Kalsiyum d vitamiNİ ve osteoporoz



Yüklə 445 b.
tarix05.03.2017
ölçüsü445 b.
#10245


KALSİYUM D VİTAMİNİ VE OSTEOPOROZ


Osteoporoz

  • Osteoporoz, kemik erimesi olarak da adlandırılan, kemiklerin incelmesi, zayıflaması ve kırılması ile karakterize bir hastalıktır.

  • Osteoporozun etiyolojisinde; kalıtım, cinsiyet, ırk, beslenme, yetersiz fiziksel aktivite gibi bir çok faktör bulunmaktadır.

  • Bununla birlikte hastalığın oluşumu, özellikle yaşamın erken dönemlerindeki yanlış beslenme ve yaşam biçimlerinden etkilenir, belirti vermeden sessiz ilerler ve ileriki yaşlarda sürpriz bir şekilde ortaya çıkabilir.



Kalsiyum

  • Yetişkin bir insanın vücudunda 1.2 kg kalsiyum bulunur.

  • Kalsiyumun büyük çoğunluğu kemik ve dişlerin yapısında, geri kalanı yumuşak dokularda ve az miktarı da vücut sıvılarında bulunur.

  • Besinlerimiz ile aldığımız kalsiyumun ancak %30-40’ı emilebilmektedir.

  • Emilemeyen kısım ise dışkı, idrar az miktarda da deri ve saç ile atılır.



Kalsiyumun görevleri nelerdir?

  • Kemik ve dişlerin gelişimi ve sağlığının korunması için gereklidir.

  • Kanın pıhtılaşmasında rolü vardır.

  • Hücre içi uyarıların iletilmesini sağlar.

  • Kas fonksiyonu ve sinir iletimi için gereklidir.

  • Kalp atımının denetiminde rolü vardır.



Kalsiyum gereksinmesi ne kadardır?

  • Kalsiyumun yeterli tüketilmesi, tüm yaş grubundaki bireyler için önemlidir.

  • Hızlı bir kemik gelişiminin olduğu gençlerde ve kaybın arttığı yaşlılarda, kalsiyum gereksinmesi daha fazladır.



Kalsiyum nasıl emilir?

  • Emilimi azaltan etmenler:

  • Diyetin posa içeriğinin yüksek olması

  • Sindirim ve emilim bozuklukları

  • Fazla miktarda çinko ve alüminyum alımı (özellikle preparat olarak)

  • Menopoz döneminde östrojen hormonunun salgısının durması veya azalması

  • D vitamininin yetersizliği

  • Besinlerin bileşiminde bulunan oksalat, fitat gibi öğeler



Besinlerdeki kalsiyum-fosfor dengesinin uygunluğu

  • Besinlerdeki kalsiyum-fosfor dengesinin uygunluğu

  • Gebelik ve emziklilik vb. gereksinmenin arttığı durumlar

  • D vitamininin varlığı

  • Laktoz varlığı (Sütün bileşimindeki doğal şeker)



Kalsiyumdan zengin besinlerimiz nelerdir?

  • En iyi kaynaklar süt ve süt ürünleridir (yoğurt, peynir, çökelek vb.).

  • İyi kaynaklar; pekmez, susam, fındık, fıstık ve benzeri yağlı tohumlar, yeşil yapraklı sebzeler, kuru baklagiller ve kurutulmuş meyvelerdir.

  • Orta derecede kaynaklar; yeşil sebzeler, yumurta, portakal, mandalina, limon, çilek gibi besinlerdir.



  • Zayıf kaynaklar ise; tahıllar, diğer sebze-meyveler ve etlerdir.

  • Küçük balıklar kılçığı ile birlikte yenildiğinde kalsiyumdan zenginleşir.

  • Kemikler kırılıp sirke ile kaynatıldığında, kalsiyum kemiğin suyuna geçer.

  • Kemik suyu yemeklerde kullanılarak kalsiyumdan yararlanılabilir.



Laktoz intoleransı nedir?

  • Süt ürünleri beslenmemizde kalsiyumun en önemli kaynağıdır.

  • Bazı bireylerin vücudunda, sütün doğal şekeri laktozun sindirimi için gerekli olan laktaz enzimi yeterince yapılamaz.

  • Eğer bu kişiler çok fazla süt içerlerse midede kramp, gaz ve diyare (ishal) şikayetleri görülür.



Laktoz intoleransı durumunda :

  • Sütün yerine yoğurt tercih edilebilir. Yoğurt, fermantasyon nedeniyle daha az laktoz içerir.

