İlk yardım, bir kaza veya acil bir hastalık anında zaman kaybedilmeden hastaya uygulanması gereken; onun tıbbi yetkililere teslim edilinceye kadar hayatta kalmasını sağlayan ve daha fazla zarar görmesini önleyen girişimlerdir.
“Hayat kurtarıcı acil önlemler” olarak adlandırılan bu önlemler gerektiği şekilde uygulandığı taktirde gerçekten memnun edici sonuçlar elde edilirken bilinçsiz ve bilgisiz bir şekilde yapıldığında hastanın durumunu şüphesiz daha da kötüleştirebilmektedir
Acil Durumlarda Kontrol Edilmesi Gereken Yaşamsal Belirtiler
a – Bilinç:
Hastaya yüksek sesle ismi ve herhangi bir ağrı duyup duymadığı sorulur
Dilini çıkartması istenir
Çimdiklenir
b – Solunum:
b – Solunum:
Bir dakika boyunca soluk alıp verme sayısı sayılır ve aynı anda solumanın düzenli olup olmadığı kontrol edilir. Solunum 10-20 adet/dak. olmalıdır
c – Nabız:
Hastanın bilek veya boynunda 30 saniye boyunca nabzı ölçülür ve tespit edilen değer 2 ile çarpılır. Düzensiz nabızlarda ölçüm en az 1 dakika sürdürülmelidir. Nabız; 60-100 adet/dak. olmalı, 100 den büyük, 60 tan küçük olmamalıdır
d - Kan basıncı:
d - Kan basıncı:
Kan basıncı (sistolik ve diastolik) hastanın kolunun üst kısmından ölçülür. Kan basıncı; mmHg olarak 100-150 ve 60-90 olmalıdır.
e - Göz bebekleri:
Her iki gözbebeğinin büyüklükleri karşılaştırılır, sonra ışık uyarısına karşı her bir göz bebeği tek tek genişleme ve daralma yönünden incelenir.
Genel 1.İlk yardım deyimi ile aşağıdaki önlemler kastedilir.
EMİN BİR YER ARAMAK
HAYAT KURTARMAK: Yaralının genel durumunun acilen belirlenmesi Bilincini kaybedenlerin yan yatırılmasıYapay solunum, soluk yollarının temizlenmesi ve açık tutulmasıKanamayı durdurma
YARALILARIN YAŞAMAYA DEVAM ETMELERİNİN SAĞLANMASI: Yatırma Şokla mücadele Hastalara içecek vererek serinletme Kötü hava koşullarından koruma TEHLİKEDEN UZAKLAŞTIRMA
HABER VERME
A. Sığınacak Güvenli bir Yer Arama
A. Sığınacak Güvenli bir Yer Arama
Sığınacak yer aramanın amacı, yaralının bir an önce tehlikeli bölgeden uzaklaştırılarak, gelebilecek diğer zararlardan korunmasıdır. Sakin davranılmalı, aceleden kaçınılmalıdır. Yaralı mümkünse sağlam tarafından tutulmalıdır. Emin bir yere ulaşınca, diğer önlemler uygulanmaya başlanır.
B. Hayat Kurtarmak
İlk dakikalar hasta için yaşamsal önem taşır. Bu nedenle hayat kurtarmak, aşağıdaki önlemleri kapsar. Yaralının genel durumunun acilen değerlendirilmesi, bilincini kaybedenlerin yan yatırılması yapay solunum uygulanması, soluk yollarının temizlenmesi ve açık tutulması, kanamanın durdurulması.
I. Yaralının genel durumunun acilen değerlendirilmesi
I. Yaralının genel durumunun acilen değerlendirilmesi
Direkt hayati önem taşıyan üç organ sisteminin zarar görmesi halinde ölüm tehlikesi ortaya çıkar;
Solunum organları
Kan dolaşımı
Sinir sistemi
Yaralı, ileri derecede dalgın durumda ise veya bilincini tamamen kaybetmişse; aynı zamanda yanlış pozisyonda yatırılmışsa, boğulma tehlikesi vardır.
Yaralı, ileri derecede dalgın durumda ise veya bilincini tamamen kaybetmişse; aynı zamanda yanlış pozisyonda yatırılmışsa, boğulma tehlikesi vardır.
Yaralı eğer, soluk almıyorsa, soluğu yetersizse soluk yolları kapanmışsa, birkaç dakika içinde boğulur.
Boğulma tehdidinin belirtileri şunlardır; Hızlı, yüzeysel, düzensiz, hırıltılı ve havasız kalmış şekilde solunum, Yüzde (dudaklarda) ve el tırnaklarında morarma, Göğüs kafesindeki hareketlerin görülememesi ve hissedilememesi, Ağız veya burnundan hava alıp vermemesi
İç veya dış kanaması olan bir yaralı, aşırı kan kaybından birkaç dakika içinde hayatını kaybedebilir.
İç veya dış kanaması olan bir yaralı, aşırı kan kaybından birkaç dakika içinde hayatını kaybedebilir.
II. Bilincini kaybedenlerin yan yatırılması
Hasta yan yatırılarak, dilinin geriye kayması veya kusmuk birikmesi sonucu bilincini kaybeden bir hastada öksürme ve yutkunma refleksi kaybolur, soluk yollarının tıkanmasına bağlı boğulmalar önlenir.
III. Yapay solunum, soluk yollarının temizlenmesi ve açık tutulması
III. Yapay solunum, soluk yollarının temizlenmesi ve açık tutulması
Yapay solunuma hiç vakit kaybedilmeden, hatta henüz hasta emniyete alınırken başlanmalıdır. Boğulanlarda, yutulan su boşaltılmaya çalışılmamalıdır, ağızda ve boğazda biriken kusmuk veya diş protezi gibi yabancı maddeler temizlenmelidir, dar giysiler gevşetilmelidir.
Ağız ile yapay solunum; Yaralı mümkünse sırtüstü yatırılmalıdır, başı, dikkatle, fakat tamamen arkaya doğru çekilmeli, dil dışarı alınmalı, alt çene üst çeneye doğru bastırılmalıdır, önce, hızlı bir tempoyla ard arda içeri soluk verilmelidir. Bundan sonra, dakikada yaklaşık 15 kez üflenmeye devam edilmelidir
Yapay solunuma aşağıdaki koşullardan biri gerçekleşinceye kadar devam edilir;
Yapay solunuma aşağıdaki koşullardan biri gerçekleşinceye kadar devam edilir;
Yaralının yeniden kendi kendine yeterli ve düzenli solunum yapmaya başlaması. Bu durumda yaralı yan yatırılır ve sürekli denetlenir.
Kesin ölüm belirtilerinin saptanması Ölümün kesin belirlenmesi genellikle hekimin görevidir.
IV- Kanamayı durdurma
1. Dıştaki kanamalarda
Kanamanın durdurulması: Vücudun kanamalı bölümü mümkün olduğu kadar yüksekte kalmalıdır. Bu önlem yetersiz kalırsa, şiddetli kanamalarda mutlaka; Uygun noktaya parmakla basınç uygulanmalıdır. Bu da yetersiz kalıyorsa veya mümkün değilse; Parmakla veya yumrukla direkt yaranın üzerine bastırılır.
Kanamanın tekrar başlamasını önlemek; hafif kanamalarda, bir kravatla veya bağla kompresin sarılması yeterlidir. Basınçlı sargı: şiddetli kanamalarda kompresin üzerine kalın bir basınç yastığı yerleştirilerek, kravat veya bağla sıkıca bağlanır. Hastanın pozisyonu dikleştirilir ve hareket etmesi önlenir.
Ancak bütün bu önlemler yetersiz kaldığı takdirde ve yalnızca amputasyon söz konusu olan (bir organın kaybı) yaralanmalarda; kanayan yaranın, kalbe giden tarafından sıkma uygulanabilir. Ancak kesinlikle bir eklem üzerinde sıkma yapılmamalıdır. Sıkma işlemi tehlikeli olup, hastanın canını acıtır.
