Uluslararasi ekonom‹ pol‹T‹k yazar Prof. Dr. Mehmet altan (Ünite 1-8) Editör


Siyasal Milliyetçilikten Ekonomik



Yüklə 3,93 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə9/37
tarix24.04.2020
ölçüsü3,93 Mb.
#30956
1   ...   5   6   7   8   9   10   11   12   ...   37
10 UA EKONOMI POLITIK


Siyasal Milliyetçilikten Ekonomik 
Egemenli¤e
Milliyetçilik, sanayileflme sürecine giren Bat›l› ülkeler-
de, ‘burjuvazinin ç›karlar›n›n, ulusal bir pazar, ulusal
bir devlet kurma ve di¤er uluslar› bask› alt›na alma is-
teklerini dile getiren bir burjuva ideolojisi ve politikas›
olarak ortaya ç›km›flt›r.’
1789 Frans›z Burjuva Devrimi ile de doru¤a ulaflm›flt›r.
Milliyetçilik, iktisat alan›nda ise Friedrich List’in 1841 y›-
l›ndaki ‘Milli Ekonomi Sistemi’ adl› yap›t›yla belirir. List,
bu eserinde, ‘millet denilen realiteyi görmeksizin birey-
sel ç›karlar› tahlil eden ve evrensel iktisat kanunlar›
koymaya kalk›flan’ klasiklerin yan›ld›¤›n› söyler.
Milliyetçi görüfller sayesinde, Bat› ülkelerinde burjuvazi
palazlanm›fl ve giderek di¤er geri kalm›fl ülkeleri sö-
mürmeye yönelmifltir.
***
Dünya ekonomik iflbirli¤i çerçevesinde, kapitalistleflmifl
Bat›l› ülkeler taraf›ndan sömürülen Üçüncü Dünya Ül-
keleri’nin ‘milliyetçi ekonomik doktrini’ ise ‘ithal ika-
mesi’ olarak belirmifltir. ‹thal ikamesi, kabaca, yurtd›-
fl›ndan ithal edilen sanayi mallar›n›n yurtiçinde imal
edilmesi anlam›n› tafl›r.
Türkiye’de ithal ikamesinin resmi politika haline gel-
mesi ise planl› dönemle mümkün olmufltur. Bu politi-
kan›n teorik temeli, Birinci 5 Y›ll›k Plan’da, ‘kalk›nma
aflamas›nda bulunan bir ülke olarak geliflme yönlerinin
ve d›fl ticaret politikas›n›n mevcut karfl›laflt›rmal› mali-
yet yap›lar›na göre saptanmas› hatal› olur’ fleklinde be-
lirtilmifltir.
Türkiye, dünya ifl bölümünün onay›yla giriflti¤i bu eko-
nomik politikay›, ‘milliyetçi’ bir politika olarak benim-
semifl ve egemenlik kavram›n› ikinci plana itmifltir. Mil-
liyetçi ekonomi politikalar› görünümü ard›nda ‘milletin
tüzel kiflisi’ olan devletin uluslararas› iliflkilerde pazarl›k
gücünün artt›r›lmas›na özen gösterilmemifltir.
Milliyetçili¤in ön planda olup, egemenli¤in dikkate al›n-
mad›¤› böyle bir ekonomik ortamda, do¤al olarak ‘ithal
ikamesi’ politikas› yabanc› sermayenin ç›karlar› do¤rul-
tusunda yönlendirilmifltir. ‹thal ikamesi, yerli sanayinin
güçlenerek dünya piyasalar›nda rekabet edece¤i bir se-
viyeye gelmesini sa¤layaca¤› yerde, d›fl rekabete kapa-
l› iç pazarda tekellerin at koflturmas›na ve Türk halk›n-
dan oluflan tüketicilerin hak etmedikleri bir biçimde
hem pahal›, hem de kalitesiz mallara mahkûm edilme-
sine sebep olmufltur. Ayr›ca inan›lmaz bir biçimde mon-
taj sanayinin geliflmesine hizmet etmifltir. Ticaret Ba-
kanl›¤› Yabanc› Sermaye Anketi’ne gö¬re, kimya dal›n-
da d›fl girdi oran› yüzde 70, k⤛t sanayinde yüzde 56,
tafl›t araçlar›nda yüzde 55 gibi çok yüksek oranlara var-
m›flt›r.
