18
TÜRK HİKÂYELERİ I
yalnız zaman zaman okulun bahçe duvarından içeri atlar, çocuklarla oy-
nar, öğle vakti onların artıklarını yerdi.
Öğretmenler de bu ihtiyar sokak köpeğini kovmamışlar, gizli gizli
himaye etmişlerdi. Gamsız, küçüklerin en iyi arkadaşı olmuştu.
Kafile, mahalleden çıkmış, yeşil tarlaların arasındaki bir yolda yürü-
yordu. Gamsız, en önde, mağrur tavrıyla gidiyordu. Fakat bugün onda
bir neşesizlik, bir durgunluk vardı.
* * *
Nihayet, bayram yerine geldiler. Burası, gölgeler içinde serin bir ır-
mak kenarıydı. Suların içinde yeşil söğütler vardı.
Küçüklerin sesinden kuşlar korkup kaçmıştı. Şimdi gün onlarındı.
Koşuyorlar, ağaçlara tırmanıp çimenlerde yuvarlanıyorlardı.
Akşama
daha dünya kadar zaman vardı.
Gamsız da bir ara canlanmış, çocuklarla beraber oynamak istemişti.
Fakat birdenbire durdu, başını kaldırarak uludu. Sonra yavaş yavaş çe-
kildi, iki büyük taşın arasında kıvrılıp yattı.