  • Peynir, laktoz içeriği düşük olması nedeniyle tercih edilebilir.

  • Süt içileceği zaman bir kerede, az miktarlarda içilerek, bağırsaklarda sütün laktozunun parçalanma yeteneği arttırılabilir.

  • Laktozu azaltılmış veya laktoz içermeyen laktaz ilaveli sütler tercih edilebilir.



D VİTAMİNİ

  • D vitamini yağda eriyen ve kemik sağlığı için gerekli olan bir vitamindir.

  • İnce barsaklardan kalsiyumun emilmesini ve kemik yapımında kullanılmasını kontrol eder.

  • Yetersizliğinde kemik mineralizasyonu bozulur ve büyüme çağındaki çocuklarda raşitizm (rikets), yetişkinlerde osteomalasia (kemiğin yumuşaması), ileriki yaşlarda osteoporoz oluşur.



Vücudumuza D vitaminini nasıl sağlarız?

  • Gereksinmemizin %90’ı deride güneş ışınları aracılığı ile sentez edilir.

  • Deride sentezlenen D vitamini kana geçer.

  • Kas ve yağ dokusunda depolanır veya karaciğer ve böbreğe geçip, D vitaminin aktif şekline dönüşerek vücutta kullanılır.

  • D vitamininin %10’luk kısmı ise besinler ile sağlanır.



D vitamininin vücuda alımı

  • D vitamininden zengin besinler karaciğer, yumurta sarısı ve yağlı balıklardır.

  • Güneş ışınları ile deride sentez olmaksızın, sadece besinler ile günlük D vitamini gereksinmesi karşılanamaz.

  • Ev veya kurum dışına çıkamayan yaşlıların veya yatağa bağımlı bireylerin doktor tavsiyesine göre ilave kalsiyum ve D vitamini almaları gerekmektedir.



D vitamini yetersizliğine kimlerde rastlanır?

  • Gebe-emzikli kadınlar

  • Bebekler ve büyüme çağındaki çocuklar

  • Yaşlılar

  • Kapalı kadınlar (Güneş ışığına daha az maruz kaldıklarından D vitamini sentezi kısıtlıdır)

  • Şiddetli karaciğer veya böbrek hastalığı veya emilim bozukluğu olan hastalar

  • Bazı epileptik ilaçları kullananlar (Bu ilaçlar D vitamininin karaciğerdeki metabolizmasını değiştirir )



OSTEOPOROZ

  • Osteoporoz, kemiklerde zayıflama ve kırık riskinin arttığı bir hastalıktır.

  • Sözcük anlamı “delikli, gözenekli kemik” demektir. Özellikle yaşlı bireyler için önemli bir sağlık sorunudur.

  • Kemiklerden kalsiyum

  • kaybının artması sonucunda

  • kemikler kolaylıkla kırılabilir

  • duruma gelir.



Osteoporoz için risk faktörleri nelerdir?

  • Menapoz sonrası dönemde olmak (östrojen hormonunun yetersiz olması)

  • Erken menapoza girmek (45 yaş öncesi)veya düzensiz adet görmek

  • Düşük kemik mineral yoğunluğuna sahip olmak (kadınlarda kemik yoğunluğu, erkeklerden daha azdır)

  • Erkeklerde düşük testosteron düzeyine sahip olmak

  • Küçük ve ince iskelet yapısına sahip olmak

  • Vücut ağırlığının idealin altında olması



Vücut ağırlığının idealin altında olması

  • Vücut ağırlığının idealin altında olması

  • Ailede osteoporozu olan bireylerin bulunması (Bazı kalıtımsal faktörler, kemik gelişimini olumsuz etkileyebilmektedir)

  • Ciddi bir kaza olmaksızın küçük bir çarpma veya düşme sonrasında kemik kırığı oluşan bireyler

  • Özellikle süt ve süt ürünleri gibi kalsiyumdan zengin besinlerin yeterli tüketilmemesi

  • D vitamini yetersizliği (diyette yetersiz oluşu ve güneş ışınlarından yeterince yararlanamamak)



Çocukluk çağından itibaren fiziksel aktivitenin yetersiz olması ve düzenli egzersiz yapmamak

  • Çocukluk çağından itibaren fiziksel aktivitenin yetersiz olması ve düzenli egzersiz yapmamak

  • Kadınlarda yeme davranış bozukluğunun (anoreksiya nervoza, bulimia vb) olması

  • Kemik mineral yoğunluğunu azaltan bazı ilaçların kullanılması

  • Sigara içilmesi.