Böylece Türkiye, d›fl dünyadaki pazar pay›n› art›racak
olan ‘ekonomik egemenlik’ kavram›n› göz ard› eden ve
içerde ‘siyasal milliyetçilik’ propagandalar›na olanak
veren bir iktisat politikas› yüzünden, yerli üretim yapar
gibi göründü¤ü halde, asl›nda ‘oligopolcü yabanc› fir-
malar›n’ ortaya ç›kmas›na olanak sa¤lam›flt›r. Bugünkü
dünya koflullar› art›k içi bofl siyasal milliyetçi anlay›flla-
r› geçerli k›lmamaktad›r.
Dünya küçülmüfl ve iliflkiler, ç›karlar çok girift hale gel-
mifltir.
Yap›lmas› gereken fley, ekonomik egemenlik kavram›-
n› ön plana ç›kararak, uluslararas› iliflkilerde ‘mümkün
olabilecek ölçülerde’ söz ve karar sahibi olmaya çal›fl-
makt›r.
Kaynak:
Mehmet Altan, Söz, 01.02.1988.
Okuma Parças› 2
Türkiye’nin ‹kili Yap›s› ve D›fla Aç›lma
Bütün dünya ülkelerinin dikkatli gözle bak›ld›¤›nda
gözlenen ‘ikili’ bir yap›s› vard›r. Daha belirgin bir deyifl-
le, ülkelerin biri ‘modern’, di¤eri ‘gelenekselci olmak
üzere iki yüzü vard›r. Ama bu yüzler, daha çok ‘gelifl-
mekte olan ülkelerde’ belirginleflir. Geliflmekte olan ül-
kelerdeki sanayileflme çabalar›, de¤iflimden yana olan
güçlerin at›l›m h›zlar›n› art›r›rken, geleneksel güçlerin
de dirençlerini ve korkular›n› körükler.
Geleneksel kesimleri; kapal› ekonomi, tar›msal üretim,
d›fla kapal›l›k, teknolojik yeniliklerden yararlanamama,
emek-yo¤un üretim, bölgesel geliflmemifllik ve kültürel
tutuculuk belirginlefltirir.
Do¤al olarak, ülkenin ‘modern’ kesimlerini ise bu say-
d›klar›m›z›n tam tersi özellikler oluflturur. Yap›, kapal›
bir ekonominin de¤il, mübadelenin ve d›fl dünya ile te-
mas›n denetimindedir. Üretim biçimi ileri nitelikli sana-
yidir. D›flar›yla temas fazlad›r.
Teknolojik yenilikler yak›ndan takip olunmaktad›r.
Emek-yo¤un de¤il de sermaye-yo¤un bir üretim biçimi
geçerlidir. Bölgesel olarak ülkenin en kalk›nm›fl yörele-
ridir. Kültürel olarak d›fl etkilere aç›kt›r.
Ülkenin özellikleri ise bu iki farkl› yüzün bütününden
oluflur. Geliflmesini de bu iki farkl› yan›n birbiriyle olan
Okuma Parças› 1

53
2. Ünite - Uluslararas› Ekonomi Politikle ‹lgili Yaklafl›mlar
iliflkilerinden do¤an z›tlaflmalarla sa¤lar. Ve geliflmenin
motoru olan bu z›tlaflmalar geliflmifl ülkelerde daha az-
d›r, çünkü ülkenin de¤iflik yüzleri çok farkl› de¤ildir.
Hâlbuki geliflmekte olan ülkelerde kesimler aras›ndaki
farklar çok belirgindir. Öyle ki günlük yaflamda bile o
farkl› belirginlikler her an kendini hissettirir, yaflanan
güne silinmeyen mürekkeple damgas›n› vurur.
Türkiye de geliflmekte olan bir ülkedir. Di¤er ayn› tür
ülkelerde oldu¤u gibi bizde de çok belirgin bir ‘ikili’ ya-
p› mevcuttur. Ekonomik geliflmenin do¤al bir sonucu
olan bu ‘iki yüz’, Türkiye’de tarihsel flartlar nedeniyle
kültürel aç›dan çok daha eskiden beri mevcuttur.
