin