6.2.2.2.2.1. Anyonik Asfalt Emülsiyonları
Suda çözündüğü zaman negatif yüklü anyon veren organik kimyasal maddelerle hazırlanan emülsiyonlardır. Bu emülsiyonda bitüm kürecikleri anyonlar tarafından film halinde sarılarak (-) yüklenir. Böylece asfalt kürecikler birbirini iterek süspansiyonun devamı sağlanır(Can ve ark.,1992).
6.2.2.2.2.2. Katyonik Asfalt Emülsiyonları
Daha çok bitüm içinde çözünen büyük organik kısımları katyonik olan asfaltı pozitif yükle yükleyen kimyasal maddelerle elde edilen asfalt emülsiyonlarıdır. Katı (10-20, 40-50) , yarı katı (75-100, 200-250 ) veya daha yüksek penetrasyonlu asfalt çimentosu ile hazırlanabilir. Bu asfalt emülsiyonu; sıvı, yarı sıvı halde olup, rengi siyah ve kokusuzdur. Uygulanırken suyla inceltilir. Setleşmesi suyun buharlaşmasıyla olur ki buna emülsiyonun kesilmesi denir. Asfalt Emülsiyonlarının bünyesinde % 50 su bulunduğundan nemli ortamlarda kullanılabilir olması, diğer asfaltlara göre büyük bir avantajdır. Bu asfaltlar daha çok bağlayıcı olarak kullanılmaktadır(Can ve ark.,1992).
Bitüm Esaslı Ürnler:
Bitüm Emülsyonu-Emülzer
Bundan önce belirtilen yalıtkanların tamamı sıcak olarak ve kuru havalardakullanılan yalıtkanlar idi.%50 bitüm,%50 su ısıtılıp içine %1-2 emülsif konulup dakikada 2000-4000 devir yapan paletli karıstırıcılarda karıstorolarak elde edilen karısım,soguduktan sonra kolloid halde suda kalır.Binanın temel,bodrum,mahsen,mutfak,banyo,wc,çatı,balkon vb. Elemanların izolesi ile su yolları ve sıgınakların yüzeysel izalasyonunda kullanılır.Duvarları sıva ve sap harçlarına katılarak kullanıldıgı gibi çimentonun katılasmasını hızlandırmada katranlı kagıt ruberoit ve benzeri;musambaları yapıstırmada,beton üzerine parke yapıstırmada,beton üzerine perke döseme kaplanmasında yapıstırıcı olarak kullanılır.
Emülzer CSP asitli,alkeri ve sıcak sulara dayanıklı oldugundan toprak altı insaatlarda,kanalizasyonlarda deniz suyuna karsı beton,ahsap ve demir elemanlarda kullanılır.Boya kıvamındadır.Siyahtır.Benzol kokar.
Nemli olmayan veya iyice kurutulanb beton,tugla,demir,cam,teneke,tahta,çinko, kursun vemantar yüzeylere yapılır.Yüzeylere sürülüp kurutuldugunda elastikiyetini korur.Hava sartlarından etkilenmez.Uzun süre açıkta kalınca katılasır.Böyle durumlarda az miktarda benzolle kıvama getirilir.Çesitleri arasında su ile karıstırılıp kıvama getirileni vardır.
Ruberoit-Bitümlü Karton
Bitüm ve asfalta batırılmıs kartonlardır.Asfaltlanmıs yüzeylere kaplandıgında birbirine yapısmamaları için ince kum serpilir.Asfalt tutkal karısımından yapılmıs bir macunla kaplanırlar.renkli yapıları ve kanaviçili olanları vardır. (Ö.Osman,2008).
6.2.3. KATRANLAR
Katran, kömürün ve odunun kapalı bir sistem içersinde kuru kuruya damıtılmasıyla elde edilir. Bu şekilde elde edilen katrana ham katran denir. Ham katran ancak damıtıldıktan sonra kullanılır.
Asfalt eriyiklerine dayanmakla beraber koktukları,zehirli maddelerin bulusu ve asitlere dayanamadıklarından fazla yaygın olarak kullanılmamaktadırlar. Normal sıcaklıkta koyu kıvamda siyah bir sıvıdırlar odun, turba, şist, huy gibi çeşitli maddelerden elde edilir.Elde ediliş şekline göre 4 gruba ayrılır; hava gazı katranı,kok fabrikası katranı, yüksek fırın katranı (Ö.Osman,2008).
Katranlar genellikle kömür kökenlidir. Metalurjik amaçlar için kok üretimi veya havagazı üretimi için kömürün kuru olarak damıtılması sırasında bir yan ürün olarak elde edilir. Damıtma için, özel imbiklerde ısı birkaç saat 10000C’ye çıkarılır. Bu işlem sonunda kömür kok haline gelir, birçok gazlar çıkar. Bu gazlar yoğunlaştırılarak ham katran elde edilir. Ham katran; benzol gibi bir çok çözücülerle, boyalar, patlayıcı maddeler, plastikler, kimya ve ilaç sanayisinin esasını oluşturan organik malzemenin üretilmesinde kullanılan zengin bir hidrokarbon kompleksidir. 140 0C’ye kadar ısıtılan ham katrandan su ve benzol ayrılır. Geriye kalan katran destilasyona tabi tutularak çeşitli yağlar (hafif, orta, ağır) elde edilir. Bakiye katrana da çeşitli arıtma işlemleri uygulanarak; yol katranları ve ziftler (yumuşak, yarı katı ve katı) üretilir. Yol kaplamalarında kullanılan yol katranları, yağlarla ziftin karıştırılmasıyla (paçal) hazırlanır. Yol katranları kıvamlılıklarına göre; RT-1 RT-2, RT-3, RT-4, RT-5, RT-6, RT-7, RT-8, RT-9, RT-10, RT-11, RT-12, RTCB-5, RTCB-6 olmak üzere 14 sınıfa ayrılır. Asfalt emülsiyonlarında olduğu gibi katranlarda da su ile işleme tabi tutularak katran emülsiyonları üretilebilir (Can ve ark.,1992).
Katranlı Kağıt
Bir veya iki tarafı katrana betırılmıs kartonlardır.Katranlanmıs yüzeylere ince kum serpilir.Her karton agırlıgının 1,8 katı kadar katran emmelidir.İyi bir katran kagıdı 3 cm. yüksekligindeki suyu 72 saat tutabilmeli.3 cm. çapındaki yuvarlak çubuk etrafında sarıldıgında çatlamamalı.
Genellikle;yol kaplaması yapımında, köprü,iskele ve kayık gibi çürümesi istenmeyen ahsap izalasyonunda,pastan korunması gerekem madeni elemanların izalasyonunda, kagir ile temas eden ahsap yapı elemanlarının izalasyonunda, su depoları,bent ve sıvaların geçirimsiz hale getirilmesinde,katranlı kagıt ve keçe yapılmasında kullanılır(Önal,2008).
6.2.4. Bitümlü Malzemelerin Fiziksel Özellikleri
Termoplastik bir malzemedir, su ve nemi geçirmez. Normal sıcaklıklarda katı ve yarı katı haldedir. Katı maddelere karşı aderansı iyidir. Koyu siyah veya koyu kahverengi renktedir, elektrik akımını geçirmez. Katran kokar fakat asfalt kokmaz. Katran benzin içinde erimez, asfalt ise benzin içinde erir. Katran asfalta göre daha düşük ısıda akışkan hale gelir.
6.2.5. Bitümlü Malzemelerin Deney Metotları
Bilindiği gibi bu deneyler asfaltın istenilen koşulları sağlayıp sağlamadığının bilinmesi için yapılır. Deneylerden sağlıklı sonucun alınabilmesi için örneklerin de belirlenen kurallara göre alınmış ve deneylerin kurallara uygun olarak yapılmış olması gerekir(Can ve ark.,1992).
Deneyler asfaltın özelliklerine göre değişir. Genel olarak; penetrasyon, özgül ağırlık, yumuşama noktası, duktilite, ince film halinde ısınma, parlama noktası, viskozite, destilasyon, yüzme, emülsiyon kesilmesi, çökme, örtme kabiliyeti ve suya karşı direnç, su miktarı, elek deneyi ve leke deneyleridir(Keçeciler ve ark.,1979).
6.2.6. Kullanıldığı Yerler
Günümüzde şehir içi, şehir dışı ulaşım yollarında ve benzeri her türlü asfalt betonlarda bağlayıcı ve yapıştırıcı olarak yoğun olarak kullanılmaktadır. Her türlü yapıların, su ve rutubet yalıtımlarında ilk akla gelen en çok kullanılan bir malzemedir. Su ve rutubet yalıtımında doğrudan kullanıldığı gibi, başka malzemelerle birlikte de kullanılmaktadır. Ayrıca; ahşabı korumada, mumyalamada ve dekoratif amaçlarla da kullanılmaktadır.
Tablo 6.01.: Bitümlü Maddelerin Çesitleri Ve Kullanım Yerleri(Önal,2008)
Çesitleri
|
Karakteri
|
Kullanım Alanları
|
Okside asfalt
|
Katı dıs etkilere dayanıklıdır
|
Tecrit ve sıcak bitüm islerinde
|
Asfalt çimentosu
|
Katı veya yarı sıvı yapıskan
|
Yol ve su insaatları,sıcak bitüm işleri
|
Asfalt eriyigi
|
Sıvı
|
Yol insaatı kuru yüz.tecriti
|
Asfalt emilsyonu
|
Sıvı
|
Yol insaatı,nemli yüz.tecriti
|
Katran
|
Yarı sıvı veya sıvı
|
Yol insaatı,tecrit islerinde
|
Bitümlü mastik macun
|
Yarı sıvı veya katı
|
Derz tıkamada
|
Bitümlü mukavva
|
2 yüzü bütümlü kaplı mukavva
|
Çatı örtüsünde
|
7. HARÇLAR
7.1. GENEL BİLGİ
Harç, belirli oranlarla kum, birleştirici (çimento, kireç vb.) malzemelerin ve suyun karıştırılmasıyla elde edilen plastik kıvamdaki karışıma denir. Harçlar; duvar örülmesinde, çeşitli yüzeylerin sıvanmasında, yatay ve düşey kaplama harcında, şap dökümünde vb. kullanılırlar.
7.2. ÇEŞİTLERİ
7.2.1. Sertleşme Oranına Göre
7.2.1.1. Havada Sertleşen Harçlar
Kil harcı, şamot harcı, kireç harcı bu cins harçlardır. Bu harçlar hava almadığı zaman sertleşmez
7.2.1.2. Suda Sertleşen Harçlar
Çimento harçları, Roma ve Horasan harçları suda sertleşen harçlardır. Bu harçarın sertleşmesi için su yeterlidir..
7.2.2. Kullanıldıkları Yerlere Göre
Kullanıldıkları yerlere göre de; duvar harcı, sıva harcı, fayans, seramik, karo vb. harçlar olarak sıralanır.
7.2.3. Kullanılan Bağlayıcıya Göre
Kireç Harcı, çimento harcı, melez harçlar (çimento - kireç karışımı harçlar, temditli harç, takviyeli harç), kıtıklı harç, alçı harcı, şamot harcı, kil harcı vb. şeklinde sınıflandırılır.
7.2.3.1. Kireç Harçları
Kireç harcı, istenilen oranlarda sönmüş kireç hamuruyla veya sönmüş torba toz kireçle, kum ve suyun homojen bir şekilde karıştırılmasıyla elde edilir. Günümüzde daha çok sönmüş torba toz kireç kullanılmaktadır. Genellikle bina dahilinde su ve rutubet olmayan bölümlerde duvar ve sıva harcı olarak kullanılır. Kireç, su ve rutubetten zarar görür. Bundan dolayı kireç harcı rutubetli yerlerde kullanılmamalıdır. Genellikle taşıyıcı olmayan küçük ve basit yapıların taş tuğla duvarlarında ve bütün iç sıvalarda kullanılır(Şimşek,2000).
7.2.3.2. Çimento Harcı
Teknik şartlarına uygun nitelik ve oranlarda çimento kum ve suyun karıştırılmasıyla elde edilir. Çimento harcı; su etkilerine dayanıklı, dayanımı yüksek, aderansı iyi olan bir bağlayıcıdır. Hazırlandıktan bir saat sonra prizini tamamladığı için, bu bir saat içinde kullanılmış olması gerekir. Yapıların; rutubet alan ve su etkisi altında kalan çeşitli taşıyıcı duvarlarında, sıvalarında, karo – fayans - mermer - taş vb. kaplamalarda kullanılır. Çimento harçları ihtiyaca göre çeşitli dozajlarda kullanılır. 200-300 dozlu harçlara zayıf çimento harcı, 350-500 dozlu harçlara normal çimento harcı, 500’den yukarı dozlu olan harçlara çok yağlı çimento harcı adı verilir(Şimşek,2000).
7.2.3.3. Çimento – Kireç ( Melez, Takviyeli) Harçları
Bağlayıcı olarak, çimento ve kirecin belirli oranlarda kumla karıştırılması sonucu elde edilen harçlardır. Günümüzde en çok kullanılan harçtır. Harçların kullanıldığı hemen hemen her yerde kullanılır. Kullanılacak yerin özelliğine göre çimento veya kireç oranları (Tablo18) değişebilir(Şimşek,2000).
Takviyeli harcın içine uygun oran ve şekilde mermer tozu, renk verici madeni boyaların katılmasıyla elde edilen harca püskürtme harcı adı verilir. Bunların haricinde çeşitli karışımlarda hazırlanan suni taş sıva harçları (mermer pirinçli renkli suni taş sıva harcı ,mozaik harcında,vb.) vardır.
Tablo 7.01: Harç Karışım Oranları (1.m3 için, kar.oranları %)
-
Harç Türü
|
Kum
|
Çimento
|
Kireç
|
Kireç
|
75
|
-
|
25
|
Takviyeli
|
76
|
14
|
10
|
Çimento
|
80
|
20
|
-
|
7.2.3.4. Alçı Harçları
Alçı, su ve rutubete karşı dayanıklı olmadığından genellikle; iç sıvalarda, kartonpiyer işlerinde,alçı blok - alçı panel vb. alçı elemanların birleştirilmesinde kullanılır. Alçı harcının prizini geciktirmek ve kolay işlenmesini sağlamak için sönmüş kireç ilave edilir(Cimilli,1986).
7.2.3.5. Şamot Harcı
Şamot unu ile porselen toprağının suyla karıştırılmasıyla elde edilen harçtır. Ateşe son derece dayanaklı olduğundan fırın duvarlarının örülmesinde vb. yerlerde kullanılır.
7.2.3.6. Horasan Harcı
Normal kireç harcının içerisinde horasan denilen çok iyi pişmiş kiremit veya tuğlaların kırılıp toz haline getirilen malzemesiyle (puzolan) karıştırılarak elde edilmektedir.
Yaklaşık karışım oranı:
Kireç 2 hacim
Horasan 1 hacim
Dişli kum bir miktar
Meşe külü bir miktar
Kendir lifi veya keçi kılı bir miktar (çatlamayı önlemek için) su geçirimsizliği sağlamak için gerekirse harca yumurta akı veya m2 sine 150-200gr bezir emdirilir.
7.2.3.7. Kil Harçları
Az yağlı kil ile samanın suyla iyice karıştırılarak elde edilen harçlardır( kerpiç harcı). Bu harç havada kuruyarak sertleşir, suya, neme dayanaksızdır. Önemli olmayan; ahır, samanlık vb. yapıların kerpiç ile inşasında harç olarak kullanılır(Kafesçioğlu,1982).
7.2.4. Harçlarda Aranılan Özellikler
İyi bir harç; kolay işlenebilmeli, aderansı yüksek olmalı, sertleşme esnasında hacmini değiştirmemeli, sertleştikten sonra basınca, aşınmaya ve dış tesirlere dayanıklı, gözeneksiz , geçirimsiz olmalıdır.
Harcın bu özellikleriyle etki eden etkenlerde şunlardır(Cimilli,1986):
1 - Bağlayıcı malzemenin cinsi ,
2 - Kumun özellikleri, granülometrisi
3 - Bağlayıcıların özellikleri, dozajı,
4 - Suyun özellikleri, miktarı,
5 - Harcın karıştırılması,yerleştirilmesi
6 - Yerine yerleştirilen harcın korunması
8. AHŞAP
8.1. GENEL BİLGİLER
Ağaç; genel olarak, toprağa kökleri ile tutunmuş, kereste olmaya elverişli, odunlaşmış, gövdesi kabukla kaplı, üstünde yapraklı dalları olan bitkiye denir. Ahşap ise, ağacın kesilerek kullanıma hazır hale getirilen kısmına denir. Ağacın kesilerek standart boyutlar haline getirilmiş şekline kereste denir.Ahşap insanoğlunun kullandığı en eski yapı malzemelerinden biridir. Eskiden yapıların; taşıyıcı, dolgu ve hemen hemen tüm kısımlarında yoğun olarak kullanılmıştır. Günümüzde ahşap; orman alanlarının hızla azalmasından, yerlerine yenilerinin kısa sürede yetiştirilememesinden vb. nedenlerden dolayı çok pahalı hale gelmiştir. Aynı zamanda ahşaptan çok katlı bina yapmak da mümkün olmadığından ahşabın kullanım alanları değişmiştir. Ahşap, kolay şekil verilebilmesinden, sıcak bir malzeme olmasından vb nedenlerden dolayı günümüzde önemini hala korumaktadır. İnşaat sektöründe, mobilyacılıkta vb. sektörlerde değişik şekillerde çok kullanılan bir yapı malzemesidir. Günümüzde ahşabın atıkları, kereste olarak kullanılamayan kısımları değerlendirilerek ahşap yan ürünlerinin (sunta, MDF, kontrplak, kontra tabla vb. malzemelerin) üretiminde kullanılır.
8.2. AĞACIN GENEL YAPISI
Canlı bir organizma olan ağaç; kök, gövde ve taçtan (dallar, yapraklar ve çiçekler) meydana gelir. Kereste olarak kullanılan kısmı gövde kısmıdır. Yeterli irilikteki dalları ahşap yan ürünü üretiminde hammadde olarak kullanılır.
Ahşap tam olarak homojen ve izotrop bir malzeme değildir. Böyle olmasına rağmen, bir çok özellikler bakımından benzerlikler gösterirler, bu benzerlikler ahşabı tanımamızı kolaylaştırır. Ağaçlar kimyasal yönden birbirlerine çok benzerler. Genel olarak ağaçlar bulunan kimyasal maddeler; selüloz, lignin ve hemiselülozdur. Bunların haricinde; reçine, albümin, nişasta, şeker, tekstrinye, mum, silikat asidi ve bazı boyalı maddeler vardır. Selüloz; ağacın kuru ağırlığının % 50 –60’nı oluşturur, eğilme kabiliyeti ve beyaz rengi verir. Lignin ağacın kuru ağırlığının % 14- 23’nü meydana getirir. Ağaca; sertlik, gevreklik, basınca dayanıklılık özelliklerini kazandırır, esmer- kırmızımtrak renktedir. Hemiselülozun ağaç içindeki oranı % 15-25 arasındadır. Ağaç içerdiği kimyasal maddeler bakımından da şöyle sınıflandırılır(Şanıvar ve Zorlu,1980):
Karbon (C) % 50
Oksijen (O) % 43
Hidrojen (H) % 6
Azot (N) % 1
Kül % 0.5
Ağacı en kesiti incelendiğinde dıştan içe doğru; dış kabuk, iç kabuk, kambiyum, yıllık yaş halkaları, dış odun, iç odun, öz ve öz ışınlarından oluştuğu görülür (şekil 16 ). Dış kabuk ağacın gövdesini dış etkilerden koruyan ölü hücrelerden meydana gelir. Dış kabuk bir zarara uğradığı zaman hemen ağaç tarafından yenilenir. İç kabuk, dış kabukla dış odun arasındaki kısımdır. Dış kabuktan daha yumuşaktır. Kambiyum tabakası dış odunla kabuk arasındaki sulu, kaygan tabakadır. İlkbaharda ve sonbaharda halkalar meydana getirerek ağacın büyümesini sağlar. Kambiyum hücrelerini çoğalması ile oluşan odun tabakasına yıllık yaş halkaları denir. İlkbaharda besinli su ve iklim uygun olduğundan büyüme hızlı olur. Bu nedenle yaş halkaları daha geniş, daha boşluklu, açık renkli ve zayıf olur. Sonbaharda büyüme daha yavaş olduğundan yaş halkaları dar, koyu renkte ve daha dayanıklı olur. Yıllık yaş halkaları sık (dar) olanlar sert, geniş (açık) olanlar yumuşak ağaçlardır. Ağacın yıllık yaş halkaları sayılmak suretiyle ağacın yaşı bulunabilir. Ancak bu sayım ağacın kökünden enine alınmış kesit üzerinde yapılmalıdır.
Ağacın merkezindeki koyu renkli küçük daireye de öz denir. Özün etrafında, ağaç çapının yarı kalınlığında az rutubetli, az koyu renkte olan kısma iç odun, iç odunla kabuk arasındaki kısma da dış odun denir. Dış odun (diri odun) diye gövdenin yaşayan rutubetli, su ileten açık renkli kısmıdır. Özden kabuğa doğru giden ince parlak çizgilere öz ışınları denir. Bu ışınlar ağacın dayanıklılığını azaltır(Şanıvar ve Zorlu,1980;Dinçel ve ark.,1977).
Kabuk
Öz Kambiyum
Dış Odun
İç Odun
Öz Işını
Şekil 8.01.: Ahşabın En Kesiti
8.3. AHŞABIN SUYLA İLİŞKİSİ
Ahşap 105 50C‘de yeterli sürede fırınlanırsa bünyesindeki su tamamen çıkar. Bu şekilde fırınlanmış ahşaba tam kuru denir. Ağaç su içinde yeterli süre bekletilirse doygun hale gelir ki, buna da tam yaş denir. Dikili duran ağacın topraktan bitki besin elementlerini alarak büyüyebilmesi için belirli oranda suya ihtiyaç duyar. Bu su oranı ağacın büyüme durumuna, mevsimlere göre azalır veya artar. Ağacın bünyesindeki çeşitli tuzlar havada suyu bünyesine alarak boşlukları doldurur ki buna lif doygunluğu denir. Ağaç kesildikten sonra suyunu havada rutubetle dengeleninceye kadar atmosfere verir. Buna da hava kurusu denir.
Ahşabın bünyesindeki rutubet oranları(Dinçel ve ark.,1977);
Tam kurusu % 00.00
Hava Kurusu % 05-20
Lif Doygunluğu % 30-33
Taze Ağaç % 80-100
Tam Yaş %150-250 şeklindedir
8.4. AHŞABIN ÇEŞİTLERİ
8.4.1. Yapıcılıkta Kullanılan Ağaçlar
8.4.1.1. Sert Ağaçlar
Sert ağaçla, meşe, gürgen, kestane, kayın, akçağaç, karaağaç, dış budak gibi ağaçlardır. Diğer ağaç cinslerine göre daha dayanıklı daha çok yük taşıyan, buna rağmen zor işlenen ağaçlardır.
8.4.1.2. Beyaz Ağaçlar
Beyaz ağaçlar; kavak, ıhlamur, köknar, çınar gibi ağaçlardır. Sert ağaçlara göre dayanıksızdırlar, daha az yük taşırlar, fakat kolay işlenirler.
8.4.1.3. Sakızlı (Çıralı ) Ağaçlar
Sakızlı (çıralı) ağaçlar; ladin, kızıl çam, karaçam, fıstık çamı, sarı çam gibi ağaçlardır.
8.4.1.4. İnce Dokulu Ağaçlar
İnce dokulu ve kıymetli ağaçlar ise; ceviz, armut, şimşir, maun, abanoz ağaçlarıdır. Bu ağaçlar; sert, dayanıklı, dokuları ince olduklarından mobilyacılıkta, oymacılıkta, modelcilikte aranan ağaçlardır.
8.4.2. Lif Durumuna Göre Ağaç Çeşitleri
- İnce Lifli Ağaçlar: Söğüt, akçaağaç
- Kalın Lifli Ağaçlar: Meşe, karaağaç, dışbudak
- Uzun Lifli Ağaçlar: Çam, karaağaç
- Kısa Lifli Ağaçlar: Akçaağaç, beyaz kayın
- Eğri Lifli Ağaçlar: Ceviz
8.4.3. Yaprak Durumuna Göre Ağaç Çeşitleri
8.4.3.1. Geniş Yapraklı Ağaçlar ve Kullanıldıkları Yerler
- Gürgen, Kayın:
Sert, yoğun yapılı, görünümü iyi ve dayanıklı bir ağaç çeşididir. Genellikle; mobilyacılıkta, parke ve lambri yapımında, marangoz vb. el aletleri sapı yapımında kullanılır.
- Karaağaç:
Kayın gibi sert bir ağaçtır. Kayın ağacının kullanıldığı yerlerde kullanılır.
- Akçaağaç:
Sert ve dayanıklı bir ağaçtır. Mobilyacılık, parke, alet ve takım sapları vb. gibi yerlerde kullanıldığı gibi oymacılık ve tornacılık işlerinde de kullanılır.