Kapal› köy ekonomilerinin traktörle depreme u¤rama-
s›ndan sonra köylerden kentlere bafllayan ak›n›n h›z›
gün geçtikçe art›yor. K›r kökenli y›¤›nlar flehirlere dolu-
yor. ‘‹ki ayr› yüz’ flehirlerde buluflup, yan yana geliyor.
1940 y›l›nda ‹stanbul nüfusu 100 kabul edildi¤inde, bu
oran 1950 y›l›nda 118’e, 1960’ta 185’e, 1970’te de 283’e
ç›km›fl, daha do¤rusu f›rlam›flt›r.
‹ki kesimin birbirlerinden ne kadar farkl› oldu¤unu 10
ve daha fazla say›da iflçi çal›flt›ran iflyerlerinin co¤rafi
da¤›l›m durumu göstermektedir.
Bu tarife uygun iflyeri say›s› ‹stanbul’da 6 bin 800’dür.
Hakkâri’de ise bir fabrika vard›r. Ankara’da üretim mer-
kezlerinin say›s› bin 513’tür. Bingöl’de ise s›f›r, Mufl’ta
üç’tür. Bu çok k›sa özet bile, flehirleflmenin nas›l ‘farkl›
yüzleri’ içinde tafl›d›¤›n› göstermeye yetmektedir. Art›k
fabrika gelene¤inden geçmeyen Mufllu bir yurttafl da ‹s-
tanbul hemflerisi olmaktad›r.
1980 y›l›ndan sonra farkl›laflman›n en belirgin yafland›-
¤› kentlerden biri ‹stanbul’dur. Günlük yaflam›n zorlu
kofluflmas›ndan bir an kurtulunca flehrin büyük ölçüde
kalite kazand›¤› anlafl›lmaktad›r. Park ve bahçeler, daha
genel bir deyiflle yeflil sahalar ço¤almakta, kent güzel-
leflmektedir. K›y›lar, Bat›’da oldu¤u gibi bulvar haline
getirilip, kamuya aç›lmaktad›r. fiehrin dört bir yan›n› çi-
çekçiler sarm›flt›r. Çiçek sat›fl› ola¤an hale gelmifltir.
Halk kesimlerinin geleneksel besinlerinden olan ek-
mek fabrikalar› ürünlerini çeflitlendirmektedir. ‹lgi alan-
lar›n›n her çeflidini tafl›yan taleplere karfl›l›k veren ifl
yerlerinin say›s› artmaktad›r. Bununla beraber müzik-
ten tiyatroya sanat hayat›nda da k›y›s›ndan köflesinden
‘kaliteye’ önem veren giriflimler artmaktad›r.
Ancak, bu modern yüzle birlikte gelir da¤›l›m›ndaki bo-
zulman›n da itmesiyle, arabesk müzik, kebap ve pide
sektörü, soyulmufl salatal›k ve karpuz sat›c›l›¤›, kad›nla-
r›n giremedi¤i birahaneler ço¤almaktad›r.
D›fla aç›lmada en belirgin rolü oynamakta olan ‹stanbul
kenti, bir yanda ‘modern’ yüzün görüntüsüne, di¤er
yanda da ‘geleneksel’ kesimin direnmeye çal›flan giri-
flimlerine sahne olmaktad›r.
Bu birbiriyle uzlaflmayan iki yüzden hangisinin galip
gelece¤i, bizim kaderimizi de çok yak›ndan etkileye-
cektir.
Kaynak:
Mehmet Altan, Türk Henkel Dergisi, Aral›k
1985.
Kendimizi S›nayal›m Yan›t Anahtar›
1. e
Yan›t›n›z yanl›fl ise “Merkantilist Yaklafl›m” bö-
lümünü yeniden gözden geçiriniz.
2. c
Yan›t›n›z yanl›fl ise “Merkantilist Yaklafl›m” bö-
lümünü yeniden gözden geçiriniz.
3. b
Yan›t›n›z yanl›fl ise “Ekonomik Milliyetçilik” bö-
lümünü yeniden gözden geçiriniz.
4. a
Yan›t›n›z yanl›fl ise “Marksist Yaklafl›m” bölü-
münü yeniden gözden geçiriniz. 
5. c
Yan›t›n›z yanl›fl ise “Modern Dünya Sistemi Te-
orisi” bölümünü yeniden gözden geçiriniz.
6. a
Yan›t›n›z yanl›fl ise “Rasyonel Seçim” bölümünü
yeniden gözden geçiriniz.
7. e
Yan›t›n›z yanl›fl ise “Rasyonel Seçim” bölümünü
yeniden gözden geçiriniz.
8. d
Yan›t›n›z yanl›fl ise “Liberal Yaklafl›m” bölümü-
nü yeniden gözden geçiriniz.
9. c
Yan›t›n›z yanl›fl ise “Liberal Yaklafl›m” bölümü-
nü yeniden gözden geçiriniz.
10. d Yan›t›n›z yanl›fl ise “Marksist Yaklafl›m” bölü-
münü yeniden gözden geçiriniz.
S›ra Sizde Yan›t Anahtar›
S›ra Sizde 1 
Merkantilistler de realistler de uluslararas› ticareti s›f›r
toplaml› bir oyun olarak görmektedirler. Buna göre bir
taraf›n kazanc› di¤er taraf›n kayb›n› oluflturacakt›r. 
S›ra Sizde 2 
19’uncu yüzy›l›n sonuna gelindi¤inde, sanayileflmifl ül-
kelerin üretimleri tüketimlerini afl›nca, ekonomik milli-
yetçili¤in odak noktas› yurt içinde üretimi art›rmaktan
bu ürünleri satacak d›fl piyasalar bulmaya yöneldi. Böy-
lece sömürgecilik ortaya ç›kt›. Sonuç olarak ekonomik
milliyetçilik, emperyalizme ve emperyalist savafllara
yol açt›.

54
Uluslararas› Ekonomi Politik
S›ra Sizde 3 
1970’lerde ülkeler aras›nda karfl›l›kl› ba¤›ml›l›k art›nca
ülkeler, bir taraftan gümrük duvarlar›n› indirirken, bir
taraftan da ekonomik güvenliklerini koruma arzusuyla
uluslararas› anlaflmalar›n kapsamad›¤› yeni koruyucu
politikalar gelifltirdiler. ‹hracat sübvansiyonlar›, gönül-
lü ihracat s›n›rlamalar› ve tarife d›fl› engeller bunlar
aras›ndad›r.
S›ra Sizde 4
Liberal yaklafl›mda, genel olarak adalet, iç ve d›fl gü-
venlik gibi hizmetlerin sa¤lanmas› d›fl›nda devletin pi-
yasalara müdahale etmemesi gerekti¤ine inan›l›r. An-
cak Keynes, temel olarak liberal yaklafl›m› kabul et-
mekle birlikte piyasa baflar›s›zl›klar›na karfl› devlete da-
ha fazla rol biçmektedir.
S›ra Sizde 5
Neoliberallerin küreselleflmeye yaklafl›m› hayli iyimser-
dir. Artan üretim etkinli¤i, para ve sermayenin serbest
dolafl›m›, serbest ticaret, piyasalar›n ve bireysel aktörle-
rin rolünün güçlendirilmesi gibi konulara vurgu yap-
mas› sebebiyle küreselleflmeyi desteklemektedirler. Kü-
reselleflmenin ayr›ca insan iliflkilerini art›rmas› sebebiy-
le toplumlar›n birbirini daha iyi anlamas›na, bir küresel
kültürün ortaya ç›kmas›na ve çat›flmalar›n azalmas›na
yol açaca¤› beklentisi içindedirler.
S›ra Sizde 6
Marks’a göre kapitalizm iç çeliflkileri sebebiyle y›k›la-
cakt›r. Buna yol açacak olan s›n›f çat›flmalar›d›r. Kapita-
listler emekten tasarruf eden üretim yöntemlerini dev-
reye sokacak, üretimde kullan›lan emek miktar› azald›-
¤›ndan emekten sa¤lanan art›k de¤er, dolay›s›yla kâr
oranlar› azalacakt›r. Ayr›ca sefalet içindeki iflçi s›n›f›
ürettikleri mallar› sat›n alamayacak, dolay›s›yla kapita-
listler afl›r› üretim ya da tüketim yetersizli¤i ile karfl›la-
flacaklard›r. Sonuçta kapitalizm krize girecek ve devrim
flartlar› oluflacakt›r.
