Uyluk kemiği kırığının tespiti:
Sert tespit malzemesi ve sağlam bacağı (ikinci bir tespit malzemesi gibi) kullanarak
tespit etme:
Bir el ayağın üst kısmına, diğeri bileğe konularak yaralı bacak tutulur ve sağlam
bacakla bir hizaya getirmek için yavaşça çekilir. Aynı zamanda hafif bir
döndürmede uygulanır,
Her iki bacak arasına (dizler ve bilekler) bir dolgu malzemesi konur,
Sekiz şeklinde bir bandajla bilekler sabitlenir,
Yaralının vücudunun altından, kımıldatmaksızın doğal boşlukları kullanarak bel,
diz ve bileklerin arkasına 7 kumaş şerit (veya benzeri) geçirilir,
Yumuşak malzemeyle desteklenmiş sert tespit malzemesi, koltuk altından ayağa
kadar yerleştirilir ve ayaklardan yukarı doğru bağlanır,
Düğümler tespit malzemesi üzerine atılarak bandajlar bağlanır,
Bilek hizasındaki bandaj öncekinin üzerine sekiz şeklinde bağlanır,
Sert tespit malzemesi bulunmaması halinde, sağlam bacağı tek destek olarak
kullanarak, geniş bandajlarla tespit edilir.
Diz kapağı kırığı tespiti:
Geniş bandajlar yardımı ile iki bacağı birleştirerek dizkapağı tespit edilir. Dizin
üst ve altında kalan bandajları sıkarken dikkatli olunmalıdır,
Geniş ve sert tespit malzemesi (tabla) varsa, kalçadan ayağa kadar yaralı bacağın
altına yerleştirilir ve iki tane kalça ve diz arasında, iki tanede diz ile bilek arasında
olmak üzere geniş bandajlarla bağlanabilir. Bunun üzerine eklemi sabitlemek
amacıyla, sekiz şeklinde bir bandaj sarılır.
Kaval kemiğinin tespiti:
Uyluk kemiği kırığı tespitindeki gibidir;
Bacaklar tutulur ve yavaşça çekilir,
Doğal boşluklar kullanılarak (dizlerin altı, bileklerin altı) yaralı bacağın altından
kumaş şeritler geçirilir,
Uygun bir şekilde yumuşak dolgu malzemesiyle desteklenmiş tespit
malzemelerinden biri iç tarafta kasıktan ayağa kadar, diğer tarafta kalçadan ayağa
kadar yerleştirilir,
Ayaklardan başlanarak şeritler dış tespit malzemesi üzerinde düğümlenerek
bağlanır.
Bilek hizasındaki bandaj ayak tabanı üzerine sekiz şeklinde düğümlenir.
- 47 -
Bileğin / ayağın tespiti:
Yaralının ayakkabıları çıkarılmadan bağları çözülür,
Bilek seviyesinde sarılmış sekiz şeklinde bir bandajla her iki ayak birlikte tespit
edilir ve yumuşak malzemelerle iyice kaplanmış (rulo yapılmış bir battaniye) bir
yüzeye dayamak suretiyle bacakları yukarıda tutmak gerekir.
- 48 -
(8)
BİLİNÇ BOZUKLUKLARINDA İLKYARDIM
Bilinç bozukluğu/ bilinç kaybı nedir?
Beynin normal faaliyetlerindeki bir aksama nedeni ile uyku halinden başlayarak (=bilinç
bozukluğu), hiçbir uyarıya cevap vermeme haline kadar giden (=bilinç kaybı) bilincin
kısmen ya da tamamen kaybolması halidir.
Bayılma (Senkop): Kısa süreli, yüzeysel ve geçici bilinç kaybıdır. Beyne giden kan
akışının azalması sonucu oluşur.
Koma: Yutkunma ve öksürük gibi reflekslerin ve dışarıdan gelen uyarılara karşı tepkinin
azalması ya da yok olması ile ortaya çıkan uzun süreli bilinç kaybıdır.
Bilinç kaybı nedenleri ve belirtileri nelerdir?
Bayılma nedenleri:
Korku, aşırı heyecan,
Sıcak, yorgunluk,
Kapalı ortam, kirli hava,
Aniden ayağa kalkma,
Kan şekerinin düşmesi,
Şiddetli enfeksiyonlar.
Bayılma ( Senkop) Belirtileri:
Baş dönmesi, baygınlık, yere düşme
Bacaklarda uyuşma
Bilinçte bulanıklık
Yüzde solgunluk
Üşüme, terleme
Hızlı ve zayıf nabız
Koma nedenleri:
Düşme veya şiddetli darbe,
Özellikle kafa travmaları,
Zehirlenmeler,
Aşırı alkol, uyuşturucu kullanımı,
Şeker hastalığı,
Karaciğer hastalıkları,
Havale gibi ateşli hastalıklar.
Koma belirtileri:
Yutkunma, öksürük gibi tepkilerin kaybolması,
Sesli ve ağrılı dürtülere tepki olmaması,
İdrar ve gaita kaçırma.
- 49 -
Bilinç bozukluğu durumunda ilkyardım nasıl olmalıdır?
Kişi başının döneceğini hissederse;
Sırt üstü yatırılır, ayakları 30 cm. kaldırılır,
Sıkan giysiler gevşetilir,
Kendini iyi hissedinceye kadar dinlenmesi sağlanır.
Eğer kişi bayıldıysa;
Sırt üstü yatırılarak ayakları 30 cm kaldırılır,
Solunum yolu açıklığı kontrol edilir ve açıklığın korunması sağlanır,
Sıkan giysiler gevşetilir,
Kusma varsa yan pozisyonda tutulur,
Solunum kontrol edilir,
Etraftaki meraklılar uzaklaştırılır.
Bilinç kapalı ise:
Hasta/yaralının yaşam bulguları değerlendirilir (ABC),
Hasta/yaralıya koma pozisyonu verilir,
Yardım çağrılır (112),
Sık sık solunum ve nabız kontrol edilir,
Yardım gelinceye kadar yanında beklenir.
Koma pozisyonu (yarı yüzükoyun-yan pozisyon) nasıl verilir?
Sesli veya omzundan hafif sarsarak, uyarı verilerek bilinç kontrol edilir,
Sıkan giysiler gevşetilir,
Ağız içinde yabancı cisim olup olmadığı kontrol edilir,
Bak, dinle, hisset yöntemi ile solunum kontrol edilir,
Şah damarından nabız kontrol edilir,
Hasta/yaralının döndürüleceği tarafa diz çökülür,
Hasta/yaralının karşı tarafta kalan kolu karşı omzunun üzerine konur,
Karşı taraftaki bacağı dik açı yapacak şekilde kıvrılır,
İlkyardımcıya yakın kolu baş hizasında omuzdan yukarı uzatılır,
Karşı taraf omuz ve kalçasından tutularak bir hamlede çevrilir,
Üstteki bacak kalça ve dizden bükülerek öne doğru destek yapılır,
Alttaki bacak hafif dizden bükülerek arkaya destek yapılır,
Başı uzatılan kolun üzerine yan pozisyonda hafif öne eğik konur,
Tıbbi yardım (112) gelinceye kadar bu pozisyonda tutulur,
3–5 dakika ara ile solunum ve nabız kontrol edilir.
- 50 -
Şekil 40: Koma pozisyonunun Verilmesi
Havale nedir?
Sinir sisteminin merkezindeki bir tahriş (irritasyon) yüzünden beyinde meydana gelen
elektriksel boşalmalar sonucu oluşur. Vücudun adale yapısında kontrol edilemeyen
kasılmalar olur.
Havale nedenleri nelerdir?
Kafa travmasına bağlı beyin yaralanmaları,
Beyin enfeksiyonları,
Yüksek ateş,
Bazı hastalıklar.
Nedenlerine göre havale çeşitleri nelerdir?
Ateş nedeniyle oluşan havaleler
Sara krizi (=Epilepsi)
Ateş nedeniyle oluşan havale nedir?
Herhangi bir ateşli hastalık sonucu vücut sıcaklığının 38°C'nin üstüne çıkmasıyla oluşur.
Genellikle 6 ay–6 yaş arasındaki çocuklarda rastlanır.
Ateş nedeniyle oluşan havalede ilkyardım nasıl olmalıdır?
Öncelikle hasta ıslak havlu ya da çarşafa sarılır,
Ateş bu yöntemle düşmüyorsa oda sıcaklığında bir küvete sokulur,
Tıbbi yardım istenir (112)
Sara krizi (=Epilepsi) nedir?