Ancak bütün bu önlemler yetersiz kaldığı takdirde ve yalnızca amputasyon söz konusu olan (bir organın kaybı) yaralanmalarda; kanayan yaranın, kalbe giden tarafından sıkma uygulanabilir. Ancak kesinlikle bir eklem üzerinde sıkma yapılmamalıdır. Sıkma işlemi tehlikeli olup, hastanın canını acıtır.
2. İç kanamalar
2. İç kanamalar
Bu vakalarda kan gözle görülmediğinden teşhis edilmeleri çok güçtür, fakat çok ciddi bir ölüm tehlikesi yaratırlar. Bunların ilk yardım önlemleriyle durdurulması mümkün olmayıp çok kısa sürede hastanın şoka girmesine yol açarlar. Bu durumda uygulanabilecek ilk yardım, yalnızca hastanın doğru pozisyonda yatırılması ile kemik kırıklarında, kırığın sabit kalmasının sağlanmasından ibarettir
C. Yaşamaya devamın sağlanması
C. Yaşamaya devamın sağlanması
Yaralının durumu derhal değerlendirilerek, bilincini kaybedenler yan yatırılıp, yapay solunum uygulanıp, solunum yolları açılarak, açık kalmaları sağlanıp kanamalar durdurularak direkt ölüm tehlikesi bir süre için giderilmiş bile olsa, aşağıdaki tehlikeler hastanın hayatını tehdit etmeye devam eder; Kanamanın yeniden başlaması Şok, Vücut ısısının aşırı düşmesi, Hastanın aniden bilincini kaybetmesi.
Hastanın yaşamaya devam etmesi için aşağıdaki önlemler gereklidir; sürekli denetim ve durum değerlendirilmesi, gerekirse yapay solunuma yeniden başlama, uygun pozisyonda yatırma, hastanın şoka girmesini önleme, vücudun yaralı bölümlerinin sarılması ve sabit tutulması, İçecek verilmesi, kötü hava koşullarından koruma.
I. Yatırma
I. Yatırma
Hastanın uygun pozisyonda yatırılması, ölüm tehlikesinin giderilmesini, yaralı vücut bölümünün hareket ettirilmemesini ve ağrıların azalmasını sağlar
Bilincini kaybedenler ve dalgın durumda olanlar, mümkünse sağlam taraflarının üzerinde, fakat mutlaka yan yatırılır. Bu pozisyonda ağızdan gelen kan ve kusmuk dışarı akar ve solunum yollarına kaçmaz.
Eğer yaralının bilinci yerindeyse, şu kurallar geçerlidir: Şok, baş ve vücudun üst bölümü düz, bacaklar yukarıda kalacak (yak. 30 cm) şekilde yatırılır Kafatası zedelenmelerinde ise; hasta, vücudun üst bölümü yüksekte kalacak şekilde yatırılır.
Karın yaralanmalarında hasta, dizleri bükülü durumda, yan veya sırtüstü yatırılır. Kollar ve bacaklarda şişme ve kanama; yaralı kısımlar yukarıda tutulur. Omurga ve kalçada zedelenmelerinde yaralı kısımlar yukarıda tutulur
II. Şokun engellenmesi
II. Şokun engellenmesi
Şok durumu, dolaşım halindeki kan miktarı ile kan gereksinimi arasındaki orantısızlık sonucu ortaya çıkar. Ağır kan kaybı ağır yaralanmalar ve yaygın yanıklar sonucu görülür.
Şok belirtileri: Nabız frekansı yükselir ve duyulması güçleşir. Deri, nemli, soğuk ve soluk renklidir. Bilinç bulanıktır. Gözle görülen kan kaybı olmaksızın ortaya çıkan şok belirtilerinde daima iç kanamadan şüphelenilmelidir.
Yardımcı olacak önlemler: Kanamanın durdurulması.
Hastanın şok pozisyonunda yatırılması: Baş ve gövde düz olarak yatırılır, bacaklar biraz yukarı kaldırılır. Ancak nefes darlığı ve beyin zedelenmesi olan hastalar istisna olarak gövdelerinin üst kısmı yukarıda kalacak şekilde yatırılır.
III. Sargı yöntemleri
1. Yara sargısı (pansumanı)
Sargılar, kanamayı durduracak,- yaranın mikrop kapmasını (enfeksiyon) önleyecek, yarayı soğuktan ve kurumaktan koruyacak, yara yerinin hareket etmemesini sağlayacak ve ağrıları azaltacak nitelikte olmalıdır.
Sargı malzemesi, her ilk yardım çantası içinde bulunmalıdır. Sargı malzemeleri olarak genelde; bir sargı bezi ile pamukla beslenmiş, vioform gaz bezinden yapılmış biri sabit, biri hareketli (kaydırılabilen), steril iki kompresten oluşan bir sargı seti vesteril bir üçgen bez kullanılmalıdır.
Yaranın bulunduğu bölge, bütünüyle iyice tetkik edilebileceği kadar açılır. Bunun için, giysilerin kesilmesi veya parçalanması, veya hava koşulları elverişliyse, çıkartılması gerekir.
Yaranın bulunduğu bölge, bütünüyle iyice tetkik edilebileceği kadar açılır. Bunun için, giysilerin kesilmesi veya parçalanması, veya hava koşulları elverişliyse, çıkartılması gerekir.
Yaranın üzeri bir kompresle kapatılır. Kompresin yaraya temas edecek olan yüzeyine, steril kalması için el sürülmemelidir. Kesinlikle yaranın üzerine direkt olarak pamuk konulmamalıdır. Bu kompres, sabit kalması için,
Üçgen bezle bağlanır.
Üçgen bez, kravat şeklinde katlandıktan sonra veya gazlı bezden bir sargıyla bağlanır.
Kumaştan bir sargıyla bağlanır.
Yapılan sargının üzeri giysi parçalarıyla tekrar örtülerek, bağlanır, örneğin baştaki sargılar bereyle, ayak sargıları çorapla kapatılabilir.
Yapılan sargının üzeri giysi parçalarıyla tekrar örtülerek, bağlanır, örneğin baştaki sargılar bereyle, ayak sargıları çorapla kapatılabilir.
Karındaki yaralar: Steril sargıyla örtülür. Yaranın açıklığından dışarı çıkmış olan iç organlar karın boşluğuna geri itilmeye çalışılır.
. Göğüsteki yaralar: Akciğerlerdeki zedelenmenin belirtileri: Hasta açık kırmızı renkte, köpüklü kan tükürür, öksürür ve nefes alırken yara yerinde ,hırıltılar duyulur.
Alınacak önlemler: Hasta, gövdenin üst bölümü yüksekte kalacak şekilde yatırılır. Yaranın üzerine kompres konulduktan sonra üzeri su geçirmeyen ketenle örtülür ve kenarları flasterle yapıştırılarak mümkün olan oranda kapatılır. Üzerine basınçlı sargı kompresi yerleştirilerek bağlanır.
Kesici ve batıcı objelerle (silahlarla) yaralanmalar: Gövdeye saplanmış olan nesneler çekilerek çıkartılmaya çalışılmamalıdır
2. Sabitleştirme (fiksasyon):
2. Sabitleştirme (fiksasyon):
Kemik kırılmalarında, çıkıklarda ve burkulmalarda, büyük yaralar ve vücuda yabancı bir objenin saplanması gibi vakalarda fiksasyon gerekir. Fiksasyon yardımıyla hasta bölge hareket etmediğinden hastanın ağrıları azalır ve taşınması kolaylaşır. Ayrıca, vücudunun daha fazla zarar görmesi önlenmiş olur.
Alınacak önlemler:
Önce yara sarılır. Fiksasyonda kullanılacak destekler tahta parçaları, demir çubuklar, karton veya katlanmış gazete kağıdı gibi malzemeden hazırlanır. Destekler yaralı organı ve iki tarafındaki komşu eklemleri de içine alacak boyutlarda olmalıdır. Desteklerin iç tarafları yaranın üzerine veya başka noktalara basınç yapmaması için yumuşak malzemeyle beslenmelidir. Destekler yerleştirildikten sonra, kumaş parçaları, deri kemer veya benzer malzemeyle bağlanarak sabitleştirilir. Bu sırada yaralı yerin fazla yerinden oynamamasına dikkat edilmelidir.
Kol:
Kol:
Destek konur veya gövde destek gibi kullanılır. Kol askısı veya önden düğmeli önlük (manto) içinde askıya alınır.
Bacak:
Bacağın alt bölümü: Ayaktan bacağın üst bölümünün yarısına kadar fikse edilir. Bacağın üst bölümü: Bilekten kasık çukuruna kadar fiksasyon uygulanır. Sağlam bacak da ayrı bir destek olarak kullanılır. Hastanın bir sedye veya kurtarma tahtası üzerine yatırılması da acil durumlarda destek yerini tutabilir.
Sırt:
Hastanın pozisyonu mümkünse hiç değiştirilmemelidir. Düz bir tahta üzerine yatırılarak fikse edilmelidir. Eğer bilincini kaybetmişse, karın üzeri veya yan yatırılmalıdır
IV. İçecek verme (serinletme)
IV. İçecek verme (serinletme)
Yaralanan bir kişi susuzluk çeker. Kendisine içecek verilmesi çoğu kez kendini daha iyi hissetmesini sağlar. Bunun için yaralı yattığı yerde mümkün olan oranda doğrultulmalı, içecek sıvı kendisine yudum yudum içirilmelidir, kesinlikle kendisinin içmesine izin verilmemelidir
Aşağıdaki koşullarda hastaya içecek verilemez:
Bilinç kaybı veya ileri derecede bilinç bulanıklığı; Şok, Kafatası ve beyin zedelenmesi, Yutkunamama durumu, Bulantı, kusma, Karın yaralanmaları, Göğüste derin yaralar, Hastanın birkaç saat içinde ameliyat edilmesini (narkoz) gerektiren yaralanmalar
V. Hava koşullarından koruma
V. Hava koşullarından koruma
Yaralanan bir insan, soğuğa sıcağa ve yağışa aşırı duyarlıdır. Bu nedenle, çadır, battaniye, ot saman yaprak vb. ile mümkün olan oranda hava koşullarından korunmalıdır. Alkol, soğuktan korumadığı gibi, vücudun ısı kaybını arttırır.
D. Tehlikeden uzaklaştırma
Herkes, yaralıları götüreceği yer hakkında bilgi sahibi olmalıdır. Yaralılar, ancak durumları elveriyorsa ve ilk yardımı uygulayacak kişi taşıma yöntemlerini biliyorsa, taşınabilir
Taşıma yöntemleri sürünerek, ellerinden çekerek, dik durumda, yardımcı malzeme ile.
E. Haber verme
E. Haber verme
Sorumlu sağlık ekiplerine aşağıdaki şekilde bilgi verilmelidir:
Haberi verenin kimliği (kim?), Olay yeri, mümkünse bir kroki ile (nerede?), Saati (ne zaman?), Yaralı sayısı (kaç kişi?) , Yaralanma şekli (ne oldu?).
F. Özel Olaylar
I. Isı tahribatları
1. Isı veya güneş çarpması
Belirtileri: Başta aşırı kızarma, derinin sıcak ve kuru olması, nabız frekansında yükselme, bilinç bulanıklığı, baş dönmesi krizleri, hatta bilinç kaybı
Alınacak önlemler:
Alınacak önlemler:
Hasta gölgeye getirilir ve giysileri açılır. Baş ve gövdesinin üst kısmı yüksekte kalacak şekilde yatırılır, bilincini kaybedenlerin yan yatırılması gerekir. Üzeri soğuk su ile ıslatılarak, ıslak bezlerle sarılarak veya yelpazelenerek, serinletilmeye çalışılır. Eğer bilinci yerindeyse, bolca sıvı içirilir. Sürekli denetlenir.
2. Yanıklar
Yanıklarda üç ağırlık derecesi söz konusudur:
1. derece : Deride kızarma
2. derece : Deride kızarma ve su toplama
3. derece:Derinin, hatta bazen daha derindeki dokuların büzülmesi veya kömürleşmesi
Dikkat edilecek noktalar:
Yaygın yanıklarda hasta kolaylıkla şoka girebilir (su kaybı). Vücut yüzeyinin %15'inden fazlasının yandığı derin yanıklar, ölüm tehlikesi oluşturabilir. Yanıklar, çocuklar ve yaşlılar için özellikle tehlikelidir.
Acil önlemler:
Acil önlemler:
Söndürme: En iyisi su dökülmesidir, aynı zamanda serinletici etki de gösterir. Bu mümkün değilse, yanmakta olan kişi, ıslak, hatta acil durumlarda kuru örtülere, yün battaniyelere sarılarak ve hiçbiri mümkün değilse, yerde yuvarlanarak söndürülmeye çalışılır.
Diğer işlemler:
Yaralının giysileri çıkarılmamalıdır. Yanık yerlere yapışmış kumaş parçaları temizlenmeye çalışılmamalıdır. Yanık deride oluşan su kesecikleri patlatılmamalıdır. Sargı: Büyük yanıklarda steril örtücü sargı (üçgen bez ile), malzeme yoksa temiz çamaşır da kullanılabilir. Yüzdeki yanıklar sarılmamalıdır. Yanık üzerine sıvı yağ, pomat veya pudra sürülmemelidir. Hasta isterse, içecek verilmelidir.
II. Soğuğun tahribatları
II. Soğuğun tahribatları
Farklar:
Vücut ısısında genel düşmeler, lokal donmalar, 0° ‘nin altındaki derecelerde lokal donmalar en tehlikeli olanlardır: Eller, ayaklar, burun, kulaklar gibi. Uzun süre rüzgâr ve yağışta kalmak da, 0° ‘nin üzerindeki ısı derecelerinde de (12o ‘ye kadar), özellikle ayaklar için, tehlikelidir.
Soğuğun tahribatına karşı koruyucu önlemler: Islak giysiler değiştirilmelidir. Sıcak tutan, bol giysiler giyilmelidir. Birkaç ince kat kalın tek bir kattan daha iyi izole eder. Kuvvetli hareket egzersizleri yapılmalıdır. Kişiler karşılıklı olarak birbirlerini denetleyerek, uyanık kalmaya çalışmalıdır.
Vücut ısısının genel olarak düşmesi halinde alınacak önlemler:
Vücut ısısının genel olarak düşmesi halinde alınacak önlemler:
Soğuk, yağış ve rüzgârdan korunma (vücut ısısının daha fazla düşmesinin önlenmesi), İçten dışa doğru ısınma: Sıcak içecekler, aktif hareketler Ağır vakalarda hastanın derhal hastaneye sevkine çalışılmalıdır
Lokal donmalarda yapılacak işlemler:
Yüzeysel donma belirtileriDonan organ aktif olarak hareket ettirilmelidir. Vücudun sıcak yerlerinde ısıtılmaya çalışılmalıdır. Isıtma işlemi mümkün olduğu kadar çabuk yapılmalıdır, el yakmayacak ısıdaki (en fazla 42°C) suda yaklaşık yarım saatlik bir banyo da mümkündür. Steril bir sargıyla kapatıldıktan sonra soğuktan korumaya çalışılabilir.
Derin donmalarda Vücuttaki genel ısı düşüklüğü tedavi edildikten sonra donan organın çözülmesine çalışılmalıdır. Eğer yeniden donma tehlikesi mevcut değilse, donan organ çözülmelidir. Isıtma işlemi mümkün olduğu kadar çabuk yapılmalıdır, örneğin el yakmayacak ısıdaki suda yarım saatlik bir banyo gibi. Hasta donan uzvunu suda kendisi hareket ettirmeye çalışmalıdır.
Derin donmalarda Vücuttaki genel ısı düşüklüğü tedavi edildikten sonra donan organın çözülmesine çalışılmalıdır. Eğer yeniden donma tehlikesi mevcut değilse, donan organ çözülmelidir. Isıtma işlemi mümkün olduğu kadar çabuk yapılmalıdır, örneğin el yakmayacak ısıdaki suda yarım saatlik bir banyo gibi. Hasta donan uzvunu suda kendisi hareket ettirmeye çalışmalıdır.
III. Karbonmonoksitle, diğer gazlar veya dumanla zehirlenme
III. Karbonmonoksitle, diğer gazlar veya dumanla zehirlenme
Nedenleri:
Dumanın çıkacağı kadar havalandırmanın yeterli olmadığı, kapalı yerlerde mangal, gazocağı vb. yakılması, motorların kapalı yerlerde çalıştırılması, havagazı: muslukların açık kalması, şebeke kaçakları, patlayıcı gazlar, gübre çukurları, şarap üretim mahzenleri, yem siloları, yangınlar.
Belirtileri:
Baş ağrısı, baş dönmesi, bulantı, kusma, bilinç bulanıklığı, bilinç kaybı, bazen kramplar, karbonmonoksit zehirlenmesinde deride vişne koyuluğunda kızarma, solunum güçlükleri.
Alınacak önlemler:
Alınacak önlemler:
İlk yardım görevlisinin güvenliğinin sağlanması (koruyucu maske karbonmonoksitten korumaz) ve kurtarma, Kazaya uğrayanın derhal temiz havaya çıkarılması, Bilinç durumu, solunum ve nabzının kontrol edilmesi, Gerekiyorsa yapay solunum uygulaması, mümkünse oksijen verilmesi.
V. Elektrik Çarpması
Akım kesilmelidir.
Akımın kişisel önlemlerle kesilmesi mümkün değilse;
a. Düşük voltajlı tesisatlarda (1000 Volta kadar): Yardım edecek kişinin, cam, lastik veya kuru tahta zemin üzerinde durup, ellerini kuru giysi parçalarıyla sararak veya eldivenle izolasyonu sağlandıktan sonra yaralı, akım geçiren noktadan çekip uzaklaştırılır.
b. Yüksek voltajlı tesisatlarda: Kişisel izolasyon önlemleri etkisiz kalır, işletmeye haber verilmeli, itfaiye veya polis çağrılmalıdır. Elektrik idaresi hatta akımın kesildiğini onayladıktan sonra kazaya uğrayan kişi kaza yerinden uzaklaştırılabilir. Kablolara asılı durumda kalmışsa, düşmenin zararlarını azaltmak için önlemler alınmalıdır
Kazaya uğrayan kişi akım devresinin dışına alındıktan sonra:
Kazaya uğrayan kişi akım devresinin dışına alındıktan sonra:
Gerekiyorsa yapay solunum uygulanır, yanık yaraları steril pansuman malzemesiyle sarılır, kemik kırıkları veya içte zedelenme olup olmadığı kontrol edilir
VI. Isırılma yaraları
VI. Isırılma yaraları
Genel olarak ısırılmalarda, yara sargıyla kapatılır ve daima hekime başvurulur
Yılan sokması
Yılan yalnız, beklenmedik bir durumla karşılaşırsa sokar, bu nedenle, yılan çıkabilecek arazide yürürken, adımlar sert atılmalı, taşları yerinden kaldırırken, otlar ve çalıların içine doğru el uzatılırken veya otururken çok dikkatli davranılmalıdır.
Yılan tarafından sokulan kişi hareket ettirilmemeli, yaralı organ kalp tarafından bir bağ veya kravatla hafifçe sıkılmalıdır.
Yara iyice kanatılmalı ve emilmelidir.
Dezenfekte edilmeli ve yaralı organ sabitleştirilmelidir
Hastaya kesinlikle alkol verilmemelidir!
Hasta derhal hekime ulaştırılmalıdır
VII. Böcek sokmaları
VII. Böcek sokmaları
Böceğin soktuğu yer ağız boşluğundaysa (dil, boğaz) boğulma tehlikesi yaratabilir. Derhal hekime başvurulmalıdır. Gerekiyorsa yapay solunum uygulanır. Diğer durumlarda Yara yeri kaşınmamalı, üzerine soğuk kompres
VIII. Göz yaralanmaları
Gözün üzeri, göz boşluğunun çevresini de örtecek şekilde, basınç yapmayan, steril pansuman malzemesiyle kapatılır.
Gözün tahriş olduğu durumlarda (asit veya sodalı sularla göz kapakları açık tutularak bol suyla çalkalanmalıdır.
Göze katı veya toz halindeki maddelerin kaçması halinde önce bu maddeler mekanik olarak tamamen temizlenir, ondan sonra gözler iyice çalkalanır.
IX. Trafik kazası
IX. Trafik kazası
Sırasıyla aşağıdaki önlemler alınmalıdır:
Olay hakkında fikir edinilir , kaza yerinin çevresi kapatılarak güvenlik sağlanır. Yaralılar derhal tehlikeli bölgeden uzaklaştırılır . Hayat kurtarıcı acil önlemler uygulanır . Polis ve kurtarma ekipleri alarma geçirilir;
Ölenler, oldukları yerde bırakılmalı, üzerleri örtülmelidir. Araçlar, gerekli işaretler alındıktan sonra kenara çekilmelidir
Polise ve kurtarma ekibine bilgi verilmelidir.
X. Korku ve dehşetin yol açtığı reaksiyonlar
X. Korku ve dehşetin yol açtığı reaksiyonlar
Yoğun korku ve dehşet duyguları, fakat geçici ruhsal tepkilere yol açabilir. Kişiler, bu tür koşullarda dakikalar veya saatler boyu, tehlike karşısında akıllıca ve maksatlı bir şekilde hareket etme yeteneklerini tamamen veya kısmen kaybederler.
Karakteristik belirtiler:
Bu tür reaksiyonlar çok farklı şekillerde görülebilir: Titreme, çarpıntı, terleme, ishal ve öğürtüyle birlikte görülen şiddetli korku duygusu, yanındakilere sarılma, kekeleme, sızlamak gibi çocuksu davranışlar, bağırma, gülme ve ağlama krizleriyle karakterize taşkınlıklar, bilinçsiz bir şekilde sağa-sola koşmak, bulunduğu yerden aniden kaçmaya çalışmak veya saldırgan davranışlar, yüzde maske gibi bir ifadeyle kayıtsız bir tavır, kaslarda kramplar veya gevşemeler, sürekli olarak, hedefsiz ve anlamsız işler yaparak huzursuzluk yaratmak. Bu durumda en çok ilk yardım görevlileri rahatsız olur.
Yardım önlemleri:
Yardım önlemleri:
İlk yardım görevlisi, bu durumdaki bir kişinin kendini toplamasına yardımcı olmalıdır. Aşağıdaki önlemler bu konuda yardımcı olur:
Emniyete almak:
Bu durumdaki kişi, tehlikeli bölgeden uzaklaştırılmalıdır. Rahatlatmak: Kişiyi ciddiye alarak, içini dökmesi ve ferahlaması sağlanmalıdır. Kısa sürede iyileşeceğine, her şeyin düzeleceğine inandırılmalıdır. Sakinleştirmek: İçecek, sigara, mümkünse yiyecek verilmeli, dinlenmesi sağlanmalıdır. Oyalamak: Oldukça kısa bir süre sonra basit görevler verilmeli, ancak sürekli denetim altında tutulmalıdır
Bu tür kişilere bağırmak veya kaba davranmak, etkisiz olduğu kadar zararlıdır da. Ayrıca, kendisini toplaması için uyarıda bulunmak da yarar sağlamaz, zira zaten isteyerek bu tür davranışlarda bulunmamaktadır. Daha çok, hareketleri üzerindeki kontrolünü kaybetmiştir.
Bu tür kişilere bağırmak veya kaba davranmak, etkisiz olduğu kadar zararlıdır da. Ayrıca, kendisini toplaması için uyarıda bulunmak da yarar sağlamaz, zira zaten isteyerek bu tür davranışlarda bulunmamaktadır. Daha çok, hareketleri üzerindeki kontrolünü kaybetmiştir.
Hastaya alkol, yatıştırıcı ilaç ve drogların verilmesi yasaktır, zira bunlar çoğunlukla huzursuzluk ve korku duygularını yoğunlaştırırlar. Hasta kendi haline bırakılmamalıdır, aksi takdirde kendisine ve başkalarına zarar verebilir.
F. Ölüm
F. Ölüm
Ölüm durumunun kesin olarak saptanması. Ölümün kesin belirtileri şunlardır:
Ölüm lekeleri (mavimsi kırmızı), bunlar gövdenin zemine yakın yerlerinde ortaya çıkar (ölümün gerçekleşmesinden yak. 30 dakika sonra belirmeye başlarlar.),
Katılaşma (ölümün gerçekleşmesinden yak. 2 saat sonra başlar).
7. Elektriksel Güvenlik Önlemleri
7.1. Genel
Elektrik enerjisinin kullanım alanının artması ile elektrik kazaları ve bu kazalar sonunda meydana gelen ölüm oranları da artmaktadır. Bir olaya karşı önlem almak için öncelikle bu olayın meydana getirebileceği tehlikeleri bilmek ve ona göre önlem almak gerekir. Elektriğin tehlikelerini;
1-Yangın çıkarması,
2-Canlıları çarpması şeklinde iki kısımda incelemek olasıdır.
1-Yangın Çıkarması:
1-Yangın Çıkarması:
Elektrikten dolayı yangın çıkabilmesi için;
a) Bir ark meydana gelmesi,
b)Arkın meydana gelmesi için izolasyon maddesinin özelliğini kaybetmesi, İzolasyon özelliğinin kaybolması için ise;
Dış etkilerin olması,
İki uç arasında aşırı gerilim oluşması,
İzolasyon maddesinin aşırı ısınmasıdır.
c) İzolasyon maddesinin aşırı ısınması için devreden büyük miktarda akım çekilmesi, devreden büyük miktarda akım çekilmesi için;
Devreye fazla alıcı (yük) bağlanması,
Devreye fazla alıcı (yük) bağlanması,
Cihaz ve teçhizatın bakımsızlıktan dolayı zorlanması,
Devredeki temas ve bağlantı noktalarının iyi olmaması,
Elektrik tesisat devresindeki iletkenlerin yönetmelikte belirtilen kesitten küçük olması gerekir.
d) Devreden büyük miktarda akım çekilmesine karşın koruma elemanlarının görev yapmaması sonucu elektrikten dolayı yangın meydana gelir.
Elektrik Yangınlarının Meydana gelmemesi için;
Tesisat iletkenlerinin proje ve yönetmelikte belirtilen kesitte olması,
Koruma elemanlarının görev yapmalarının sağlanması Teçhizat ve cihazların yönergelere uygun olarak kullanılması ve bakımının yapılması gerekir.
2- Akımın Vücuda Etkisi ve Elektrik Çarpması
Elektrik kazalarının genel oluş nedenleri;
1-Bilgi yetersizliği,
2-Yalıtımın zamanla özelliğini kaybetmesi veya yeterli olmayışı,
3-Çalışanların kendilerine olan aşırı güvenleri,
4-Çalışanların işlerini benimsememeleri,
5-Acelecilik ve dikkatsizliktir.
Elektrik çarpmasının insan vücudundaki etkileri;
1-Kanda ayrışma,
2-Şok ve bilinç kaybı,
3-Kaslarda meydana gelen kasılma ve kramplar
4-Kalbin çalışma düzeninin bozulması,
5-Yanıklar,
6-Böbreklerin çalışmasının bozulması,
7-Geçici körlüktür.
Bir elektrik çarpmasında bu etkilerin bir veya birkaçı bir arada görülebilir ve çoğu zaman insanı ölüme götürür. Genellikle çarpmalar; iki el, el-ayak arasında ve dar yerlerdeki çalışmalarda ise el-gövde, el-kalça, baş-ayak vb. temas noktaları arasında gerçekleşir.
Bir elektrik çarpmasında bu etkilerin bir veya birkaçı bir arada görülebilir ve çoğu zaman insanı ölüme götürür. Genellikle çarpmalar; iki el, el-ayak arasında ve dar yerlerdeki çalışmalarda ise el-gövde, el-kalça, baş-ayak vb. temas noktaları arasında gerçekleşir.
Vücuttan geçen elektrik akım şiddeti kaslarda kramp yaparak solunum sisteminin bozulmasına hatta durmasına neden olmaktadır.
Çarpılmalarda sinir sisteminde meydana gelen şok ve bilinç kaybı insanın hareket etmesini engeller.
Çarpılmalarda insan vücudunda iki şekilde yanık görülebilir; elektrik arkı ile oluşan dış yanıklar, akımın vücut içerisinde geçtiği yol üzerinde iç organlarda meydana gelen iç yanıklardır. Elektrik yanığı en kötü (3.derece) yanık olup mutlaka tıbbi yardıma gereksinim vardır
İnsan Vücudu 50 volta kadar olan gerilimlerden bile etki görür, fakat etkinin normal koşullarda bir tehlikesi yoktur. Akım 50 volttan sonra tehlikeli olmaya başlar. 65 volttan sonra tamamen tehlike sınırları içine girer. 110 voltluk, 220 voltluk, 380 voltluk tesisler ve yüksek gerilimli hava hatları insanlar için birer tehlike oluştururlar.
İnsan Vücudu 50 volta kadar olan gerilimlerden bile etki görür, fakat etkinin normal koşullarda bir tehlikesi yoktur. Akım 50 volttan sonra tehlikeli olmaya başlar. 65 volttan sonra tamamen tehlike sınırları içine girer. 110 voltluk, 220 voltluk, 380 voltluk tesisler ve yüksek gerilimli hava hatları insanlar için birer tehlike oluştururlar.
Elektrik akımının vücuda gösterdiği etkiye “elektrik çarpması” denir. Elektrik çarpması minimum ve ondan yüksek değerlerde meydana gelirse olay ölümle sonuçlanır.
Elektrik enerjisi hücreyi elektroliz eder, sinir sistemini bozar, solunum sisteminin çalışmasını engeller, insanın kalbinin durmasına neden olur. Ayrıca iç ve dışta yanıklar meydana getirir.
Elektrik enerjisi hücreyi elektroliz eder, sinir sistemini bozar, solunum sisteminin çalışmasını engeller, insanın kalbinin durmasına neden olur. Ayrıca iç ve dışta yanıklar meydana getirir.
Elektrik çarpmasındaki etkenler;
1.Temas gerilimi büyüklüğü (Volt),
2.Vücut üzerinden geçen akımın büyüklüğü (Amper),
3.Akımın vücuttan geçme süresi (Saniye),
4.Frekansın etkisi (Hertz),
5.Zemin ‘dir.
7.2. Kazaya Uğramamak İçin Alınacak Önlemler
Elektrik enerjisi kullanmayı bilenler için insanlığa büyük bir yardımcı, bilmeyenler ve dikkatsizler için ise oldukça büyük bir düşman olduğu söylenebilir. Günümüzde ülkelerin gelişmişlik düzeylerinin göstergelerinden biri de o ülkelerin tükettikleri elektrik enerjisi miktarıdır. Çağdaş bir tüketim aracı olan bu yararlı enerjiyi kullanırken de o oranda dikkatli olmak ve bazı kurallara uymak gerekir. Elektrik enerjisi kullanımında kazaya neden olmamak için iki yol vardır. Bunlar;
a) Bilgi ve dikkatsizliğe karşı önlemler,
b) Akıma karşı alınacak güvenlik önlemleri
a) Bilgi ve Dikkatsizliğe Karşı Alınacak Önlemler
a) Bilgi ve Dikkatsizliğe Karşı Alınacak Önlemler
Hangi koşullar içinde olunursa olunsun çıplak elle elektrik tellerine dokunulmamalı ve bu teller iki elle tutulmamalıdır.
Özellikle nemli yerlerde yapılan çalışmalarda ve toprakla temas halindeki çalışmalarda hiç bir zaman elektrik taşıyan tellere dokunulmamalıdır.
Bunlara ek olarak aşağıdaki önlemler de alınabilir :
Islak elle elektrik düğmesi açılıp kapanmamalıdır.
Islak elle elektrik düğmesi açılıp kapanmamalıdır.
Elektrik enerjisiyle çalışan aletler üzerinde yapılacak tamir öncesinde mutlaka elektrik akımı kesilmelidir.
Atan sigortaların tel ile sarılmayıp buşonun değiştirilmesi gerekir.
Yere düşen elektrik tellerine basılmamalıdır.
Banyo anahtarlarının banyo dışına konması, zorunlu durumlarda kapaklı olarak tesis edilmelidir.
Ampuller nemli bezle silinmemeli, gerekli durumlarda duyundan çıkarılarak kuru bezle silinmelidir.
Elektrik direklerine tırmananlara engel olunmalıdır.
Çocukların erişme olasılığı olan yerlerdeki prizlere plastik kapak konulmalıdır.
Evinizde ve yanınızda bir kontrol kalemi bulundurunuz.
Elektrikle ilgili işlerde sol el kullanılmamalı, mutlaka sağ el kullanılmamalıdır.
b) Akıma Kaşı Alınacak Koruma Önlemleri:
b) Akıma Kaşı Alınacak Koruma Önlemleri:
İşletme gerilimi olarak seçilen 220 V ve 380 V değerleri, insanlar ve hayvanlar için tehlikeli olabilecek boyuttadır. Herhangi bir dokunma sonucu, vücuttan geçen 30 mA - 100 mA akım değeri canlıları öldürebilir ya da, körlük, sağırlık, yanma, felç gibi hastalıklara neden olabilir.
Kullanıcıların can ve mal güvenliğini sağlamak amacıyla, elektrik devrelerinde alınabilecek güvenlik önlemleri aşağıda sıralanmıştır. Bu önlemler bir yada birkaçı birlikte uygulanabilir.
Elektrik devrelerinde alınabilecek güvenlik önlemleri:
Elektrik devrelerinde alınabilecek güvenlik önlemleri:
Yalıtma
Düşük gerilim kullanma
Topraklama
Sıfırlama
Sigorta kullanma
Otomatik emniyet şalteri kullanma ’dır.
Yalıtma:
Yalıtma:
Yalıtmada amaç, dokunma geriliminin insan vücudundan geçmesini önlemektir. Bu amaçla, dokunma olasılığı olan yerler (anahtar, şalter vb.) yalıtkan özelliği olan malzemeden yapılır. Yalıtkan olarak kullanılan malzemenin gerilime karşı olan direncine yalıtkanlık direnci denir. Bu direnç büyüdükçe kaçak akımın değeri azalır.
Düşük Gerilim Kullanma:
Düşük gerilim kullanmaktaki amaç, cihazların çalıştırılmasında insan sağlığı için sakınca yaratmayacak gerilim değerleri kullanmaktır. Bu amaçla 65 volt’dan daha küçük gerilim değerleri kullanılır. 42 volta kadar olan gerilimlere küçük gerilim denmektedir
Topraklama
Topraklama
Araçların dış madensel kısımları, toprak içine özel olarak yerleştirilmiş olan bir madensel levhaya veya toprakla bağlantısı olan bir su şebekesine bağlanır. Bu olaya topraklama denir. Topraklama sonucunda, cihaza dokunacak olanların vücudundan, tehlikeli olabilecek akımın geçmesi önlenir
Sıfırlama
Korunması istenen almaç, tesisin topraklanmış nötr iletkenine bağlanırsa sıfırlama yapılmış olur. Diğer bir deyişle sıfırlama, nötr hattı topraklanmış bir tesiste yapılabilir.
Sıfırlama yapılmış almaçta, fazın gövdeye değmesi durumunda akım gövdeden nötr iletkenine geçerek, almacı kullanan kimseyi korumuş olur.
Sigorta Kullanma:
Sigorta Kullanma:
Elektrik tesisatının iletkenlerinden normalden fazla akımın geçmesini, dolayısıyla tesisatı korumak için kullanılır. Sigortalar, besleme hatlarını fazla yüklere, kısa devre akımlarına karşı, elektrikle çalışan araç ve cihazların işletme güvenliği için ve bunları kullananları da olabilecek kazaları önlemek yönünden önem taşırlar.
Otomatik Emniyet Şalteri:
Otomatik emniyet şalterleri ile korunma genellikle, elektrik motoru devrelerinde kullanılır. Termik ve manyetik tipleri vardır. Herhangi bir kısa devre anında devreyi otomatik olarak açarlar.
8. YANGIN
8.1.Yanma Olayı
Maddenin ısı etkisiyle oksijenle birleşmesi sonucunda oluşan kimyasal olaya “yanma” denir. Yanma olayının oluşabilmesi için yanıcı madde, ısı ve oksijenin (hava) birleşmesi gerekir. Burada üç eleman “yanma üçgenini” oluşturmaktadır. Denetlenmeyen yanma olayı ise “yangın” olarak tanımlanır. Hiç bir yangın başlangıçta büyük ve tehlikeli değildir. Başlangıçta kontrol edilemezse yangının büyüklüğü ve şiddeti artar. Önlemlerin yetersiz kaldığı durumlarda büyük mal ve can kayıplarına neden olur.
8.2.Yanma Çeşitleri
8.2.Yanma Çeşitleri
Yavaş Yanma: Isı etkisiyle yanıcı buhar veya gazlar çıkarmayan maddelerin özellikle metallerin yanmasıdır. Bu tür yanmada alev, ısı ve belirli bir ısı artması görülmez. Örneğin demirin oksitlenerek paslanmasında olduğu gibi.
Hızlı Yanma: Isı etkisiyle yanıcı buhar ve gazlar çıkaran maddelerin yanmasıdır. Bu tür yanmada madde alevlenme sıcaklığına kadar ısınmıştır. Yanma daima alevli olur. Isı ve ışık açık olarak görülür.
Korlanma: Isı etkisiyle yanıcı buhar veya gazlar çıkaran, ana maddesini karbon (kömür) oluşturan maddelerin yanmasıdır. Bu yanmada ısı ve ışık açıkça belli olur. Sigaranın yanması korlaşmaya örnek olarak verilebilir. Isı ve ışık vardır alev yoktur.
Korlanma: Isı etkisiyle yanıcı buhar veya gazlar çıkaran, ana maddesini karbon (kömür) oluşturan maddelerin yanmasıdır. Bu yanmada ısı ve ışık açıkça belli olur. Sigaranın yanması korlaşmaya örnek olarak verilebilir. Isı ve ışık vardır alev yoktur.
Kendi Kendine Yanma: Yavaş yanmanın zamanla hızlı yanma şekline dönüşmesidir. Bitkisel yağ ve yağlı maddelerde çok görülür.
Patlama: Yanıcı maddelerin tamamının bir anda yanması veya gaz haline geçmesidir. Organik ve anorganik maddelerin tozları havaya karışırsa patlama ile yanma meydana gelir
8.3.Yangın Çeşitleri
8.3.Yangın Çeşitleri
A Sınıfı Yangınlar
Katı madde (tahta, pamuk, kağıt vb.) yangınlarıdır. Bu gruba ahşap yangınları da denir. Çeşitli odun ve kereste , çeşitli ham ve mamul tekstil maddeleri, kağıt ve benzeri maddelerle meydana gelen yangınlardır.
B Sınıfı Yangınlar
Yanabilen sıvılar bu sınıfa girer (benzin, benzol, yağlar, yağlı boyalar, katran bv.). Bunlara yağlı yangınlar da denir. Akaryakıt yangınları, genellikle yanıcı sıvının yüzeyinde meydana gelmekte derinlere inmemektedir. Çünkü buharlaşma daima akaryakıtın yüzeyinde meydana gelir.
B sınıfı yangınlar alevli yanma şeklinde meydana geldiğinden alevlerin söndürülmesinden sonra yangının devam etmesi söz konusu değildir.
C Sınıfı Yangınlar :
C Sınıfı Yangınlar :
Likit petrol gazı, hava gazı, hidrojen gibi yanabilen çeşitli gazların yanmasıyla oluşan yangınlardır. Kuru kimyasal toz halon 1301, halon 1211 kullanılarak söndürme yapılır
D Sınıfı Yangınlar :
Yanabilen hafif metallerin ve alaşımlarının (magnezyum, lityum, seryum gibi) yanmasıyla meydana gelen yangınlardır. Bu yangınların söndürülmesine kuru kimyasal tozlar kullanılır.
8.4.Yangının Nedenleri
8.4.Yangının Nedenleri
Korunma önlemlerinin alınmaması: Elektrik kontağı, ısıtma, tüpler, baca temizliği, parlayıcı maddeler vb. konularda gerekli önlemlerin alınmaması.
Bilgisizlik: Yangını oluşturan konularda bilgi ve beceri eksikliği
İhmal: Fişi prizde unutmak, kibriti, sigarayı tam olarak söndürmemek, ocağı açık bırakmak vb. gibi.
Kazalar: Makine ve araçlarda çarpma, devrilme vs. sonucu oluşan ateşlenme durumları.
Sıçrama: Kontrol altındaki ateşin, sıcak bir maddenin, sıçraması veya patlamalar sonucu oluşan yangınlar.
Sabotaj: Kasıtlı ve amaçlı olarak çıkartılan yangınlar.
Doğa Olayları: Yıldırım düşmesi, sıcak ve rüzgarlı havada yaprakların sürtünmesi vb.
8.5.İş yerlerinde Çıkabilecek Yangınlar
8.5.İş yerlerinde Çıkabilecek Yangınlar
İşyerinde yangının çıkışına neden olan en önemli etken; ısı-sıcaklık (alev veya kıvılcım) türüdür. Bu nedenle öncelikle sıcaklık türlerini bilmek ve bunları ortadan kaldırmak gerekir. İşyerlerinde aşağıdaki maddelerin sıcaklığa (alev veya kıvılcım) karşı korunmasına özellikle dikkat etmek gerekir
Bu maddeler;
1.Gazyağı, ispirto, motorin, benzin.. 2. Kömür, odun, kağıt ve kırıntıları 3. Üstübü, pamuk, bez, kumaş. 4. Vernik, boya, tiner, yağ, katran. 5. Plastik, lastik tozları. 6. Kimyasal maddeler. 7. Gaz tüpleri. 8. Sönmemiş kireç, fosfor 9. Barut, dinamit. 10. Kolay yanıcı diğer maddeler.
Endüstri kuruluşlarında çıkabilecek yangınlar aşağıdaki gibi sıralanabilir.
Endüstri kuruluşlarında çıkabilecek yangınlar aşağıdaki gibi sıralanabilir.
a) Elektrik motorları, prizler, elektrik donanımı, parlayıcı buharların bulunduğu yerler tehlike kaynaklarıdır. Elektrik arkı atlaması, kısa devre yangın nedenleridir. Özellikle tekstil, petrol ürünleri endüstrisinde ve ağaç sanayinde elektrik kontakları yangın riskini artırmaktadır.
b) Sanayi kuruluşlarında yangın nedenlerinin en önemlilerinden biri durgun elektriktir. İyi topraklanmamış bir kayış çalışırken sürtünme ile meydana gelir ve birikir. Kayışta biriken elektrikten meydana gelen atlama sonucu, oluşan kıvılcım yanıcı buhar hava karışımını infilak ettirebilir. Tekstil endüstrisinde durgun elektrik yangınları büyük önem taşır
c) Kolaylıkla yanması yada patlaması olası olan kimyasal maddelerle akaryakıt, işyeri ve ana ambarlardan uzakta ve koruma altında değilse yangın çıkabilir. Yağlı zeminleri veya yağlı paçavraları bir cam parçası güneş ışınlarını toplayarak ateşleyebilir. Bir sümüklüböcek salgısı yada cam kenarına konan cam sürahi mercek etkisi yaparak yangına yol açabilir.
c) Kolaylıkla yanması yada patlaması olası olan kimyasal maddelerle akaryakıt, işyeri ve ana ambarlardan uzakta ve koruma altında değilse yangın çıkabilir. Yağlı zeminleri veya yağlı paçavraları bir cam parçası güneş ışınlarını toplayarak ateşleyebilir. Bir sümüklüböcek salgısı yada cam kenarına konan cam sürahi mercek etkisi yaparak yangına yol açabilir.
d) Ambarlarda odun, kömür sobaları, ocak mangalları gibi ısıtma araçları yakılıyorsa en küçük ihmal yangına neden olabilir.
e) Ambarlarda aydınlatma gereçleri de yangına neden olabilir.
f) Sürtünme; Aktarma sistemlerinde, şaft milleri yataklarında aşırı sürtünme yangına neden olabilir. Bu çeşit yangınlar tekstil endüstrisinde sıkça görülür.
g) Özel maddeler; Çoğu kimyasal madde özelliğine uygun kullanılmazsa yada gerekli önlem alınmamışsa yangına neden olabilir. Örneğin; gaz yağında saklanan sodyum, potasyum, fosfordan sodyum ve fosforun suyla teması sonucu yangın çıkmakta yine potasyumun havayla teması sonucu yangın çıkmaktadır.
g) Özel maddeler; Çoğu kimyasal madde özelliğine uygun kullanılmazsa yada gerekli önlem alınmamışsa yangına neden olabilir. Örneğin; gaz yağında saklanan sodyum, potasyum, fosfordan sodyum ve fosforun suyla teması sonucu yangın çıkmakta yine potasyumun havayla teması sonucu yangın çıkmaktadır.
h) Kaynak ve kesme işleri; bu işlerde kıvılcım meydana gelmektedir. Bu işler parlayıcı maddelerin yakınında yapılırsa yangın çıkar.
i) Açık ateşler; Yanıcı sıvıların püskürtülerek kullanıldığı yerlerde, boya veya plastik toz maddelerin bulunduğu yerlerde açık ateşler büyük tehlike oluştururlar.
8.6. Yangın Söndürme Araçları
8.6. Yangın Söndürme Araçları
Yanma olayının meydana gelebilmesi için üç öğeye gereksinim vardır.
Bunlar; a) yanıcı madde, b) Oksijen, c) Sıcaklık derecesidir.
8.6.1. Klasik Yangın Söndürme Araçları
Bunlar, su kovaları, kum torbaları, branda ve battaniye ile kürek, kazma balta vb. dir Su soğutma suretiyle yanan maddeleri, alevlenme sıcaklığının altına düşürerek yanmayı önlemektedir. Su pompalarla yangın üzerine verilirse, buna direkt su uygulaması denir. Su basınçla püskürtülerek yangına verilirse buna pülverize su denir. Su her yangında kullanılamaz. Alüminyum, magnezyum, sodyum gibi metal yangınlarında su yangını artırır. Ayrıca atelyeleri ıslatarak makinelerde zarara yol açar.
8.6.2.Kimyasal Yangın Söndürme Araçları
8.6.2.Kimyasal Yangın Söndürme Araçları
Bunlar; “Soda asitli”, “köpüklü”, “karbontetraklörürlü”, basınç altında sıvı karbondioksitli ve kuru “kimyasal maddeli” (tozlu) yangın söndürme cihazlarıdır.
Köpük yanan maddenin üzerini bir örtü gibi kaplar. akaryakıt yangınlarında etkilidir. Kuru kimyasal tozlar, kısmi bir örtme yaparak yangının sönmesini sağlarlar. Bunlar ateşle temas edince karbondioksit gazı çıkarırlar. eşyalara da olumsuz etkisi yoktur. Karbondioksit yanmaz bir gaz olduğu için söndürücü bir madde olarak kullanılır. Karbondioksit elektriği iletmediği için elektrik yangınlarına karşı güvenle kullanılır. Bu gazın ahşap yangınlarına etkisi sınırlıdır.
8.6.3. Yangın Söndürmede Genel Kurallar
8.6.3. Yangın Söndürmede Genel Kurallar
a) Öncelikle yangının büyüklüğü ve çeşidi belirlenir. Akaryakıt yangınları su ile söndürülmez. Çünkü akaryakıt daima suyun üzerinde kalır.
b) Yangının yeri ve genişleme durumu belirlenerek uygulanacak söndürme yöntemi ve gerekli araçlar buna göre seçilmelidir. c) Gerek meteorolojik koşullar gerekse yangının meydana getirdiği veya getirebileceği hava akımları göz önünde bulundurulmalıdır.
d) Söndürme araçları ve bunların kapasiteleri ve bunların etkinlik dereceleri bilinmelidir
e) Yangında can kurtarmak ilk amaç olmalıdır.
e) Yangında can kurtarmak ilk amaç olmalıdır.
f) Söndürme, sadece yangınların meydana getireceği zararlar açısından değil, söndürmeden doğacak zararlar bakımından en az zarar verecek şekilde yapılmalıdır.
g) Söndürme, söndürme masrafları bakımından da en az ölçülerde olmalıdır.
h) Söndürmede zamanın daima aleyhimize işlediği ve yangından yana olduğu asla unutulmamalıdır.
i) Söndürme sonucunda gözden kaçan çok küçük bir ateşin daha sonra yeniden yangına yol açması olasılığına karşı iyi kontrol gerekir.
8.7.Yangın Söndürme Yöntemleri
8.7.Yangın Söndürme Yöntemleri
8.7.1.Yanıcı Maddenin Ortadan Kaldırılması
Yanan bir gaz ocağında, hava musluğu açılarak gazı püskürtmeye yarayan basınçlı havanın boşaltılması veya hava gazı ocağında musluğun kesilerek kapatılması, yanmakta olan gaz tüpünün bulunduğu yerden açığa çıkarılması yangın söndürmeye yeterlidir. Yanıcı maddeyi ısıdan korumak ve ayırmak ta bir söndürme yöntemidir
8.7.2. Sıcaklık Derecesini Düşürme ve Soğutma
1.Su ile Soğutma: Soğutmada kullanılacak en iyi en bol ve en ucuz madde sudur. Su iyi bir söndürücü olmakla birlikte elektrik yangınlarında tehlike oluşturur.
2.Yanıcı maddeleri dağıtarak da ateşlenme derecesini düşürebiliriz. Bu yöntem yalnızca ahşap yangınlarında geçerlidir. Akaryakıt yangınlarında ise tehlikelidir.
3.Çok şiddetli hava üflemek soğutma etkisi yaratılabilir.
8.7.3. Havayı Kesme ve Boğma
8.7.3. Havayı Kesme ve Boğma
Halı, kilim, branda vb. bir örtü ile yanıcı maddeyi kapatarak yanma önlenebilir. Bu kapatma içeriye havanın girmesini önleyecek şekilde sıkı olmalıdır.
Küçük olaylarda mobil kuru tozlu ve köpüklü cihazlar da aynı işi yapabilir. Aynı amaçla bol miktarda kum ve toprak kullanarak da başarılı sonuç alınabilir.
Sodyum, magnezyum yangınlarında da kum ve toprak etkilidir
8.8.İşyerinde Yangına Karşı Alınacak Önlemler
8.8.İşyerinde Yangına Karşı Alınacak Önlemler
a) Yangın sırasında kullanılan tehlike çıkış kapıları engellenmemelidir. Bu çok tehlikelidir.
b) Kolaylıkla yanması veya patlaması olası olan kimyasal maddelerle akaryakıtın, işyeri ve ana ambarlardan uzakta ve etrafla teması olmayan alanlarda özel şekilde yapılmış beton veya kagir ambarlara konmalıdır.
c) Kolaylıkla parlamaya veya yanmaya uygun malzeme için salaş veya buna benzer açık alanlar kullanılmamalıdır.
d) Ambarlarda, odun, kömür sobalarıyla elektrik soba ve ocakları, mangal gibi ısıtma araçları yakılmamalıdır. Buralarda ayrıca yeteri kadar yangın söndürme aracı bulunmalıdır.
e) Ambarlarda elektrikten başka aydınlatma aracı kullanılmamalıdır. İstifler elektrik tesisat ve tellerine dokunmayacak şekilde hazırlanmalıdır.
e) Ambarlarda elektrikten başka aydınlatma aracı kullanılmamalıdır. İstifler elektrik tesisat ve tellerine dokunmayacak şekilde hazırlanmalıdır
e) Ambarlarda elektrikten başka aydınlatma aracı kullanılmamalıdır. İstifler elektrik tesisat ve tellerine dokunmayacak şekilde hazırlanmalıdır
f) Akaryakıt ve yağ ambarlarında yeterli sayıda köpük cihazı ve kum bulundurulmalıdır. Bu ambarların çevresinde kuru ot, sap, saman, talaş ve lifler bırakılmamalıdır.
g) Ahşap çatılı binaların çatı araları her ne sebeple olursa olsun eşya ve arşiv koruması için kullanılmamalıdır.
h) Bacaların çatı içinden geçen kısımları sıvanmalı ve çatlak bulunmamalıdır. Çatı aralarında elektrik tesisatı bulunmamalıdır. Çatılarda iş görenler sigara içmemeli, lamba, mum gibi ışık araçları kullanmamalıdır.
i) Bütün sigara izmaritleri ve kibritler atılmadan önce tamamen söndürülmelidir. Kağıt, paçavra üstübü vb. şeyler etrafta bırakılırsa tehlike yaratır.
j) Yangın söndürme cihazlarının bulundukları yerler ve nasıl kullanılacağı öğrenilmelidir. Bütün yangın söndürme cihazlarının önü görülmesine ve erişilmesine engel olunmayacak şekilde açık olmalıdır.
j) Yangın söndürme cihazlarının bulundukları yerler ve nasıl kullanılacağı öğrenilmelidir. Bütün yangın söndürme cihazlarının önü görülmesine ve erişilmesine engel olunmayacak şekilde açık olmalıdır.
k) En iyi yangın cihazları uygulanmadığı taktirde bir işe yaramaz. Bu nedenle personel cihazları kullanmayı en iyi şekilde öğrenmeli periyodik olarak pratik uygulamalar yapmalıdırlar