S›ra Sizde 7
Marksist iktisatç›lara göre bu kriz kapitalizmin krizidir.
Reel kesimde kâr oranlar› düflmüfl, bunun üzerine kapi-
talistler, finansal ifllemlerle yüksek kârlar elde etme yo-
luna gitmifllerdir. Bu duruma finansallaflma denmekte-
dir. Ekonomide finans kesiminin pay› artarken reel ke-
simin pay› ve getirisi azalmaktad›r. Hiç flüphesiz bu du-
rum spekülatif bir yap›y› iflaret etmektedir ve sürdürüle-
bilir de¤ildir. Ancak, Marks’›n iddia etti¤i gibi zenginli-
¤in çok az say›da kapitalistin elinde toplanmas›ndan zi-
yade, toplumda yayg›nlaflan bir spekülatif oyun söz ko-
nusudur. Bu durum tarihte daha önce birçok kez yaflan-
m›flt›r. Üstelik kapitalizmin bu tarz devri krizlere girdi¤i,
dönemsel olarak bunu yaflad›¤› da bilinen bir gerçektir.
Ortaya ç›kan kriz sonras›nda iktisadi yap› restore edil-
mifltir. Ayr›ca, reel kesimde kâr oranlar›nda bir düflüfl
görünse bile bunun finansallaflman›n sebebi oldu¤u net
de¤ildir. Yap›lan baz› çal›flmalarda kâr oranlar›n›n sü-
rekli olarak azalmad›¤›, dönem dönem azal›p ço¤ald›¤›
görülmektedir. Ancak bu krizde finansallaflma ileri bo-
yutlara varm›fl ve küresel bir nitelik kazanm›flt›r. Küresel
çapta bir düzenleyici kurum olmad›¤› için de iktisadi ya-
p›n›n restorasyonu hayli güç olacakt›r.
S›ra Sizde 8
Ekonomide rant k›tl›ktan do¤an bir gelirdir. Baz› mallar
do¤al olarak k›tt›rlar. Fakat hükûmetler de uygulad›kla-
r› politikalarla baz› mallarda suni k›tl›klar meydana ge-
tirebilirler. Bu suni k›tl›ktan kâr elde etmeye çal›flan ki-
flilere rant-aray›c›s› denilmektedir. Bu kifliler rant elde
etmek için hükûmet politikalar›n› etkilemeye çal›flt›kla-
r›nda rant- aray›fl› içine girmifl olurlar.
S›ra Sizde 9
Ekonomik faaliyetlerin küreselleflmesiyle birlikte piya-
salar›n rolü artmakta ayr›ca, piyasalarda hizmet üretimi
mal üretiminin önüne geçmektedir. Mal üretimi daha
ziyade erkek ifli iken hizmet üretimi kad›nlar›n bask›n
olduklar› bir aland›r. Buna ek olarak kad›nlar›n ifl gücü-
ne daha fazla kat›l›m› yan›nda daha esnek ifl gücüne
olan ihtiyaç artmaktad›r. Esnek ifl gücü ise daha çok ka-
d›nlar taraf›ndan sa¤lanmaktad›r. Bu durumda, piyasa-
lar›n büyümesi kad›nlar›n statülerinde ve sahip olduk-
lar› güçte de¤iflime yol açmaktad›r. Küreselleflme ka-
d›nlara daha fazla ifl imkân› sa¤lamakta onlara daha
fazla ekonomik özgürlük ve ba¤›ms›zl›k kazand›rmakta
ve böylece farkl› cinslerin geleneksel rollerinde de¤ifli-
me yol açmaktad›r.