  • Alkol tüketilmesi.



Osteoporoz Nasıl Önlenir ?

  • Osteoporozu önlemede en önemli iki faktörden biri güçlü bir kemik oluşumunu sağlamak, diğeri ise kemik kaybını önlemektir.

  • Gençlik yıllarında kemik mineral yoğunluğunu en üst düzeye ulaştırmak ileriki yaşlarda kaçınılmaz olan kemik kaybını en aza indirir.

  • Sahip olduğumuz genetik özellikleri değiştiremeyiz ancak, osteoporozu önlemek veya yavaşlatmak için sağlıklı beslenme ve yaşam kriterlerini tercih edebiliriz.



Osteoporozu önlemek için neler tüketmeliyiz?

  • 1- Dört besin grubundaki besinler (“süt ve süt ürünleri”; “et –yumurta – kuru baklagiller” “taze sebze ve meyveler”; “ekmek ve tahıl grubu” ) birlikte aynı öğünde bireyin gereksinmesine uygun miktarlarda tüketilmeli ve her defasında grup içerisinden farklı besinler seçilerek, besin çeşitliliği sağlanmalıdır.



2-İyi bir potasyum ve magnezyum kaynağı olan sebze ve meyvelerin tüketiminin kemik mineral yoğunluğunu koruyucu etkisi vardır.

  • 2-İyi bir potasyum ve magnezyum kaynağı olan sebze ve meyvelerin tüketiminin kemik mineral yoğunluğunu koruyucu etkisi vardır.

  • 3-Kuru baklagillerden özellikle soyada bulunan östrojen benzeri maddelerin, osteo-poroza karşı koruyucu etkileri vardır.



4-Balık içermiş olduğu elzem yağ asitleri sayesinde, kemik sağlığını geliştirir. Haftada en az 2 kez balık tüketilmelidir.

  • 4-Balık içermiş olduğu elzem yağ asitleri sayesinde, kemik sağlığını geliştirir. Haftada en az 2 kez balık tüketilmelidir.

  • 5-Kalsiyum ve D vitamini tüketimi arttırılmalıdır. Kalsiyumun yeterli alınması sadece kemik sağlığı için değil, vücuttaki diğer bazı fonksiyonların (kas hareketleri, kalp atımı, normal kan pıhtılaşması gibi) yerine getirilmesi açısından da önem taşır.



6-Kemik mineralizasyonu için gerekli olan magnezyum, çinko, bakır, manganez gibi diğer mineraller ve K vitamini yeterli miktarlarda tüketilmelidir.

  • 6-Kemik mineralizasyonu için gerekli olan magnezyum, çinko, bakır, manganez gibi diğer mineraller ve K vitamini yeterli miktarlarda tüketilmelidir.

  • Badem, fındık, fıstık gibi sert kabuklu meyveler, kuru baklagiller yeşil yapraklı sebzeler ve tahıllar magnezyumun zengin kaynaklarıdır.

  • Etler, peynir, deniz ürünleri, süt, yumurta, yağlı tohumlar (fındık, fıstık, ceviz vb), bulgur, kuru baklagiller, mantar çinkodan zengindir.



Osteoporozu önlemek için neler tüketmemeliyiz?

  • Aşırı tuz ve şeker tüketilmemelidir.

  • Aşırı kafein tüketiminden sakınılmalıdır.

  • Çay, kahve ve kolalı içeceklerin kafein içeriği yüksektir.

  • Aşırı hayvansal kaynaklı protein, tuz, şeker ve kafeinin tüketilmesi idrarda kalsiyum ve magnezyum atımını arttırır.

  • Doymuş yağ tüketimi azaltılmalıdır. Yüksek miktarda doymuş yağ tüketimi, kemik mineralleri olan kalsiyum ve magnezyumun barsaklardan emilimini azaltır.

  • Alkol ve sigara içilmemelidir.



Ayrıca;

  • Düzenli fiziksel aktivite yapılmalıdır. Fiziksel aktivite gençlikte kemik kütlesini arttırır, yaşlılıkta ise kemik kaybını önler.

  • Haftada 4 kez, 30-60 dakika fiziksel aktivitede bulunmak kemik kırık riskini %50-70 oranında azaltır.

  • Dans etmek, tenis, hızlı tempoda yürüyüş ve yüzme gibi ağırlık aktarma ve direnç egzersizleri yapılmalıdır



Sonuç olarak



Yüklə 445 b.

Dostları ilə paylaş:




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin