Başarısızlığı nasıl yorumlarsak öğrenilmiş çaresizlik yaşamaktan kendimizi koruyabiliriz? Ders alınmış bir başarısızlık, başarıdan daha fazla işe yarayabilir. Peki başarısızlığı nasıl yorumlarsak, ondan bizi başarıya götü
ren dersler çıkarabiliriz? Başarısızlığı nasıl yorumlarsak öğrenil
miş çaresizlik yaşamaktan kendimizi koruyabiliriz?
Başarısız olmamız değil, başarısızlığımıza yüklediğimiz anlam önemlidir. Başarısızlığımıza kendimizce bulduğumuz nedenler, bir sonraki defa benzer durumda ne yapacağımızı belirler.
Hayatta bir insanın başına gelebilecek çeşitli başarısızlık
örneklerini bir düşünün. Latin danslarına gittiniz ama gös
terilen hiçbir hareketi yapamadınız! Halı saha maçında çok
güzel bir gol pozisyonunu kaçırdınız! Çok çalışmanıza rağmen
matematikten sınıfta kaldınız! İş mülakatında kendinizle ilgili
bir soruya çok aptalca cevap verdiniz! Sizi istemeye gelenlerin
üzerine kahve döktünüz! Milletvekili yeminini ederken 18 kere
okuduklarınızı karıştırdınız!
Büyük bir çuvallamadan sonra yaptığımız ilk iş ona bir açıklama getirmektir. Bu açıklamaları önce kendimize yapar, sonra kabul edilebilir olanları başkalarına da söyleriz! Ne gibi açıklamalardır bunlar?
1. Ben aptalın tekiyim.
2. O gün çok şanssızdım.
3. Başkaları bana tuzak kurduğu için olmadı.
4. Başka işlerde iyiyim ama bu işten anlamıyorum.
5. Özenmedim, olmadı.
6. Bir anlık dikkatsizliğime geldi.
7. Eğitimini almadan yaptım, olmadı.
Bu açıklamaların oluşturulma biçimi, öğrenilmiş çaresizlik
kavramını bulan Martin Seligman ve arkadaşları tarafından
çeşitli kriterlerle analiz edilmiştir. Bu kriterleri temel alarak,
yaşadığımız bir başarısızlığı 4 soruyla yorumlayabiliriz.
52
1. Süreklilik: Geçici mi, kalıcı mı?
2. Kişisellik: Bireysel mi, evrensel mi?
3. Kapsam: Lokal mi, global mi?
4. Kaynak: İçsel mi, dışsal mı?