S›ra Sizde 10
Hegemonyac› istikrar teorisine göre güçlü bir devlet,
klasik kolonicilikte oldu¤u gibi güç kullanarak baflka
ülkeleri sömürmek yerine, küresel kamusal mallar arz
ederek, karfl›l›kl› menfaat iliflkileri gelifltirmek suretiyle
di¤er ülkeler üzerinde hâkimiyet kurmaktad›r. Bu teori
biraz problemli bir teoridir. Çünkü örnek olarak göste-
rilen ‹ngiltere ve ABD hiçbir zaman küresel çapta bir
hâkimiyet kurmam›fllard›r. ‹ngiltere di¤er Avrupa dev-

55
2. Ünite - Uluslararas› Ekonomi Politikle ‹lgili Yaklafl›mlar
letleri ile ABD ise Sovyetler Birli¤i ile dünyan›n önemli
bir k›sm›n› paylaflm›fllard›r. Bu aç›dan dünya hiçbir za-
man tek kutuplu olmam›flt›r. Bugün de ABD dünyaya
hâkim durumda de¤ildir. ABD çok güçlü bir ülke olma-
s›na ra¤men, son 2012 y›l›ndaki Suriye krizinde de gö-
rüldü¤ü gibi Rusya ve Çin dengeleyici güçler olarak
olaylara müdahale edebilmektedirler. ABD ne küresel
çapta güvenlik sa¤layabilmekte ne de tam anlam›yla
küresel bir para sunarak dünya ekonomisine hâkim ola-
bilmektedir. Dolar küresel ödeme arac› olarak hâlâ
önemlidir ancak Avro’nun rekabeti ile karfl› karfl›yad›r
ve ABD aç›klar›n›n do¤urdu¤u dolar bollu¤u hem dün-
ya ekonomisi hem de ABD ekonomisi aç›s›ndan istik-
rars›zl›k meydana getirmektedir.
Yararlan›lan ve Baflvurulabilecek
Kaynaklar
Ataman, Muhittin. (2009). Feminizm: Geleneksel Ulusla-
raras› ‹liflkiler Teorilerine Alternatif Yaklafl›mlar De-
meti. Alternatif Politika. 1 (1). 1 – 41.
Ayd›n, Mustafa. (2004). Uluslararas› ‹liflkilerin “Gerçek-
çi” Teorisi: Kökeni, Kapsam›, Kriti¤i. Uluslararas›
‹liflkiler. 1 (1). 33 – 60.
Balaam, D. N. & Veseth, M. (2008). Introduction to
International Political Economy (4. Bask›). New
Jersey: Pearson.
Caporaso, J. A. & Levine, D. P. (1992). Theories of
Political Economy. New York: Cambridge University
Press.
Erda¤, Mehmet Eser. (2009). Krizlerden Sonra Uygula-
nan Politikalar. Uluslararas› Politik Ekonomi Yönün-
den Bir De¤erlendirme. (Yay›mlanmam›fl Doktora
Tezi). Marmara Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitü-
sü, ‹stanbul.
Lairson, T. & Skidmore, D. (2003). International Politi-
cal Economy: The Struggle for Power and Wealth.
(3. Bask›). Canada: Thomson/Wadsworth.
Mellon, James G. (2009). Constructivism and Moral
Argument in International Relations. 
http://www.cpsa-acsp.ca/papers-2009/Mellon.pdf
Peter, Burnham. (2001). Marx international political
economy and globalisation, Capital & Class.
Autumn. 75
Raico, Ralph. (2012). Classical Liberalism and the
Austrian School. Alabama, USA: Ludwig von Mises
Institute. 
Rosser, J. Barkley Jr. & Rosser, Marina V. (2004).
Comparative Economics in a Transforming World
Economy (2. Bask›). Cambridge, Massachusetts /
London: The MIT Press.
Ruggie, John Gerard. (1982). International Regimes,
Transactions, and Change: Embedded Liberalism in
the Postwar Economic Order. International
Organization. 36 (2).
Sand›kl›, Atilla. (2008). Uluslararas› Ekonomi Politik.
Bilgesam. http://www.bilgesam.org/tr/index.php?
option=com_content&view=article&id=1889:ulusla-
raras-ekonomi-politik&catid=179:analizler-ekonomi
fien, A. (1998). Uluslararas› Politik Ekonomi (UPE) Ne-
dir? Atatürk Üniversitesi ‹‹BF Dergisi. 12 (1-2). 393-
408.
U¤ras›z, Bülent. (2003). Uluslararas› ‹liflkilerde iki Fark-
l› Yaklafl›m: ‹dealizm ve Realizm. Dokuz Eylül Üni-
versitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi. 5 (2). 139
– 145.

Bu üniteyi tamamlad›ktan sonra;
Uluslararas› üretim, ticaret ve finans yap›s›n› aç›klayabilecek,
Küresel güvenlik yap›s› ile bilgi ve teknolojinin bugünkü uluslararas› ekono-
mi politik geliflmeler aç›s›ndan önemi de¤erlendirilebileceksiniz.