Kronik bir hastalıktır. Doğum sırasında ya da daha sonra herhangi bir nedenle beyin
zedelenmesi oluşan kişilerde gelişir. Her zaman tipik sara krizi karakterinde olmasa da
bazı belirtilerle tanınır. Sara krizini davet eden bazı durumlar olabilir. Örneğin uzun
süreli açlık, uykusuzluk, aşırı yorgunluk, kullanılan ilaçların doktor izni dışında kesilmesi
ya da değiştirilmesi, hormonal değişiklikler sara krizinin ortaya çıkmasına neden olabilir.
Bazı durumlarda sara krizi, madde bağımlılarının geçirdiği madde yoksunluk krizi ile
karıştırılabilir.
- 51 -
Sara krizinin belirtileri nelerdir?
Hastada sonradan oluşan ve ön haberci denilen normalde olmayan kokuları alma,
adale kasılmaları gibi ön belirtiler oluşur,
Bazen hasta bağırır, şiddetli ve ani bir şekilde bilincini kaybederek yığılır,
Yoğun ve genel adale kasılmaları görülebilir, 10–20 saniye kadar nefesi
kesilebilir,
Dokularda ve yüzde morarma gözlenir,
Ardından kısa ve genel adale kasılması, sesli nefes alma, aşırı tükürük
salgılanması, altına kaçırma görülebilir,
Hasta dilini ısırabilir, başını yere çarpıp yaralayabilir, aşırı kontrolsüz hareketler
gözlenir,
Son aşamada hasta uyanır, şaşkındır, nerede olduğundan habersiz, uykulu hali
vardır.
Bazı kişilerde, sara krizi aşağıdaki hafif belirtilerle görülebilir;
—
Bir noktaya doğru dalgın bakış ve kişinin hayal alemine dalmış gibi görünmesi,
—
İstemsiz mimik ve hareketler, dudak ısırma gibi hareketler,
—
Anlamsız konuşma ve tekrarlayan hareketler,
—
Dikkati dağıtacak derecede bellek yitimi.
Şekil 41: Sara Krizi
Sara krizinde ilkyardım nasıl olmalıdır?
Öncelikle, olayla ilgili güvenlik önlemleri alınır (Örneğin kişi yol ortasında kriz
geçiriyorsa olay yerindeki trafik akışı kesilmelidir).
Kriz, kendi sürecini tamamlamaya bırakılır,
Hasta bağlanmaya çalışılmaz,
Kilitlenmiş çene açılmaya çalışılmaz,
Genel olarak yabancı herhangi bir madde kullanılmaz, koklatılmaz ya da ağızdan
herhangi bir yiyecek içecek verilmez,
Kendisini yaralamamasına dikkat edilir,
Başını çarpmasını engellemek için başın altına yumuşak bir malzeme konur,
Yaralanmaya neden olabilecek gereçler etraftan kaldırılır,
Sıkan giysiler gevşetilir,
Kusmaya karşı tedbirli olunur,
Düşme sonucu yaralanma varsa gerekli işlemler yapılır,
Tıbbi yardım istenir (112).
- 52 -
Şekil 42: Sara Krizinde İlkyardım
Kan şekeri düşüklüğü nedir?
Herhangi bir nedenle vücutta glikoz eksildiği zaman ortaya çıkan belirtilerdir.
Kan şekeri düşmesinin nedenleri nelerdir?
Şeker hastalığı tedavisine bağlı,
Uzun egzersizler sonrası,
Uzun süre aç kalma,
Barsak ameliyatı geçirenlerde yemek sonrası.
Kan şekeri aniden düştüğünde hangi belirtiler görülür?
Korku,
Terleme,
Hızlı nabız,
Titreme,
Aniden acıkma,
Yorgunluk,
Bulantı.
Kan şekeri düşüklüğü yavaş ve uzun sürede oluşursa hangi belirtiler görülür?
Baş ağrısı,
Görme bozukluğu,
Uyuşukluk,
Zayıflık,
Konuşma güçlüğü,
Kafa karışıklığı,
Sarsıntı ve şuur kaybı.
Kan şekeri düşmesinde ilkyardım nasıl olmalıdır?
Hastanın ABC’si değerlendirilir,
Hastanın bilinci yerinde ve kusmuyorsa ağızdan şeker, şekerli içecekler verilir,
fazla şekerin bir zararı olmaz (Ayrıca belirtiler fazla şekerden meydana gelmiş ise
- 53 -
bile fazladan şeker verilmesi, hastanın düşük kan şekeri düzeyinde kalmasından
daha az zararlı olacaktır. Çünkü düşük kan şekeri, beyinde ve diğer hayati
organlarda kalıcı zararlara neden olabilir.),
15–20 dakikada belirtiler geçmiyorsa sağlık kuruluşuna gitmesi için yardım
çağırılır,
Hastanın bilinci yerinde değilse koma pozisyonu verilerek tıbbi yardım
çağırılır(112).
Göğüste kuvvetli ağrı nedenleri nelerdir?
Göğüste kuvvetli ağrı nedenleri arasında en sık kalp spazmı (angina pektoris) ve kalp
krizi
(
miyokart enfarktüsü) görülür. Her ikisi de kalp kasının belli bir yerine gönderilen
kanın azalması sonucu oluşur.
Göğüste kuvvetli ağrı belirtileri nelerdir?
Kalp Spazmı (Angina Pektoris) belirtileri:
Sıkıntı veya nefes darlığı olur,
Ağrı hissi; genellikle göğüs ortasında başlar, kollara, boyuna, sırta ve çeneye
doğru ilerler,
Sıklıkla fiziksel hareket, fiziksel zorlanma, heyecan, üzüntü ya da fazla yemek
yeme sonucu ortaya çıkar,
Kısa sürelidir, ağrı yaklaşık 5–10 dakika kadar sürer,
Ağrı, istirahat ile durur, istirahat halindeyken görülmesi ciddi bir durumu gösterir,
Nefes alıp vermekle ağrının şekli ve şiddeti değişmez.
Kalp Krizi (Miyokart Enfarktüsü) belirtileri:
Hasta ciddi bir ölüm korkusu ve yoğun sıkıntı hisseder, terleme, mide bulantısı,
kusma gibi bulgular görülür,
Ağrı; göğüs ya da mide boşluğunun herhangi bir yerinde, sıklıkla kravat
bölgesinde görülür, omuzlara, boyuna, çeneye ve sol kola yayılır,
Süre ve yoğunluk olarak kalp spazmı (angina pektoris) ağrısına benzemekle
birlikte daha şiddetli ve uzun sürelidir,
En çok hazımsızlık, gaz sancısı veya kas ağrısı şeklinde belirti verir ve bu nedenle
bu tür rahatsızlıklarla karıştırılır (Bu tür gaz ya da kas ağrıları, aksi ispat
edilinceye kadar kalp krizi olarak düşünülmelidir),
Nefes alıp vermekle ağrının şekli ve şiddeti değişmez.
Şekil 43: Kalp Krizi
- 54 -
Göğüs ağrısında ilkyardım nasıl olmalıdır?
Hastanın yaşamsal bulguları kontrol edilir (ABC),
Hasta hemen dinlenmeye alınır, sakinleştirilir,
Yarı oturur pozisyon verilir,
Kullandığı ilaçları varsa almasına yardım edilir,
Yardım istenerek (112) sağlık kuruluşuna gitmesi sağlanır,
Yol boyunca yaşam bulguları izlenir.
- 55 -
(9)
ZEHİRLENMELERDE İLKYARDIM
Zehirlenme nedir?
Vücuda zehirli (toksik) bir maddenin girmesi sonucu normal fonksiyonların
bozulmasıdır. Vücuda dışarıdan giren bazı yabancı maddeler, vücudun yaşamsal
fonksiyonlarına zarar verebileceğinden zehirli (toksik) olarak kabul edilirler.
Zehirlenme hangi yollarla meydana gelir?
Zehirlenme yolları üç grupta toplanır.
Sindirim yoluyla: En sık rastlanan zehirlenme yoludur. Sindirim yoluyla alınan
zehirler genellikle ev ya da bahçede kullanılan kimyasal maddeler, zehirli
mantarlar, bozuk besinler, ilaç ve aşırı alkoldür.
Solunum yoluyla: Zehirli maddenin solunum yolu ile alınmasıyla oluşur.
Genellikle karbon monoksit (tüp kaçakları, şofben, bütan gaz sobaları), lağım
çukuru veya kayalarda biriken karbondioksit, havuz hijyeninde kullanılan klor,
yapıştırıcılar, boyalar ev temizleyicileri gibi maddeler ile oluşur.
Cilt yoluyla: Zehirli madde vücuda direk deri aracılığı ile girer. Bu yolla olan
zehirlenmeler böcek sokmaları, hayvan ısırıkları, ilaç enjeksiyonları, saç boyaları,
zirai ilaçlar gibi zehirli maddelerin deriden emilmesi ile oluşur.
Dostları ilə paylaş: |