- Kızılağaç:
Geçici işlerde, su inşaatlarında, meyve sandığı yapımında vb. işlerde kullanılır.
- Dışbudak:
Doğrama, kaplama, merdiven küpeştesi vb. işlerin yapımında kullanılır.
- Meşe:
Çok yoğun yapılı, sert, dış tesirlere son derece dayanıklı, işlenmesi biraz zor olan bir ağaçtır. Ak, kara, kızıl meşe gibi çeşitleri vardır. Parke, el aletleri sapı, ahşap kazık vb. yapımında kullanılır.
- Ceviz:
Yoğun yapılı, estetik görünümlü bir ağaçtır. Görünümünün güzelliğinden dolayı kıymetlidir. Mobilyacılıkta, model yapımında, özellikle kaplama yapımında kullanılan ağaçlardandır.
- Ihlamur :
Kolay işlenebilen, görünümü hoş bir ağaçtır. Oymacılıkta, tornacılıkta, modelcilikte, heykelcilik vb. kullanılır.
- Kavak:
Çok gevşek, yumuşak, gözenekli, dayanıksız, fazla yük taşıyamayan, diş tesirlere dayanıksız beyaz renkli bir ağaçtır. Dayanıksız olduğu halde ucuz olmasından dolayı kalıp malzemesi olarak kullanılmaktadır. Ayrıca; kağıt üretiminde, bavul ve meyve sandığı gibi ambalaj yapımında vb. kullanılmaktadır.
8.4.3.2. İğne Yapraklı Ağaçlar ve Kullanıldıkları Yerler
- Çam:
Kara çam, sarı çam, kızıl çam, fıstık çamı, toros sediri, doğu ladini gibi çeşitleri vardır. Dış tesirlere dayanıklı, işlenmesi kolay, çok kullanılan bir ağaçtır. Genellikle; doğrama, beton kalıpçılığında, çatı yapımında, maden direkleri yapımında vb. işlerde kullanılır. Çam kerestenin pahalı olmasından dolayı günümüzde beton kalıpçılığında kavak kerestesi daha yaygın olarak kullanılmaktadır(Dinçel ve ark.,1977).
- Köknar:
Çam kadar yoğun olmamasına rağmen, yumuşak ağaçların en sertidir. Doğrama ve beton kalıbı yapımında pek kullanılmaz. Çatı yapımında kullanılabilir.
8. 5. AĞACIN KUSURLARI
Ağacın botanik yapısının veya fiziksel görünüşünün düzgün olmaması haline kusur denir. Bu kusurlar çeşitli nedenlerden dolayı meydana gelir.Bu kusurlar aşağıda açıklanmıştır (Dinçel ve ark.,1977).
8. 5.1. Buruk Ağaçlar
Düzgün büyüyen bir ağacın lifleri gövdeye paralel olur. Lifleri ağaç eksenine paralel olmayan ağaçlara buruk ağaçlar denir. Lif kıvrıklığı %9 ‘u geçen ahşap doğramada kullanılmaz. Lif kıvrıklığı ahşabın, basınç ve eğilme dayanımını azaltır.
8.5.2. Kaçık Merkezli Ağaçlar
Bazı ağaçlarda öz tam merkezde bulunmayıp bir tarafa kaymış durumda bulunur. Bunlara basınç odunu da denilir. Bu ağaçlardan elde edilen keresteler çok çalıştığı ve çatladığı için pek kullanılmaz.
8.5.3. Budaklar
Ağacın yan dallarının gövdeyle birleştikleri yerdeki özel bir dokudur. Budaklar ahşabın homojenliğini bozarlar, dayanımlarını düşürürler. Budaklar; çekme, çarpma dayanımlarını olumsuz etkiler, basınç dayanımını olumsuz etkilemez. Bazen budaklar keresteden ayrılarak düşebilir(Dinçel ve ark.,1977).
8.5.4. Oluklu Gövde
Bazen ağaçların yatay kesitleri yuvarlak veya dairesel değildir, girintili çıkıntılıdır. Bu tür ağaçlardan düzgün kesitli kereste elde etmek çok güçtür, zaiyat fazla olur, elde edilen keresteden verim alınamaz.
Dostları ilə paylaş: |