‹çindekiler
• Karfl›laflt›rmal› Üstünlük Teorisi
• Alt›n Standard›
• Bretton Woods Sistemi
• So¤uk Savafl
• Hükûmet D›fl› Organizasyonlar
• Teknolojik Yenilik
• Ürün Yaflam Dönemi
• Schumpeteryan Endüstri
• Fikrî Mülkiyet Haklar›
Anahtar Kavramlar
Amaçlar›m›z
N
N
Uluslararas›
Ekonomi Politik
• ULUSLARARASI ÜRET‹M VE T‹CARET
• ULUSLARARASI T‹CARET
KONUSUNDAK‹ YAKLAfiIMLAR
• GATT VE II.DÜNYA SAVAfiI’NI TAK‹P
EDEN L‹BERAL T‹CAR‹ YAPI
• ULUSLARARASI PARASAL VE
F‹NANSAL YAPI
• DÖV‹Z KURU S‹STEMLER‹
• KÜRESEL GÜVENL‹K YAPISI
• ÇOK KATMANLI GÜVENL‹K YAPISI
• ÜST KATMAN: GÜÇ POL‹T‹KASI VE
DEVLETLER S‹STEM‹
• ‹K‹NC‹ KATMAN: ULUSLARARASI
ORGAN‹ZASYONLARIN DE⁄‹fiEN
ROLÜ
• ÜÇÜNCÜ KATMAN: ANARfi‹YE
DO⁄RU MU?
• B‹LG‹ VE TEKNOLOJ‹: ZENG‹NL‹K VE
GÜCÜN TEMEL‹
• TEKNOLOJ‹K YEN‹L‹KLER‹N
DO⁄ASI VE ETK‹LER‹
• ULUSLARARASI EKONOM‹ POL‹T‹K
AÇISINDAN TEKNOLOJ‹ VE F‹KRÎ
MÜLK‹YET HAKLARI
3
ULUSLARARASI EKONOM‹ POL‹T‹K
Uluslararas›
Ekonomi Politik ile
‹lgili Temel Yap›lar:
Üretim, Finans,
Güvenlik ve Bilgi
       

ULUSLARARASI ÜRET‹M VE T‹CARET
Üretim ve ticaret yap›s›; devletler, uluslararas› organizasyonlar, uluslararas› ifllet-
meler ve hükûmet d›fl› organizasyonlar aras›ndaki neyin, nerede, kim taraf›ndan,
kimin için ve hangi fiyattan üretilece¤i ile ilgili uluslararas› kurallar› etkileyen ilifl-
kiler setidir. Uluslararas› finans, teknoloji ve güvenlik yap›lar›yla birlikte ticaret,
ulus devletleri ve di¤er aktörleri birbirlerine ba¤lar, aralar›ndaki karfl›l›kl› ba¤›ml›-
l›¤› art›r›r. Bu durum bir taraftan bu aktörlere faydalar sa¤larken bir taraftan da
bunlar aras›nda ve bunlar›n içindeki çeflitli gruplar aras›nda gerilimler oluflturur.
Ticaretle politika aras›nda her zaman bir iliflki söz konusu olmufltur. Bu yüz-
den, birçok teorisyene göre uluslararas› ekonomi politik alan›nda ticaret kadar tar-
t›flmal› bir konu yoktur. Bugün, her zamankinden fazla olarak devletler, kendileri-
ni ticareti düzenlemek zorunda hissetmektedir. Giderek küreselleflen bir uluslara-
ras› ekonomi politik ortam›nda, bir uluslararas› kurallar seti olmamas› hâlinde, ül-
kelerin sadece yurt içi ekonominin gereklerine dönük ticaret politikalar› birbirleri-
ni zay›flat›rken ayn› zamanda birbirleriyle çat›flacaklard›r. 
ULUSLARARASI T‹CARET KONUSUNDAK‹ 
YAKLAfiIMLAR
Avc›l›k ve toplay›c›l›k aflamas›ndan sonra ihtiyac› olan yiyece¤i “üretebilecek” nok-
taya gelen insano¤lu, zamanla kendisinin üretemedi¤i ancak ihtiyaç duydu¤u mal-
lar› baflkas›ndan alabilmek üzere ellerindekilerle de¤ifl tokufl yapabilece¤ini fark
etti. Trampa da dedilen bu de¤ifl tokufl ifllemi ticaretin do¤mas›na yol açm›flt›. 
