Kaynaştırma öğrencisinin sınıfta akranları tarafından kabul edilmesinde öğretmen tutumları çok önemli rol oynar. Öğretmenin sergilediği tutumlar kaynaştırma öğrencisinin akranları ile ve akranlarında kaynaştırma öğrencisi ile karşılıklı etkileşime girmelerinin önünü açar (Wood, 2001).
Sınıf öğretmeninin kaynaştırma öğrencisine karşı sergilediği olumlu ve kabul edici tutumlar, sınıftaki tüm öğrenciler için model alınacak davranışlar haline gelir. Öğretmenin sınıfta sürekli birinci, ikinci ve üçüncülerin sıralandığı bir yarış ortamını oluşturmaması, öğrencileri birbirleri ile rekabet etmekten çok sınıfta farklı düzeylerde başarıların olabileceğini ve her öğrencinin derse katkısının anlamlı olduğunu ifade etmesi, öğrenciler arasında birbirlerine değer verme, farklılıklara saygı göstermeye bir gruba ait olma hislerinin gelişimini destekler (Falvey, 1995).
Buna karşın, sürekli rekabet ortamının hakim olduğu bir sınıfta kaynaştırma öğrencilerinin başarılarının fark edilip onure edilmesi ve sınıfta eğitim ortamına katkıları olan bireyler olarak değer verilip başarılarının kutlanması mümkün değildir (Falvey, 1995).
Düşük başarılı ve sürekli sınıfın arkasından gelen çocukların akranları tarafından kabul edilmesi son derece düşük bir olasılıktır. Nitekim, araştırmalar kaynaştırma öğrencilerinin sıklıkla akran reddi problemi yaşadıklarını ve düşük akademik başarının da akran reddi ile yüksek oranda ilişkili olduğunu göstermektedir.
Sınıfta başarının ölçütü olarak sadece sınav notlarının ve test sonuçlarının kullanılması, öğretmenlerin başarıya bakış açılarını son derece sınırlandırmaktadır.
Oysaki öğretmenler çoklu zeka yaklaşımını kullanarak her çocuğun kendine özgü bir biçimde başarılı olduğunu fark edebilir, farklı öğretim teknik ve stratejileri kullanabilir ve sınıfta farklı başarı biçimlerini ödüllendirebilirler (Falvey, 1995). Başarıları takdir edilen çocukların kendilerine olan özgüvenlerinin artması ve çocukların başarılı olmaya daha fazla motive olmaları ise çok daha büyük bir olasılıktır.