ENDİŞELENME ALIŞKANLIĞINI A Ş M A K Geçenlerde zorlu bir endişe müptelasıyla ilgili bir şeyler
duydum. Yakışıklı, iyi giyimli bir San Francisco'lu beni gör
meye geldi. Yardıma ihtiyacı vardı, çünkü karısı aşırı endişe
leniyordu. Adam artık dayanamayacak noktaya geldiğini
söylüyordu. Ve sonra karısının endişelerinin bir kısmını sıra
lamaya başladı. Kadın kendi sağlığı, kocasının sağlığı, koca
sının işi, para sorunları, sahip oldukları para, evli çocukları,
dünyanın d u r u m u , yani her şey konusunda endişeleniyordu.
Anlattıklarına göre kadın dünyanın en iyi, en etkili, bir nu
maralı endişelenme müptelasıydı.
Yıllar boyu karısını endişelendirmemek için herşeyi
doğru yapmaya çalıştığını söylüyordu adam. Sonunda, görü
nüşte endişeye neden olan şeyden daha derin şeyler olduğu
nu anlamıştı. Görünürde endişelenecek bir şey olmasa da ka
rısı bulup çıkarıyordu bir şeyler. Bunu önemsiz bir şey için
karısıyla birlikte endişelenmeyi reddettiği gün anladığını
söyledi. Sürekli duyulan bu endişenin onun sağlığına nasıl
zarar verdiğini de görüyordu. Olaylar kontrolden çıkmıştı.
Bir şey yapılması gerektiğini anladığı için bana gelmişti.
Aslında hepimizin aşırı endişe duyduğumuz anlar var
dır. Bu yaygın bir sorun. "Endişelenmekten vazgeç" kelimele
rinden daha çok karşımızdakinin kafasında direnç, karşı
koyma yaratan iki sözcük daha var mıdır? Ama, yine de ke
sinlikle öğrenmemiz gereken bir şeydir bu. Endişelenmekten
vazgeçmek için dikkatimizi endişe yaratan şeyden uzaklaş
tırmamız ya da endişe yaratan şeye karşı bakış açımızı de
ğiştirmemiz gerekiyor. Başkalarının bize endişelenmekten
vazgeçmemizi söylemelerinin gerçekten hiçbir yararı olmaz.
Bıktırır o kadar.
ENDİŞE NEDİR?
Endişe nedir? Endişe, zihinde dolaşan ince bir korku
akıntısıdır, ne kadar uzun süre akarsa o kadar derin izler bı
rakır, yeterince uzun ve uzmanca endişelenirsek, sonunda
endişe nevrozuna yakalanmayı başarabiliriz.
Sorarım size, endişe hayatınıza ne kazandırdı? Endişe
nin size bir yarar sağladığını gördünüz mü hiç? Endişe hiçbir
şey başarmış değil şimdiye kadar. Sorunlarımızı yapıcı bir
şekilde karşılamak yerine endişeleniyoruz. Endişeden daha
boş bir aktivite yoktur. Bunu hepimiz biliyoruz, ama yine de
hepimiz bu suçu işliyoruz.
162
163