Öncelikle komflularla bafllayan trampa daha sonralar› uzak ülkelere kadar uzan-
m›fl, bu da kurulan ticaret yollar› a¤› sayesinde mümkün olmufltur. Bu anlamda en
ünlülerinden olan ve Çin’i Bat›’ya ba¤layan “‹pek Yolu” sadece mal de¤iflimine im-
kân sa¤lamam›fl, teknoloji transferi yoluyla uygarl›klar›n etkilefliminin önünü aç-
m›flt›r. Güneydo¤u Asya ve Hindistan’dan Roma ‹mparatorlu¤u’na baharat tafl›d›¤›
için “Baharat Yolu’’’ ad› verilen yol, dünya üzerindeki en klasik bir baflka ticaret
yolu olmufltur.
Bafllang›çta Akdeniz k›y›lar›nda, Mezopotamya’da kendisini gösteren ticaret,
15’inci yüzy›lda pusulan›n öncülü¤ünde deniz ticaretinin geliflmesiyle bulunan ye-
ni yollar ve yerlerle ilerlemifl, bir zamanlar›n güçsüz “tüccar” s›n›f›n› da güçlü bir
burjuvazi” s›n›f›na dönüfltürmüfltür.
Uluslararas› Ekonomi Politik
ile ‹lgili Temel Yap›lar:
Üretim, Finans, 
Güvenlik ve Bilgi
Ticaret, kazanç sa¤lamak
amac›yla giriflilen ve her
türlü mal ya da hizmetin
al›m sat›m›n› kapsayan
ekonomik bir etkinlik olarak
tan›mlanabilir.

Yüzy›llar boyu trampayla s›n›rl› kalan ticaret, Amerika’n›n keflfiyle Meksika ve
Peru’dan Avrupa’ya bol miktarda getirilen alt›n ve gümüfl sayesinde özgürlü¤üne
kavuflup, s›n›r tan›maz bir özellik kazan›rken ülkeler aras›nda artan rekabeti ve
egemenlik kavgalar›n› da bafllatm›flt›r. Ticarette bask›n güç önceleri ‹spanya ve
Portekiz’in elindeyken sonralar› Hollanda, Fransa, Almanya, ‹ngiltere ve en sonun-
da ABD aras›nda güç sürekli el de¤ifltirmifltir. 
MÖ 7’nci ve 6’nc› yüzy›llarda Fenikelilerle ‹onyal›lar ticarette öndeyken MS 15
ve 16’nc› yüzy›llarda Venedikliler, Cenevizliler ve Osmanl›lar öne geçmifl, 18’inci
ve 19’uncu yüzy›llarda ise ‹ngilizler ticaret liderli¤ini devralm›flt›r.
Tüm bu zaman için ticarette yaflanan bunca geliflmeye ve dönüflüme karfl›n
18’inci yüzy›la var›ncaya kadar bugünkü anlamda uluslararas› ticaret kurallar› yok-
tu. Servet yaratmak amac›yla ticaret fazlas› sa¤lamaya çal›flmak temel amaçt›. 
Uluslararas› ticaretin bilimsel olarak ele al›nmas› ise modern iktisad›n kurucusu
da say›lan Adam Smith’in 1776’da yay›mlanan “Uluslar›n Zenginli¤i” kitab› ile bafl-
lam›flt›r. Devam›nda ise David Ricardo, John Stuart Mill, Alfred Marshall, Eli Hecks-
cher, Bertil Ohlin, John Maynard Keynes, Jacob Viner ve Paul Samuelson’un ulus-
lararas› ticaretin geliflimine de¤erli katk›lar› olmufltur.
Sanayi Devrimi’nden önce büyük ölçüde tar›msal üretime dayanan uluslararas›
ticaret Merkantilist görüfl temelinde flekillenirken Sanayi Devrimi ile birlikte yerini
Liberal görüfle terk etmifltir. Afla¤›da bu iki temel görüfl ile birlikte di¤er görüfllere
de k›saca yer verilecektir.
Yüklə 3,93 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   5   6   7   8   9   10   11   12   ...   37




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin